Yıldıray OĞUR
Dolmabahçe’deki toplantıya Başbakan bakanlarıyla birlikte geldi, kısa bir konuşma yaptı ve “Ben ve bakanlarımız bütün sorularınıza cevap için buradayız, bugün burada her şey cevabını bulsun, kafalarda soru işareti kalmasın” diyerek masaya oturdu. 4 saat süren toplantıda Başbakan’ın oğluyla ilgili iddialardan, El Kadı meselesinden, cemaatle kavgaya, Ergenekon ve Balyoz davalarına kadar her şey adı verilerek, sansürsüz soruldu ve Başbakan her soruya tek tek cevap verdi. Bazı konularda topu bakanlara bıraktı, onlar soruları cevapladı. “Yandaşlarla buluştu” diyenlere Başbakan’ın benzer toplantılarında o “muhalif” gazetecilerin halini göstermek lazım.
Başbakan manşeti toplantının sonunda Star Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Ziya Cömert’in “Cemaatle süren bir diyalog var mı” sorusu üzerine attı. Başbakan “Evet, yazılı bir metin geldi” dedi.
Bu metinde dershaneler ve atamalarla ilgili mevzular olduğundan bahsetti. Yine mektupta yer alan medya üzerinden salvoların bitmesiyle meselenin çözülmeyeceğini söyledi. Ama medya üzerinden saldırıların devam etmesinden yakındı (ama birkaç gündür burada da bir yumuşama var) diye şerh düşerek. Ama bunun hemen arkasından sıraladıkları karşı karşıya olduğumuz tabloyu ve Başbakan’ın bu sulh adımına bakışını ortaya koydu: İşin yargı boyutu, paralel devlet boyutu önemli, o konudaki tavır ne olacak önemli. Sürekli böyle şantajlarla mı karşı karşıya kalacağız.
Bir espri üzerine mektup için “Evet ıslak imzalı” diyen Başbakan yine bir soru üzerine mektubun “çok yakın bir zamanda” geldiğini aktardı. Başbakan yazılı bir metinden, ıslak imzalı bir mektuptan bahsetti.
Evet “Bana yazıldı” demedi. “Cumhurbaşkanına geldi de demedi. Bu konuda ayrıntıya girmedi. Mektuptan ilk Başbakan bahsettiği için ona geldiğini düşünmek herhalde tuhaf değil. Akşam saatlerinde “Mektubun herhangi bir pazarlık içermediğini, Cumhurbaşkanı’na yazıldığını” açıkladı Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı. Ardından Herkül.org sitesinde çıkan mektuptan alıntıların olduğu yazıdaki “Hocaefendi, mektupta muhtevanın Başbakan’la paylaşılması arzusunu da dile getirdi” cümlesi ilk red eden açıklamadan daha açıklayıcıydı. Anlaşılan mektup, Fehmi Koru üzerinden Cumhurbaşkanı’na ve Başbakan’a ulaşmış. Yani mektup Cumhurbaşkanına gönderilip, Başbakan’a cc edilmiş. Esas kavganın tarafı olan, dershane, bürokrasideki tasfiyelerin icracı makamının adresine gelmiş. Mektupta görev yerleri değiştirilen bürokratlara açıkça sahip çıkılması ise fazla söze gerek bırakmıyor. Mektubun 17 Aralık operasyonundan sonra gelmiş olmasının da altı çizilmeli.
Başbakan’ın da bu konuda kafası net. Önce paralel devlet konusunda bir tavır bekliyor cemaatten Başbakan paralel devletle hesaplaşma konusunda geri adım atmayacak. “Kula mı kulluk edeceksiniz hakka mı kulluk edeceksiniz” derken de atıflar buna. “Dershane tartışmasından sonra bekliyorduk bunu, bir hafta önce haberi gelmişti, ama böyle olacağını düşünemedik” diyor 17 Aralık Operasyonu için. Başbakan paralel devlet derken Baykal’a komplodan, kendisinin dinlenmesine, BDPlilerin tahliye edilmemesine hatta 28 Şubat tahliyelerine, soruşturmanın işadamı ve medyaya uzanmamasına kadar her şeyin arkasında olduğu bir yapıdan bahsediyor. Özellikle ofisinin dinlenmesiyle ilgili konuda sorumluların açıklanacağını söylüyor. Bu konuda artık hiçbir şeyin kamuoyundan saklanmayacağının, bunları saklamanın paralel yapı güçlendirdiğinin altını çiziyor. Başbakan’ın tarif ettiği paralel devlet kriminal bir örgüt. Korkutucu. Demokrat herhangi bir insanın hiçbir tevil ve tefsirle savunamayacağı bir yapı.
Tartışma artık alenileşti. İyi de oldu. Her şeyin açıkça konuşulması önemli. Belki cemaat Hocaefendi’nin mektubunun tam metnini de yayınlayarak bu şeffaflaşmaya katkı yapar.
Gerçeğin çölüne hoşgeldiniz. Bu kadar açık bir iktidar mücadelesinde, meşru siyasi iktidarın bir paralel paralel devlet tarafından yargı üzerinden tehdit edilmesi karşısında hala hukuk, temiz toplum, kuvvetler ayrımı tartışması yürütenlere, hala tarafsız kalmayı temiz kalmak zannedenlere Montesquieu mezarından terlik fırlatsa yeridir.
Notlar:
-Başbakan, açıklamaları sırasında en net eleştiriler bir savcıya gitti. Bir yılda ve soruşturma sırasında 22 kez yurtdışına giden, kayak düşkünü bir savcıyla ilgili imalı göndermeler yaptı. Savcının görevini kötüye kullandığından, işadamlarıyla yanlış ilişkilere girdiğinden bahsetti. Adını vermedi ama bu savcının Zekariya Öz olduğunu tahmin etmek zor değil.
- Ergenekon ve Balyoz davalarıyla ilgili yeniden yargılamaya Başbakan mesafeli değil. Bu konuda topu Adalet Bakanı’na attı. Kumpas sizce var mı sorusuna, net bir cevap vermedi. Usulsüzlüklerin olmuş olabileceğini söyledi.
- Başbakan Hatay’daki MİT TIR'ının durdurulması için “Bayır- Bucak Türkmenlerinde giden yardım” dedi. El Kaide’yle mücadele ediyoruz. Hür Suriye Ordusu muhatabımız”ın altını çizdi. Bunun MİT yasasına göre yapılan kanuni bir iş olduğunu, dünyadaki bütün istihbarat örgütlerinin benzer çalışmalar yaptıklarını” anlattı. Savcının MİT TIR'ına müdahalesinin de 7 Şubat’ın devamı olduğunu vurgulaması da ilginçti. Başbakan’ın açıklamaları arasında yoktu ama ilginç bir not: TIR'a müdahale eden savcı olaydan önce Anadolu Ajansı muhabirini yanına çağırıp, ona TIR şoförünün ses kaydını dinletmiş ve haber yapmasını istemiş. AA muhabiri ise bunu reddetmiş. Daha sonra haber İstanbul ve Ankara Emniyetine yakın muhabirler tarafından yapıldığını da not düşelim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025