Yıldıray OĞUR
Kimin tarafından kandırıldığını bilemeyecek kadar kandırılmış olmak...
28.10.2015
2018
Kandırılmanın en ileri aşaması bu olmalı; Seni kimin kandırdığını bilemeyecek kadar kandırılmış olmak....
Murat Belge’nin Bugün gazetesine verdiği röportaj literatüre bunun bir örneği olarak girebilir.
O kısmını hatırlayalım;
“2010
Referandumuyla birlikte hem partide hem de hükümet politikalarında
değişmelerin başladığı söylendi. Referandumla düzenlenen yasalardan bir
dönüş olduğu görülüyor.
‘Evet’ diyenler kandırıldı mı?
Bence
evet. Zaten bütün bu olanlar bir kandırmaca haline geldi sonunda. Ben
de doğrusu kendimi kandırılmış hissediyorum. ‘Elim kırılaydı da oy
vermeseydim’ diyecek halim yok. O zamanın şartlarında doğru davrandığımı
düşünüyorum. Ama yanıltan bir şey olduğu besbelli. Sanıyorum olay şu; Türkiye’de
İslamcı hareket kendini her zaman bir tehdit altında hissettiği için,
korunma ihtiyacı duyuyordu. Sanırım genel olarak demokrasi ve AB
karşısındaki tavır, bu korunma ihtiyacıydı. Ama ondan sonra kendini
iktidar sahibi hissetmeye başlayınca memleket için demokrasiden
vazgeçmeye başladı. Yani ‘Ben burada 150 gram daha garantideyim’ dediği
zaman 150 gram daha eksiltti demokrasiyi.”
Sahiden olay bir kandırılma gibi duruyor.
Meğerse
9 seçimdir ortalama yüzde 40 üstü oy alan bir parti “İslamcı
hareketmiş”. 28 Şubatçılar, Kemalistler diyordu da inanmıyordunuz.
Ama
ne ilginç bir İslamcı hareketmiş ki 2010 referandumunda istese rahatça
yapabilecekken üniversitelerde başörtüsünü serbest bırakacak bir madde
bile eklememiş. Hatta referandumda oylanan o 26 madde içinde; (Unutanlar
için http://www.anayasa.gen.tr/5982.htm)
Kenan
Evren’e mahkeme yolu açan madde, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru
hakkını getiren madde, askerî yargıyı siviller lehine gerileten madde,
yargıdaki eski yapılaşmayı bitirip çoğulculaştırmak için yapılan
düzenlemeler falan varmış.
Ama bir tane bile İslamcı hareket maddesi yokmuş.
Daha çok liberal demokratlar İslamcıları kandırmış gibi gözüküyor.
Aslında bunlar bir demokratın yetmez ama evet demek için kandırılmasına dahi gerek olmayan maddeler.
Tabii
AKP Türkiye’ye eşcinsel evlilik hakkını getirse “bu dincilerle yan yana
görünmek doğru mu” diye bir ön dertleri, bitmek bilmez mahalle
baskıları olanlar için belki birkaç diyazem iğnesiyle mümkün olmuştur bu
evetler. Sonra da yaralı parmağa ömründe bir kez faydalı olmaktan
dolayı ilk fırsatta pişmanlıklar, mahalleye geri dönüş bileti için
itiraflar…
Esasında esaslı bir kandırılma hikayesidir 2010
referandumu. Ama Murat Belge’nin son iki yıldır bir türlü Taraf’taki
köşesinin penceresindeki cehalet perdesini açıp bakmak istemediği bir
kandırılma hikayesi bu…
Kısaca şöyle özetleyelim;
Referandumdan sonra daha çoğulcu bir yapılanma için yapısı değiştirilen
HSYK, Yargıtay ve Danıştay seçimlerinde cemaatin hükümeti fena halde
kandırmasının hikayesi. (Bir an için cesaretini toplayıp okumak
isterse) http://www.turkiyegazetesi.com.tr/yildiray-ogur/577752.aspx)
Tabii kandırıldığını Bugün gazetesine açıklayan birinin içinden çıkamayacağı bir Inception filmi bu…
Ne kötü bir tesadüf.
Belki
röportaj bir gün önceki Bugün gazetesinde çıksaydı, Nazlı Ilıcak’ın
köşesinde -şöyle diyelim bu kez kendi adıyla- tam tekmil çıkan “Ali Fuat
Yılmazer’in Mektubu-3”ü group, bir an için belki şüphelenebilirdi hangi
filmin içinde olduğundan…
Herhalde şunu biliyordur. Ali Fuat Yılmazer, Hrant Dink cinayeti soruşturmasından tutuklu eski polis şefi.
Savcılığın
hazırladığı yeni iddianamede de şöyle suçlanıyor: “Fethullah Gülen
cemaati adına kurulan suç örgütünün yöneticileri olmak, Hrant Dink
cinayetini tetikçinin adını bile bilmelerine rağmen örgüt menfaatleri
için izlemekle yetinmek ve böylece tasarlayarak bir kişiyi kasten
öldürmeye yardım etmek.”
Savcı cinayetten dört ay öncesinde
polisin katilin adının “Ogün” olduğunu dahi bildiğini, cinayetten sadece
iki gün öncesinde ise Trabzon Emniyeti’nin, Ogün Samast’ın eline silah
ve bayrak vererek terminalden İstanbul’da gönderdiği gün dahi Yasin
Hayal’i takip etmekte olduğunu gösteren belgeleri ortaya çıkardı..
Hem de bütün kilitleri Cumhurbaşkanı’nın açtığı bir soruşturmayla…
Daha dün açıklanan bir iddianameyle bu cemaatin Akil İnsanları dahi dinlediği ortaya çıktı.
Başka
bir iddianamede bir polis tanık ise, dinlemede olan bir medya patronu,
Altunizade’deki santralden Fethullah Gülen’e bağlanınca dinleyen polisin
“birkaç gün kendine gelemediğini ve hoca efendiyi doğrudan dinleme
şerefine nail oldum diye sevindiğini” söylemişti.
Aynı duyguları sizin için de hissettiklerini pek sanmıyorum.
Ali
Fuat Yılmazer’in hapse girmeden önce saatlerce çıkıp içini döktüğü,
mektuplarını gönderdiği medya grubunun önüne desteğe gelen “Hrant’ın
arkadaşı” kadrosundan bir milletvekiline ise herhalde en fazla
gülüyorlardır. Hem de Hrant Dink’in yaşadığı Kamp Armen’in devlet
tarafından Ermeni Kilisesi vakfına iade edildiği gün, bir el koymayı
protesto ederken…
Günün sonunda insan hiçbir şeyden utanmasa
Hrant Dink’in öldürülmesini cemaatsel çıkarları için izlemiş (şimdilik,
en azından) bir çetenin yanında tarihe böyle poz verdiği için utanır.
Bunu bir de diktatörlüğe karşı çıkmak zannettiği için bir daha utanır.
Bu
uğurda bütün demokratlık sicilini, “Darbe de olabilir belki de iç savaş
çıkar, hatta oluk oluk kan akar AKP kalırsa” gevelemeleriyle bozduğu
için utanır.
Artık sizi aslında kimin kandırdığını öğrendiniz.
Bunca
yılın, entelektüel hayatımıza, demokrasimize, İstanbul’a olan bunca
katkının hatırına son kez buyrun aldatılma anınızın fotoğrafları, o
melunun ses kayıtları…
Eh bundan sonrasına kandırıldım denmiyor artık...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025