Kurtuluş TAYİZ
Abdullah Öcalan ile Atatürk posteri ve Türk bayrağının yan yana gelmesi/getirilmesi sistemi korkuttu mu? Sırrı Süreyya Önder, ABD’de katıldığı Gezi konulu bir konferansta yöneticilerin bu görüntülerden dolayı çok korktuğunu söylemiş.
Önder, Atatürk posterleri ve BDP flamalarının Türk bayrağıyla bir araya gelmesinin “halkların kardeşliği” anlamına geldiğini savunuyor. Ama nedense bu görüntüler bana halkların kardeşleşmesinden daha çok BDP’nin, Kürt CHP’sine dönüştürülmesini anlatan bir film gibi görünüyor.
Türk bayrağı ile Atatürk ve Öcalan’ı yan yana getirmek, bu iki figürü yeni siyasal ortaklıkların harcı yapmak kolay değil. Ama yine de bunun tümüyle imkansız olduğunu söylemek zor. Olabilir; Kürt hareketi, konjonktürel olarak AK Parti’ye karşı Türk ulusalcılarıyla yakınlaşmak isteyebilir. Tabanda olmasa bile iki tarafın yöneticileri, bu isteği gizlemiyor. Ancak bunun kalıcı bir ilişkiye dönüşmesi zayıf. Zira Kürt sorunu tam da bu Cumhuriyet’i kuran zihniyetin sonucudur.
Bu kurucu kadro, 1940’a kadar Kürtlere karşı aralıksız katliam seferleri düzenlemiştir. Dersim katliamı gibi. Ermeni, Rum, Yahudi, Süryani katliamlarından ise hiç bahsetmiyorum.
- - -
Ulusalcılar, bu siyasi mirası temsil ediyor. Ulusalcıların siyasal iktidar karşısında yaşadığı açmazın nedeni bu tarih. Geçmişle yüzleşmediler, hâlâ geçmişin yapı ve kurumlarını savunuyorlar. Kürt hareketinin de aynı açmaza sürüklenmesi siyasal bir intihar olur. Ulusalcılarla ittifakın kişilerin siyasal geleceğine katkısı olabilir.
Bu ittifak örgüt için başaralı bir formül gibi görünebilir; ancak Kürtlerin geleceği açısından akıllıca bir formül olmaz. Küçük bir başarı ihtimali olsaydı o yolu defalarca yoklayan Öcalan, çoktan sonuç alırdı. Sırrı Süreyya, Newroz’da bizzat okuduğu Öcalan’ın tarihi mesajını çoktan unutmuşa benziyor.
O mektupta Öcalan, çözüm stratejisini 1000 yıllık kardeşlik bağına dayandırmaya çalışıyordu, 80 yıllık Cumhuriyet tarihine değil. Şöyle diyordu Öcalan: “Saygıdeğer Türkiye halkı, bugün kadim Anadolu’yu Türkiye olarak yaşayan Türk halkı bilmeli ki, Kürtlerle bin yıla yakın İslam bayrağı altındaki ortak yaşamları, kardeşlik ve dayanışma hukukuna dayanmaktadır. Gerçek anlamında bu kardeşlik hukukunda, fetih, inkâr, ret ve imha yoktur, olmamalıdır.”
Abdullah Öcalan, siyaseti Kürtlerin varlığı üzerinden kurguladığı için bin yıllık bir geçmişi ortak yaşama harç yapmaya çalışıyor. Yani toplumsal desteği en büyük ittifakı kurmaya, kazanmaya çabalıyor. Öcalan için bu ittifakı kurmayı başarmak onlarca savaşı kazanmaktan daha değerli. Yarattığı örgütün geleceği, bu ilişkinin kurulmasına bağlı.
- - -
Sırrı Süreyya’nın başını çektiği ve BDP-KCK içinde de yansımasını bulan bir çevre ise örgüt çıkarları ve kişisel hesaplar üzerinden ulusalcılarla yakınlaşmaya sıcak bakıyorlar. Daha doğrusu alttan alta böyle bir yakınlaşmayı kurmaya çalışıyorlar. Ulusalcıların elleri zaten şimdiden solun aracılığıyla Kürtlerin cebinde. BDP yöneticileri buna açıkça çanak tutuyor. Böyle bir ittifaktan ulusalcılara belki bir şey çıkabilir ama Kürtlere bir şey çıkma ihtimali neredeyse hiç yok. Unutmayalım; ulusalcıların KCK’yla yakınlaşmasının esas nedeni Öcalan’ı dengelemektir. Siyasal iktidarın Öcalan’la kurduğu ilişkiye, ulusalcılar da BDP ve KCK’yla yakınlaşarak cevap veriyor. Süreci ancak böyle dengeleyebileceklerini düşünüyorlar. Ana akım medyadaki ulusalcı yazarların, birdenbire KCK’dan daha KCK’lı kesilmesinin nedeni budur.
Sorunun kaynağı olan siyasal güçlerle ittifak kurarak çözüme gitmek tezi, saflık değilse bir aldatmacadır. Bu görüş, gerçek hayatta karşılık bulamaz. Ama iyi bir politik dramanın konusu olabilir.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları

























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019