Yıldıray OĞUR
Meşhur neresini düzelteyim ki fıkrasındaki gibi bir olay.
Musa değil, İbrahim, Ayşe değil İsmail, sopa değil asa, keçi değil koç, dere değil deniz, Azrail değil Cebrail…
Hikayenin başlangıcında yine ne olduğu belirsiz ama önyargılı bir içerikle sosyal medya salınmışmış bir video var.
Bahçeşehir Gölet Gönüllüleri adlı bir hesap Suriyeli iki kadının Bahçeşehir Gölet Park’tan iki kaz çaldığını iddia edip, 30 saniyelik bir video yayınladı.
En baştan hükmü vererek:
“SONUNDA BUDA OLDU Bahçeşehir Gölet Parkta bugün 2 Kaz, Suriyeli olduğunu anladığımız 2 kadın tarafından çantaya atıp götürüldü. Yanlarına gidip bırakmalarını söylememize rağmen dün akşam biz getirdik diyerek alıp gittiler.”
Kısa sürede bu 30 saniyelik video sosyal medyada yayıldı.
Birkaç saat sonra “fakir ve gayri medeni Suriyeliler göletten kaz çalıp, pişirip yemişti” bile.
Türkiyemiz ne hale gelmişti, bunlar yakında göleti de çalardı.
Sonra koca haber siteleri, tvler, gazetelerin internet siteleri bu 30 saniyelik videoyu aldılar, ne olduğunu kontrol dahi etmeden bir sosyal medya hesabının verdiği bilgileri veri kabul ederek haber yaptılar.
Ne de olsa mesele zaten bu haberleri okuyamayan, haklarında konuşmanın maliyeti de olmayan Suriyeliler hakkındaydı.
O haber başlıklarından birkaçı şöyleydi:
KRT: Suriyeliler Bahçeşehir’de kaz çaldı
ODA TV: İstanbul Bahçeşehir’de göletten kaz çaldılar
TELE 1: Suriyeli olduğu iddia edilen kişler göletteki kazları çaldı
Tabii ki Ümit Özdağ, haberi iştahla paylaştı:
“İnanmak zor ancak oluyor bunlar. Uyum, birlikte yaşamak, entegrasyon vs. Mümkün değil.”
Haber sosyal medyada en çok okunan ve tartışılan konular arasında girdi.
Sonra Bahçeşehir’deki göletin bağlı olduğu Başakşehir Belediyesi’nden yetkililer Güven İslamoğlu ve Cüneyt Özdemir’e olayın arkaplanını aktardılar.
Bir kere de onlar linç yediler.
Ardından da İstanbul Emniyeti kazlarla ilgili açıklama yaptı:
“İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevlilerince konuyla ilgili yapılan çalışmalarda parkın güvenliğinden sorumlu personeller ile görüşülmüştür. Yapılan görüşmelerde kazların kadın şahıslara ait olduğu belirlenmiş, kazları gölete bırakmak isteyen şahıslara güvenlik görevlilerinin engel olması üzerine, şahıslar kazları tekrar yanlarına alarak parktan ayrıldıkları anlaşılmıştır.”
Ama göletteki kazları çalıp yiyen çarşaflı Araplar hikayesinden o kadar haz almış olmalılar ki bu kaz masalından vazgeçmek istemediler.
Bu kez de Emniyet’in ve Belediye’nin açıklamalarıyla dalga geçilmeye başlandı.
Meğer Emniyet iki kaz için sırf Suriyelileri koruyacağım diye yalan söylemiş.
Mesela yine Ümit Özdağ şöyle yazdı:
“Süleyman ömürsün. Muhacir kazlar demek bunlar. Kazları parka gezdirmeye gelmişler. Bu açıklama Türk Emniyet tarihine kaz açıklaması diye geçecek”
Emniyetin açıklamasını yapan siteler fonculukla, Arapseverlikle suçlandı.
Nihayet dün DHA kazların sahibi olan kadınları buldu.
Haberin girişteki neresini düzelteyim ki hikayesinden farksız olduğu anlaşıldı.
Bir kere hayvanlar kaz değil ördekmiş.
Sahipleri Suriyeli değil, Iraklıymış.
Tabii ki kazları ya da ördekleri göletten çalmamışlar tam tersine evde besledikleri hayvanları büyüyünce ve artık komşular rahatsız olunca onları gölete götürüp bırakmaya karar vermişler.
Yani Bahçeşehir gölet gönülleri siyasi önyargılıları yüzünden göletlerinde yüzecek iki ördekten mahrum kalmış oldu.
Hikayeyi ördeklerin sahibi Bahçeşehir’de oturan Iraklı Zeynep El Zuheyri’den öğrenelim:
“Evde büyüttük. Evde ses yapıyordu. Komşular rahatsız oluyordu. Biz de gittik. Bahçeşehir’de ördekler olduğunu gördük. Biz de ‘bunlar büyüdü’ dedik. “Oraya gittiğimizde ördekleri bırakmamıza görevliler izin vermedi. Biz de ördeklerimizi geri getirdik. Oradakiler bizim fotoğrafımızı çekti. ‘Bunlar benim ördeklerim, fotoğrafımızı çekme’ dedim. Fotoğrafımızı çektiler. Polis de gelip ifademizi aldı. “Hayvanları besleyecek özel bakıcılar bulacağız. Onlara baktırırız. Gün içinde gidip bakarız.”
Iraklı aile ördeklerin kendilerine ait olduğunu ispatlamak için ördeklerin henüz yavruyken çekilmiş videolarını de DHA’ya vermiş.
Ördekler için özel taşıma çantası bile almışlar.
Zaten dikkatli izleyeciler daha ilk videoda o özel hayvan taşıma çantasını fark etmişti.
Ördeklere özellikle evin küçük kızının çok iyi baktığı anlaşılıyor
Ördekler için evde Barbie evi bile varmış
Yine videolarda ördekleri daha önce de parklardaki havuzlarda yüzdürdükleri anlaşılıyor
Gölete bırakmalarına izin verilmeyen ördekler için özel bakıcı tutacaklarını söylediklerine göre varlıklı bir Iraklı ailesi var karşımızda.
Ama peçeli ve çarşaflı Arap kadınların varlıklı ve hayvansever insanlar olabileceği, komşuları rahatsız olduğu için hayvanlarını gölete bırakacak kadar medeni ve duyarlı bir davranış sergileyebilecekleri tabii hiç düşünülmemiş ihtimaller.
O yüzde en son DHA’nın haberine rağmen ırkçılık ve inkar devam ediyordu.
O çarşaflı kadınların bu çarşaflı kadınlar, o kazların da bu ördekler olduğu ne malummuş?
Çünkü ırkçı önyargılar kumdan kuleler gibi, bir kere yıkılmaya görsün.
Peki şimdi ne olacak?
Nasıl olsa edilen lafları, hakaretleri anlamıyorlar diye kimse iyi bir hayvan sever ve iyi bir komşu olan Zeynep hanım ve ailesinden özür dilemeyecek mi?
Yoksa çarşaflı peçeli bir Iraklı Arap kadın özre layık değil mi?
Bu kadar mı ırkçısınız?
En azından bari kaz diyerek kırdığınız koca ördeklerden özür dileyin…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025