Yıldıray OĞUR
L’Age d’or (Altın Çağ) ilk sesli Fransız filmi. Luis Buñuel ve Salvador Dalí’nin ortak yapımı olan film 1930 yılının sonlarında Paris’i karıştırmıştı.
Hazreti İsa’nın orjiden çıkan biri gibi gösterildiği ve Katolik Kilisesi’ne ağır hakaretler içeren filmin gösterildiği sinemayı aşırı sağcı Ligue des Patriotes’ın üyeleri ve Katolikler basmış, perdeye bomba atılmış, koltuklar parçalanmış, lobide sergilenen Dali’nin, Joan Miró’nun eserleri tahrip edilmişti. Filmin bir sonraki gösterimi ancak 1979’da San Francisco’da yapılabildi.
Filmi karısına doğum günü hediyesi olarak finanse eden milyoner aristokrat Charles de Noailles Papalıkça aforozla tehdit edildi.
Wall Street Journal’da yayınlanan yazısında Fransızca profesörü Caroline Weber, http://www.wsj.com/articles/charlie-hebdo-is-heir-to-the-french-tradition-of-religious-mockery-1420842456?tesla=y#livefyre-comment, sadece L’Age d’or’u hatırlatmıyor.
Taa 16. Yüzyıla kadar gidip Fransa’daki bu radikal anti-ruhban sınıfı kültürünün izlerini sürüyor.
Katolik Kilisesi’ne ve ruhban sınıfına karşı ağır bir dille hücum eden bu geleneğin en ünlü isimleri Voltaire ve Marquis de Sade’ydi. L’Age d’or gibi Charlie Hebdo’yu da bu geleneğin bir devamı olarak görüyor Weber.
500 yıllık bu kötücül hiciv (eşek şakası) geleneğini sürdüren Charlie Hedbo’nun öldürülen genel yayın yönetmeni Stéphane Charbonnier’ın şu sözlerine de yer verilmiş yazıda: “Katolikler bu kapaklara tepki göstermiyor artık. Çünkü çok sıradanlaştı. İslam için bu sıradanlaşana kadar devam edeceğiz.”
Halbuki dün Filipinler’de saldırı üzerine konuşan Papa Francis hiç de alışmış gibi görünmüyordu. Fikir özgürlüğünün sınırlarından, inançlara hakaret edilemeyeceğinden bahseden Papa şöyle bir örnek verdi:
“Eğer iyi dostum olan Dr. Gasparri anneme küfrederse, bir yumruk bekleyebilir (Yumruğunu göstererek). Bu normaldir. Tahrik edemezsin. Başkalarının inancına küfredemezsin. Başkalarının inancıyla dalga geçemezsin.”
Şu ana kadarki en sert Charlie yorumu bu olmalı. Hamas’ın, El Ezher’in, hatta bazı Selefi imamların, Diyanet’in kınadığı, sükûnet çağrısı yaptığı Charlie Hebdo üzerine bir Müslüman lider yapsa katliamı savundu diye manşetlere çıkacak en sert lafları Papa’nın etmesi de sürpriz değil.
Papa için Charlie Hebdo, eşcinsel evliliklere karşı çıkan Paris Kardinali’ni eleştirmek için Baba, oğul ve kutsal ruhu cinsel ilişki içinde gösteren kapağı, bir önceki Papa’yı sado-mazo gibi gösteren kapağı demek çünkü…
Tabii kendini tutamayıp o salladığı yumruk da 500 yılın hıncı olmalı…
“Je suis Charlie” dememek için Papa olmaya da gerek yok. Derginin son sayısını basmayan New York Times’ın yöneticisi Dean Baquet The Huffington Post’a “Pek çok Müslüman peygamberin karikatürünü yayınlamanın saldırganca olduğunu düşünüyor, biz de bunu yapmaktan imtina ettik” dedi.
İngiliz Sky News kanalı da canlı yayında Charlie Hebdo’nun son kapağını göstermeye çalışan bir konuğun görüntüsünü önce kadrajladı sonra yayından aldı.
Hatta Charlie Hebdo’nun kurucularından, derginin atası Hara-Kiri’nin çizerlerinden 80 yaşındaki Fransız karikatürist Henri Roussel, derginin öldürülen Genel Yayın Yönetmeni Patrick Charbonnier'in provokatif karikatürlerle kendisi dahil 12 kişinin ölümüne neden olduğunu bile söyledi.
New York Times’ın gösterdiği imtinayı Cumhuriyet’in göstermemesine şaşırmıyoruz. Cumhuriyet’le yaşıt gazetenin kendisini Anglo-Saxon demokratik sekülerliğine değil, Fransız laikçiliğine yakın hissetmesi hiç tesadüf değil.
Yine de Türk tipi Kemalist laiklik için bile beş beden büyük gelir Charlie Hebdo.
Nitekim, Cumhuriyet derginin kapağını da kendi editoryal seçkisinde basmadı, bunu yapma işi gazetenin ana klasik Kemalist çizgisinin dışında iki yazara kaldı. 90’larda Salman Rüşdi’nin "Şeytan Ayetleri"ni İlhan Selçuk’un Cumhuriyet’i değil, Aziz Nesin’in Aydınlık’ı yayınlamıştı.
Burada karşılaştığımız artık Nur Serter-İlhan Selçuk çizgisinde tanıdık laik-Kemalizmin birkaç numara büyük boyu. Artık dindarlara “gerçek İslam bu değil” diye akıl veren selefi Kemalist teyzelerin yerini “Gerçek İslam bu değilmiş” diye dalga geçen kökten laik teyzeler, ablalar, abiler aldı.
Ceren Kenar bu yeni trendi çok iyi tarif etmişti:
“Klasik Kemalistler'in bile din konusunda daha hoşgörülü olduğunu düşündürten yeni bir radikal genç kitle geliyor. Bu kitlenin ideolojik mühimmatı, Orta Doğu'da yaşanan krizler, IŞİD gibi radikal örgütler olacak. Hedefi ise AK Parti, dindarlar ve Suriyeli mülteciler. Bu kitle Türkiye'deki dindarlardan ziyade, sekülerler için bir tehlikedir. Sekülerleri dindar çoğunluktan duygusal olarak kopartacak, marjinalleştirecek ve dogmatikleştirecek bir akımdır. Böylesi bir radikalizme bu ülkede ilk olarak Türkiyelileşmeyi arzulayan sekülerlerin itiraz etmesi gerekir...”
Paris saldırısının ardından Amerikalılar, İngilizler, Fransızlar oturup, Paris’te doğmuş, okumuş, büyümüş, yaşamış bu Fransız vatandaşı gençlerden nasıl teröristler çıktığını tartışırken, bizde tartışmanın bir anda bir laiklik-İslam tartışmasına dönüştürülmesi, Müslümanların sigaya çekilmeye çalışılması, “Fransa’nın Madımak’ı, Neden İslam maskesi takıyorlar peki, Müslümanlar kınadı mı, Bir fukara tesellisi; Gerçek İslam bu değil” gibi yazılar yazılmasının sebebi de toplumla bağlarını tümden koparmış bu yeni radikal seküler dalga.
Gezi’de İhsan Eliaçık ve onun etrafındaki 40 kişiyle, kendi haklılığını tescil etmenin zevkiyle kurulmuş tek taraflı diyaloğu dindarlarla ilişki kurmuşçasına bir simülasyon içinde yaşayan laikler, son olarak da gözlerine girmek, eski günahlarını unutturmak için türlü taklalar atmaya hazır cemaatle yakın durarak bu illüzyonu yaşayıp, kendilerini kandırıyorlar. CHP’nin dindar kesimden transferleri de, günün sonunda merkez medyaya transfer olmuş dindar figürlerle aynı mutasyona uğrayıp, girdikleri kabın rengini aldılar.
Gezi, 17 Aralık derken Türkiye’nin dindarlarını, onların seçtiklerini şeytanlaştıran, onlarla diyalog kurmayı başarmışların bile diyaloglarını kestiği, “koyun”, “hırsız”, “makarna” edebiyatının yeniden itibar kazanıp, çok sattığı, öfkeli, problem çözmek, konuşmak gibi dertleri, gelecekle ilgili bir umutları da kalmamış nihilist bir laik kuşak bu.
Cumhuriyeti kuran kuşağın eskiye öfkesiyle dinle köprüleri atış radikalliğine benzeyen bir radikallikle Türkiye toplumun en geniş kesimi olan dindarlarla ve onları yönetici sınıfıyla bağlarını koparıyorlar.
Halbuki bağlarını kopardıkları bu Türkiye, günün sonunda muhafazakâr Başbakanı Paris’te yürüyüşe giden, Diyanet İşleri Başkanı’nın saldırıyı net biçimde kınadığı, Charlie Hebdo’nun son sayısının basıldığı, en radikal İslami grupların bile o yayına tepkilerinin ancak dava açmak ve gazete önünde küçük bir grupla medeni sınırlar içinde protesto etmeyi geçmediği dünyanın tek Müslüman ülkesi oldu.
Herkesin gördüğü karikatürler hakkında mahkemenin verdiği manasız ve uygulanamaz internet yasak kararını saymazsak tabii.
Charlie Hebdo’yu basan Cumhuriyet’in demokratik olarak protesto edildiği akşam, Atatürk’e hakaret eden karikatürü bastığı rivayet edilen Akit ise az kalsın basılıyordu.
Demokratik hayat sadece kanunlar, haklarla korunmaz. Bu aynı zamanda bir centilmenlik anlaşmasıdır. Son iki günde toplum devletin müdahalesine ihtiyaç duymadan kendi yolunu buldu.
Mısır’da darbecilerin öldürdüğü insanları ellerine kurşunları geçiren bir Kur'anla gösterip “Bu … da kurşunları durduramıyor" yazan bir “mizah” anlayışı bu centilmenlik anlaşmasına bozar. Charlie Hebdo’da ölenleri önlerine konan dergiden geçen kurşunlarla vurulurken en çirkin halleriyle çizip, “Bu … da sizi koruyamadı” diye yazmanın bozacağı gibi…
Bu bencil, karşı tarafı yok sayan özgürlük anlayışı, özgürlüğün ancak içinde hayat bulabileceği siyaseti, müzakereyi engeller, demokratik yaşamın altını oyar, birlikte yaşamayı zorlaştırmaktan başka bir işe de yaramaz. Konuşmayı bitiren bu radikalizmden, öfke siyasetinden günün sonunda da elinde silahlarla hazır bekleyenler kârlı çıkar. Fransız Devrimi’nin kurban ettiği evlatlarından Madam Roland giyotine giderken şöyle bağırıyordu: Ey özgürlük senin adına ne cinayetler işleniyor.
Yazarlar
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.08.2025
2.08.2025
28.07.2025
26.07.2025
23.07.2025
19.07.2025
16.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025