Serpil Çevikcan
NEW YORK
BM Genel Kurulu için geldiği New York’ta yoğun görüşme trafiğini sürdüren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, bütün dünyaya açıktan görüşlerini aktardığı Genel Kurul’da önceki gün yaptığı konuşma, tüm programın en çok merak edilen bölümlerinden biriydi.
15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilk kez geldiği ABD’den bütün ülkelere FETÖ, Suriye, mülteciler, DAEŞ ve Fırat Kalkanı harekâtıyla ilgili mesaj veren Erdoğan’ın konuşması, aslında Türkiye’nin nasıl kritik bir odakta bulunduğunu da gösteriyor.
Erdoğan’ın konuşması, BM Genel Kurulu’nun New York’taki toplantılar için belirlediği mülteciler, yatırım, insani yardım, Suriye, DAEŞ ve terörle mücadele temalarının kesişme noktasında Türkiye’nin bulunduğunu açıkça ortaya koydu.
Cumhurbaşkanı, konuşmasında dünyanın uzaktan izlediği ancak küresel sorun olarak nitelediği tüm bu başlıklarla olan Türkiye’nin yeni konumunu anlattı.
Belirlenen stratejileri tüm ülkelerle paylaştı ve “edilgen değil etken ülke” politikasının sonucu olarak somut çözüm önerilerini sıraladı.
Erdoğan’ın mesajlarını ve bu mesajların anlamını şu başlıklarda ele alabiliriz:
- Dünyaya FETÖ çağrısı: Erdoğan, sözlerinin başında Türkiye’nin 15 Temmuz’da atlattığı darbe girişimini dünyaya anlattı. “Türkiye olarak 15 Temmuz gecesi FETÖ’nün başlattığı hain darbe girişimine maruz kaldık. Şayet bugün karşınızda bulunuyorsam milletimizin cesur ve asil duruşu sayesindedir” sözleriyle darbenin failinin FETÖ, mağdurunun ise tüm Türkiye olduğunu özetledi. Cumhurbaşkanı, Türkiye’den ayrılmadan önce “sığınacakları liman yok” sözleriyle aktardığı örgütle “evrensel mücadele” kararının sonucu olarak BM üyesi ülkelere de bu örgütün tehlikelerini “Bu yeni nesil terör örgütü sadece Türkiye’nin değil varlık gösterdiği 170 ülkenin tamamı için bir milli güvenlik tehdididir. Genel Kurulda temsil edilen ülkelerin büyük bölümü bu yapılanmanın tehdidi altındadır. Bu örgüt Türkiye’nin ötesinde tüm dünyayı boyunduruğu altına almak gibi derin bir zihni sapkınlık içindedir. Örgütün (FETÖ) temel stratejisi eğitim, diyalog, hoşgörü, sivil toplum kuruluşu kisvesi altında devlet kurumlarına sızmak, toplumu etkilemek, ekonomik kaynaklara hakim olmaktır” şeklinde anlattı. Bütün ülkelere “FETÖ’ye karşı önlem alın” çağrısı yaparken, Türkiye’nin tecrübelerinin “yarın çok geç olabileceğini” gösterdiğini vurguladı. Erdoğan, bununla birlikte örgütün “Türk ve Türkiye” adını taşıyan okullarının, kurumlarının Türkiye için bağlayıcılığının bulunmadığını, bu örgütle Türkiye arasında bir ilgi bulunmadığını da dünyaya ilan etti. Mesajlar Türkiye’nin bütün dünyada örgütle mücadele edeceğini gösteriyordu. Mesajların önemli bir bölümü de elbette Fetullah Gülen’in ikamet ettiği ABD’yle ilgiliydi. Erdoğan, Gülen’in iadesi talebini değerlendiren ABD’ye de bütün ülkelerin gözü önünde “harekete geç” mesajı verdi.
- Fırat Kalkanı Suriye’nin bütünlüğü için: BM Genel Kurulu, Türkiye’nin sürdürdüğü Fırat Kalkanı harekâtını tüm dünyaya anlatmak için önemli bir fırsattı. Erdoğan, “Cerablus’taki Fırat Kalkanı harekâtı sayesinde bölge halkı evlerine dönmeye başladı. Bu bölgede ülke dışına gitmiş tüm mültecilerin de kullanacağı tüm sosyal donatılara sahip yerleşim yerleri inşa etmeyi planlıyoruz. Bunun için güvenli alan haline getirdiğimiz yerlerin uçuşa yasak bölge ilan edilmesine yönelik kararlı bir duruş göstermeli ve hep birlikte çalışmalıyız. Bizim Suriye’nin topraklarında asla gözümüz yoktur. Suriye topraklarında kimsenin gözünün olmaması gerekir... Rejimin insanları açlığa mahkûm ederek ‘Ya teslim ol ya öl’ politikasına BM ve Güvenlik Konseyi daha ne kadar müsamaha gösterecek?” sözleriyle birden fazla mesaj verdi. Bir yandan Fırat Kalkanı harekâtı sayesinde oluşan güvenli hatta terörden arındırılmış, güvenlikli, uçuşa yasak bir bölge ilan edilerek mülteci sorununun çözüm adresini gösterdi, diğer yandan operasyonların asla Suriye’de Türkiye’nin kalıcı olması amacını taşımadığını vurguladı. Dünyaya ise asıl diğer ülkelerin Suriye toprakları üzerinden strateji geliştirmemesi gerektiği uyarısında bulundu. Bir mesaj da sorunun çözümünün hâlâ Esad’la olabileceğini düşünen bölgedeki aktörlere yönelikti.
- Mülteciler için harekete geçin: Erdoğan, BM’nin ana temalarından olan mülteciler konusunda dünyanın nasıl ikiyüzlü bir tavır izlediğini de ortaya koydu. AB’nin taahhütlerini yerine getirmediğini, BM’nin de hiçbir destekte bulunmadığını vurgulayan Erdoğan, “Türkiye mülteciler için şu ana kadar 25 milyar dolar harcadı. Peki, dünyadan bize ne geldi? Şu anda çatısı altında bulunduğumuz BM’den bize gelen destek 525 milyon dolardır. Başka? Başka herhangi bir şey yok. Peki, AB’den gelen bir şey var mı? Ne yazık ki AB de verdiği sözleri tutamamıştır... 18 Mart 2016’da varılan mutabakatta Avrupa Birliği tarafından verilen sözlerin adeta unutulduğunu, karşımıza sürekli suni mazeretlerin çıkarıldığını görmenin üzüntüsü içindeyiz” dedi.
- PYD-YPG terör örgütü: Erdoğan, mülteciler, Suriye ve DAEŞ’le mücadele bağlamında konuşurken, YPG’ye de değindi. Dünyadaki PYD-YPG imajının yanlış olduğunun altını çizen Erdoğan, Fırat Kalkanı’na atıf yaparak, “PKK, PYD terör örgütünün önceliğinin DAEŞ ile mücadele etmek olmadığı bu operasyonla birlikte açıkça ortaya çıktı. Operasyon, Suriye’deki ılımlı muhalif unsurların özgüvenlerinin yerine gelmesini de sağlamış oldu. Hatta bu gelişme Musul’u DAEŞ teröründen kurtarmak isteyen Irak’taki yerel güçleri de cesaretlendirdi. Bölge tamamıyla Azez’den Fırat’a kadar bir terör koridoru olmaktan çıktı ve böylece burası bir barış koridoru haline gelmiş bulunuyor. Bugün bizim yaptığımız operasyonun amacı işte bu güvenli bölgeyi fiili olarak hayata geçirmektir” diye konuştu.
- Dünya 5’ten büyüktür: Erdoğan, mesajlarında Türkiye’nin ilişkilerini normalleştirdiği Rusya’yı Suriye’nin toprak bütünlüğü, İsrail’i Filistin’e yönelik operasyonları nedeniyle uyarmaktan da geri durmadı. Her BM Genel Kurulu’nda olduğu gibi BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyeden oluşmasını “Dünya 5’ten büyüktür” mottosuyla eleştirerek, 20 daimi üyeli, daimi üyelerin de sırayla değişebildiği bir yapı önerdi. Siyasetçileri de BM’nin yapısını eleştirmekten çekinmemeleri konusunda uyardı.
Erdoğan’ın mesajları ve bu mesajların taşıdığı uyarılar, bütün bu sorunların sadece Türkiye’yi ilgilendirmediğini, evrensel nitelik taşıdığını ve küresel mücadele gerektirdiğini ortaya koyar nitelikteydi.
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2018
25.05.2018
23.05.2018
19.05.2018
16.05.2018
12.05.2018
9.02.2018
5.02.2018
2.02.2018
28.04.2018