Yıldıray OĞUR
“Oy ver bir oy bir oydur, lütfen, ne olur oy ver” diye ünlü dizi oyuncularının neredeyse yalvardığı bir reklam filmi var, görmüşsünüzdür.
Onu görmediyseniz, Kenan Doğulu’dan Çağla Şikel’e her ünlünün atmakla yükümlü olduğu #oyver, #oyveotesi tweetlerini muhakkak görmüşsünüzdür.
Oy ve Ötesi seçimlerde, oy vermeye sonra da gidip sandıkta oyuna sahip çıkmaya çağıran bir sivil girişim.
Ne güzel. Ne kadar çok oy, o kadar çok demokrasi, katılım, çoğulculuk. Benzer kampanyaları ABD’de de seçimlerden önce sanatçılar, ünlüler yapar.
İyi güzel de Türkiye dünyanın seçimlere katılımın en yüksek olduğu ülkelerinden biri. 1945-2001 arası dünyadaki seçimlere katılım oranlarının incelendiği bir araştırmaya göre Türkiye 81.3 ortalamayla 169 ülke arasında seçimlere katılımın en yüksek olduğu 44’üncü ülke. Batılı ülkelerin pek çoğunu geride bırakmış durumda.
Üstelik araştırma epey eski. Son rakamları da hatırlayalım: 2002 genel seçimlerinde katılım oranı %79.1 22 Temmuz’da yaz tatilinin ortasında yapılan 2007 seçimlerinde bu oran yüzde 84.5’e çıkmış. Ve en son 2011 Genel Seçimleri: Yüzde 86.7.
Bu oran 1950’den bu yana Türkiye seçim tarihinin en yüksek beşinci katılım oranı. İlk sırada 1987 seçimleri %93.3, ikinci sırada 1983 seçimleri %92.3, ilk adil çok partili seçim 1950 %89.3 ve 1954 %88.6.
Yani son yıllarda Türkiye’de artan siyasi tansiyonla seçimlere katılım oranı Türkiye ortalamasının bile çok üstüne çıkmış durumda. Bu son rakamlarla dünya ortalamasında da ilk 20’ye çok rahat girebilir Türkiye.
Son olarak yerel seçimlerdeki katılım oranlarını da hatırlayalım. 1999 yüzde %85.7. 2004: %73.79. 2009: 84.06.
Son başkanlık seçiminde seçmenlerin sadece %57’sinin sandık başına gittiği ABD’de Hollywood yıldızlarının oy ver kampanyası yapmasının bir mantığı
var tabii. Ama biz de insanları oy vermeye çağıracak kadar bir sorun
gözükmüyor. Daha ne olsun, bundan biraz daha yukarıda oy vermeyenin
vatan haini, kripto muhalif sayıldığı otoriter ülkeler başlıyor. Mesela
Kuzey Kore var. En son referanduma katılım oranı yüzde 100’dü. (Evetler
de bila istisna %100 çıktı tabii) Milli irade diye demokrasiye, sandığa
çakmanın bir sebebi bile el çabukluğuyla yapılmıştı sonuç. Yani herkesin
oy verdiği seçimlere demokrasilerde pek rastlanmıyor
Peki niye bunca sanatçı yalvar yakar bizi oy vermeye çağırıyor o zaman? Ya da daha veciz bir şekilde şöyle soralım:
?@zeynepmertoglu Şu 'oy verin' diyen arkadaşlar daha spesifik olabilirler mi? Kime oy verirsek oy kullanmış oluyoruz? Teşekkürler
Oy
ve ötesi girişiminin reklamında ipuçları var. Diyorlar ki: “Son seçimde
10 milyon oy kullanılmadı. Bu birinci partiyle ikinci parti arasındaki
oy farkı kadar.” Adını koyalım AK Parti ile CHP arasındaki fark kadar.
Kullanılmayan ya da geçersiz sayılan oy sayısı 7.5 milyon. Oy
kullananların oranı ise %86.7.
Bu bakkal hesaplarına göre o
7.5 milyon insan oy kullansaydı şimdi Kemal Kılıçdaroğlu Başbakandı
yani. Bütün siyasi tarih bu hesapla yeniden yazılabilir.
Tabii
bu hesap her zaman istediğiniz gibi çıkmayabilir. Mesela Türkiye
tarihinin en düşük katılımlı seçimlerinden biri 1973 seçimleridir.
Katılım oranı %66.81’dir. Her üç kişiden biri oy kullanmamıştır. Peki
kim kazanmıştır seçimi. 1946’dan sonra ilk kez CHP. Yüzde 33.39’la. Peki
CHP tarihinin en yüksek oyu hangi adil seçimde alınmıştır. 1977
seçimleri. Yüzde 41.38’le birinci olur CHP. Seçime katılım oranı kaçtır
peki: %72.41.
1989 yerel seçimleri. SHP’nin üç büyükşehri alıp
birinci parti çıktığı seçimler. Katılım oranı: %81.46. 1994 Yerel
seçimleri Refah Partisi’nin patlama yaptığı seçimlerde katılım oranı
kaçtır peki? Yerel seçim tarihinin rekoru: %91.75.
Yani
insanlar sandığa gittiğinde ya da gitmediğinde sizin istediğiniz
sonuçlar ortaya çıkmıyor. Ayrıca oy vermeyenler tek bir partinin
seçmenleri de değil.
Bir de Oy Ver çağrısı yapan yazısındaki Gülse Birsel’in artık klasikleşen bakkal hesabına bakalım.
Son
seçimde her 100 seçmenden 15’i sandığa gitmedi. Yüzde 85’in yüzde 50’si
AK Parti’ye oy verdi. Sonra adam tabii der ki: “Ülkenin yüzde 50’si
bizi istiyor, sana ne oluyor!”
Ah demokraside yenilen pehlivanların bitmez seçim sonucu hesapları.
Bu
hesaba göre 2012 Başkanlık seçimlerinde seçime katılan %57.5’inin,
ancak %51’inin oyunu alan Obama ABD’nin yüzde 25’inin desteğiyle Beyaz
Saray’da. Son seçimlere katılan %71 Alman vatandaşının ancak %37’sinin
oyunu alan Merkel’in meşruiyeti de sallantıda. Gülse Birsel hesap
kitabına göre eğer oy vermeyen ABD’liler bir araya gelse Sarah Palin’i
bile Başkan seçebilirlerdi. Almanya’da oy vermeyenlerin partisi Merkel’i
yenebilirdi.
En iyisi samimiyet. Oy verirken neyi
kastediyorsunuz, hadi biraz daha açık olun. Aysun Kayacı kadarlık bir
samimiyet. “Sadece bir oy” diye yalvaran rahmetli Şehzade Mustafa, yazık
olmasın o ‘bir oy’lar da kulağımıza eğilip söyle istersen:
?@zeynepmertoglu Şu 'oy verin' diyen arkadaşlar daha spesifik olabilirler mi? Kime oy verirsek oy kullanmış oluyoruz? Teşekkürler...
Yazarlar
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.08.2025
9.08.2025
4.08.2025
2.08.2025
28.07.2025
26.07.2025
23.07.2025
19.07.2025
16.07.2025
13.07.2025