Yıldıray OĞUR
Ortada konuşulmayan tek büyük şey var Aysel Hanım...
16.09.2012
13564
Duygudaşlık bitti dediğiniz için en anlaşabildiğimiz yerden başlayalım. Üç Miroğlu yazısı büyüklüğündeki mektubunuzda en fazla katıldığım yerden. Epigraftan: Ortada konuşulmayan büyük bir şey varsa, başka önemli bir şey söylenemez.
Epigraf Irvin Yalom’un Spinoza Problemi kitabından. En baştan söyleyeyim: Spinozaseviyorsanız bize verecek bir pasaportu olmasa da hâlâ aynı ülkenin insanlarıyız ve aynı anadili konuşuyoruz demektir.
Romanda Nazilerin ideologlarından Alfred Rosenberg’in 17. yüzyılda Hollanda’da yaşamış ünlü Yahudi filozof Spinoza’nın kütüphanesini neden Nazi Almanya’sına getirdiğinin izini sürüyor Yalom.
Aslında problem Spinoza’da değil tabii. 16 yaşında okulda antisemitik laflar edince hocası tarafındanGoethe’nin hayranı olduğu Spinoza’yla ilgili pasajlarını ezberleme cezası verilen Rosenberg’de. Rosenberg’in problemi basit: Nasıl olur da bir Alman dehası olan Goethe bir Yahudi’ye hayran olabilir?
Bu sorunun peşinde Rijnsburg işgal edilince oradaki Spinoza Müzesi’nde ne var ne yoksa Berlin’e getirmiş Rosenberg. Ama denemelerine rağmen bir türlü Spinoza okumaya başlayamamış. Ama yazdığı20. Yüzyılın Miti kitabı milyonlarca satan ve Yahudi soykırımının popüler gerekçesi olan bir Nazi’nin ırkçılığından şüpheye düşmesi bile yeterince mühim.
Uzun yıllar kaçtıktan sonra yakalanıp getirildiği Kudüs’teki sorguda dahi yaptıklarının yanlışlığından şüpheye düşmemiş Nazi subayı Adolf Eichmann’ı düşünsenize bir de. O, hâlâ insanları gereksiz yere acı çektirerek öldürmeyle, gaz odasında huzur içinde ölmesini sağlamak arasında ahlaki bir fark olduğunu düşünüyordu.
Yazınızda ezilenle, ezenin şiddeti arasındaki farktan bahsettiğiniz paragraf bana Eichmann’ın sıradanlaşmış, görev bilinmiş, ezberlenmiş kötülüğünü hatırlattı.
PKK’nın şiddetiyle, devletin şiddetini eşdeğer tutmaya burjuva ideolojisine teşne yazar-çizer takımının safsatası demişsiniz. O savaşılan “ezen devletin” Meclis’inde koltuğu, medyasında istediği anda her şeyi söyleyebileceği, yazabileceği bir tam sayfası olan bir milletvekili 2012 yılı dünyasında bu cümleyi Türkiye solundaki çılgın fanlarından başka kime anlatabilir?
İzmir’de yola bomba döşerken fark ettikleri PKK’lılarca başlarından vurulup, su kanalına atılan üç çiftçinin yoksul evlatlarını, yaşlı babalarının ensesindekinin ezenlerin değil, ezilenlerin kurşunu olduğu söyleyerek teskin edebilir misiniz Aysel Hanım?
Peki, her akşam evimizde cenazelerdeki çığlıkları yankılanan yoksul askerlerin annelerinden birine taziyeye gitseniz onu evladının ezilenlerin şiddetiyle öldüğünü söyleyerek teselli edebilir miydiniz?
Spinoza, şiddeti korkuya, korkuyu da hurafeye bağlar. Şiddete bu meyyalin sebebi de hurafeleriniz olmasın?
“Kürtler olmasa Kürt sorunu da olmazdı” dediğimi zannettiğiniz yazılarım işte o hurafeleriniz üzerineydi.
Önce bir düzeltme: 100 yıllık Kürtlerin yüzde yüz haklı olduğu Kürt sorunundan değil, 30 yıllık PKK’nın yöntem olarak yüzde yüz yanlış olduğu şiddetinden bahsetmekteydim.
PKK’nın silahını “Maruz kaldıkları, bırakıldıkları şiddetin bir sonucu olarak silahla da direnme yoluna yönelmişlerdir. Ve devletten kaynaklanana fiziki, siyasi ve kültürel varlığa dönük ‘tehdit’ ortadan kaldırılmadan da bu yoldan vazgeçmeyeceklerdir” diye açıklamışsınız.
O hâlde 30 yıldır sahnede patlayan silahın ilk göründüğü âna dönüp tekrar tekrar sormak gerek. PKK, hangi köy baskını, fail-i meçhul cinayet, olağanüstü hâl, kelepçeli tutuklamaya, hangi devlet şiddetine karşı silaha sarıldı? PKK, silaha sarılırken Kürtlerin bağımsız belediye başkanları, onlarca örgütü, partisi vardı. Türkiye’nin en örgütlü, sağcı olmanın bile ayıp olduğu halkı Kürtlerdi.
Peki, devletin baskılarına karşı silaha sarılan ve bir daha da bırakmayan PKK, neden 1978’de Diyarbakır Temel Kitapevi’nde TKP’li Mehmet Çakmak’ı vurdu, yine 78’de neden Siverek’te en büyük Kürt örgütlerinden Kawa’nın lideri Ferit Uzun’u öldürdü? Neden 1984’e kadar silahını baskılarına karşı kurulduğu devlete değil de onlarca Kürt siyasetçiye, Ramanlara, Bucaklara doğrulttu. Neden 80’ler boyunca Kürt köylerini bastı?
Ve silahıyla övündü? (PKK’nın resmî dergisi Serxwebun’un, Haziran 1987 tarihli 66. sayısında 16 Haziran 1987’de Mardin’in Ömerli Köyü’nde 16’sı çocuk (biri bebek), sekiz kadının öldürüldüğü katliam haberini nasıl verdiğini hatırlayalım: Pınarcık eylemi kimsenin çarpıtamayacağı gerçekleri ortaya sermiştir. 80 Kişiden oluşan donanımlı bir ARGK birliği Ömerli’nin birkaç km. yakınında çetelerin bulunduğu köyü sarmış ve çeteleri imha etmişlerdir.)
PKK, silahı eline devletin baskısına karşı değil de bilinçli bir siyasi tercih olarak almış olmasın? Ve PKK bu yüzden Kürt sorununun hem sonucu hem de silahı yüzünden, köy yakmalardan, köy korucularına, fail-i meçhullerden, olağanüstü hâllere kadar aynı zamanda Kürt sorunun sebebi olmasın?
Ve o silah ilk göründüğü sahnedeki bu bilinçli, ideolojik tercih yüzünden 30 yıldır patlıyor ve susmuyor olmasın? Ezilenin şiddetinde boncuk buldukça da patlamaya devam edecek olmasın? Hâlâ Karayılan’ın bile “Türkiye gerçekleri dikkate alınmalıydı” diyerek eleştirdiği Şemdinli’deki kucaklaşmayı savunuyorsunuz. Yoksa Kürt hareketinde de duygu, yıllardır ovada siyaset yapan siz, akıl ise yıllardır dağlarda dolaşan Karayılan mı?
Sakın Oslo masasından, İmralı’yla barış anlaşmasından sonra, Devrimci Halk Savaşı’nda ölenlerin hepsinin barış ve çözüm için öldüğünü benden başka kimseye söylemeyin. Türkiye Cumhuriyeti devleti, 90’larda Kürtleri öldürerek birlik ve beraberliğe ikna etmeye çalışmıştı, şimdi de PKK Türkleri öldürerek mi birlikte yaşamaya, çözüme, barışa, masaya ikna etmeye çalışıyor?
Bu süreç boyunca kalkmayan kostere, 2009’da ateşkesin hemen ertesi gün gelen KCK tutuklamalarına, YSK yasaklarına, ateşkes sırasındaki askerî operasyonlara karşı yazılar yazmış birine mektup yazarken aklınıza Cemaat’in gelmesi, 2007’de Cumhuriyet mitingleri sırasında Kemalistlere İslamcılara karşı işbirliği öneren, Aydınlık’a AKP’nin devleti ele geçirmesinden dert yanan birinden beklenmeyecek bir belden aşağı vuruş değil. Ama KCK tutuklamalarındaki mesnetsiz ithamlardan, yaftalamalarından şikâyetçi olan birinden beklenmeyecek bir şey. Bu belaltının karşılığı 20 gün önceki bir yazıma cevap vermenizden de şüphelenerek size mektup yazarken aklıma Nihat Oğraş’ın geldiğini söylemek olurdu herhâlde.
Ama bir yıl önceki masadan zaten yeterince çantasından, tatiline kadar belaltına düşmüş durumdayız. Öcalan’a Arendt’in bütün külliyatını siz mi götürdünüz bilmiyorum, keşke o görüşmelerde Devrimci Halk Savaşı hakkında konuştuğunuz kadar Öcalan’ın herkese tavsiye ettiği Arendt hakkında da konuşsaydınız Aysel Hanım.
Konuşsaydınız siyasetle şiddeti birbirinden ayıran Arendt’i dinleyip PKK’nın Devrimci Halk Savaşı operasyonlarına “siyasi karşı şiddet” demezdiniz. “Her bebeğin doğumu dünyada iyi şeyler olması için bir mucizedir” der Arendt. Ama galiba siz “Dağlarda her Kürdün ölümü Kürtlerin 100 yıllık hayallerinin gerçekleşmesine doğru yeni bir adımdır” diyorsunuz.
Kürtler kazanmıyor Aysel Hanım. Kürtler ölüyor. Türkler ölüyor. Herkes kaybediyor.
Türk, Arap, Fars milliyetçilerin 100 yıllık, 1000 yıllık hayaller yüzünden bu coğrafyada herkes kaybetmişti. Şimdi Kürt milliyetçilerin 100 yıllık hayalleri için mi herkes kaybedecek?
Kürtler, 100 yıldır bu coğrafyada Türkler, Araplar ve Farslara karşı en büyük güçlerini silahlarından değil, haklılıklarından alıyor. Mektubunuzda tek anlaştığımız cümle olan epigrafa geri dönelim: Ortada konuşulmayan büyük bir şey varsa, başka önemli bir şey söylenemez.
Ortada konuşulmayan tek büyük bir şey var Aysel Hanım: Genç insanlar birbirini öldürüyor. Hiçbir kutsal dava, hiçbir mağduriyet, hiçbir 100 yıllık hayal bundan daha fazla konuşulmayı hak etmiyor. Bu mektubu size yazdığım için karım bana çok kızgın, çünkü korkuyor. Sizin başlığında adım geçen mektubunuzun yayımlanmasından sonra polis gelip koruma teklif etti.
İşte bu yüzden bundan başka söyleyecek başka önemli bir şeyim yok.
[email protected]
Yazarlar
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.12.2025
23.12.2025
17.12.2025
15.12.2025
10.12.2025
9.12.2025
6.12.2025
3.12.2025
1.12.2025
24.11.2025