Sezin ÖNEY
Afrika’da hızla bulaşan ve öldürücülüğü “kesin” olarak nitelenen Ebola virüsünün, kıtanın neredeyse yarısına yayılması...
Libya’nın önemli bir kısmının, radikal dinci örgütlerce ele geçirilmesi...
Ukrayna’da savaş, Irak’ta savaş, Suriye’de artık haberleri bile yazılmayan savaş...
İsrail-Filistin meselesi ile ilgili bir ara “hurting stalemate” (can yakan kısırdöngü) kavramı üretilmişti. Çatışma analizi ve çözümü uzmanı William Zartman’ın ortaya attığı tez, çözümsüzlüğün tarafları, karşılıklı “canlarının yandığı” bir bataklığa saplanmasının, çözüm sürecinin başlaması için de ideal zaman olduğunu öne sürüyordu.
Gazze’ye bakınca, “daha ne kadar can yanması gerekiyor çözüm olabilmesi için” diye de düşünmeden edemiyor insan...
Kriz kriz, felaket felaket üzerine bir dünya manzarası...
Türkiye’ye bakınca da, “can yakan” bir bataklığa saplanmışız gibi gözüküyor.
Hukuksuzluksa, hukuksuzluk; kime yapılıyorsa itiraz etmek, karşısında durmak gerekiyor. Ama böyle olmuyor; hepimiz yargıçlara dönüşmüş gibiyiz. İnsanların hakkında günlük olarak yargılara varıp, onları kafamızda mahkûm ediyoruz.
İnsanlardan esirgediğimiz değeri de, (her kesim kendine göre) “liderine” yansıtıyor. Liderin güçlenmesiyle, sanki güçleniyor; ona atfettiği “yücelik” ve “ulvilikle” kendisi de, yüceliyor, ulvileşiyor.
Recep Tayyip Erdoğan, 10 Ağustos veya ertesinde, Türkiye’nin seçmenlerin belirlediği ilk cumhurbaşkanı olsun olmasın, “Yeni Türkiye” idealini, tüm Türkiye’ye empoze etsin etmesin, ülkenin politik sistemini çoktan değiştirdi.
Artık, Türkiye’de siyasetin yeni bir “konuşma biçimi”, “kelime dağarcığı”, “ifade biçimi” ve dolayısıyla, yeni bir “ruhu” var.
Britanyalı sosyolog Basil Bernstein, 1970’lerde kaleme aldığı bir çalışmada şöyle demişti; “Konuşulan dilin biçimleri, öğrenme sürecinde, çevreyle özel türde ilişkiler kurulması, geliştirilmesi ve bu ilişkilerin kalıcılaşmasına yol açar...”
Bernstein, işçi sınıfının, öğrencilik döneminden itibaren belli tarzda bir konuşma biçimine “alıştırıldığını” ve bu konuşma biçiminin adeta bir yaşam tarzına dönüştüğünü savunuyordu.
Türkiye de, son yıllarda bir “konuşma” ve “düşünme” biçimine alıştırıldı. Televizyonlardaki haber ve tartışma programlarından gazete köşelerine, özellikle medyanın kilit rol oynadığı bir süreçte, hepimiz “çoğunlukçu” olduk, hepimiz “kavgacı” olduk, herkes kendi “bizler ve onlarını” yarattı, herkes “öteki” gördüğüne tahammülsüzleşti.
Yolsuzluktan faili meçhullere hiçbir şeyin gerçek sorumlusunu değil cezalandırabilmek, çoğu zaman teşhis ve teşhir dahi edemiyoruz. Gerçek sorumlu ve faillerle, şeffaf ve dürüst, adil yargı süreçleriyle hesaplaşamayınca, “içte” biriktirilen hınçların acısı, “erişilebilen” ölçekte kime denk gelirse ondan çıkarılıyor.
“Yeni Türkiye”, çoğunlukçuluğu, tahammülsüzlüğü, hedef saptırmaları, hemen herkesin sadece “kendinden olana şefkati” ile oluştu bile...
Erdoğan, yeni bir siyaset dili oluşturdu; ve bu dil, tüm politikanın üzerinde radyoaktif bir bulut gibi çöktü. Alternatif olarak sunulan da, gene “lider kültü” --bireyi, politikanın egemeni yapan, bireyi güçlendiren, “liderin biricikliğini” sorgulayan yeni bir siyasi kültür değil.
Eğer ki, Türkiye’de siyaset gerçekten değişecekse, “lidersizlik” üzerinden yeni bir politika dili oluşturulması bunu getirecek... Politikanın liderin sözleri, gözleri, hâlleri değil; sağlam parti programları, gerçek ve karmaşık sorunlara ciddiyetle çözüm getirmeye çalışmak olduğu da anlaşılacak...
O zamana kadar, politika daha çok bir “stand up gösterisi” Türkiye’de...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024