Yalçın AKDOĞAN
Seçimler bitti, şimdi gündemi kongre tartışmaları meşgul ediyor.
Seçimin galibi AK Parti önceden olağan kongre takvimini açıklamıştı, 18 Ağustos’ta AK Parti’nin olağan 6. Kongresi yapılacak.
Seçimin ana mağlubu CHP’de ise Kurultay toplayabilme mücadelesi, imza polemikleri, adı konulmamış genel başkan rekabeti devam ediyor. Kılıçdaroğlu, “CHP’de değişmeyen tek şey değişim” derken kendisinin değişiminden başka her değişime açık olabileceğini (kadroları feda ederek yerini korumak istediğini) gösteriyor.
Seçimin diğer mağlubu İyi Parti’de ise Genel Başkan Meral Akşener’in siyasi manevra olarak kongreyi gündeme getirdiği görülüyor.
Kongreler, siyasi partilerin muhasebe, yenilenme, tazelenme, güçlü motivasyonla geleceğe hazırlanma zeminleridir. AK Parti için her kongre yeni bir vizyon demektir, güçlenmiş ekiplerle yola devam dinamizmi demektir. Muhalefet için ise her kongre kaosun, krizin, çekişmenin zemini demektir.
Bunun en güzel örneği İyi Parti’nin Afyon kampıdır. AK Parti’nin istişare toplantıları siyasi yenilenme, partililer arasında kaynaşma ve güçlü bağlar oluşturma fırsatı olurken, İyi Parti için birbirine girme ve kriz üretme zemini oldu. AK Parti için uyuma vesile olan kamp, İyi Parti için ayrışmayı tetikledi.
Meral Akşener’in rest çekerek Kongre kararı alması, tek atımlık baruttur. Parti içi çatlak sesleri ekarte etmek için rest çeken bir lider, bu hamleyi sadece bir kez ve son kez yapmış olur.
İyi Parti girdiği ilk seçimde yüzde 10’ları aşmasına rağmen partide sular durulmuyor. Bunun bir sebebi İyi Parti’yi motive eden güçlerin daha büyük bir beklenti oluşturması veya böyle bir yanılsamayla hareket etmesiydi. Sonuç hiç de onların düşündüğü veya köpürttüğü gibi olmadığından, hayal kırıklığının ürettiği sarsıntı bitmiyor.
İkincisi genel başkanın konumu ve kabulüyle ilişkili. Akşener birkaç isim arasından bir adım öne çıktı, genel başkan ilan edildi, siyasi yarışa girdi ama lider konumu kazanamadı. Kendisiyle birlikte yol yürüyenler hem onun varlığını bir süre için gerekli gördüler hem de çok güçlenmesinden rahatsızlık duydular. Bu yüzden Afyon kampı hem bilinçaltındaki rahatsızlıkları açığa çıkardı, hem de karnından konuşulanları açık etti. Buna karşı Akşener’in çektiği rest otorite inşa etmeyi amaçlıyor. ‘Bırakır giderim’ gibi tavırlarla otorite sağlama çabasının kişinin elini zayıflattığı ve otorite zafiyeti olarak algılandığı da söylenebilir.
İyi Parti’de yaşanan her tartışma, her kriz partinin algısını bozduğu gibi, kısa vadeli bir hareket görünümünü de güçlendiriyor. Özellikle CHP ile yapılan ittifak MHP’den gelen isimlerin ciddi sorgulamasına ve büyük bir hata olarak görülmesine sebep oldu. HDP yedekli CHP ile kurulan bir ilişkiyi MHP tandanslı İyi Partililerin hazmetmesi çok kolay değildi ve ister istemez ideolojik bir travma oluştu.
CHP’de ise Kongre demek kaos, çekişme ve kriz demek…
Seçimdeki popülaritesini kaybetmemek ve unutulmamak isteyen Muharrem İnce’nin kongre hamlesi yeni tartışmalara sebep oldu. Bir yanda girdiği her seçimi kaybeden Kılıçdaroğlu var, diğer yanda Kılıçdaroğlu’na karşı girdiği her kongreyi kaybeden İnce var. Kaybet-kaybet denkleminin bu iki isminin CHP’nin geleceğine heyecan katması mümkün görünmüyor.
Kılıçdaroğlu da, Akşener de Türkiye’deki seçimler üzerine hesaplar yapan kimi güçler için bir anlam ifade ediyor olmalı. Bu yüzden ne İyi Parti içinden güçlü bir hamle gelebiliyor, ne İnce ortaya çıkıp güçlü bir duruş sergileyebiliyor.
Siyaset mühendisleri sanırım “eldeki kuş daldaki kuştan evladır” anlayışıyla muhalefetteki statükoyu korumayı tercih ediyor.
Evet üç parti ve üç kongre gündemde. AK Parti için güçlenme ve motivasyon demek olan olağan bir kongre, muhalefet için kriz ve belirsizlikten başka bir anlam taşımıyor.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.05.2019
17.05.2019
8.05.2019
2.05.2019
1.05.2019
19.04.2019
17.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
4.02.2019