Düzce Üniversitesi ile ilgili tartışmalar, Düzce gündemini daha uzunca bir süre meşgul edecek gibi.

Rektör Şerifoğlu, Recep Özmerdivenli gibi reçete hırsızını o üniversitede tuttuğu sürece, bu tartışma devam etmeli, edecek de…

 İktidarıyla, muhalefetiyle, sivil toplum örgütleri ile Düzce Üniversitesi etrafında tartışılan her şey, bizim nasıl bir toplum istediğimizi de gösteriyor aslında.

Ben, Düzce yerel basını üzerinden yapılan üniversite eksenli tartışmayı dün, ülke genelinde yaptığımız “ orduyu yıpratmayalım “ tartışmasına benzetiyorum.

Dün, “ bana emperyalizmin bir oyunu mu bu? “ modunda olan, “ aman ha,  ordumuzu yıpratmayalım “ diye ortalığı velveleye verenlerin, Sarıkız, Ayışığı, Balyoz eylem planlarının bir bir ortalığa saçılmasından sonra nasıl kuyruklarını kıstırıp suspus oldularsa…

Bugün, Düzce Üniversitesi Rektörü Şerifoğlu etrafında bir araya gelmiş “ üniversiteyi  yıpratmayalım korosunun " , reçete hırsızı Recep Özmerdivenli gibi geçmişi karanlık kişilerin iplikleri pazara çıkıp pespayelikleri ortalığa saçıldıkça, suspus olacaklarına inanıyorum.

Bu nedenle  ben, tartışmanın devam etmesinden yanayım.

Herkes eteğindeki taşları döksün. Dökecekler de…

Enson, DAGEM müdürü Kekeçoğlu Hanım tartışmaya katıldı. Bir öğretim görevlisinde bulunması gereken azami nezaket ölçülerinden uzak; daha çok bir siyasetçi edasıyla Sayın Korkmaz’a verdi veriştirdi. Aldığı ödülde Korkmaz’ın gözü olduğunu söyledi.

Sayın Kekeçoğlu Hanım bir çırpıda unutuverdi geçen yıl Düzce Tarım İl Müdürlüğü’nde yapılan Düzce Arıcılar Birliği toplantısında,  Sayın Korkmaz’ın kendisini Düzceli arıcılara karşı nasıl savunduğunu. Doğru ya, vefa sadece İstanbul’da bir semt adıydı değil mi Sayın Kekeçoğlu !?

Sayın Kekeçoğlu’nun açıklamasından bir gün sonra, bu kez CHP İl Başkanı Sayın Basri Karslıoğlu topa girerek Korkmaz’ı eleştiri yağmuruna tuttu. Bu satırları kaleme aldığım şu dakikalarda aylardır ortalarda görünmeyen CHP merkez ilçe Başkanı Sayın Başak Tütüncü nöbeti Sayın Karslıoğlu’ndan devralarak, Sayın Korkmaz’a ‘ haddini bildirenler ‘  kervanına katıldı…

Belirli bir merkez tarafından plan dâhilinde organize edildiği açık olan demeç furyasına, başka başka partiler ve sivil toplum örgütlerinin de önümüzdeki günlerde katılması benim açımdan hiç şaşırtıcı olmayacak.

Plan açık, üniversite yönetimini eline geçiren malum çevrenin ipliği pazara çıktığında, devreye hemen zinde kuvvetler girerek gündem değiştirmeye çalışacaklar. Yersen tabi…

Biz, Sayın Karslıoğlu’nun açıklamasına biraz ironi yaparak geri dönelim.

Rahmetli Ecevit’in 28 Şubat sürecinin o karanlık günlerinde meclis kürsüsünden RP Milletvekili Merve Kavakçı’yı hedef alarak; “bu hatibe haddini bildiriniz“ dediği o unutulmaz sözlerin bir benzerini Karslıoğlu söyledi.  

Sayın Karslıoğlu, AK Parti İl Başkanı Sayın Kaşıkoğlu ile  bütün AK Parti camiasına seslenerek “ Korkmaz’a haddini bildiriniz “ dedi.

AK Parti camiasının Karslıoğlu’nun bu çağrısına vereceği tepkiyi önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz. Umarım, AK Parti kurmayları ‘ ölü fare numarasına yatmazlar… ’

Ortada bir reçete hırsızlığı vakası varken; sözüne, samimiyetine inandığım, Basri abi diyerek ayrıca saygıda kusur etmemeye çalıştığım, kendisi de bir eczacı olan CHP İl Başkanı Sayın Karslıoğlu’na ne oluyor?

Bilenler bilir, kendisi senelerce Düzce Devlet Hastanesinde mesul eczacılık yaptı. Emekli oldu ve şu anda halen serbest eczacılık yapıyor.

Reçete hırsızlığı yapmanın, sahte reçete düzenlemenin ne demek olduğunu, Düzce’de herkesten daha iyi bilir.

CHP İl Başkanı Basri abi açıklamasında, “ varsa bir şey, hukuk gerekeni yapar “ diyor.

Sayın Karslıoğlu;

Şerifoğlu’nun başdanışmanı ve aynı zamanda Düzce Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Recep Özmerdivenli için Yargıtay 11. Ceza Dairesi bundan 7 ay önce gerekeni yapmış zaten.

Yargıtay 11. Ceza Dairesi Recep Özmerdivenli’nin 1 yıl 10 ay 10 günlük hapis cezasını onaylayarak;

“ Sen, reçete hırsızın kardeşim! “ 

 “ Sen, 657 sayılı Devlet Memuru Kanununa göre bir gün dahi devlet memurluğu yapamazsın “ demiş.

Hukukun böylesine emredici hükümlerine rağmen,  ana muhalefet partisinin il başkanı olarak nerede saf tuttuğunuzun farkında mısınız?

Hukukun emredici hükümlerine rağmen, hukuku “ guguk “ yapan Şerifoğlu’nun yanında hizaya girerek kamu vicdanını yaraladığınızın farkında mısınız?