Kurtuluş TAYİZ
PKK’nın istediği oldu; Türkiye, Çukurca baskınının ardından sıcak takip amacıyla sınır ötesinde başlattığı operasyonları, 22 taburla destekleyerek kara harekâtına dönüştürdü. İlki 1983’te, sonuncusu ise 2008’de yapılan sınırötesi operasyonlardan devlet, bugüne kadar kayda değer bir sonuç elde edemedi. Ne PKK’nın silahlı gücü kırıldı bu operasyonlarla, ne de siyasi etkisi. Aksine PKK, bu operasyonlardan sonra tekrar silahlı faaliyetlerine geri dönebildi.
26’ncısı yapılan bu son operasyondan ise hükümetin çok büyük bir beklentisinin olduğunu düşünmüyorum. Hükümet açısından bu harekât en fazla siyasi bir kararlılık gösterisini ifade ediyor. Toplumdaki yükselen tansiyonu düşürmeye de yarayabilir elbet.
Ama PKK açısından durum biraz farklı; örgüt, bu operasyondan “stratejik” bir başarı çıkarmayı hedefliyor. Hazırlıklarını uzun zamandır bu yönde yaptı. PKK, bu kara operasyonuna karşı, askerî olarak “başarılı” bir şekilde karşı koyup, siyasi bir zafer elde etmeyi umuyor.
Devletle masaya oturmanın hevesini alan, “muhatap” kabul edilir olmaktan yeterince tatmin olan PKK, artık daha fazlasını istiyor; müzakere masasına askerî bir zaferle oturmak gibi...
Askerin, hükümetin ya da PKK’yla mücadeleyi yürüten kurumların bunun farkında olmaması kuşkusuz mümkün değil. Bu yüzden, bu kara harekâtının öncekilerden farklı olarak daha sınırlı kalacağını düşünüyorum.
Ama eğer önceki operasyonlarda olduğu gibi harekât uzar ve asker araziye saplanıp kalırsa, TSK büyük can kayıpları vermekten kurtulamaz. Zira PKK uzun süredir TSK’yı Kuzey Irak’a çekmeye, tuzağa düşürmeye çalışıyordu. Bunun için hazırlıklar yaptı; önceki kara operasyonlarında edindiği tecrübeyle güç biriktirdi; örgüt yöneticilerinin değişik tarihlerde verdiği demeçlere göre de PKK, yeni askerî taktikleri bu operasyon sırasında deneyecek.
PKK’nın bu operasyondan beklentisi açıkça çok büyük; (1) başarabilirse mümkün olduğunca çok asker öldürerek devleti stratejik olarak yenilgiye uğratmak ve siyasi bir zafer elde etmek (2) başaramazsa gerilla birliklerini az kayıpla korumak ve “Sri Lanka” modelinde olduğu gibi tümden imha olmamak...
Bu hesapların tutup tutmayacağını yaşayarak göreceğiz. Burada önemli sorun, PKK’nın askerî yöntemlerden medet umuyor olması. Daha önce ordu da böyleydi; 25 kara harekâtı PKK’yı bitirme hayalleriyle yapıldı. Şimdi de PKK, askerî yöntemlerle “zafer” hesabı yapıyor.
Hükümetin de PKK’nın da dönüp dolaşacağı yer sonunda müzakere masası olacak. O masadan kalktıkları için zaten hergün kan akıyor. Geçmişe takılıp kalmanın artık kimseye pek yararı yok. Hükümet müzakereleri masada tutamadığı için eleştirilebilir; PKK da diyalogu bir çırpıda elinin tersiyle itip yeniden silaha sarıldığı için eleştiriyi hak ediyor. Ama şimdi daha öncelikli olan, iki tarafı da yeniden masaya davet etmektir. Ne devlet ne de PKK’nın masadan kaçmaya hakkı var. Hem Türklerin, hem Kürtlerin, daha doğrusu bu topraklarda yaşayan tüm insanların ortak beklentisi de ellerin tetikten çekilmesi.
Tansiyonun yükseldiği bu ortamda taraflar içinde “sonuna kadar gidelim” diyenler olabilir. Bugün olup bitenlerden aslında bu zihniyet sorumlu. Her iki tarafta da az maceracı yok.
Türkiye’ye mektup yazan, konuşmak isteyen, barışa dönük iyi niyet temennilerini ileten PKK ile daha bu sözün mürekkebi kurumadan peş peşe kanlı saldırılar düzenleyen iki ayrı PKK var ortada. Türk tarafının da keza benzer şekilde iki ayrı yüzü var; Kandil’e bayrak dikelim diyenler ile masayı işaret edenlerin olması gibi...
Çözüm ne kara harekâtı yaparak gerilla vurmakta ne de daha fazla asker öldürmekte. İster hoşumuza gitsin ister gitmesin, çözüm elleri tetikten çekerek karşılıklı oturup konuşmakta.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019