Yıldıray OĞUR
2010 yılının son günlerinde Kolombiya ordusuna bağlı komandolar Blackhawk helikopterleriyle FARC gerillalarının yaşadığı Macerana dağlarındaki ormanlığa indiler. Ormanda boyları 25 metreyi bulan ağaçlardan dokuzunu seçtiler ve tırmanmaya başladılar.
Ellerinde renkli Noel ışıkları vardı. Ormanın derinliklerinde farklı noktalarda seçtikleri ağaçları o ışıklarla süslediler. Işıkları, ancak yanlarına yaklaşıldığında yanmaları için ısı sensorlarına bağladılar. Ağaçlara birer de pankart astılar. Pankartta şöyle yazıyordu:
“Eğer Noel ormanın derinliklerine kadar gelebiliyorsa siz de evinize dönebilirsiniz. Haydi ayrılın. Noel’de her şey mümkün...”
Operasyonun adı Noel Operasyonu’ydu (The Operacion Navidad). Operasyonun komuta merkezi Bogota’daki Lowe Reklam Ajansı; ajansın kapısını müşteri olarak çalan ise bir zamanlar en kirli savaş stratejilerini denemiş Kolombiya Savunma Bakanlığı.
Noel gecesi o ormanda yürüyen FARC gerillalarından kaçının bu sürprizle karşılaştıkları bilinmiyor. Ama bugün Kolombiya ile FARC, dünyanın gözü önünde masaya oturduysa o Noel ışıklarının yumuşattığı havanın muhakkak bunda bir katkısı olmuştur.
Çünkü bir barışın temeli iyi niyettir. Barış yapmak için masaya oturan insanlar dünyanın en iyi, en diğerkâm, en demokrat insanları oldukları için değil, bu savaşın bitmesi onların da işine geldiği için iyi niyetli olurlar. Ama onların iyi niyeti de yetmez. Savaşın tarafı olanların da bu barışa inanması gerekir. Bu da ancak iyimserlikle olur.
En zor olanı da budur. Çünkü bir savaş biterken geriye sadece cesetler kalmaz, öfkeli ve kötümser insanlar da kalır. Kötümserliğin, karamsarlığın alıcısı çoktur. Barışı savunmak içinse savaşın son demleri en zor vakitlerdir. İntikam için, zafer için bilenmiş bekleyenleri karşılıklı geri adımlar atılmış bir barışa ikna etmekten daha zor bir iş yoktur.
Bir savaşın bitmemesi için binlerce neden bulunabilir, artçı sarsıntılardan herhangi biri, geçmişteki kötü tecrübeler barışın tam bir kandırmaca, ihanet olduğuna gerekçe yapılabilir. Kolaydır da bu, bol da alkış getirir. Barışı pazarlamak içinse elde afakî vaatlerden başka neredeyse bir şey yoktur.
Türkiye sadece bir yılın değil, bir savaşın da sonuna geldi. Yıl biterken alâmetler iyice belirdi. Bu köşenin okurları aylar önceden adım adım ilerleyen bu yedi maddelik çözüm takviminden haberdardı zaten ama artık saklanan gizlenen bir şey yok. Başbakan İmralı’yla görüşmeler olduğunu televizyondan açıkça deklere etti. Sonuna bu köşenin takipçilerine yabancı gelmeyecek bir cümleyi de ekleyerek: Orada bir ışık görüyoruz. Başbakan’ın bu meseleden sorumlu başdanışmanı verdiği röportajda masada olanın PKK’nın sınırdışına çekilmesi olduğunu açıkladı. Sabah gazetesi MGK’da görüşülen yeni Kürt stratejisini yayımladı. Devlet, PKK’nın da bir yıl önce özerklik için yeterli bulduğunu deklere ettiği en kritik Avrupa Yerel Yönetim Özerklik Şartı’ndaki çekinceyi de kaldırılmaya yeşil ışık yaktı. Ve son olarak da dün Hürriyet gazetesi İmralı’daki görüşmeleri resmen deklere etti. Öcalan’ın da aynı ışığı gördüğü, avukatlarıyla devletle görüşmeler yüzünden görüşmediği ortaya çıktı. Önümüzdeki iki ay içinde net bir çözüm takvimi ortaya konacak. PKK liderlerinin gideceği söylenen, Brüksel’deki Kürt Konferansı’na mesaj gönderdiği ortaya çıkan kilometrelerce uzaklıktaki Avustralya Başbakanı’nın bile olan bitenden haberi var.
Ama galiba Türkiye’de yaşayanların yok.
Türk ve Kürt kanaat önderlerinin sessizliği ancak böyle açıklanabilir.
Neredeyse savaş, barıştan daha çok heyecan yaratıyor bu ülkede. İdam tartışmaları, açlık grevleri, dokunulmazlık krizinde ortalığa çıkıp büyük ve öfkeli laflar edenlerden hiçbiri, bunların hepsi tarih olup yeniden müzakere süreci başlarken barıştan ve çözümden yana tek bir kelime söylemek için en ufak bir heyecan duymuyor.
“Açılım fare doğurdu”, “JİTEM davası bitti”, “Ateşkes yalanmış” “AKP Türk-İslam sentezci” demek için saha kenarında heyecanla bekleyenlerden hiçbiri ayaklarına kadar gelen çözüm ihtimali için topa girmiyor.
Neredeyse bir gün boş bir salonda iki kişi tarafından imzalanacak barış anlaşması.
Bunun sebebi iki taraftaki kötümserler. “AKP’ye güvenilmez” diyenlerle ve “PKK’ya güvenilmez” diyenlerin kötümserlik ittifakı.
Uzun süredir AKP ile hesaplaşmak isteyenler, iktidara karşı en dirençli kalan Kürt cephesinde yığınak yapmış durumda. Onlar için esas mesele Kürt meselesi değil, AKP’ye karşı direnilmesi. AKP ve Erdoğan ile olan hesaplarını PKK’nın ve Kürtlerin görmesini bekliyorlar. Bu yüzden AKP’li bütün barış ihtimalleri sorgusuz sualsiz birer kandırmaca, şartlar 90’lardan bile daha fena, Erdoğan Çiller’den bile daha ırkçı. Kötümserliği ve karamsarlığı Kürtseverlik diye pazarlamakta, savaşan ve direnen Kürtlerin yanında dururken, barış ve çözüm isteyene Kürtleri yalnız bırakmaktalar.
Türk cephesinde kalanlar ise PKK’nın güvenilmez olduğunu ısrarlar söylüyor. Daha düne kadar savaşılan binlerce insan öldürmüş bir örgütün güvenilir olmadığına kalabalıkları ikna etmek herhalde çok zor olmasa gerek. Son bahane PKK’nın kışları barış, yazları savaş yaptığı, saf müzakerecilerin de bunu hep yuttuğu. Söylene söylene hakikatleşen gerçek hâlbuki bir Google uzaklıkta. PKK’nın ilk ateşkesi 1993 martında, tarife uyan tek ateşkes kararı 1995 aralıkta. O da Erbakan iktidarına açık bir çek için. 1998’deki ateşkes 1 eylülde. 1999’da silahlı mücadeleye son kararı yine eylülde. 2006 ateşkesinin tarihi haziran, 2009 ateşkesi nisan, 2010 ateşkesi ağustosta. Yani yazın savaş, kışın seviş tarifine hiçbiri uymuyor.
Kim ne derse desin, kim ne kadar güvenilmez bulursa bulsun bu barışı AKP ve PKK yapacak.
Yeni bir yıla ve yeni bir döneme giriyoruz. Siyasi hesaplarınızı, kişisel öfkelerinizi, güvensizliklerinizi, kötü hatıralarınızı, kötümserliklerinizi kendinize saklayın. Güneş gözlüklerinizi takın, çünkü çıplak gözle bakılamayacak kadar parlak bir ışık bu artık...
Yazarlar
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları





















































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.12.2025
6.12.2025
3.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
22.11.2025
19.11.2025
17.11.2025
15.11.2025
10.11.2025