Ural ATEŞER
Yakından tanıdığım insanlar var... Kimilerini görece uzun zamandır tanıyorum... Karşılıklı konuştuğumuzda birbirimizi gayet güzel anlayabildiğimiz, karşılıklı birbirimizi dinleyebildiğimiz ve genel olarak da birbirimizi sevdiğimiz insanlar... Aynı masada olmaktan zevk aldığım, karşılıklı aynı konularda espriler yapabildiğimiz ve birlikte olmaktan mutlu olduğum insanlar... Geçmişte aynı siyasal hareketteki kişi kültünü birlikte eleştirdiğimiz, at gözlüğü takmış gibi "siyasal disiplinin" dışındaki dünyayı görmek istemediğimiz ve zinhar siyasal disiplini eleştirmediğimiz günleri bazen de gülerek hatırladığımız insanlar...
Bugün tamamen bir tarikat disiplininde kamplaşmış ülkede hangi kampta olursa olsun, sanki geçmişi hiç yaşamamış gibi at gözlüğü takmışcasına biat eden insanlar... Yukarıda sözünü ettiğim insanlar işte aynı insanlar... Motivasyonları bir tek insan üzerine odaklanmış... Bir kısmı Tayyip Erdoğan'a tapmak, diğer taraf Tayyip Erdoğan'dan nefret etmek üzerine kuruyorlar bütün siyasi tavırlarını... Yani toplumun aynası gibi... Bunların arasında da nadiren benim gibi, hiç bir kampa biat etmemiş tek tük insanlar var...
Tayyip Erdoğan'a tapanlar öyle bir haldeler ki, kulakları tetikte... Aport vaziyetinde bekliyorlar... Tayyip Erdoğan bir şey mi dedi, bir talimat mı verdi, birileri Tayyip Erdoğan'ı eleştirdi mi, gerilmiş mancınık gibi siperlerinden fırlıyorlar ve hemen Erdoğan'ı koruma birlikleri refleksiyle, nedir ne değildir demeden savunmaya geçiyorlar... Bunlardan bazıları uzun teorik açıklamalar da üretiyorlar... Bizim "en çok bildiğimiz" Marksist ifadeler, biraz emperyalizm, biraz tam bağımsızlık, ne bileyim biraz da Erdoğan'a tanınan "hiç yanılmazlık" hasletiyle kılıç kalkanla saldırıya geçiyorlar... Öyle zamanlarda, bu insanları hiç tanımamışım gibi geliyor bana... Her türlü anlayıştan, tevazudan uzak, savunma/saldırı komandosu gibiler... Yahu hani "bir de şöyle düşünsek" bile diyemiyor insan... Hani "insandır, o da yanılabilir" dedin mi, yandın... Ya Fethullahçısın, ya da derin devlet... Ya da çok yaygın ve bilgiç ifadeyle (hayatlarında solla ilgili hiç bir alakası olmayanlar da dahil) "ne de olsa eski solcu işte" diyorlar sana...
Tamamen ayna yansıması da öbür kamp... Yani Erdoğan'dan nefret edenler... Onlar içinse, siyaset Erdoğan'a küfür etmek, hakaret etmek, yok saymak, sel felaketinden fırtınaya kadar Erdoğan'ı her şeyin müsebbibi görmek... Onlar için de dünya Erdoğan'ın etrafında dönüyor... Hani neredeyse, "Erdoğan yok olsun da ne olursa olsun" sloganı bütün siyasi faaliyetleri... Gözleri öylesine dönmüş durumda yani... Hiç bir siyasal/toplumsal sorunu "Erdoğan kahrolsun" sloganı dışında düşünemiyorlar... Bu slogan dışında hiç bir siyasal/toplumsal sorunun çözümüne ait planları, programları yok... Ait oldukları kampa karşı en ufak eleştiriye tahammülleri yok... Eleştiri yapanlar ya "yandaş" ya da "AKP'li" olarak damgalanıyorlar...
Bu kamplara biat edenlerin okuyucuları da aynı tarikatımsı disiplin içindeler... Kendilerinden olmayanların yazdıklarını okumazlar ya da okudukları bilinsin istemezler... Onlar için yazılar ve yazarlar da damgalanmıştır... Bu ortamda yazı yazmak, fikir üretmek benim gibi kamplara biat etmeyenler için gerçekten zor bir zanaat... Ne İsa'ya ne de Musa'ya yaranmamız mümkün değil... Pek de umurumda değil yaranıp yaranmamak, ama en azından bir kaç cümleyle sohbet ortamı olsun istiyorum ben... Çünkü, en azından benim tanıdıklarım, biliyorum ki hiç bir kişisel çıkar peşinde değiller... Hiç birisinin de bir maddi çıkarı yok... Biraz sakince düşünebilseler, biraz aidiyet duygularından sıyrılıp özgürce etraflarına bakınabilseler, görecekler hiç bir şeyin siyah-beyaz olmadığını (Beşiktaş dışında tabi)... Hem de böylece, desteklemek istediklerine de daha objektif yarar sağlayabileceklerini görecekler... Olur mu... Ben olmasını umut ediyorum... Hep söylüyorum... Ben hala hayal kurabiliyorum...
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2020
27.01.2020
1.02.2020
29.12.2019
27.11.2019
12.10.2019
5.06.2019
3.06.2019
1.06.2019
24.04.2019