Nevzat CİNGİRT

2026 Bütçesi: Emekliye Açlık, Maaşa Yüzde 25 Kesinti
23.12.2025
97

Bazı dönemler vardır; adına “reform” denir ama bedelini hep aynı kesimler öder.

Emekli öder, memur öder, işçi öder…

En sonunda işveren de artan maliyetle yüzleşir.

Hükümet, 2026’ya giderken yanlış maliye politikalarının yol açtığı büyüyen bütçe açıklarını kapatmak adına maliye ve sosyal güvenlik alanında art arda ağır yükler getiriyor.

Pazarı pazartesiye bağlayan gece, CHP ve AK Partili milletvekillerinin yumruk yumruğa Gazi Meclis’i adeta bir ringe çevirdiği saatlerde, 2026 bütçesi kabul edildi.

Bu bütçeyle birlikte, önümüzdeki yıl saniyede 495 bin 658 lira, toplamda ise 15 trilyon 631 milyar lira vergi toplanacak.

Toplanacak verginin;

8,5 trilyon lirası yalnızca iki dolaylı vergiden (ÖTV ve KDV),

3,5 trilyon lirası Gelir Vergisi’nden,

1,7 trilyon lirası Kurumlar Vergisi’nden,

Kalan 2 trilyon lirası ise diğer vergi ve harçlardan sağlanacak.

Ancak bu da yetmeyecek.

2026 yılı için öngörülen bütçe açığı 2,7 trilyon lira, faiz ödemesi de yine 2,7 trilyon lira.

Kabul edilen bütçeyle birlikte prim artışları, teşviklerin daraltılması ve GSS yükü; dar ve orta gelirlinin bütçesini doğrudan sıkıştırırken, işverenler için de ciddi maliyet artışları anlamına geliyor.

Zam yağmuruyla başlayacak 1 Ocak 2026’da yürürlüğe girecek yeni sosyal güvenlik düzenlemesi, tam olarak bu tablonun habercisi.

Bugün yaklaşık 16 bin lira emekli maaşıyla hayatta kalmaya çalışan milyonlarca insan için mesele artık geçim değil, hayatta kalma mücadelesidir.

Açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm edilen emekliye şimdi bir de “yüzde 25 otomatik kesinti” tehdidi gösteriliyor.

Sorulması gereken soru çok basit: 16 bin lira alan bir emeklinin maaşının yüzde 25’ine göz dikmek, hangi insani ahlaka, hangi sosyal devlet anlayışına sığar?

**

Resmî Gazete’de yayımlanan 7566 sayılı yasa, sosyal güvenlik sisteminde köklü değişiklikler getiriyor. Ancak bu değişikliklerin merkezinde sosyal adalet yok. Merkezde yine emeklinin maaşı var.

Yeni düzenlemeye göre; SGK’ya prim, GSS ya da idari para cezası borcu bulunan emekli, dul ve yetimlerin aylıklarından yüzde 25’e kadar otomatik kesinti yapılabilecek.

Şimdi soralım:

Zaten açlık sınırının altında yaşayan bir emeklinin maaşından yüzde 25 kesmek, borç tahsilatı mıdır, yoksa insanı diri diri mezara gömmek mi?

İşsiz kaldığı için prim yatıramayan, sağlık hizmetine ulaşabilmek için GSS borcu biriken, yıllarca düşük gelirle ayakta kalmaya çalışan yurttaşın suçu nedir?

**

Emeklilik Hayali de Paraya Bağlandı

Darbe yalnızca mevcut emeklilerle sınırlı değil.

Emeklilik hayali kuran, gün sayan milyonlar için tablo daha da karanlık.

Askerlik, yurt dışı, avukatlık stajı, doktora gibi borçlanmalarda prim oranı yüzde 32’den yüzde 45’e çıkarılıyor.

Yeni sistem açıkça şunu söylüyor: “Prim eksiğin varsa, paran da olacak.”

Bu yaklaşım, sosyal güvenliğin bir hak olmaktan çıkıp, parası olana sunulan bir ayrıcalığa dönüşmesi demektir.

**

Prime esas kazanç tavanının asgari ücretin 9 katına çıkarılması, yüksek gelirli çalışanlar ve işverenler için yeni maliyetler yaratırken, kayıt dışılığı artırma riskini de beraberinde getiriyor. Ama bu riskler konuşulmuyor.

İşveren primlerinde artış, isteğe bağlı sigortalılara zam, tarım işçileri ve ev emekçilerine ek yük…

Liste uzadıkça uzuyor.

Ortaya çıkan tablo son derece net:

Sosyal güvenlik açığını kapatmanın yolu yine dar gelirli, emekli ve çalışandan geçiyor.

Oysa sosyal devlet, en zor zamanlarda vatandaşını korumakla yükümlüdür.

Maaştan otomatik kesinti, borçlanmaya fahiş artış, primlere zam…

Bunlar teknik düzenleme değil, bilinçli politika tercihleridir.

Ve bu tercih, bir kez daha yoksuldan yana değildir.

**

Ekonominin daraldığı, alım gücünün hızla eridiği bu dönemde atılan bu adımlar, ülkedeki çıkmazın teknik düzenlemelerle değil, köklü bir siyasi tercihle aşılabileceğini her geçen gün daha görünür kılıyor.

Ve görünen o ki;

Bu düzen böyle giderse, yük hep aynı omuzda kalmaya devam edecek.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar