Mensur Akgün
Türkiye ABD ve Rusya Federasyonu üstünde baskı kurarak PYD/PKK’nın sınırlarının en az 30 kilometre ötesine çekilmesini sağladı. Amerika verdiği sözü istemeyerek de olsa büyük ölçüde yerine getirdi. Rusya’nın taahhüdünü yerine getirmeyeceğini düşündürecek bir neden yok. Rusya’nın garantilediği çekilme büyük olasılıkla 29 Ekim saat 18.00 itibarıyla tamamlanacak.
Bir gün sonra da Güvenlik Konseyi’nin 2015’de aldığı 2254 sayılı kararını yerine getirmek, yani Suriye sorununa kalıcı çözüm üretmek için üyelerinin bir kısmı Türkiye’nin rızasıyla belirlenen Anayasa Komisyonu Cenevre’de toplanacak. 50’si rejimi, 50’lisi muhalefeti, 50’si de sivil toplumu temsil eden Komisyon içlerinden belirlenen 45 kişinin yazacağı taslağı onaylayacak.
Komisyonun işi hiç kolay değil. Belki de hiç bitmeyecek bir teşebbüsten söz ediyoruz. Ancak biterse, uzlaşma sağlanırsa ABD Suriye’den çıkmak zorunda kalacak, PYD Suriye’nin iç işi olacak. Cenevre’de uzlaşma olmasa da kabul edelim ki Türkiye yaptığı üç operasyonla, sahadaki mevcudiyetiyle, diplomatik maharetiyle ve izlediği akılcı politikayla Rojava projesini büyük ölçüde öldürdü.
***
Risk tabii ki bitmedi. ABD henüz bölgeden çıkmadı. Rusya Federasyonu’na da tam olarak güvenmek imkansız. PYD de hala geniş bir toprak parçası üstündeki hakimiyetini sürdürüyor. Ayrıca propaganda savaşı artan bir hızla sürüyor. Ankara’nın çözüm ortağı Başkan Trump’ın geleceği deseniz belirsizliğini koruyor. Muhalifleri onu sadece Rusya ve Ukrayna değil Türkiye üstünden de yıpratmaya çalışıyor.
Trump da zaten kural tanımazlığı ve öngörülmezliğiyle başlı başına bir sorun. En önemli sorunsa PYD liderliğinin giderek daha fazla ve daha üst düzeyde siyasi muhatap olarak kabul edilmesi, PYD/PKK’ya daha fazla meşruiyet alanı tanınması, Rusların PKK’yı bile açıkça terör örgütü olarak kabul etmemesi, Amerikalıların Mazlum Kobani takma adlı Mustafa Abdi bin Halil’i Washington’da ağırlamaya niyetlenmesi.
Fakat bunların hiç biri gelinen noktanın önemini görmemize engel olmamalı. Türkiye PYD/PKK karşısında hem sahada, hem de masada başarı elde etti, olayların akışını ciddi oranda tersine çevirdi. Muhataplarını seçim yapmaya zorlamasaydı, PYD/PKK konumunu konsolide edecek, ne rejimle anlaşmanın ne de Rusya ile konuşmanın yollarını arayacaktı.
Mücadele doğal olarak bundan sonra da sürecek, ki zaten sürüyor da. Kimyasal silah kullanıldığı saçmalığından IŞİD’li mahkumların akıbetine kadar pek çok konuda gereken reaksiyonlar her düzeyde veriliyor. Bıkmak, küsmek, usanmak lüksümüz yok. Dünya kamuoyunu yeniden yanımıza çekmek, Türkiye algısını kökünden değiştirmek zorundayız.
Güvenliğimizden ve kurguladığımız küresel dengelerden vazgeçmeden yapabileceğimiz en kolay edim kendimizi değiştirmek, daha demokratik, insan haklarına daha saygılı bir ülke olduğumuzu dünyaya göstermek. Yargı reformu bu konuda atılmış önemli bir adımdı, umarız bu adım fiili uygulamayla da pekişir.
Çünkü Türkiye’nin dünyaya anlatacağı bir, hatta birden çok hikayeye ihtiyacı var. Akıllarda, vicdanlarda olumlanmamız için yeni bir anlatı gerek. Mültecilere ev sahipliği yapıyor olmamız olumlu algılanmamıza artık yetmiyor. Kapıları açarız diye korkuyorlar ama bizi ‘sevmiyorlar’, olumlamıyorlar.
***
Demokrasi, insan hakları bizim için, ülkenin geleceği, insanların refahı için önemli. Fakat bulunduğumuz noktada güvenlik sorunu haline geldiler. İmajımızın, dünyadaki algımızın, dolayısıyla da bize karşı uygulanan politikaların zımni sebebine dönüştüler. Diyeceksiniz ki PKK ya da Suudi Arabistan bizden daha mı demokratik, insan haklarına daha mı saygılı.
Tabii ki değil ama biz de onların konumlandırıldıkları yerde değiliz. Elimizde onların sahip olduğu “kozlar” da yok. Siyasetimiz ABD’nin anlık beklentileriyle örtüşmüyor. İsrail’in yaptıklarını görmezden gelmiyoruz. İran’la ve Rusya’yla olan ilişkilerimizi Amerika’daki karar vericilerin keyfi tercihlerine endekslemiyoruz. Suriye’yi bölmeye değil birleştirmeye çalışıyoruz.
Çıkarlarımızı korumak, beklentilerimizi karşılamak, güvenlik önceliklerimizi gerçekleştirmek, diplomasimize daha fazla güç alabileceği bir zemin kazandırmak için dünyadaki algımızın değişmesinde, değiştirilmesinde büyük yarar var. Eğer gözlemlerim beni yanıltmıyorsa daha etkili olmak için üstünde etkili olmaya çalıştıklarımızla kendimizi askeri alan kadar normatif alanda da eşitlememiz gerekiyor…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.06.2025
11.05.2025
12.02.2025
29.01.2025
8.01.2025
25.12.2024
15.12.2024
27.11.2024
6.11.2024
20.10.2024