Yıldıray OĞUR
"Vatan ve Milletin saadet ve selâmetine ve milletin bilâ kaydü şart hâkimiyetine mugayir bir gaye takip etmiyeceğime ve Cumhuriyet esaslarına sadakattan ayrılmıyacağıma vallahi..."
Eğer normal, gelenekleri olan kompleksleri olmayan bir demokrasi olsaydık, darbeler olmasaydı muhtemelen dün milletvekilleri böyle yemin edecekti. 1924 Anayasası’ndaki ilk yemin metni böyleydi.
İlk değişiklik 1928’de laiklik için geldi, “vallahi” çıkarılıp yerine “namusum üzerine söz veririm" geldi.
Bugünkü metnin atası 1960 darbecilerinin hazırlattığı 61 Anayasası:
"Devletin bağımsızlığını, vatanın ve milletin bütünlüğünü koruyacağıma; Milletin kayıtsız şartsız egemenliğine, demokratik ve lâik Cumhuriyet ilkelerine bağlı kalacağıma ve halkın mutluluğu için çalışacağıma namusum üzerine söz veririm."
Daha kısası, hatta daha liberali. Bugünkü metnin 1980 darbecilerinin eseri olduğunu söylemeye gerek yok.
“Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve lâik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk Milleti önünde namusum ve şerefim üzerine and içerim.”
Danışma Kurulu’nun yazdığı metindeki Atatürk inkılaplarını Milli Güvenlik Konseyi eksik bulup Atatürk ilke ve inkılaplarını eklemiş. Böylece bir cümlede en çok “ve” kullanma alanında bir rekor denemesi yapılmış (11 kez)
Anayasaları yapan askerlerin siyasetçilere olan güvensizliği arttıkça, yemin metnine yeni kelimeler, üzerine yemin ettirilecek yeni kavramlar sokulmuş. Atatürk ilke ve inkılapları, laik cumhuriyet, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğüne bağlı kalıp, Büyük Türk milleti önünde and içti dün vekiller.
CHP’li ve MHP’li vekillerin çoğu bayram törenlerinde şiirini okuyan öğrenci misali coşkuyla okudular metni.
HDP'liler önlerindeki kağıttan, başlarını kaldırmadan hızlıca okuyup bir an önce sıralarına koştular. Feleknas Uca’nın ezberinin kuvvetli olduğu ortaya çıktı. Leyla Zana yine büyük Türk milleti geçen yere gelince itiraz edilse ispatlanamayacak bir profesyonellikte Türkiye milleti demeyi başardı.
AK Partililer’in çoğu da isteksiz, önlerine bakarak, sıfır vurguyla yemin metnini ettiler. İlk yemini eden, Türkiye gazetesinde çıkan o ünlü yağmurda şemsiye tutulan tekerlekli sandalyeli kadın fotoğrafından tanıdığımız Bennur Karaburun ve Berat Albayrak’ın yemine besmele ile başladığını duyduk. “Bu anayasayı tanımıyorum” diyen Efkan Ala kürsüye gelirken, bu anayasayı herhalde çok seven CHP ve MHP sıralarından vekillerden bağırtı sesleri duyuldu. Başkan Baykal da Ala’nın bir kelimeye eklediği –nı ekinden hareketle ki, pek çok vekil benzer hatalar yaptı, yeminini ona tekrarlatarak bir miktar eski Türkiyelilik yapsa da, Baykal bile Meclis’i açarken, locasına gelen Erdoğan’ı “Cumhurbaşkanımız” diye selamlayıp, açılış konuşmasında “Din ve inanç örgütlerinin sıcak siyaset ve bürokrasi alanlarında mevzilenmeleri”nin sakıncalarından bahsederek (bir zamanlar selam gönderdiği Pensilvanya’ya bu kez pek de memnun olmayacakları bir mesaj gönderen) yeni bir şeyi temsil etmekteydi.
Baykal’ın hemen yanında oturup en genç vekillerden biri olarak yemin edecek vekilleri kürsüye çağıran HDP Urfa Milletvekili Dilek Öcalan’ın sesi çıktıkça, 1999’da Meclis’ten dışarı dışarı, sesleriyle yemin ettirilmeyen Merve Kavakçı’nın kardeşi Ravza Kavakçı’nın adı anons edilince Ankara’da bazı binalarda çatırtı esleri duyulmuş olabilir.
Feleknas Uca, Ali Atalan, Selana Doğan, Markar Esayan, Garo Paylan, Özcan Pulcu, Mehmet Ali Aslan, Mehmet Alğan, Leyla Şahin, Fatma Benli'nin yemin ettikleri anlarda da…
Hele Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gelip locasına oturduğu an… Erdoğan, bir süre (üzerine en çok hak iddia edilebilecek isim olarak) eserini izleyip, huzur içinde evine döndü…
Herkes koalisyon ihtimallerinden bahsediyor. Dün Meclisi izlerken en büyük koalisyon seçeneğinin kendiliğinden ortaya çıktığını gördü herkes. Neredeyse anayasayı değiştirip referanduma götürecek bir sayıya ulaşabilecek bir çoğunluk bu.
Ettiği yemin içine sinmeyenler, yemin ederken muhtemelen içinden pöflemiş, tövbe etmiş, hatta belki de ayağını kaldırmışların büyük koalisyonu.
O yeminin her satırına sinmiş eski Türkiye’yi, yeni Türkiye’yle, o metni bütün Türkçe bozukluklarıyla kaleme almış darbecilerin anayasasını yenisiyle değiştirmek isteyenlerin büyük koalisyonu. Siyasete gücenmeyip uzun yeminler ettirenlerin, milletin ve devletin bölünmez bütünlüğüne and içirirken bile insanları bölmeyi başaran eski Türkiye dün itibarıyla Meclis’te azınlığa düştü.
Şimdi siz isterseniz yeni Türkiye’yi bile getirebilirsiniz…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025