İsmet Berkan
Üç gün sonra oy vermeye gidiyoruz. Ben kendi ömrümün en renksiz, en siyasetsiz seçim kampanyalarından birine tanık oluyorum, bilmiyorum sizin hissiniz ne…
Bu genel heyecansızlık içinde partiler ve onların iletişim ekipleri de çırpınıyor, ilgi uyandıracak, tartıştıracak konu peşine düşüyor. Ama kolay değil. Milletçe üzerimize 28 Mayıs 2023 sonrası bir heyecansızlık sindi, bunu kaldırmak benim görebildiğim kadarıyla hala mümkün olmadı.
Ak Parti, heyecansız seçim içinde kendince bir ‘skandal’ buldu, günlerdir bunun üzerine gidiyor.
Önce bulunan ‘skandal’ı duymayanlara hatırlatayım:
Cumhuriyet Halk Partisi bundan 5 yıl önce İstanbul’da bir il binası satın almış. Bu binanın alımı sırasında ödenen paranın bir bölümü elden ve nakit olarak, satıcıyı temsil eden avukata onun bürosunda teslim edilmiş. Avukatın bürosundaki güvenlik kamerası bu paraların teslimini, teslim öncesi sayılmasını kayda almış.
‘Skandal’ işte bu kayıtların ortaya çıkması.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan bakanlara ve adaylara kadar Ak Parti’den bu konuyla ilgili konuşmayan kalmadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan her miting konuşmasında para balyalarını anlatıyor, çeşitli imalarda bulunuyor.
Amacı seçim ortamına heyecan katmak, CHP’yi yolsuzlukla yan yana getirmek.
CHP sütten çıkmış ak kaşık değil. Nitekim Ekrem İmamoğlu söz konusu bina alımı sırasında yapılanın ‘usulsüz’ olduğunu kendisi söyledi zaten. Siyasi partiler bağış toplama ve paralarını harcama konusunda sıkı denetlenen yerler. Bu nakit paraların orada olmaması gerekiyor, çünkü parti herhangi bir vatandaş gibi hareket edemez.
Sadece bu da değil. Ayrıca nakitle bu alışverişleri yapmak, belli bir miktar aşıldığında zaten yasa dışı.
Hele tapu işlemlerinin nakitle yapılması yasaya tamamen aykırı.
Nitekim bu yüzden CHP büyük ihtimalle ceza alacak, Anayasa Mahkemesi onu Hazine yardımının bir bölümünden mahrum bırakacak en azından. Ancak tanık olunan şey tatsız bir şey olmakla birlikte büyük ve ciddi hukuki sorunlar doğurması beklenmeyen bir şey. Onu hatırlatalım.
Ama ne gam, seçim ortamına heyecan katma çabasında Ak Parti’den ve Cumhurbaşkanından daha heveslisi var: Ak Parti medyası.
Televizyonları, gazeteleri, web siteleriyle neredeyse başka hiçbir konu yokmuş gibi günlerdir aralıksız bu konuyu işliyorlar.
Benim gibi mesleğiniz gereği bu haber kanallarını, gazeteleri ve web sitelerini dikkatle izlemek zorundaysanız, kaçınılmaz biçimde onların yaratıcılıklarına şapka çıkarıyorsunuz.
Dediğim gibi aslında birkaç paragrafta özetlenebilecek 5 yıllık bir ‘haber’ bu. Ama Ak Parti medyası bu eski habere sanki bir Watergate skandalı muamelesi yapıyor, her güne hatta her saate ‘yeni’ yeni unsurlar ekleyerek yayınlarına devam ediyor.
Normalde okuyucu da seyirci de eski bilgileri tekrar eden, üzerine tek satır yeni bir gelişme eklenmeyen haberleri veya köşe yazılarını tekrar tekrar görmekten hoşlanmaz, kanalı değiştiriverir veya o sayfayı çevirir. O yüzden biz medya yöneticileri bayat haber yayınlamaktan da, tekrara düşmekten de kaçınmaya çalışırız, okuyucu veya seyirci kaybetmemek için.
Ama Ak Parti medyasının veya köşe yazarlarının umurunda değil. Aynı üç beş cümleyi tekrar tekrar yazmaktan, her seferinde birbirinin aynısı ithamları dile getirmekten vazgeçmiyorlar.
Her seferinde daha iddialı manşetler, ekranda beliren ‘Şok şok şok’ yazıları eşliğinde oluyor bütün bunlar.
Rahmetli Süleyman Demirel, siyasi propaganda için ‘Laf sahibinden yayılır’ derdi; siyasetçinin özellikle seçim döneminde aynı mesajı tekrar tekrar vermesinin öneminin altını çizerdi.
Bu prensip belki siyasetçi için geçerlidir ama medya için geçerli değil. Medya her gün yeni ve taze bir şey bulmak, seyirci ve okuyucunun ilgisini her gün yeniden taze tutmak zorunda.
Şundan emin olabiliriz: Bu CHP’nin para balyaları meselesini son kez cumartesi günü göreceğiz, sonra bu konu Anayasa Mahkemesi karar verene veya İstanbul’da bir sürü insanı sorguya çeken savcılar bir şey yapana kadar unutulacak gidecek.
Bakın, ben bile bu yazıda aynı şeyleri yeniden yeniden yazmaya başladım, tekrara düştüm. O yüzden gelin keçiboynuzu tadı vermeye başlayan bu yazıyı bitirelim artık…
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
5.08.2025
2.08.2025
31.07.2025
26.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
15.07.2025
28.06.2025