Mensur Akgün
Pazar günkü yazımda Gazze savaşının “ertesi gün” tartışmalarını tetiklediğini, bazı uzmanların ve devletlerin savaş sonrasında 1967 sınırlarına yakın, Kudüs’ün küçük de olsa bir kısmına hakim bir Filistin devleti kurulur umudu taşıdığını, ama bunu çok mümkün görmediğimi, çünkü İsrail’in planının bambaşka olduğunu, onu planından caydırmaya niyetli kimsenin de bulunmadığını söylemiştim.
Hamas yönetiminin çökmesiyle Gazze’nin Mısır ve hatta Amerika’nın itirazına rağmen Sina’ya doğru akmasının, Gazze’nin Filistinlilerden “temizlenmesinin” an ve gün meselesi olduğunu vurgulamaya çalışmıştım. Beklentimin diplomasinin şimdiden öngörülemeyen imkanlarının ve dünya güç dengelerindeki dalgalanmaların benim karamsar bakışımı doğrulamaması yönünde olduğuyla da yazımı bitirmiştim.
Ancak Carnegie’den Zaha Hassan’ın 22 Aralık tarihli raporunu okuyunca geleceğe ilişkin beklentim daha da karamsar hale geldi. Filistin sorununun BM parametreleri çerçevesinde, 1967 anlayışı içinde çözülmesinin artık iyice uzak bir ihtimal olduğunu düşünmeye başladım. Çünkü bırakın İsrail’in planlarını bir yana, ne farklı beklentileri uzlaştırmak, ne de yakın bir gelecekte Gazze’yi yeniden yaşanabilir hale getirmek mümkün görünüyordu.
Hassan, İsrail’in geçtiğimiz hafta itibarıyla Gazze şeridine iki ortalama atom bombasına yakın şiddette en az 29 bin bomba attığını, patlamalardan ve bina enkazlarından çıkan gazların bölgeyi yaşanamaz hale getirdiğini, kullanılan beyaz fosforun uzun erimli etkileri olacağını, yok edilen tünellerle birlikte su ve kanalizasyon sistemlerinin de yıkıldığını, bölgenin temel geçim kaynağı olan ziraatın uzunca bir süre yapılamayacağını yazıyordu.
Ayrıca Gazze’nin sağlık ve eğitim sisteminin büyük yara aldığının, en az 50 sağlık biriminin hedef alındığını, doktorlar da dahil 600 sağlık çalışanının öldüğünü, 50 binden fazla yaralıya uzun süreli hizmet verebilecek hiçbir yapının kalmadığını, Gazze nüfusunun yüzde 85’inin yerinden edildiğini, BM Dünya Gıda Programı verilerine göre insanların yüzde 56’sının açlık çektiğini, günde minimum 15 litre su gerekirken Gazzelilerin 2 litreye mahkum olduğunu anlatıyordu.
Daha da kötüsü bu durumun İsrail müdahalesi durduktan sonra da değişmeyeceğini, Filistinlilere on yıllardır yardım sağlayan UNRWA’nın İsrail’in isteği doğrultusunda faaliyetlerine son verilmesiyle daha kötüleşeceğini söylüyordu. Hassan’ın bağımsız kaynaklardan elde ettiği verilerle çizdiği tablo bugün için de gelecek için de umut vadetmiyordu. Ayrıca şablonunu çıkarttığı tarafların siyasi pozisyonları da uzlaşmadan uzaktı.
BM, daha doğrusu AB ve ABD bu tabloyu değiştirmek için çaba harcar mı sorusuna verdiği cevapsa benimkinden ne yazık ki çok farklı değildi. O da AB ve ABD’nin İsrail’i emellerinden caydırmak için çaba harcamayacağını belli eder bir tutum takınmıştı. Üstelik konuştuğu ve görüşlerine yazısında yer verdiği Filistin Başbakanı Muhammed İştiyye de Gazze’nin yönetimi devralmak için kabul edilmesi zor koşullar öne sürmekteydi.
Hassan’ın önerisi Filistin Otoritesi’nin meşruiyetini arttıracak adımların atılması, İştiyye’nin’in dediği gibi ertesi günü beklemeden Filistin için bugünden bir şeyler yapılması, düşünülmesi, geleceğinin planlanması. Yapılır mı derseniz benim cevabım yine karamsar bir hayır olur, bizim bundan sonra Filistin’den çok Filistinlileri düşünmemiz, onlar için gerçekçi ve sürdürülebilir çözümler üretmemiz gerekir derim.
Vakti ve konuya ilgisi olanların, özellikle de devletin ilgili ve yetkili birimlerinin okumadılarsa Zaha Hassan’ın yazısını okumalarını öneririm. Görünen o ki Gazze’de yaşanan felaket sonrasını planlamak, Gazzelileri Gazze’de tutmak, onları kurulması olası bir Filistin devletinin vatandaşları haline getirip, mütevazı ama normal bir hayat yaşamalarını sağlamak kolay olmayacak. Belli ki İsrail de girdiği yerlerden bir daha kolay kolay çıkmayacak…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.06.2025
11.05.2025
12.02.2025
29.01.2025
8.01.2025
25.12.2024
15.12.2024
27.11.2024
6.11.2024
20.10.2024