Kurtuluş TAYİZ
Terör saldırılarının ardından gündeme gelen değişmez birkaç tepki biçimi var ki, bunlar en az terörün kendisi kadar lanetlenesi yaklaşımlar.
Bu yaklaşımların başında; terörü kınamadan, hayatını kaybedenlere başsağlığı bile dilemeden, tez elden “hemen barış” sloganları atan kişiler, kuruluşlar ve bunları yayan kurumlar geliyor.
Bu kesimler kurulmuş saat gibi, her bombalı saldırıdan ve her terör eyleminden sonra ortaya çıkıp, “hemen barış” söylemini tekrarlıyorlar. Demek istiyorlar ki; PKK’yla masaya oturun, teröre teslim olun. Sanıyorlar ki, Türkiye teröre teslim olduğunda terör bitecek! Ciddiyetli, makul bir düşünce ve öneri değeri taşımayan bu söylem, toplumun asabını bozmak için özellikle kullanılıyor.
Diğer bir kesim daha var ki, bunların işi de terörü sulandırmak! Her terör saldırısından sonra dikkatleri terörü yapana değil, terörün hedefi olanın üzerine çekerek terörün asıl aktörlerini gizlemeye çalışıyorlar. Terör eylemlerinin hemen ardından ortaya çıkan bu kesim “Katil devlet”, “Başkan olmak için bomba patlatıyor”, “Diplomasını unutturmak için gençleri öldürtüyor”gibi mantıksız ve kasten saçma sloganları dolaşıma sokuyor. Bu sistematik algı operasyonuyla terörü gerçekleştiren gücü unutturmaya ve tartışmaları doğrudan bombaların hedefi olan devletin ve devlet yöneticilerinin üzerine odaklamaya uğraşıyorlar.
Bu saçma tepkilerin etkisi altında konuşulmaya başlandığında, bombayı patlatanlar ve terörü bu ülkenin kamburu yapmaya çalışanlar bir anlamda amaçlarına ulaşmış oluyor.
Terörün amacı bombalarla devletin ve toplumun kenetlenmiş duruşunu bozmak, parçalamak ve safları dağıtmaktır. Patlayan bombaların tek başına bunu sağlaması zor; ama bomba patladıktan sonra akademisyen, gazeteci, siyasetçi, kanaat önderi, sanatçı kılığında algı bombardımanı yaparak sonuç almak pek âlâ mümkün.
Bomba patladıktan hemen sonra “Katil devlet” açıklaması yapan; “Sorumlu hükümettir” diyen, “Başkanlık için yapıyor” değerlendirmesinde bulunanların samimi olmadığı ve en hafif tabirle terörün ortağı olduğu aşikardır. Terörü, teröristi öncelemeyen hiç bir yaklaşım iyi niyetli değildir.
Her terör saldırısından sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedefe koymak hedef şaşırtma anlamına gelir ki, CHP ve HDP’nin şu ana kadar yaptığı tam da bu. Her terör eyleminden sonra Erdoğan’ı hedef alarak, bombacıları unutturuyorlar. Erdoğan’a kadar ulaşamayan şarapnelleri, bu siyasiler “bomba açıklamalar” ile Erdoğan’a ulaştırmaya çabalıyorlar.
Oysa bombaları patlatan terör örgütü ile HDP arasında doğrudan, CHP ile de dolaylı bir bağ var; HDP, PKK’nın siyasi uzantısı, CHP de Kandil’in siyasi ortağı. Teröre ortaklık yapanlar patlayan bombaların sorumluluğunu terörün hedefinde olan partiye ve kişiye yükleyerek kendi durdukları yeri gözlerden kaçırmaya çalışıyor.
Terörle mücadele kadar bombacının dilinden konuşanlarla da mücadele edilmeli. Kanunlar bu açıdan da gözden geçirmeli. Koro halinde teröre tempo tutmanın siyasi, hukuki, ahlaki bir karşılığı olmalı. Aksi taktirde bunca kederin ve çığlığın dinmesi zor görünüyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019