Serpil Çevikcan
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ABD’nin yeni Başkanı Donald Trump arasında beklenen görüşme önceki gece gerçekleşti.
Görüşmenin bütün gündem maddeleri el yakıyor haliyle.
Stratejik ortaklık temelinde yükselmesi arzu edilen Türkiye-ABD ikili ilişkilerinin “kazan-kazan” hattında ilerlemesi de zaten bu konulardaki samimi işbirliğine bağlı.
Masadaki en önemli başlıklardan biri elbette Suriye.
Suriye konusu, ABD’nin YPG’ye verdiği destek ve silah yardımından, Rakka operasyonuna, güvenli bölge oluşturulması tartışmalarından, mülteci konusuna kadar birçok problemli alanın da ortak başlığı.
Aldığım bilgiler, Trump’ın Erdoğan’ın bütün bu konularda aktardığı, Türkiye’nin uzun zamandır savunduğu tezlere sıcak yaklaştığı, iki ülke ekiplerinin bu konularda ortak çalışma yapmasını istediği yönünde.
Erdoğan somut önerilerini sundu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump’la görüşmesinde bu tezleri sadece tekrarlamakla da yetinmedi.
Her başlıkla ilgili Türkiye’nin uzun zaman çalışarak olgunlaştırdığı somut önerileri de sundu.
Fethullah Gülen’in iadesi konusundaki hukuki süreç beklenirken, ABD makamlarının “faaliyetleri durdurma” gibi idari kararlar verebileceğine işaret etti.
Güvenli bölge konusunda Azez-Cerablus-El Bab hattında
5 bin kilometrekarelik bir alanın temizlenerek, buraların yerleşime açılabileceğini vurguladı.
Rakka operasyonunun PYD-YPG ile yapılmasının yanlış olacağını vurgularken, Türkiye ile ABD’nin koordinasyonunda Fırat Kalkanı modeliyle bu operasyonun nasıl yapılabileceği konusunda da hazırlanan raporu gündeme getirdi.
10 bin kişilik kuvvet
Dün Ankara’daki kaynaklardan bu raporun detaylarıyla ilgili bilgi aldım.
Rakka merkezine yapılacak operasyonu kimlerin gerçekleştireceği büyük önem taşıyor.
Türkiye, yüzde 90’ı PYD’lilerden oluşan Suriye Demokratik Güçleri’nin operasyona katılmasına karşı.
Bu güçlerin DAEŞ gibi terörist yapılardan oluştuğu, PYD’nin PKK’nın Suriye kolu olduğu ve Türkiye’nin bu konuda ortak bir operasyona kesin olarak karşı durduğu zaten biliniyor.
Ankara’nın planı, Fırat Kalkanı Harekâtı’nda olduğu gibi Özgür Suriye Ordusu güçleri ve yerel Arap güçlerle Rakka’nın alınabileceğini içeriyor.
El Bab, DAEŞ’ten temizlendikten sonra buradaki güçlerin de kaydırılmasıyla 8-10 bin kişilik bir kuvvet oluşturulması tasarlanıyor.
Bu kuvvetlere, yaklaşık
200 kişilik Türk özel kuvvetlerinin eşlik edebileceği planlaması yapılıyor.
ABD özel kuvvetlerinin de yine sahada bu kuvvetlerle birlikte hareket edebileceği üzerinde duruluyor.
Halen Suriye’de ve özellikle El Bab bölgesinde 2 bine yakın askerimiz görev yapıyor.
Bunların yaklaşık 150’si özel kuvvetlerden.
Özel kuvvetlerin sahadaki işlevi, keşif ve ön açma faaliyetlerine odaklanıyor.
Olası Rakka operasyonunda da böyle olacak.
Bütün bu planlamalar
şu anda Türk ve ABD’li yetkililer tarafından üzerinden geçilen konular.
Rakka operasyonunun başlayabilmesi için El Bab’ın DAEŞ’ten temizlenmesi
olmazsa olmaz.
TSK ve desteklediği ÖSO güçleri, önceki gün ve sabaha kadar süren operasyonlar sonunda kent merkezine girmeyi başardı.
Gelen bilgiler, El Bab içindeki stratejik öneme haiz tepelerin ele geçirildiği, Kabbasin ve Bzagah gibi yerleşim birimlerinin terör örgütünden önemli ölçüde temizlendiği yönünde.
Günün ilk ışıklarına kadar süren, dün de devam eden
çatışmalarda şehit ve yaralı
askerlerimiz var.
Akar: “Çocukları çekin, kaybı göze almayın”
Askeri kaynaklardan edindiğim bilgilere göre, kritik önemdeki bu operasyonları Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar bizzat yönetti.
Akar, Etiyopya Cumhurbaşkanı onuruna verilen yemekten ayrıldıktan sonra 23.15’te Genelkurmay karargâhına geldi.
Kendi karargâhlarında olan Hava ve Kara kuvvetleri komutanları ile Genelkurmay İkinci Başkanı’nı da karargaha çağırdı.
Komutanlar bütün gece, sabaha kadar uyumadan adım adım operasyonları takip etti.
Orgeneral Akar, Silahlı Kuvvetler Komuta Harekât Merkezi’nden gelişmeleri takip ederken, sahada olanları izlemekle yetinmedi, birliklere de bizzat komuta etti.
Emirleri de anında sahaya yansıtıldı, telsizlerle en uzak birliklere kadar iletildi.
Canlı yayından gelişmeleri izlerken, “Şurada DAEŞ’liler hareket ediyor, havan atışına hazırlanıyorlar, bir anda oradan süratle hareket etsinler”, “Oradan gitmesinler sağa yönelsinler,
o bölgeden giderlerse anında
etkisiz hale getirirler”, “O bölgeden gitmesinler, sakın kaybı göze almayın, çekin çocukları” şeklinde talimatlar verdi.
Askerlerin burnunun kanamaması için, alanda kendi çocukları savaşıyormuş gibi bir özenle birlikleri yönlendirdi.
Sabah 06.00 sıralarında Harekât Merkezi’nden odasına çıkan Akar, buradan da operasyonu yönetmeye devam etti.
İHA görüntüleri izlenerek, operasyonun daha etkin ve kısa sürede yürütülmesini sağladı.
Örgüt kontrolü kaybetmek üzere
Kapsamlı operasyonlar sonrasında El Bab merkezini kontrol altına almayı sağlayan en büyük üç tepede güvenlik tesis edildi.
Hakim arazi tutuldu.
Buralara tahkimat yapılmaya başlandı.
Çünkü El Bab bölgesinde hala 400’e yakın DAEŞ’li terörist var.
Buralarda kontrol bütünüyle sağlanırsa DAEŞ, El Bab merkezindeki etkisini de kaybedecek, kontrolü yitirecek.
TSK ve ÖSO birlikleri, kuzeyden, doğudan ve batıdan kenti kuşatmış durumda.
Rakka yolu da doğudaki
unsurların ateşiyle kesiliyor.
Güneyde ise rejim güçleri
El Bab’a yöneldi.
Rejimle mesafe 2.5 km
Rejimle neredeyse burun buruna gelinmiş durumda.
Aradaki mesafe sadece
2.5 kilometre.
Bu nedenle Rusya aracılığıyla olası bir “temas” yaşanmaması için yoğun çaba harcanıyor.
Rejim uçakları DAEŞ mevzilerini vuracaksa, TSK’nın bulunduğu bölgede manevra yapması gerekeceğinden, Rusya, Türkiye’yi bilgilendiriyor.
Türk jetleri ise rejim hava unsurları indikten sonra havalanıyor ve Rusya aracılığıyla yine sahada bilgilendirme yapılıyor.
Hassas bir süreç yürütülüyor.
Operasyonlar sürüyor.
El Bab temizlendiğinde ise sıra Rakka’ya yapılacak operasyon ve ABD’nin bu konudaki tutumunun ne olacağına gelecek.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2018
25.05.2018
23.05.2018
19.05.2018
16.05.2018
12.05.2018
9.02.2018
5.02.2018
2.02.2018
28.04.2018