Yıldıray OĞUR
Öcalan’ın çağrısı ve PKK’nın kongre toplayıp kendisini fesh edip silah bırakma kararı vermesine inanmayan çok.
Her gün yeni bir delil göstererek bunun taktik, oyun olduğu iddia ediliyor, devletin kandırıldığı, harf değişikliğiyle örgütün silahlı mücadeleye devam edeceği söyleniyor.
PJAK’ın adı bile yanlış yazılan eşbaşkanının evinden İsveç merkezli Aryen adlı bir Kürt televizyonuna Skype’la bağlanarak yaptığı “PKK silah bırakıyor, biz bırakmıyoruz” açıklaması üzerine yazılıp çizilenler son örnekti.
PJAK’ın 2012’de İran’a karşı savaşını durdurduğu, İran sınırındaki Kandil dağlarının çevresinin İran karakollarıyla dolu olduğu, PJAK’ın kaç militanının kaldığının bile bilinmediği ve en önemlisi PJAK’ın eşbaşkanının kütüphanesi önünden yaptığı açıklamanın PKK’nın ajans ve gazetelerinde haber olmadığıyla kimse pek ilgilenmedi.
Şüpheciliğin bir zararı yok ama çözüm sürecinde somut olanlarla değil de “ayı çıkabilir, taş düşebilir” kabilinden olanlarla ilgilenmek tedbirlilik değil, daha çok önyargı, vehim ve bazıları içinse temenniye benziyor.
Halbuki PKK’nın silah bırakma kararının samimi olduğunu görmek için fazla iyiniyetli olmaya gerek yok.
Mesela PKK kongresinde yapılan konuşmalara, ardından verilen röportajlara bakmak yeterli…
Bu konuşma ve röportajlarda Karayılan, Kalkan, Bayık gibi isimler silahlara veda ve fesih kararını militanlarına ve sempatizanlarına gayet açıklıkla hatta bazen hüzünlenerek anlatıyorlar.
Örgütün bu fesih kararından en fazla rahatsızlık duyması beklenen isimlerinden Bese Hozat bile “Öcalan’ın bir Türkiye yurtseveri olduğunu Türkiye’nin yanında olmayı tercih ettiğini” anlattı son röportajında.
Ama bu kararın taktik değil, elle tutulur bir gerçek olduğunun en somut delili
MLKP’nin bu kararı eleştiren açıklaması oldu.
MLKP kim mi?
Türk solunun hala silahlı olan örgütlerinden biri.
Kökenleri 70’ler sol hareketleri içinde Kürt meselesine karşı en duyarlı isim olan İbrahim Kaypakkaya liderliğindeki Maocu TKP-ML’ye dayanan bir örgüt.
Sonrası ayrı bir uzmanlık gerektiren, harflerin türlü kombinasyonlarının kullanıldığı Türk solu fraksiyonlarının bir resmi geçidi…
“TKP-ML’nin Çinci Macouluğunu ve yöntemlerini eleştirip, Enver Hocacı bir fraksiyonla ondan ayrılan Robert Kolejli, Maraşlı Ermeni devrimci lider Garbis Altınoğlu’nun liderliğinde kurulan TKP-ML Hareketi ile TKİH’in (THKP-C/ML yani Devrimci Halkın Yolu’dan arta kalanlar) ile birleşerek 1994’de MLKP (Marksist-Leninist Komünist Parti) adını” almışlar.
Sonra Garbis Altınoğlu da MLKP’ye kızıp ayrılmış, Geriye Gazi, Okmeydanı, Tunceli’de arada bir görünen ve 1 Mayıslarda ortaya çıkan, lider kadrosu hapishanede ve Avrupa’da olan silahlı bir butik örgüt kalmış.
Türkiye’de uzun yıllardır adları duyulmuyor ama esas silahlı militanlarının olduğu yer Rojava.
PKK, silahlı Türk sol örgütlerini 2014’den itibaren “Rojava Devrimi” için savaşa çağırdı, Türkiye’de faaliyet gösteremeyen bu örgütler de Suriye’deki Enternasyonlist Tabur’a militanlarını gönderdiler. Böylece PKK ile müttefik oldular.
2016’da PKK, bu silahlı Türk sol örgütlerini biraraya getirilip “Halkların Birleşik Devrim Hareketi” ni (HBDH) kurdu.
Kuruluş töreni videosunda PKK’nın sol teorisyenlerinden Duran Kalkan, coşkuyla ayağa kalkıp dakikalarca bu ittifakı alkışlamıştı.
Aslında ittifakın geçmişi 2016’dan öncesinde, Suriye’de YPG’nin kuruluşuna kadar dayanıyor.
Hatta bu silahlı ittifakla paralel olarak Türkiye’de siyasi bir ittifak da kuruldu.
HDP, Suriye’deki ‘dayanışma’larına bir teşekkür olarak bu silahlı sol örgütlerin legal partileriyle ittifak kurdu ve bu partilere parti yönetiminde yer verdi, üye sayılarının toplamı orta büyüklükteki bir Kürt ailesinden fazla olmayan bu sol partilerden isimler de 2015’den beri HDP listelerinden Meclis’e giriyorlar.
Hatta bir eşbaşkan bu bileşen sol partilerden birinden seçiliyor.
Şimdiki eş başkan Tülay Hatimoğulları, resmi olarak 95 üyesi olan SYKP adlı DEM Parti bileşeni küçük bir sol partiden geliyor.
HDP’nin son eşbaşkan Figen Yüksekdağ ise ESP adına oradaydı.
ESP yani Ezilenlerin Sosyalist Partisi, 2010 yılında aynı adlı bir oluşumdan partileşmişti.
Herkesin bildiği sır; bu parti de MLKP’nin siyasi ve legal partisiydi. Hala ESP’den iki isim DEM’den milletvekili.
Yani MLKP deyip geçmemek gerek.
Karşımızda 10 yıldır Rojava’da PKK’nın müttefiki olan, legal partisi HDP’de eşbaşkanlık seviyelerinde temsil edilen bir hareket var.
Diğer sol gruplar tarafından da PKK’ya fazla angaje oldukları için eleştirilen bu örgütün PKK’yı silah bıraktığı için eleştirmesi ciddi bir mesele.
Üstelik MLKP’nin nerede oldukları bilinmeyen yönetim kurulu imzalı bildirisinde, sol jargonda ağır küfür hükmünde olan “reformist, tasfiyecilik” gibi suçlamalar yöneltilmiş PKK’ya:
“Anadilde eğitim, ulusal özerklik gibi temel ulusal demokratik hakları; savaş esirlerinin koşulsuz serbest bırakılması; önşart olmaksızın tüm gerilla gücünün ve politik sürgünlerin Kuzey Kürdistan’a dönüşü gibi temel hakları kapsamayan yazısız bir anlaşmayla silahlı mücadeleye ve özgür örgütlenmeye son verilmesi; silahların şu veya bu muhataba resmen teslimi adil ve demokratik olmayan bir barışın kabulüdür”
“Bu, faşist sömürgeci düşmanın teslimiyet ruh hali ve pratiği örgütlemeye dönük politikasına alan açmaktır”
“Yeni stratejik hat tasfiyeci ve reformisttir”
‘Reel sosyalist etki’, ‘inkarın Özal döneminden itibaren çözüldüğü’, örgütsel-ideolojik ‘anlamsızlık ve kendini tekrar’ gibi tezler reformist yeni strateji ve çizginin teorize edilmesinin ifadesidir”
“Ekim devriminin eseri olan ulusların tam hak eşitliği temelindeki Sovyet Cumhuriyetler Birliği kazanımının inkar ve reddine dayalı reformist bir nitelik taşımaktadır”
“Ezilenler; namluların, tankların, topların karşısında çıplak yumruklarıyla dövüşmeye mahkum edildikçe devrim imkansızdır”
“Kürdistan ve Türkiye işçi sınıfını, emekçileri, kadınları, gençleri, fakirleri, ezilenleri yasal-yasadışı, barışçı-kitle şiddetine dayalı, silahlı-silahsız tüm araç ve biçimlerle yürütülen mücadeleye omuz vermeye; bu doğrultuda birleşmeye, örgütlenmeye, savaşmaya çağırıyoruz.”
Buradaki eleştirilerin bir kısmı PKK’ya bir kısmı direkt Öcalan’ın çağrısına…
Sovyet övgüsüne kadar gittiklerine bakılırsa özellikle Öcalan’ın çağrı metnindeki reel-sosyalizme şu eleştirilerine alınmış gözüküyorlar:
“Teori, program, strateji ve taktik olarak yüzyılın reel-sosyalist sistem gerçeğinin ağır etkisinde kalmıştır. 1990’larda reel-sosyalizmin iç nedenlerle çöküşü ve ülkede kimlik inkarının çözülüşü, ifade özgürlüğünde sağlanan gelişmeler, PKK’nin anlam yoksunluğuna ve aşırı tekrara yol açmıştır. Dolayısıyla ömrünü benzerleri gibi tamamlamış ve feshini gerekli kılmıştır.”
PKK’nın kongre sonuç bildirisinde de Türkiye’de ulusalcılar ve milliyetçilerin Lozan ve 1924 anayasasına takıldığı paragrafta MLKP de reel sosyalizm eleştirilerine ve Özal övgülerine takılmış anlaşılan. Onu da hatırlayalım:
“Partimiz PKK; kaynağını Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasasından alan Kürt inkâr ve imha siyasetine karşı, halkımızın özgürlük hareketi olarak tarih sahnesine çıktı. Doğuşunda reel sosyalizmin etkilerini yaşadı ve ulusların kendi kaderini tayin hakkı ilkesini benimseyerek, silahlı mücadele stratejisi temelinde meşru, haklı bir mücadele yürüttü. …Diriliş devrimimizin halkımız açısından büyük gelişmelere yol açtığı 1990’lı yılların koşullarında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın Kürt sorununu siyaset yoluyla çözme arayışı gelişti.”
Türkiye’de birileri bu çağrıyı ve metni hala bölücülük gibi görse de demek ki müttefik sol örgütler öyle görmemiş.
Peki, PKK müttefik bu silahlı Türk örgütünün kavgada söylenmeyecek eleştirilerine karşı ne dedi?
Cevap Türk soluyla ilişkilerden sorumlu PKK yöneticisi Duran Kalkan’dan geldi.
Kalkan, PKK’nın ayakları en yerden kesilmiş, en ütopik sol kanadından.
Devrimci Halk Savaşı gibi büyük felaketlerle sonuçlanmış hendek olaylarının hararetli savunucusuydu.
Ama MLKP’ye karşı PKK’nın silah bırakma kararını sert sözlerle savunmuş:
“Şimdi bu kadar savaşıldıktan sonra niye savaşı bırakıyor diyorlar? Peki, bu halk hep savaşacak mı? Kürtlerin ömrü hep savaşla mı geçecek? Bazıları çok akıllı.
“Bu kadar savaş istiyorlarsa kendileri savaşsınlar. O kadar savaş aşığıysalar durmasınlar, savaşsınlar, ellerinden alan mı var?”
“Şimdi bazıları kalkmış PKK’ye savaşı anlatmaya, savaş dersi vermeye çalışıyor. Gerilla dersi vermek istiyorlar, savaşmanın ne kadar önemli, anlamlı olduğundan söz ediyorlar. Bu PKK 48 yıl silahlı mücadele yürütmüş, 41 yıldır kesintisiz gerilla savaşı yürütüyor. Herkes biraz da kendi gerçeğine bakarak bu sözleri söylemeli.”
“Şimdi bu silahlı direnişi sona erdirmek isteyince devrimcilikten uzaklaştı diyorlar. Bir mücadele yönteminin devrimci olup olmadığını şiddet düzeyi belirlemez. ‘Silahlı şiddet içeren yöntem devrimcidir, silahlı şiddet içermeyen devrimci değildir, reformizmdir’ diyenler yanılıyorlar.”
Aslında PKK, kendi kongre kararını herkese karşı savunuyor.
Ama bu karara en çok karşı çıkması, bundan rahatsız olması beklenen Duran Kalkan’ın bu açıklaması PKK’nın fesih ve silah bırakma kararının ideolojik bir tercih olduğunu gösteriyor.
“Şimdi biz ne yapacağız” hayalkırılığı içindeki MLKP’nin 70’lerden kalma argümanlarla PKK’yı silah bıraktığı için eleştirmesi de PKK’nın sahiden silah bıraktığının en somut delili.
PKK ve DEM’in müttefik sol partilerinin de bu fesih ve silah bırakma kararından pek memnun olmadığını tahmin etmek zor değil.
Çoğunun silahlı tek faaliyet alanı Suriye kalmıştı. Orada da artık “yabancı teröristler” statüsünde istenmeyen adam olmaya doğru gidiyorlar.
Kürt siyaseti radikal ve silahlı olduğunda siyaseten onların müttefikliği değerliydi, birkaç yüz kişilik partiler bu sayede Meclis’e vekil soktu.
Ama sivilleşen, ılımlılaşan, Türkiyeleşen ve Kürtleşen bir Kürt siyasetinde onların müttefikliğinin bir anlamı kalmayacak.
En son İstanbul Belediyesi seçimlerinde bile bileşen sol partiler DEM adayı yerine, AKP’ye kaybettirmek için İmamoğlu’na destek çağrısı yapmışlardı.
O sol çevrelerin gazetelerinde, sitelerinde yazılıp çizilenlere biraz bakanlar “AKP’ye güven mi olur”, “Öcalan ne kadar özgür”, “bu şartlarda hiçbirşey almadan silah bırakma kararı ne kadar rasyonel” diye uzayan kibar eleştirileri, şüpheleri görebilirler.
Birgün, Fox, Halk TV, TELE 1 gibi mecralardaki solcular ise DEM Parti’ye bu iktidarla çözüm süreci yürüttüğü için sitemlerini artık saklamıyorlar. Öcalan’a ise teröristbaşı demelerine bir adım var.
Özellikle Türk solu açısından Kürt dostluğu ile AKP karşıtlığı arasında bir tercih yapmak gerektiğinde, genetik laik hassasiyetler baskın gelecektir.
PKK silah bırakmıyor, KCK olarak, PJAK, YPG olarak yoluna devam edecek korosu eğer gerçekten olan biteni anlamaya çalışıyorsa, buyurun karşınızda tüm bu tartışmalar PKK’nın silah bırakma kararının somut bir sağlaması olarak duruyor.
Ama galiba onlar da PKK’nın silah bırakmasına fikren, ideolojik olarak, siyaseten hazır değiller. Eski dünyaya göre hizalanmışlar, formatlanmışlar o yüzden vehimlerin peşinden gitmeyi, bırakmazsa kartına yatırım yapmayı tercih ediyorlar.
Yazarlar
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin diğer dertleri… 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.09.2025
22.09.2025
20.09.2025
17.09.2025
10.09.2025
8.09.2025
6.09.2025
3.09.2025
2.09.2025
30.08.2025