2010 tarihinde yapılan anayasa değişikliği referandumuna atıf yapıp, o gün "yetmez ama evet" diyenlerin bugün neden HAYIR demek istedikleri sorgulanıyor AKP severler tarafından...

Aslında bu sorgulamayı yapanlar da çok iyi biliyorlar şimdi önümüze getirilen tasarıyla 2010 tasarısının arasında hiç bir benzerlik yok... Ama demagoji ustası oldular...  "Bir nokta dahi 12 Eylül anayasasınından daha iyi olsa hala hayır diyenler 12 Eylül anayasasını savunuyorlar" diyorlar... Ama o "bir noktadan" söz etmiyorlar...

Evet... 2010  tasarısında askeri vesayetin geriletilmesi, hukuk sisteminde önemli demokratik değişikliklerin yapılması gibi olumlu noktalar vardı sadece ve ondan dolayı da "yetmez ama evet" dedik... Doğruydu... Pişman değilim... Bazılarının dediği gibi "kandırıldık" falan da demiyorum... Bir nokta daha... O "yetmez" de olsa olumlu noktaların dışında, onun gölgesinde halka hiç bir olumsuz nokta "sokuşturulmadı" da...  Yani 12 Eylül anayasasının esas değiştirilmesi yeniden yazılıp demokratik, çağdaş, her vatandaşın "bu benim anayasam" diyeceği bir yenilik gelmedi... Gelemezdi de... Hiç bir şekilde meclis uzlaşması beklenemezdi... Bu kadarını bile CHP Anayasa Mahkemesi'ne götürdü... Unutmayalım...

Bugüne gelelim... Bugün önümüze konulan tasarı, kişiye özel biçilmiş bir takım elbise gibi bir garip "başkanlık sistemini" anayasa değişikliği diye bize yutturma girişimidir... Ben şahsen başkanlıkla ilgili hiç bir eleştiri yapmadım, yapılmamasını önerdim...

Sorun, demokratik ve çağdaş olmayan, tüm vatandaşların "bu benim anayasam" diyemeyeceği bir anayasanın gölgesinde getirilmek istenen "garip başkanlık" antidemokratiktir... HAYIR, bunun içindir... En azından benim için ve izlediğim bir çok demokrat insan için bu böyledir... Yoksa bin defa sözünü ettiğimiz bir anayasa değişikliği önerilseydi, ki bunun mümkün olduğunu yüz kere yazdık, o zaman değil "başkanlık" istersen krallık olsun hiç bir şey farketmezdi demokratik devlet açısından...

Anlıyorsunuz... Anlıyorsunuz, ama AKP hayranlığı gözünüzü döndürmüş... Sonunda referandum yapılır... Halkın iradesi nasıl tecelli derse etsin, kabul ederim... Umarım bugüne kadar yazdığım görüşlerimi yazmaya devem etme özgürlüğüm olur... Olmasa da dert değil... Hayatımız böyle geçti... Öyle bir durumda bugün bize haksız eleştiri yapanların özgürlüğünü savunmak da bize düşer...