Kurtuluş TAYİZ
Yavuz hırsız, ev sahibini bastırırmış. Avrupa Parlamentosu’nun Zeytin Dalı Harekatı’nın durdurulması ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Afrin’den çekilmesi için yaptığı çağrı tam da bu anlama geliyor. Suriye’den çekilmesi gereken taraf öncelikle ABD ve Avrupa ülkeleridir. ABD ve koalisyon ülkelerinin Suriye’de ne işi var? Ta Atlantik ötesinden kalkıp Suriye’ye gelen, bu ülkeyi işgal eden ABD ve Avrupalı ülkeler Suriye’de duracak ama bu ülkeyle 911 kilometre sınırı olan, 3,5 milyon mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye çıkacak, öyle mi?
Bu çarpık zihniyet kuşkusuz Batı’nın sömürgeci geçmişinin bir devamı. Avrupa Parlamentosu’nun çağrısı, aslında Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı beka tehdidinin kaynağını da apaçık gösteriyor. Türkiye’nin Zeytin Dalı Harekatı’nı başlatmasının sebebi, Batı’nın güney sınırlarımızda yaratmaya çalıştığı “terör devleti”dir. Bu terör oluşumunu tasfiye etmeye yöneldiğimizde ilk tepki ve itirazın Batı’dan yükselmesi de gayet anlaşılır. Nitekim tasfiye olan bağımsız terör grupları değil, aksine Batı’nın icat ettiği, beslediği, kullandığı sahadaki terör örgütleridir.
Türkiye’nin Afrin’den çekilmesi bir tarafa Menbiç ve Fırat’ın doğusuna kadar ilerlemesi kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Ankara’nın gündeminde de çekilme değil, Zeytin Dalı Harekatı’nı içlere doğru yayma vardır. ABD ile yapılan görüşmelerde sonuç alınsa da, alınmasa da Türkiye’nin Afrin’den sonraki hedefi Menbiç’tir.
Avrupa Parlamentosu’nun, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Afrin’i kuşattığını duyurmasının ardından alelacele toplanıp Türkiye’ye “çekil” çağrısında bulunması, Ankara üzerindeki uluslararası baskıyı artırmayı amaçlıyor.
Ama karşılarında artık eski Türkiye yok; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifadesiyle “Kendi iradesini kullanabilen bir ülke” var. Bu çağrıya tepki gösteren Erdoğan’ın şu sözleri son derece önemli: “Boşuna heveslenmeyin, işimiz bitmedikçe oradan çıkmayacağız. Türkiye bir şamar oğlanı değildir. Kendi iradesini kullanabilen bir ülkedir. Dolayısıyla burada işimiz bitecek, 3 buçuk milyon Suriyeli kardeşim benim ülkemde şu anda misafir ediliyor. Ey Avrupa Parlamentosu, sen burada benden hangi yükü aldın da kalkıp da şimdi bunu söylüyorsun?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasında vurguladığı “işimiz bitmedikçe oradan çıkmayacağız”ifadesinin diplomatik dildeki anlamı da oldukça nettir; bu vurgu, Türkiye’nin daha çok uzun süre Suriye’de kalacağı anlamına gelir.
Terör tehdidi devam ettikçe Türkiye’nin Suriye’deki varlığı devam etmeli, sürmeli. Suriye’de askeri üsler kuran ABD ve koalisyon devletleri buradaki varlığını kalıcı olarak düzenlerken, kimse Türkiye’yi Suriye’den çekilmeye, çıkmaya davet edemez. Bu yönlü uluslararası hiçbir çağrı, baskı meşru değil, olamaz da.
Suriye’den öncelikle çekilmesi gereken ABD ve koalisyon devletleridir, Türkiye değil.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları




































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019