Kurtuluş TAYİZ
Yakup Köse’nin hikayesini sanırım duymayan kalmadı. Katıldığı bir protesto gösterisinden dolayı idamla yargılanan ve ardından dokuz yıl hapis yatan Yakup Köse, tekrar hapse dönme tehlikesiyle karşı karşıya. Bu adaletsizliğe son vermek sadece yargının değil, en başta toplumun sorumluluğu. Adalet diye bir şey varsa Köse’nin yaşadığı bu kâbusun da bitmesi gerekiyor.
Yakup Köse’nin yaşadığı kâbusu dünkü köşesinde gerçekçi ve dokunaklı bir şekilde anlatan Berat Özipek’in, yazısını ben de okurlarla paylaşmak istiyorum. Adalet herkes için lazım. İşte o yazı:
“28 Şubat günlerinde ortaokul öğrencisi Yakup Köse, Çeçenistan’daki katliamı protesto gösterisine katılıyor. Orada elini herkesle beraber aynı şekilde kaldırıyor. Ve aynı günün akşamı polis evlerine baskın yapıp onu gözaltına alıyor. Çırılçıplak soyulup dövülüyor ve ‘itirafname’ imzalatılıyor. Hapse atılıyor. Mahkeme onu ‘İBDA-C örgütü üyesi olmak’ ve ‘anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüsle’ suçluyor. Hilal Kaplan’ın yazısından öğrendiğimize göre annesi Yakup’a ‘Mickey’ baskılı bir tişört veriyor. Çocuk olduğunu anlasınlar diye. Ama devletin mahkemesi anlamıyor. Onu idama mahkum ediyor ve yaşını dikkate alarak ‘müebbet’e çeviriyor. Yazarken bile inanamayıp tekrar soruyorum ama gerçekten öyle oluyor. Sonra köprülerin altından çok sular geçiyor. Avrupa Birliği süreci, uyum yasaları ve Yakup serbest kalıyor. Ama devlet onun peşini bırakmıyor. O hapisteyken ‘Hayata Dönüş Operasyonu’nun bir benzeri, ‘Noel Baba Operasyonu’ yapılıyor. Yakup ve arkadaşları ‘cezaevinde isyan’ çıkarmakla suçlanıyor. Çok zaman sonra dava sonuçlanıyor ve Yakup da yeniden on yıla yakın bir hapis cezası alıyor. Şimdi Yargıtay bu ayın 25’inde, bu cezanın hukuka uygun olup olmadığına ilişkin nihai kararı verecek. Bir çocuğun silahsız ve saldırısız bir gösteriye katılmasıyla başlayıp bir kâbusa dönüşen hayat hikayesi bu. Onun dışındaki bütün ayrıntılar önemini kaybediyor. Buradaki haksızlığı anlamak için evrensel hukuku veya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarını bilmek, buna dair literatüre vakıf olmak gerekmiyor. Siyasetin, ideolojinin, devletin ötesinde bir şeyden söz ediyorum. Ben hangi kanunun kaçıncı maddesi ne der bilmiyorum. Ama on dört yaşında bir çocuğun bir gösteriye katıldı diye idamla yargılanmasının hiçbir kitapta yerinin olmaması gerektiğini biliyorum. Adalet diye bir şey gerçekten varsa, ‘hukuk egemenin yaptığı’ndan ibaret değilse, on dört yaşında bir çocuğun hapsedilmesiyle başlayan bu kâbusun bir saniye daha uzamaması gerektiğini biliyorum. Hepimizin sadece bir tek hayatı var ve onu elimizden aldıklarında telafisi mümkün olmuyor. Yakup’un da çocukluk ve ilk gençlik yılları geri gelmeyecek. Devletin günah galerisindeki hapishane müdahalelerinin faturasını, orada yananlara, ölenlere ve geride kalanlara yüklemeye çalışması da adil değil. Kimseye bu kâbusu yaşatmamak gerek.”
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’ndan cevap
“Şantaj kasetleriyle ‘demokrasi’ mücadelesi” başlıklı yazımın yayımlandığı gün Fethullah Gülen’in onursal başkanlığını yaptığı Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkan Yardımcısı Erkam Tufan Aytav beni aradı. Aytav, Cemaat’in isminin şantaj kasetleriyle birlikte anılmasının çok büyük bir haksızlık olduğunu belirtti. Kısa görüşmemizde Aytav, şunları söyledi: “Hizmet hareketi eleştirilerden rahatsızlık duymaz, bu eleştirilere değer veriyor. Ancak asla kabul edemeyeceğimiz şey şantaj kasetleriyle Hizmet’in birlikte anılması. Hizmet’in bugüne kadar bu tür ahlaksız işlerle yakından uzaktan bir alakası olmadı, bundan sonra da olmaz. Böyle bir algının ortaya çıkması bizi üzüyor. Medyada şantaj kasetleriyle ilgili dolaşan birtakım söylentiler üzerine bir uyarı mesajı yayınlama gereği duyduk. Hizmet ile hükümetin arasını açmak isteyen bazı çevrelerin şantaj kasetlerini piyasaya sürebileceğini söyledik ve haksız suçlamalarla karşı karşıya kalmamak için bir nevi önceden uyarıda-ihbarda bulunduk. Bunun yanlış anlaşılmaması lazım. Hizmet’in böyle ahlaksız yöntemlere başvurması düşünülemez. Bundan herkes emin olmalı.”
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019