Yıldıray OĞUR
“Şoreşger arkadaş; devrimci adını alarak mücadele saflarında yerini alan, kendini devrimin adanmış militanlığına pekiştiren, fedakârlığıyla takdire şayan bir duruşun sahibi olan değerli yoldaşımızı şehitler kervanına uğurlamaktayız. Onun bizlere devrettiği bu değerli özellikleri yaşatarak anısına devrimimizi kesin başarıya taşıyacağımız sözünü yeniliyoruz...”
Arkasından yazılan böyle büyük laflara bakmayın. Yayınlanan fotoğraflarına bakılırsa daha bıyıkları yeni çıkan bir çocuk Soreşger arkadaş. Soreşger Kop kod adlı Serhat Taylan. Muşlu. Anne adı Çiçek, baba adı Hikmet. Genç ömrü 20 Ağustos 2015 tarihinde Lice’de bir haftalık bir öz yönetim fantezisi uğruna başlayan çatışmalarda bitmiş.
Yaşı ile ilgili bir bilgi yok. 16 en fazla 17. Mutlaka en iyisini Pervin Hanım bilecektir.
Geçenlerde “Lice'de şehit düşen Şoreşger'in anmasındayız" diye tweet attığına göre ailesinin arkasında Öcalan’ın fotosu olan bir masanın başına oturtulduğu o resmi anmada bir ara annesine Serhat kaç yaşındaydı diye sormuştur herhalde.
Aldığı cevap karşısında ne düşündü acaba?
Meclis’ine kendisiyle birlikte 80 vekil sokmuş bir hareket neden bir taraftan da o devletin üzerine 16 yaşındaki çocukları gönderip duruyor hâlâ diye de sormuş mudur?
Bir evladın ne zor şartlarda büyütüldüğünü en iyi bilebilecek bir anne olarak mutlaka bunları içinden de olsa sorgulamıştır Pervin Hanım.
Eşini bir fail-i meçhul cinayette kaybettiği gece doğan bebeğini bir süre sonraki HADEP kongresinde galiba Sedat Yurtdaş’ın havaya kaldırdığı o fotoğrafı hatırlıyor insan.
O bebek bugün ‘Soreşger arkadaş’ın yaşlarına olmalı.
Annesi Çiçek Hanım’ın 16-17 yaşlarında bıyıkları yeni çıkan oğlunun hesabını yüksek sesle sorabileceği bir gün gelecek mi?
Başka bir cenazede “Oğlum fedai eylem sonucu yaşamını yitirdi. Düşman kurşunuyla yaşamını yitirmedi. Oğlum tek erkek evladımdı” diyen anne de HDP Iğdır il eş başkanı.
Oğlu Harun Çekdar kod adlı Ümit Turan. O da fotoğraflarına bakılırsa en fazla 17 yaşında. Bir annenin aynı dava için kendisi meşru siyaset yaparken, 16 yaşındaki oğlunun üzerindeki bombaları patlatmasıyla neden gurur duyduğunu anlamak zor.
İsmail Hakkı Kol da 16 yaşındaydı. YPG saflarında savaşırken öldürüldü. Sınırı kayıkla geçmişti.
Cenazesinde konuşan HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, şöyle dedi: "Gençlerimizin yaşları küçük olabilir ama yürekleri çok büyüktür. Şehit Robin küçük yaşına rağmen insanlık düşmanı DAİŞ çetelerine karşı insanlık onurunu korumak için bedenini siper etmiştir."
Militan bir siyasetçi hadi öyle konuştu, ya aynı cenazede konuşan babası: "Şehit Robin doğduğunda ona PKK'nin öncü kadrolarından Haki Karer'in ismini verdim. Babam ise İbrahim Peygamberin oğlu olan İsmail ismini koydu. İki kutsal insanın isimlerini taşıyan Şehit İsmail Hakkı, genç yaşında kutsal topraklarımız için kutsal canını feda etti. Bizler de onun bu kutsal topraklar için verdiği mücadelesini devam ettirme sözü veriyoruz."
Ve annesi: "Küçük savaşçım uğurlar olsun sana."
Yıllarca militarizmden, şehitler edebiyatından bahsedenler, bütün sermayesini antimilitarizm literatürüne yatırmışlar acaba çocuk savaşçıların törenlerle ve hamasetle gömüldüğü bu cenazeleri görüyorlar mı? Açık Radyo’da çıkıp Liberya’daki çocuk savaşçılarına bir ton laf edenler, bir kol mesafelerinde 15-16 yaşlarında gerillacılık oynatılan çocuklara da bakıp bir şey diyecekler mi?
Derlerse yoksa müttefikleri Kürt siyasal hareketini mi küstürmüş olurlar. Anti-AKP cephesinde üç beş çocuk savaşçı, birkaç hamaset için gedik açmaya ne lüzum mu var?
Asker cenazelerinde her itirazdan savaş karşıtlığı çıkaranlar, gerilla cenazelerindeki bu savaşkanlığa, militarizme, hamasete ne diyorlar? Yoksa zaten onların davası, savaşı, silahı gerillası haklı, diğerlerinki milliyetçi, faşist, erkek egemen, hamasi mi?
Pervin Hanım, muhtemelen anmasına gittiğiniz o çocuk siz çözüm için kostere binip adaya gidip gelirken dağa çıktı.
Kendi evladınız gitmek isteseydi, gitmemesi için söyleyeceğiniz cümleleri düşünün.
Ve onları lütfen artık herkesin duyacağı kadar yüksek sesle söyleyin…
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.08.2025
9.08.2025
4.08.2025
2.08.2025
28.07.2025
26.07.2025
23.07.2025
19.07.2025
16.07.2025
13.07.2025