Yıldıray OĞUR
“KPPS skandalı” üzerinden dokuz gün geçti.
Önce bu dokuz günde ne olduğunu kısaca hatırlayalım.
31 Temmuz günü yapılan KPSS’deki soruların (bir iddiaya göre 38, bir iddiaya göre 20 sorunun) Yediiklim adlı dershaneleri de olan kamu sınavlarına yönelik çalışan bir yayınevinin deneme sınavındaki sorularla tıpatıp aynı olduğu iddia edildi.
Tabii ki yakın geçmişteki kötü tecrübeler yüzünden iddia büyük ses getirdi.
Aynı gün ÖSYM, iddiaların araştırıldığını ve asılsız olduğunu açıklayınca tepkiler büyüdü.
Bütün siyasi parti liderleri sınavın iptalini istedi ve iktidara yüklenmeye başladı.
Aynı gün Cumhurbaşkanı, Devlet Denetleme Kurulu’na (DDK) inceleme talimatı verdi.
Aynı günün gece yarısı da Cumhurbaşkanı kararnamesiyle, ÖSYM Başkanı Halis Aygün görevden alındı.
Ertesi gün DDK, ÖSYM’de incelemeler yaptı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) da inceleme başlattı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturmadan sonra Ankara Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri Yediiklim Yayınevi’nin Ankara OSTİM ve Kızılay’daki adreslerinde arama yaptı.
ÖSYM’ye yeni başkan atandı. Ve yeni başkan özür dileyerek sınavı iptal etti.
Yediiklim Yayınları’nın sahibi ve öğretmenler DDK ve savcılığa çağrılıp, bilgi verdi.
ÖSYM, iptal edilen KPSS Lisans Sınavı’nın 18 Eylül’de yapılacağını, iptal edilen sınava girenlerden ücret alınmayacağını açıkladı.
“KPSS skandalının” dokuz günlük özeti böyle.
Dokuz gün sonra büyük iddialarla başlatılan soruşturmada şu ana kadar birkaç test kitabı dışında gözaltında kimse yok.
Halbuki, eğer bir yayınevi soruları ÖSYM’den önceden aldıysa, bunun izlerini silmemeleri, delillerin karartılmaması için tedbiren neredeyse her suçta uygulanan gözaltı uygulamasının yapılması beklenebilirdi.
Demek ki dokuz gün sonunda elde kimseyi gözaltına aldırmaya yetecek kadar bir veri yok.
Peki bir ÖSYM başkanının başını ve 1.5 milyon insanın parasını ve saatlerini yiyen skandalla ilgili soruşturmada dokuz günün sonunda elde ne var?
Büyük bir sessizlik. Kimse açıklama yapmıyor.
Sadece medyaya verilen bir haber kadar biliyoruz:
“KPSS soruşturması derinleşiyor.
Sınavdan önce sızdırıldığı iddia edilen 20 soru uzmanlarca incelendi.
Konuya ilişkin hazırlanan ön rapora göre şüpheli 13 soru var.
Genel Yetenek-Genel Kültür ve Eğitim Bilimleri sınavında çıkan sorular ile sınavdan önce sosyal medyada yayınlanan sorular karşılaştırıldı.
Uzmanlarca yapılan incelemede 3 sorunun birebir aynı olduğu tespit edildi.
Bu soruların cevap şıklarının örtüştüğü de ortaya çıkarılırken, 10 sorunun ise benzerlik gösterdiği kaydedildi.
Soru benzerliğinin tesadüf mü yoksa bir sızıntıdan mı kaynaklandığına ilişkin incelemenin halen devam ettiği bildirildi.”
Yani “38 soru birebir aynı”, “20 soru birebir aynı” diye başlayan iddialarda dokuz gün sonunda birebir aynı olduğu tespit edilen soru sayısı 3’e kadar düşmüş durumda.
Yani 20 yıldır KPSS sınavları için öğrencilere kitap satan, dershaneler işleten bir yayınevi ve ÖSYM’deki işbirlikçileri sadece 3 soru için bütün birikimlerini heba ederek bunca riske girmişler!
Zaten sınavın iptal edilmesinin ardından artık kimse KPSS skandalından bahsetmiyor.
Cemaatler arası kavga, MHP-cemaat çekişmesi, arkasında FETÖ var tezleri unutuldu.
Dünkü ve bugünkü gazetelere, önceki akşamki televizyon tartışma programlarına bakılırsa sanki KPSS skandalı diye bir şey hiç yaşanmadı.
Hazır ortalık sakinleşmişken gelin olayın başına geri dönüp, bu “skandal” iddialar nasıl yayıldı sorusuna bir cevap arayalım.
KPSS ile ilgili şaibe iddiaları ilk olarak 2 Ağustos günü sosyal medya üzerinden dillendirilmeye başlandı.
İddiayı yüksek sesle medyaya taşıyan CHP Ankara Milletvekili ve TBMM Milli Eğitim Komisyonu üyesi Yıldırım Kaya oldu.
Kaya, bir video çekerek, sosyal medya hesaplarından paylaştı:
“Şöyle bir tesadüf olamaz. Bir yayınevinin soru kitapçığında 20 sorunun 20’si de sınavda tıpatıp aynı çıktı. Burada bir adaletsizlik yok mu? Bir yayınevi 20 sorunun 20’sini de nasıl oluyor da tutturabiliyor? ÖSYM, MEB, YÖK soru kitapçığında çalınmasında şaibelidir. Daha önce FETÖ elamanları soruları çalıp yandaşlarına verdi dediniz. Şimdi FETÖ de yok. O zaman bu sorular nereden çıktı?”
Video kısa sürede ANKA, Tele1 gibi muhalif mecralarda haber oldu ve hızla yayıldı.
Bu arada aynı gün İYİ Parti Adana Milletvekili ve Türk Eğitim Sen başkanıyken 2010 KPSS sınavında soruların sızdırıldığını ilk ortaya çıkaran isim olan İsmail Koncuk, 20 soru iddiasını 38 soruya çıkardı:
“KPSS’de bir yayınevinin yayınladığı kitapçıkta bulunan 38 sorunun aynı şekilde sorulduğu iddiaları var. Bir kaç soru tolere edilebilirdi ancak 38 soru mutlaka açıklanmalıdır.”
Peki, iki milletvekilinin iddialarının kaynağı neydi?
Tweetlerinde ve çıktıkları yayınlarda paylaştıkları görsellere bakılırsa iki milletvekilinin iddialarının kaynağı ortaktı:
Bir Instagram hesabının paylaştığı storyler…
Tarihnotlarım2022 adlı bu hesabın sahibi profilinde yazdığına göre Gazi Üniversitesi’nde yüksek lisans yapan bir tarih öğretmeniydi.
Hesabı inceleyince esas ilgi alanının KPSS sınavları olduğu anlaşılıyor.
Hesapta çeşitli yayınevlerinin kitap tanıtımları, soru örnekleri yer alıyor. Bir çeşit bir KPSS ınfluenceri denebilir hesaba.

Dikkatli bakınca aslında bu hesabın “sorular birebir aynı” iddiasına delil olarak paylaştığı capslerin başka bir Instagram hesabından alındığı görülüyor.
yasinhocan adlı Insragram hesabını yöneten kişi yani Yasin Yıldız da bir öğretmen.
Vatandaşlık ve Öğrenme Psikolojisi öğretmeni.
Ve Yediiklim Yayıncılık yazarı.

KPSS sınavı 60 soruluk Genel Yetenek ve 60 soruluk Genel Kültür testlerinden oluşuyor.
Genel Yetenek Testi içinde 30 Türkçe ve 30 Matematik sorusu var.
Genel Kültür Testi içinde ise 27 Tarih, 18 Coğrafya, 9 Vatandaşlık ve 6 Güncel sorusu bulunuyor.
Yasin Yıldız, Yediiklim’in bu 15 soruluk testte çıkan sorularla ilgilenen, örnek soru üreten öğretmeni.
Her şey aslında Yasin Yıldız’ın sınavdan bir gün sonra 1 Ağustos günü Instagram hesabından yaptığı bir yayınla başlıyor.

Yasinhocan’ın hesabında çözülen sorular bir gün önce KPSS Genel Kültür Testinde sorulmuş vatandaşlık ve güncel bilgiler sorularının aynıları.
Ama soruların yanında Yediiklim logosu görülüyor.
tarihnotlarim2022 hesabı bu yayından capsler alarak iddialarına başlıyor:


Aslında sadece şıklar aynı değil, KPSS testindeki soruların numaraları bile aynı.
49. soru, 52. soru…
Ama tarihnotlarim2022 hesabı herhalde bir miktar da rekabet hissiyle bu tuhaflıktan bile şüphelenmeden yayınlarına devam ediyor.
Onun başladığı yayınlara başkaları da ekleniyor.
Böylece ortaya, haberlerde aynen sorgusuz kullanılacak, “KPSS soruları tıpkısının aynısı Yediklim Yayınlarının testinde çıkmış” capsleri ortaya çıkıyor.

Soruların altında yazan cevap şıkkı bile kimseyi şüphelendirmiyor.
Gerisini teyit.org’un kapsamlı incelenmesinden okuyalım:
“Yasinhocan” isimli Instagram hesabında bu sorular ve yanıtları detaylıca paylaşılmış. Fakat dikkat edilirse, soruların altında doğru cevaplar da yer alıyor. Teyit, konuyla ilgili Yasinhocan isimli Instagram hesabının sahibi, öğretmen Yasin Yıldız’a ulaştı, ancak henüz yanıt alamadı. Fakat buraya bir not düşmemiz gerek. Yasin Yıldız hesabında yer alan soruların 2022 KPSS’de çıkan sorular olduğunu, bu soruları sınavdan sonra çözümleriyle birlikte verdiklerini söylüyor. Yani soruların sıra sayısına kadar aynı olmasının nedeni, ÖSYM kitapçığının kullanılıyor olması. 2022 KPSS soruları ve çözümleri yalnızca bu yayınevinde yok. 1 Ağustos 2022’de bir YouTube kanalında matematik sorularının tamamı yer almış ve öğretmen soruları tek tek çözmüş. Yani sınavdan sonra sorulara ulaşabilen yayınevleri ya da öğretmenler, öğrencilerin yanıtlarını değerlendirebilmesi için böyle yayınlar yapıyor.”
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları








































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.12.2025
23.12.2025
17.12.2025
15.12.2025
10.12.2025
9.12.2025
6.12.2025
3.12.2025
1.12.2025
24.11.2025