Ural ATEŞER
Senelerce "başörtülü oldukları için" üniversitelere, kamu kuruluşlarına, okullara alınmayan insanları destekleyen sol, sosyalist, demokrat insanlar bugün üniversitelerde terör estiriyorlar... Ve bunu "devrim" adına yapıyorlar.
Dün İstanbul Üniversitesi'nde yine böyle baskıyla üniversitedeki "varlıklarına" bile tahammül edilmeyen başörtülü ve türbanlı gençler "sol faşizme, tahakküme ve zorbalığa" karşı pankart açmışlar...
"Sol" baskıcı olamaz... "Sol tahakküm etmez" diye düşünen iyi niyetli "solcuları" çok kızdırmış bu pankart... Çok sevdiğim insanlar da var bu kızanlar içinde... Baskıcı olmak için, tahakküm uygulamak için siyasi iktidarda olmak gerekmiyor ki...
Üniversitelerin çoğunda kendileri gibi düşünmeyenlere stand açma hakkı bile tanımayan zorbalar, deFrimciler; hakimiyet kurdukları üniversitelerin konferans salonlarında kendileri gibi düşünmeyen siyasetçilere, yazarlara konferans verme hakkı tanımayan deFrimciler hangi kategoriye girerler... Bunlar kendilerini "devrimci, sosyalist, komünist" diye tanımlıyorlar... Bunların zorbalıklarını "sola" yakıştıramayanlar önce bunlarla aralarına mesafe koymalılar...
Bizim gençliğimizde sadece hakim medya ne yazıyor ve belgeliyorsa onlarla yetinirdik... Bugün artık böyle değil... Soruyorsun Google'a "üniversitelerdeki zorbalıklar" diye ya da başka cümlelerle, anında ekrana düşüyor bu zorbaların hangi üniversitede, hangi zorbalığı yaptığı... Eskiden olduğu gibi, bu deFrimcileri frengi yarası gibi saklamak mümkün değil artık...
"Solun" geçmiş deneylerine tek gözünü kapatmadan, iki gözüyle ve 180 derece açıyla bakanlar için "sol"un kendi içinde ve başkalarına karşı yaptığı tahakkümü, infazları, cinayetleri görmemek mümkün değil... Yani "sol" denilen köşenin baskıcı olamayacağı, antidemokrat olamayacağı tezleri de havada kalıyor... Bu hem ülkemizdeki kendi deneyimlerimizle, hem de dünyadaki bir yüzyıl süren deneylerle gözümüze batacak kadar rahatsız edici biçimde yaşandı... Solun, sosyalistlerin, komünistlerin bu cumhuriyetin tarihi boyunca baskı altında olduğu, inanılmaz işkencelere muhatap olduğu, sürek avlarının konusu olduğu, ben solcuyum, devrimciyim diyen herkesin bu acıları kişisel biyografisinde yaşamış olduğu gerçeği bütünüyle "solun" demokrat ve eşitlikçi olduğu sonucunu çıkarmaz... Kendisi her türlü baskıyı yaşayanların daha demokrat, başkalarının haklarına saygılı olmaları beklenir elbette... Ama bunun böyle olmadığını hepimiz adımız gibi biliyoruz.... Üstelik, bugünün deFrimcileri bunun böyle olması gerektiğini de savunuyor...
Bir de tabi 20,Yüzyılı iyi okumak gerekiyor... Giden ve yenileni, kalan ve yaşayanı iyi görmek gerekiyor... Kendi geçmişiyle hesaplaşmayan, kendini yenileyip yeniden yaratamayanların demokratlık denen alanda yeri olmadığını kavramak gerekiyor...
O "pankart" başka ifadeleri ihtiva edebilirdi... Evet... Ben de hemfikirim... Ama hapishane önünde "nöbet tutanlar" üniversitelerde olanlara kulaklarını tıkar ve gözlerini kapatırlarsa o "özgürlük" adına yaptıklarını iddia ettikleri "nöbetler" mastürbasyondan öte değer taşımaz...
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2020
27.01.2020
1.02.2020
29.12.2019
27.11.2019
12.10.2019
5.06.2019
3.06.2019
1.06.2019
24.04.2019