Kurtuluş TAYİZ
Meydanlar mı liderlerin aklını başından alıyor yoksa liderler mi meydanlarda toplanan kalabalıkların aklını çeliyor, bilmiyorum. Zira meydana çıkan, rakip partiye ve liderine ağzına gelen küfrü savurmaya başlıyor.
Önce Başbakan Erdoğan ile Devlet Bahçeli arasında başladı bu mahalle kahvesi ayarındaki karşılıklı küfür ve atışmalar. Bahçeli, “Taksim’e Bozkurtları ile çıkıp Tayyip’i Kasımpaşa’ya kadar kovalayacağını” söyleyince Erdoğan köpürdü. “Altta kalmam“ misali, “Ben insanla dolaşıyorum, Bozkurtla değil” diyerek, hayvan imasıyla Bahçeli’ye yanıt verdi. Bahçeli de bu kez Erdoğan’ı “çakallarla yürümekle” suçlayıp, sanki Türkçede küfürleri tüketmiş gibi sövüp saymaya Arapça devam etti: “Evet Recep Tayyip Erdoğan, ben bir Bozkurt olarak elbette Bozkurtlarla dolaşıyorum. Ama senin etrafında eşref-i mahlûk olarak gördüklerin aslında esfel-i safilindir. Sen onları iyi bilirsin” dedi. Üç dönem iktidar olmanın verdiği yalnızlıktan olmalı, Başbakan Erdoğan da üç cepheye laf yetiştirmekte bir hayli zorlanıyor. Orijinal olmayan laflarla idare ediyor. Her fırsatta Kılıçdaroğlu’na “Dürüst ol dürüst Kemal Bey! Baykal’ın seks kaseti olmasaydı, genel başkan olamazdın” hatırlatmasında bulunuyor. Kılıçdaroğlu’nun canını en fazla burası acıtıyor olmalı ki, ağzını fena bozdu. Dün Zonguldak mitinginde hızını alamayarak, neredeyse “ana...” diye başlayıp düz gidiyordu ki, “Sonunu artık siz anlayın” diyerek bitirdi.
Uzun seçim maratonuna böyle küfürkavga- gürültü ile başlanması talihsiz oldu. Kuşkusuz hangi lidere sorsanız, kendisini zıvanadan çıkaranın rakip partinin lideri olduğunu söyleyecek; muhtemelen de havada uçuşan küfürlerden hazır bir demet yapıp, kendisini savunacaktır.
Bu bol küfürlü atışma ve çekişmeler, televizyon önündeki izleyiciler için “horoz dövüşü” gibi sıkıntı giderici bir etki yapıyor.
Halkı bu üslupla etkilemek bana pek yaratıcı bir yöntem gibi gelmiyor. Liderlerin seçim performansı açısından da utanç verici.
Bence liderler seçim çalışmalarını bu retorikle sürdürmeye devam ettikçe toplumun gündeminden de uzaklaşıyor. Toplumun gerçek sorunlarına dönmenin çoktan zamanı geldi. Başbakan, MHP ile savaşacaksa, neden o partinin ve liderinin çağın gerisinde kalmış “milliyetçiliğini”, “dar kafalılığını” eleştirmeyi tercih etmiyor, anlayamıyorum.
Yine Bahçeli, “Bozkurtları”nı Taksim’e çıkarıp Erdoğan’ı Kasımpaşa’ya kadar kovalama yerine, “Benim anti-AB’ci oylarıma neden göz diktin, Türkiye’yi Avrupa Birliği’ne böyle takiyye yaparak mı taşıyacaksın” diye sormayı denemiyor? Yine CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “ana”lı başlayan, “...” ile devam eden küfürler yerine, gelir dağılımındaki uçurumu kalem kalem anlatmayı neden tercih etmiyor...
Seçim çalışmalarının henüz başındayız.
İktidar partisi, yeni vaatlerle birlikte bence halka hatalarını, yanlışlarını da anlatmalı.
AKP, hep dört dörtlük işler mi yaptı? Kendisine biraz toz kondurmalı. Türkiye, geçen dört yılda Avrupa Birliği için ne kadar yol aldı? Başbakan’ın meydanlarda biraz da hatalarını anlatması gerekiyor. Zira önemli bir seçmen grubu, AKP’nin demokratikleşme ve AB politikalarındaki samimiyetine inanmak istiyor. Oy tercihini buna göre yapacak. İnandırıcı olmak için, biraz da özeleştiri şart.
Yeni CHP iddiasıyla yola çıkan Kemal Kılıçdaroğlu, Ergenekon adaylarını meydanlarda, Tansu Çiller’in “Devlet için kurşun atan da yiyen de şereflidir” lafını hatırlatan sözlerle savunmamalıdır. Bu sözler, yeni CHP idealine yazık ediyor. CHP’nin yenilik diye yapacağı tek vurgu demokratikleşmedir; Ergenekon adaylarını öne çıkarmak veya savunmak değildir. Bunu Baykal zaten yapıyordu; zayıf bir kopyasına ihtiyaç yok.
Diyarbakır’a Hamas’lı konuk
Diyarbakır’da Kutlu Doğum Haftası kapsamında önceki gün düzenlenen mitinge yüz bin kişi katıldı. Basının görmezden geldiği bu mitingi, Güneydoğu’nun öteki yüzünü göstermesi bakımından dikkate değer buluyorum.
Etkinliği bu yıl da Peygamber Sevdalıları Platformu organize etti. Bu platform, Güneydoğu’daki İslamcı sivil toplum kuruluşlarından oluşuyor. Organizasyonun başını ise Mustazaf-Der ile İKRA (İlim Kültür ve Rahmet Derneği) çekiyor.
Bu kadar çok kalabalığın biraraya toplanması için aylar öncesinden hazırlıklar yapılmış. Mitingin olduğu sabah da Batman’dan trenle Diyarbakır’a binlerce insan taşınmış. Yani daha önce söylendiği gibi, bu etkinlik için insanlar ‘kendiliğinden’ toplanmıyor. Etkinliği düzenleyen platform, Diyarbakır ve Batman’ın arka mahallelerindeki bütün evleri tek tek ziyaret ederek halkı mitinge çağırmış. Etkinliğe davet edilenler arasında Hamas yetkilisi Dr. Nevaf Tekruri de dikkat çekici. Zira, Kürt İslamcıların kendilerini Hamas’a daha yakın bulduklarına işaret ediyor.
Diyarbakır’da toplanan devasa kalabalığa bakınca Güneydoğu’nun ara-arka sokaklarına sıkışmış, siyasetteki yansımasını pek bulmayan büyük bir nüfusun varlığı seziliyor. Güneydoğu’da söz sahibi olmak isteyen partiler için bu kalabalığı dikkate almak kaçınılmaz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları

































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019