Yıldıray OĞUR
“12 Mart şartlarının nazik mahiyetini ciddiyetle muhafaza ettiği bir zamanda, parti politikasının memleket için sakıncalı gördüğüm şekil ve istikamette değiştirilmesi sebebiyle CHP'den ayrılmış olduğumu bilgilerinize saygılarımla sunarım.”
5 Kasım 1972’de verilmiş bu istifa dilekçesinin sahibi İsmet İnönü’ydü. 12 yıl Milli Şeflik, cumhurbaşkanlığı, 34 yıl genel başkanlık yaptığı partisinden İsmet Paşa’yı koparansa eski genel sekreteri Ecevit’in yeni fikirleriydi.
İnönü’yü 49 yıllık partisinden istifa ettiren, 1969’da Atatürk ve Devrimcilik kitabından itibaren CHP Kemalizmini gardırop devrimciliği, bürokratik devrimcilik diye eleştiren, inançlara saygılı laiklik anlayışını savunan, “büyük patronlara” karşı çıkıp, “bağımsız dış politika”yı savunan Ecevit’in bu yeni fikirleri sadece teoride de kalmadı. 71 muhtırasına “Demirel’i mi savunuyorsun” eleştirilerine aldırmadan karşı çıkıp, Faruk Gürler’in cumhurbaşkanlığına direndi, daha sonraki yıllarda Kıbrıs müdahalesinden, kontrgerilla eleştirilerine kadar pek çok olay bu efsaneyi büyüttü.
Sadece İsmet Paşa’yı değil, CHP içinden 58 milletvekilini koparan, hatta askerler CHP’yi kapatacak mı tartışmalarına neden olan bu yeni CHP’yi halk sandıkta da ödüllendirdi.
Cumhuriyet Halk Partisi, yeni genç lideri ve Ak Günlere adlı seçim bildirgesiyle girdiği 1973 seçimlerini yüzde 33 oyla birinci bitirdi. (CHP’den ayrılan Kemalist kanadın partisi 5.3 oy olmasına rağmen) 77 seçimleri ise çok partili hayatta CHP’nin en yüksek oyunu getirdi: Yüzde 42.
CHP 2015 seçimlerine yüzde 35 oy hedefiyle giriyor. Henüz partinin fonlandığı ya da partinin fanı olan anket şirketlerinden dahi CHP’yi o hedefe 5 puandan fazla yaklaştırmayı başaran olmadı.
Peki dün açıklanan 200 sayfalık 'Yaşanacak Bir Türkiye' başlıklı seçim bildirgesi CHP’ye yardım edebilir mi? 73’teki 'Ak Günler’in yaptığını yapabilir mi?
CHP’nin 200 sayfalık bildirgesinde altı oktan hiç bahis yok. 2011 seçim bildirgesinde de yoktu. Atatürk’ün adı ise beş yerde geçiyor. Biri Atatürk Kültür Merkezi derken. Ama geri kalanları önemli dört yer. En başta ve en sonda CHP kendini tamınlarken yine Atatürk’e atıf yapıyor. 2011’de de benzerdi durum. 1973 ve 77 bildirilerinden ise hâlâ daha Atatürkçü metinler bunlar.
Bildiride Cumhuriyet kelimesi ise 27 kez geçmiş, Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye Cumhuriyeti, Çin Halk Cumhuriyeti, Orta Asya Cumhuriyetlerinde geçenleri çıkarınca 16 kez. Demokrasi 52 kez, özgürlük 37 kez.
Ayrıca bu vaat de CHP için bir açılım sayılabilir: ''İnkılap Tarihi dersinin liselerde 'Cumhuriyet Dönemi Tarihi' olarak yeni ve zengin bir içerikle okutulmasını sağlayacağız...”
Ama klasik bir CHP seçmenini irite edecek ya da hiç CHP'ye oy vermemiş bir muhafazakâr seçmeni ikna edecek boyutta bir fikri hesaplaşma, öz eleştiri, değişimle karşı karşıya olmadığımız açık. Kılıçdaroğlu’nun Ecevit kadar bunu yapacak bir entelektüel müktesabatı yok. Bildiriyi yazan akademisyen Sencer Ayata’nın da 1973 ve 77’deki bildirileri yazan kayınpederi Turan Güneş kadar değişim, geniş halk yığınlarına ulaşma heyecanı yok.
Hatta Kılıçdaroğlu’nun dün bildiriyi anlattığı konuşmasını dinleyen klasik bir CHP’li, Hürriyet’in kıdemli Ankara Temsilci Yardımcısının attığı tweetten belki biraz daha az heyecanlanmıştır: “Hırsızları, soysuzları, şerefsizleri, din cambazlarını deşifre ediyor niye dinlemeyeyim.”
Bildiride laik ve laiklik kelimeleri 12 kez kullanılmış. En ilginci bunların yarısının dış politika bahsinde geçmesi. Hatta biri, Tunus’ta laikliğe destek verileceği söylenirken geçiyor.
Bildirgede iki kez de sekülerlik kelimesi tercih edilmiş. Onların ikisi de dış politika bahsinde: “Sekülerizm başta olmak üzere, Cumhuriyetimizin tüm kazanımlarına sıkı sıkıya bağlı kalınacaktır” cümlesi bir dış politika cümlesi.
İşte işin en kritik noktası da bu.
İyimserliğe kapılıp Anglo-Sakson sekülerizm kavramının Frankafon laikliğe tercih edilmesinden ilerici anlamlar çıkarılabilir. Ama esas sebep muhakkak bildirinin özellikle bu kısmını dikkatli okuyacak Anglo-Sakson kulaklara hoş gelmesi…
Ama zaten oraya gelene kadar CHP seçim bildirisini okuyacak bir Amerikalı dış işleri yetkilisi epey mutlu olmuş, oh demiş olacak. Bildiri, neredeyse her darbenin unutulmaz klişesi “NATO’ya CENTO’ya bağlıyız” kıvamında, ABD, AB’ye sevgiler, saygılar, bağlılıklar bildiren cümlelerle dolu. Beş farklı cümlede sınırlarımızdan teröristler geçemeyecek, önlemleri alacağız, iş birliği yapacağız vaadi var. “Hiçbir silahlı grubun Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde terörist faaliyetlerde bulunmasına izin verilmeyecektir” cümlesinden kastın DHKP-C ya da PKK olmadığı herhalde açık. Peki kastedilen hangi silahlı grup o zaman? (Bence Özgür Suriye Ordusu)
13 kez geçen mezhep ve mezhepçi kelimelerinin tamamı da Alevi meselesinde değil, dış politkayı tarif ederken kullanılmış. Aynı tarif için dört kez maceracı/maceraperest denmiş, birkaç kez de kibirli, ideolojik saplantılı, dogmatik.
En net cümle şu olmalı: “Türk dış politikasının tarihinde kökleşmiş olan Avrupa yönelimi CHP iktidarında devam ettirilecektir. AKP’nin, ideolojik saplantılarla, Türkiye’yi ve Türk dış politikasını Orta Doğululaşmaya sürüklemesine son verilecektir.”
Bu, Kılıçdaroğlu’nun CHP’sinin 2011’den beri süren ulusalcılığa veda politikasının netleşmesi anlamına geliyor. Ama bu şu anda beş yıl öncesine göre o kadar ilerici bir açılım sayılır mı?
Ulusalcılık eskiden Türkiye’nin demokratikleşmesini, sivilleşmesini, askerî vesayetten kurtulmasını isteyen Batı’ya karşı Kemalizmin bir reaksiyon hali olarak ortaya çıkmıştı.
CHP ulusalcılığa veda ederken, Batı Orta Doğu’da Kemalizme yaklaştı. Harika bir zamanlama! Batı’nın, Mısır, Suriye en son IŞİD meselesiyle tüm Orta Doğu’da yükselen küresel 28 Şubat çizgisine, CHP’nin sekülerlik, laiklik vurgularını artık işlevsizleştikleri iç politikadan dış politikaya kaydırıp uyum sağlaması çok zor olmasa, böyle bir Batı’yla “İslamcı” iktidara ve iktidarlara karşı tam bir iş birliği vadetmesi CHP için bir değişim olmasa gerek.
Mısır’la ilişkileri toparlamayı “Mısır’ın iç siyasetini, Türkiye kamuoyunu yanıltmak üzere kullanan anlayışa son vereceğiz” heyecanıyla dile getirmiş CHP. Tabii “Suriye’de sürmekte olan savaşta taraf tutmayacak” olmayı vadeden, “iç savaşın taraflarıyla görüşebilen bir siyasi parti” olduğunu gururla söyleyen bir CHP var karşımızda.
Suriyeli sığınmacılar konusunda Kılıçdaroğlu ve ekibinin Türkiye’deki işsizliği Suriyelilere hükümetin iş bulmasıyla açıklayan, Avrupa’daki yükselişe geçmiş göçmen karşıtı partileri kopya ettiği politikasının izlerini bu bildiride bulmak mümkün.
“Suriye’deki savaş nedeniyle ülkemize sığınan kardeşlerimizi insanlığa yakışır koşullarda, düzenli bir şekilde misafir edeceğiz” diye başlayan ilk bakışta düzgün görünen cümlede “düzenli” kelimesinin içine saklanmış o izler, sonraki üç vaatle kendini ele vermiş. CHP 2 milyon çaresiz sığınmacıya şunları vadediyor:
“Sığınmacılara yapılan yardımların şeffaf ve denetlenebilir olmasına özen göstereceğiz.”
“Şaibeli yardımları ya da insani yardımların suistimalini kararlılıkla araştıracağız.”
“Sığınmacı kardeşlerimizin, Suriye’ye dönebilmeleri için gerekli barış ortamının yeniden sağlanması için yürütülen girişimlere aktif destek olacağız.”
Olası bir CHP iktidarı Suriyeliler için pek “yaşanacak bir Türkiye” gibi durmuyor.
CHP, Suriyeli mültecilere kafayı öylesine takmış ki, bildirinin bir yerinde esnafların sorunlarından bahsederken birden karşınıza şöyle bir cümle çıkıyor: “Özel bir statü ile ülkemizde yaşayan Suriyelilerin vergiden ve yasal yükümlülüklerden muaf şekilde iş yaparak haksız rekabet etmesini önleyeceğiz.”
Tutunmaya çalışan göçmenlerin haksız rekabeti yüzünden zaten ekonomi bu halde olmalı. Belki de CHP’nin Ali Taranvari popülist vaatlerinin finansmanı göçmenleri kaçırarak sağlanacaktır. Bizim gibi seçime giden İngiltere’deki göçmen karşıtı UKİP’in lideri Farage’in geçenlerde açıkladığı seçim bildirgesinde bile bu kadarı yoktu.
Demek CHP, CHP’liliğini bu seçimde artık gündemden düşmüş, demode başörtülü kızlara karşı değil, göçmenlere karşı göstermiş.
İçeride herkese demokrasi, eşitlik, hazinedeki paraları bölüşmece (tabii Suriyeliler hariç), dışarıda darbecilik, İslamofobi, Kemalizm…İçeride yeni CHP dışarıda klasik CHP.
Bu arada Kürt sorunu da Meclis’te çözülecek, Öcalan Meclis’e alınmayacaksa, CHP İmralı görüşmelerini de bitirmeyi vadediyor olmalı. “Kürt Bölgesel Yönetimi ile Irak Anayasası’nın çizdiği sınırlar içerisinde iş birliğimizi geliştireceğiz” demeleri de bu istikrarlı çizginin gereği olmalı.
“AKP’nin sevdiği kimseyi sevmeyeceğiz, kimden nefret ettiyse gidip boynuna sarılacağız” dış politikası herhalde bu.
Böyle olunca, hakiki bir değişim yerine CHP yine karşısında bloklandığı tarihsel düşmanının tam karşısında bloklanmış oluyor, sadece şişe değiştiriyor ama şarap aynı kalıyor. Dün başörtülüler oluyor yeniliğin testi bugün Suriyeli mülteciler, Mısır, Suriye. Gömlek değiştirmeye, hakikaten samimiyetle değişmeye cesaret edemeyince de yüzde 33’ler, yüzde 42’ler hayal olarak kalıyor.
İsmet Paşa yaşasa bu CHP’ye yeniden üye olurdu. Evet bu Yaşanacak Bir Türkiye. Özellikle CHP’liler için. Yazan kendisi için yaşanacak Türkiye’yi gayet iyi kaleme almış. Galiba CHP’nin tam olarak sorunu da bu…
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- “Marg bar Amrika!” nereden çıkmıştı?
21.06.2025 - Türkiye’de legal siyaset yapmak mı, İsrail’in proxy örgütü olmak mı?
18.06.2025 - Mesele dış politika ve güvenlik, aptal!
16.06.2025 - Tıraşçı Ahmet’in oğlu nasıl CHP’li oldu?
15.06.2025 - Greta’nın büyüklüğü bizi küçültür mü?
11.06.2025 - İzmir Limanı’ndaki hamallar greve gittiğinde..
8.06.2025 - Kürtler Türkiye’ye ne zaman gelmişti?
4.06.2025 - Bir grevin anlattığı
2.06.2025 - PKK’nın sahiden silah bıraktığının delili…
1.06.2025 - Aslanların sırtlanlara yedirilmesine dair ibretlik bir hikaye
26.05.2025
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
DERAZON HAZMONAY
yaziniz , aslinda yanit gerektirmeyecek derecede basit ve bilgisizce yazilmis adi bir antisemitik yazi , bilgisice dememin sebebi HZ IBRAHIM IN ayni zamanda ARAP Ulusunda atasi ve ISLAM PEYGAMBERI oldugunu unutmus olmanizdir