Mensur Akgün
Geçtiğimiz hafta da pek çok olumsuzluğu neredeyse eş zamanlı yaşadık, can sıkıcı haberler aldık. Ülke içinde ve dışında askerlerimiz şehit oldu. Yangın, tedbirsizlik ve vurdumduymazlık haberleriyle sarsıldık. İnsan hakları performansımız eleştirildi. AB üyelik müzakerelerin dondurulması değilse bile ilerlememesi gereği bu kez de Hollanda ve Almanya tarafından dillendirildi. Liranın değerinde ciddi düşüşler kaydedildi. Musul’un DEAŞ’tan kolay kolay temizlenemeyeceği ortaya çıktı. Hepsinden önemlisi de Halep’teki insani trajedi iyice derinleşti.
***
Ancak olumlu gelişmeler de yaşandı. Halep’teki insani trajedinin sona ermesi için Türkiye teşebbüse geçti. Alanya’da buluşan Türkiye ve Rusya dışişleri bakanları, ikili ilişkilerde normalleşmenin sağlanmasının yanında belli ki Halep’te sıkışıp kalan insanlar için bir veya birden fazla koridor açılmasını konuştu. Türk tarafı muhaliflerle Lavrov ve ekibi arasında bir tür mekik diplomasisi gerçekleştirdi. Henüz kesin bir sonuç yok ama BM temsilcisi Egeland Cuma günü Halep’e dört koridordan insani yardım sağlanacağını, yaralıların bulundukları yerlerden çıkartılacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Fırat Kalkanı operasyonunun amacına ilişkin açıklamasına açıklık getirmesi de haftanın bir başka olumlu gelişmesiydi. Erdoğan hiç kimsenin yanlış anlamasına mahal bırakmayacak, başta ilişkilerimizi düzeltmeye çalıştığımız Rusya olmak üzere hiçbir ülkenin başka türlü yorumlamasına gerek olmayacak bir şekilde operasyonun hedefinin terör örgütleri olduğunu vurguladı.
Bir başka olumlu gelişme ise AB Bakanı Ömer Çelik’in bazı gazeteci, yazar, akademisyen ve sivil toplum temsilcileri ve onların AB’den muhataplarıyla birlikte Brüksel’de gerçekleştirdiği toplantıydı. Çelik’in inisiyatifiyle gerçekleştiği anlaşılan (benim de davetli olduğum ama elimde olmayan nedenlerle katılamadığım) toplantının içeriğinden bağımsız olarak sadece düzenlemesinin dahi Türkiye’nin AB’den vazgeçmediğini, içine kapanmadığını göstermesi açısından önemli olduğunu not etmek gerek.
Kaldı ki Brüksel’e giden grupta yer alan Star yazarı Mustafa Kartoğlu’nun cuma günkü yazısından toplantının içeriğinin de önemli olduğu anlaşılıyor. Başka AB başkentlerine de taşınacak bu toplantılar dizisinin hem Türkiye’nin kendisini muhataplarına anlatmasına, hem de muhataplarının kaygı ve beklentilerini anlamasına yardımcı olacağa benzer. Umarız Çelik’in çabaları Türkiye’de de, AB’de de önyargıdan çok bilgiye, diyaloğa dayalı tartışmayı tetikler.
Benzeri bir tespiti ABD ile olan ilişkiler açısından da yapmak mümkün. Hafta içinde Sabah gazetesinin düzenlediği etkinlik kapsamında bir grup gazeteci ve yazar Washington’da 15 Temmuz’u anlattılar. Bu toplantı da (özellikle de bazı katılımcıların profilleri dikkate alındığında) daha önce düzenlenenler gibi Ankara’nın Washington ile ilişkilerini kopartmak istemediğinin, kendini anlatmaya çalıştığının göstergesiydi. Ne kadar etkili olur bilinmez ama bu tür toplantıların düzenlenmesinde, diyalog kanallarının açık tutulmasında yarar var.
Çünkü ancak diyalog olursa birbirimizi anlar, derdimizi ve önceliklerimizi karşılıklı olarak aktarabiliriz. İlişkileri kopartmak, felaket senaryoları yazmak hiçbir soruna çözüm üretmiyor. Amacımız ne kendimizi yok etmek, ne de karşımızdakileri. Amaç çıkarlarımızı korumak, muhataplarımızın beklentilerimize saygı duymasını sağlamak. Daha güçlü, daha müreffeh, daha demokratik, daha az sorunlu bir Türkiye’de yaşamak. Çevremizdeki ve içimizdeki sorunları çözmek, çözemediklerimizi yönetmek.
***
Unutmayalım ki mükemmel bir dünyada yaşamıyoruz. Sorunlar hep vardı, bundan sonra da olacak. Bazen tehdit ederek, bazen güç kullanarak, bazen de “taviz” vererek veya pazarlık ederek bu sorunları çözmeye çalışacağız. Türkiye’de de, başka yerlerde de siyaset bu sorunlar üstünden yapılacak, taraflar birbirini suçlayacak.
Yeter ki duygusal değil rasyonel olalım, elimizdeki imkanların sınırlarını bilelim, diyalog kanallarını açık tutalım. Karşımızdakileri de dinleyelim. Geçtiğimiz hafta olduğumuz gibi pragmatik olalım…
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları





































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.12.2025
7.12.2025
3.12.2025
12.11.2025
5.11.2025
2.11.2025
29.10.2025
26.10.2025
22.10.2025
19.10.2025