Yıldıray OĞUR
Başbakan Menderes, 14 Temmuz 1958 günü Yeşilköy Havaalanı’nda zirve için Bağdat’tan gelecek genç kralın uçağının inmesini bekliyordu. Kral II. Faysal, 23 yaşındaydı. Ama tahta 19 yıl önce, henüz dört yaşındayken çıkmıştı. Bütün dünya bir kralın büyümesini izlemişti. O kadar meşhurdu ki 'Siyah Altın Toprakları' macerasında Tenten’in petrolün peşinde Orta Doğu’daki Khemed Krallığı’na gidip, kurtarmaya çalıştığı genç Prens Abdullah karakterini de Herge, çocuk Kral Faysal’dan esinlenerek çizmişti.
Büyük dedesi “Araplar bizi arkadan vurdu”nun baş kahramanı Mekke Emiri Şerif Hüseyin’di. Emirin oğlu I. Faysal, İngilizler tarafından Irak Kralı ilan edilmiş, 48 yaşında şüpheli bir kalp kriziyle vefat edince yerine tek oğlu Gazi oturmuştu. Altı yıllık hanedanlığından sonra, o da spor arabasıyla yine şüpheli bir kaza yapıp ölünce Haşimi saltanatından geriye sadece 4 yaşındaki oğlu Faysal kalmıştı.
***
1953’de 18 yaşına girene kadar amcası Abdullah’ın nezaretinde ülkeyi yöneten Faysal büyürken komşu ülkeler de karışmıştı. Türkiye çok partili hayata geçmiş, İran’da Başbakan Musaddık bir darbeyle devrilmiş, ilk Kürt devleti Mahabad Cumhuriyeti yıkılmış, Soğuk Savaş kızışmıştı. Buna karşı, 1955 yılında ABD ve Birleşik Krallık, İran, Irak, Pakistan ve Türkiye arasında doğunun NATO’su olarak bilinen CENTO’yu (Bağdat Paktı) kurdurmuştu. Zaten kral da ertesi gün İstanbul’da başlayacak CENTO toplantısı için Türkiye’ye geliyordu. Havaalanında Menderes’le birlikte kralı bekleyenler arasında yeni dünürleri de vardı. Şerif Hüseyin’le kötü hatıralardan sonra II. Faysal son padişah Sultan Vahideddin ile son Halife Abdülmecid Efendi'nin torunu Hanzade Sultan’ın 17 yaşındaki kızı Fazile ile nişanlanmış, Türkiye’nin damadı olmuştu. Sık sık İstanbul’a geliyordu.
Fakat o gün uçağı bir türlü Yeşilköy’e inmedi. Kötü haber, havaalanına inen Irak Havayolları uçağının pilotuyla gönderildi; “Kral Faysal’ı darbeyle devirdik, onu İstanbul’a göndermeyeceğiz.”
14 Temmuz sabahı İstanbul’a yolculuk için uyanan Kral, sarayı basan öfkeli askerlerle karşılaşmışı. Amcası, teyzeleri, halaları, vahşice öldürüldü, cesetleri sokaklarda sürüklendi, sarayın camlarından asıldı. Yaralı kurtulan genç kral ise kaldırıldığı hastanede, doktorlar müdahale etmeyince kan kaybından hayatını kaybetmişti. Amerikan yanlısı Haşimi Krallığı yıkılmış, yerine Sovyetlere yakın Irak Cumhuriyeti kurulmuştu.
Darbenin liderleri iki generaldi; Abdülkerim Kasım ve Abdülselam Arif. Kasım, Sovyet yanlısıydı, en büyük destekçisi, özellikle Kürt bölgesinde etkili Irak Komünist Partisi’ydi. Arif ise Cemal Abdülnasır’ın Mısır ve Suriye’yi birleştirerek kurduğu Birleşik Arap Cumhuriyeti yanlısı milliyetçi Baascılar tarafından destekleniyordu.
***
Darbeye Türkiye’nin ilk tepkisi sert oldu. İki yıl sonra kendisini de benzer bir akıbetin beklediğinden habersiz Menderes “Darbeci maceraperestlerin hedefi Bağdat Paktı yıkmak” diyerek Sovyetleri suçladı. Ordu birlikleri Irak sınırına doğru kaydırıldı. Yeni rejimin hamisi Sovyetler, Ankara’yı herhangi bir müdahale ihtimaline karşı uyardı. Amerikan istihbarat raporlarına göre ise Türkiye’nin esas kaygısı, sınırlarının öteki tarafında bir Kürt devleti kurulmasıydı.
Darbeden iki gün sonra Türkiye’nin çekindiği destek gelmişti. Yasadışı ilan edilmiş Irak Kürdistan Demokrat Partisi’nin Moskova’daki lideri Mustafa Barzani, Kasım’a bir mesaj gönderip yeni cumhuriyete desteğini bildirdi.
Molla Mustafa Barzani, 16 yaşında ağabeylerinin yanında İngilizlere karşı isyana katılmış, 29 yaşında Barzan aşiretinin reisi olmuş, 1943'te Bağdat yönetimine karşı isyanı başlatmış, iki yıl sonra isyan bastırılınca aşiretini alıp İran'a geçmiş, 1946'da Mahabad Kürt Cumhuriyeti'nin Genelkurmay Başkanlığı’nı yapmış, bir yıl sürmeden İran orduları Mahabad’a girip, Cumhuriyet’e son verince de 1947’de Peşmergeleriyle birlikte Türkiye içinden geçip, SSCB'ye kaçmıştı.
Kasım’dan dönüş izni gelince, 11 yıl kaldığı Moskova’dan ayrıldı, önce Bükreş ve Prag’da devlet başkanlarıyla görüşüp oradan Kahire’ye geçti, burada Cemal Abdünnasır’la buluşup destek aldı ve törenlerle 11 yıl ayrı kaldığı Barzan Köyü’ne döndü.
Yeni kurulan Cumhuriyet’in anayasasına iki kurucu unsur olarak Araplar ve Kürtler girmişlerdi. Türkmenler için tehlike sinyalleri çalıyordu. Ama Türkmenler için esas tehdit darbeyi yapan koalisyonun çatlamasıyla ortaya çıktı. Darbenin lideri Kasım, Arap milliyetçisi Arif’i tasfiye etmişti. Türkmenler de uzun süredir Arap milliyetçileriyle birlikte hareket ediyordu.
Milliyetçi askerlerin ilk isyanı 1958 Mart’ında Albay Şavvaf liderliğinde Musul’da çıktı. İsyanı çoğunluğu Kürtlerden oluşan Irak Komünist Partisi’nin Halk Direniş Örgütü’ne bağlı milisler kanla bastırdı, Barzani’nin partisinin milisleri de onlara yardım etmişti. Musul’da büyük katliamlar yaşanmıştı.
Baba Gurgur’da dünyanın gözünün üstünde olduğu petrol yatakları keşfedilmiş Kerkük’te de tansiyon yükseliyordu. 1957 sayımına göre şehrin yüzde 37’si Türkmenler, yüzde 33’ü Kürtler ve geri kalanı da Arap Süryanilerden oluşuyordu. Kerkük’teki Türkmenler şehirli, eğitimli ve varlıklı iken Kürtler çoğunlukla köylü ve yoksuldu. Bu sınıfsal gerilimin üstüne yoksul Kürtlerin Irak Komünist Partisi ve KDP tarafından örgütlenmesi, Türkmenlerin ise buna karşı Turancı fikirler veya Nasırcı Arap milliyetçileriyle birlikte hareket etmesinin sancıları da eklenmişti.
İlk gerginlik Molla Mustafa Barzani’nin Kasım ayındaki Kerkük ziyaretinde yaşandı. Komünist Partili milislerle , Türkmenler arasında çatışmalar yaşandı. Çatışmalar sırasında Kürt kaynakları göre Barzani’yi taşıyan helikopter bomba koyduğu ortaya çıkınca Türkmen kaynaklara göre ise çatışmaları yatıştırmaya çalışırken şehirdeki 2. Ordu’nun Türkmen Komutanı Hidayet Arslan kalp krizi geçirerek vefat etti.
Nisan ayında bu kez Türkmen komutan Mustafa Dabak’ın Bağdat yönetimine karşı isyan girişimi, artık çok güçlenmiş olan Komünist milisler tarafından sert biçimde bastırıldı. Türkiye’deki gazetelerde Kerkük’te Türkmenlerin Kürtler tarafından katledilip, yerlerine Moskova’dan silahlı Kürtlerin yerleştirildiği, Bağdat rejimin Kerkük’ün demografisinin değiştirdiği haberleri çıkmaktaydı.
Ama kimse Kerkük’te olan bitenlerin Türkiye’de onlarca yıl sürecek Kürt meselesini tetikleyeceğini tahmin edemezdi.
Aslında 1931 Ağrı İsyanı ve 1938 Dersim isyanı ve katliamı sonrasında Kürt meselesi derin bir uykuya dalmıştı. 1950’de sorunun baş müsebbibi görülen CHP tek parti iktidarının yıkılıp DP’nin iktidara gelmesine Kürtler de büyük destek vermişti. DP, hem Dersim’de hem de Diyarbekir’de bütün milletvekillerini kazanmıştı.
Demokrat Parti’nin listelerinde tek parti rejimiyle kavgalı Kürt liderler ve aşiretlerinin temsilcileri vardı. Ağrı’dan 1931 Ağrı İsyanı’na katılmış, isyanda dağda yaşamış Halis Öztürk, Erzurum’dan Şeyh Said’in torunu Abdülmelik Fırat, Elazığ’dan Suriye’ye göç edip, Suriye KDP’sini kurmuş Nurettin Zaza’nın kardeşi Suphi Ergene, sürgün edilmiş Şeyh Abdülbaki Küfrevi’nin oğlu Kasım Küfrevi, Muş Oxin şeyhlerinden Giyaseddin Emre, Bitlis’ten Şeyh Selahaddin İnan (Kamran İnan’ın babası), Urfa’dan Ömer Cevheri (Necmettin Cevheri’nin babası) , Diyarbakır’dan Ensarioğlullarından Celal Yardımcı, Bucaklardan Mustafa Remzi Bucak, Mardin’den Bahaddin Erdem (Zeynel Abidin Erdem’in amcası) gibi uzun yıllar bölgede kuşaklar boyu siyaset yapacak aileler DP listelerinden Meclis’e girmişti. (Kaynak; Kürt Sorunu/Altan Tan/Timaş Yayınları)
1954 seçimlerinde bir kısmı Kürtçülük ithamlarıyla lise dışı kalsa da bir zamanların isyancı Kürt aşiretleri ve şeyhlerinin çoğunluğu, DP ve Ankara siyasetiyle entegre olmuştu. Başarılı entegrasyonun bir başka işareti de ortaya çıkan Kürt orta sınıfıydı. Doktor, avukat, askerlik gibi mesleklerde görünmeye başlayan Kürt orta sınıfının çocukları da İstanbul ve Ankara’daki iyi üniversitelerde okuyordu. Bir kısmı Diyarbakır, Bingöllülerin kurduğu yurtlarda kalan öğrencilerin Kürt kimlikleriyle bağlarıysa, yaptıkları sazlı sözlü şehir gecelerinden ve kurulan bir kaç hemşehri derneğinden fazlası değildi.
Ama 1959 yılında Meclis’e verilen bir soru önergesi bir anda asabiyet duygularını yeniden kabartacaktı.
Aslında Irak’ta meydana gelen çatışmalarla ilgili Türkiye’nin resmi pozisyonunu Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu “Irak da Birleşik Arap Cumhuriyeti de (Mısır-Suriye) dostumuzdur, aralarındaki anlaşmazlığın hallini temenni ederiz” diye açıklamıştı. Henüz Türkiye’nin Kıbrıs gibi henüz bir Kerkük hassasiyeti de yoktu.
Dışişleri Bakanı’nın açıklamayla tatmin olmayanlar da vardı.
***
CHP Niğde Milletvekili Asım Eren, Kore’de savaşmış, “Haberalma, propaganda ve mukabil mücadele esasları. (Su uyur; düşman uyumaz!)” diye bir kitap da yazmış emekli bir kurmay albaydı.
8 Nisan 1959 günü Meclis’te Dışişleri Bakanı Zorlu’ya bir sözlü önergesiyle sordu:
“Irak Anayasası yalnız Arap ve Kürtlere siyasi haklar tanıyan hükümler ihtiva etmektedir. General Abdülkerim Kasım’ın beyanlarında da Türklerin haklarından bahseden pasajlara rastlanılmamaktadır. Komünistlere alet olan Kürtler, Irak Türklerine zaman zaman silahlı tecavüzlerde bulunmaktadır. Irak hükümeti de Türkleri sosyal ve kültürel alanda şiddetli baskın altında tutmaktadır. Hükümetin alacağı tedbirler nelerdir? Gerekirse mukabeleyi bilmisil yapılması düşünülmekte midir?”
Soru önergesindeki “Mukabeleyi bilmisil” ifadesi fitili ateşlemişti.
14 Nisan 1959 günü, İstanbul’da okuyan 102 Kürt öğrenci, Asım Eren’in sözlü sorusunu Kürtlere yönelik bir tehdit olarak değerlendirip, protesto için CHP’ye toplu telgraf çektiler. Asım Eren’i Türkiye Kürtlerine düşmanlıkla, Moskof uşaklığıyla, memleketi parçalama temayülüyle suçlayan telgraf çok sertti:
“Vatan menfaatlerinde Türkiye Kürtlerinin hassasiyeti, namus ve dindarlığı, sizinkiyle kıyas kabul etmez. Milletin menfaatlerini herşeyden üstün tuttukları için suratınıza asilce bir tokat atan Kürtler, cumhuriyet Türkiyesinin istiklal ve bütünlüğünde büyük hissesi olan ve ülkenin birliğini muhafazada mertçe duran vatandaşlardır. Türkiye’de sizin gibi hortlak zihniyet eserlerinin çok az olduğuna inanıyor, bu hareketinizle Türk amme efkarı nazarında yaşayan bir ölü olduğunuzu hatırlatıyoruz”
Telgrafın altındaki imzada şöyle yazıyordu: İstanbul’da Yüksek Tahsilde bulunan Kürt gençleri.
Telgraf ertesi gün CHP’ye yakın, yazarları arasında Çetin Altan, Aziz Nesin, İlhami Soysal gibi isimlerin olduğu Akşam Gazetesi’nde şu başlıkla verildi: “102 Üniversiteli Kürtlük iddiasında bulundu”
Telgrafın içindeki vatanseverlik vurguları dahi dikkatlerin imzaya kaymasına engel olamamıştı. Asım Eren, “mukabeleyi bilmisilden” Türkiye’deki Kürtleri kastetmediğini açıklasa ve Moskof oyununa gelmeyin dese de de artık cin şişeden çıkmıştı.
20 Nisan 1959 günkü gazetelerde Gençlik içindeki gizli, yıkıcı, bölücü faaliyetlerle mücadele için Başvekillikte bir özel büro kurulduğu haberleri çıktı. Aynı tarihlerde Emniyet’te İkinci Şube müdürlüğüne daha sonra, devletin Kürt meselesindeki kara kutusu haline gelecek Fatsa Kaymakamı Ergun Gökdeniz getirilmişti.
Kerkük’ten kötü haberler gelmeye devam ediyordu. Esas büyük katliam 14 Temmuz 1959’da darbenin yıldönümü kutlamaları sırasında yaşandı. Yeni rejime bağlılıklarını göstermek isteyen Türkmenler Kerkük’ü taglarla donatmışlardı. Ama Komünist Parti’nin Halk Direniş milisleri de askeri nizam içinde kutlamaların olduğu yere gelmişler, Türkmenlere yönelik sataşmalarla başlayan olaylar, ordunun da sessiz kalmasıyla, bir katliama dönüşmüştü. Türkiye basınına düşen haberlere göre 50 ile 500 arasında Türkmen öldürülmüştü.
Katliam karşısında gözyaşları içinde açıklamalar yapmış General Kasım, Komünist Parti’nin milis örgütünü lağvettiğini açıklamıştı.
Kerkük’ten gelen haberlerse Türkiye’yi germeye devam etmekteydi.
O sıralarda Diyarbakır’da çıkan Yurt Gazetesi’nde gazeteci Musa Anter’in Kımıl adlı Kürtçe şiiri yayınlandı. Şiirin bu dizesi devletin Kürtçülük tedirginliğini daha da artırmıştı: “Üzülme bacım, seni kımıl, süne ve sömürenlerin zararından kurtaracak kardeşlerin yetişiyor artık.” Anter ve derginin yöneticileri hakkında dava açıldı.
Ankara’da istihbarat raporları dolaşmaya başlamıştı. Daha sonra Yön dergisi tarafından bulunup yayınlanacak iki rapor devletin zirvesinde tartışılmıştı.
Raporlardan 31 Temmuz 1959 tarihli olanı Emniyet teşkilatı istihbaratında çalışan, ABD’de eğitim almış Ergun Gökdeniz’e aitti. 12 Aralık 1959 tarihli raporsa MİT’in öncüsü Milli Emniyet Hizmetleri’nin (MAH) reisi Zeki Selışık’ındı.
“Kürtçülük hareketinin bugünkü durumu” başlıklı raporlarda özetle şöyle deniyordu: “14 Temmuz 1958 Irak İhtilali’nin ardından Türkiye’deki Kürtçülük faaliyetleri arttı. Ankara ve İstanbul’daki öğrenciler arasında Kürtçülük faaliyetleri seziliyor ve artış gösteriyor. Elde yeterli delil yoksa da ani bir baskınla bu deliller bulunabilir. 40-50 kişi tutuklanırsa Kürtçülük faaliyetleri uzun bir süre durdurulacaktır.”
Raporda bu tutuklamaların dışarıya “Komünist Kürt hareketi” olarak sunulmasıyla ABD’den de destek alınabileceği tavsiyesine yer verilmişti.
***
Bu tavsiye o sırada DP iktidarının en çok ihtiyacı olan şeydi. Ekonomik krizle mücadele eden Menderes, ekim ayında yardım için ABD’ye gitmiş ama eli boş dönmüştü. Hatta Menderes, tam bir anti-komünist olan ABD Başkanı Eisenhower’ı, destek için Moskova’yı ziyaret etmekle bile tehdit etmişti. Belki de bu yüzden Eisenhower 7 Aralık günü Pakistan’a giderken, Ankara’ya da uğramış, 17 saat kaldığı başkentten “Kalbinin fethedildiğini” söyleyerek ayrılmıştı. Ve 10 gün sonra...
17 Aralık 1959 günü Türkiye’nin farklı şehirlerden 50 eğitimli, varlıklı Kürt gözaltına alınarak İstanbul’daki Harbiye Kışlası’na getirildi.
Tutuklananlardan biri binbaşı altısı subay, 4’ü avukat, 2’si doktor, 2’si gazeteci, 3’ü tüccar, biri mühendis, 2’si nakliyeci, 1 işçi, 1 muhasebeci, 1 memur, 1 fabrikatör ve 27’si de öğrenciydi. Öğrenciler, 7 ay önceki telgrafın altına imzası olan öğrencilerdi.
Ertesi günkü gazetelerde bu tutuklamalarla ilgili sadece “Gizli bir teşkilat hakkında neşir yasağı konuldu” haberleri yer aldı.
Önce 40 kişi, Harbiye Kışlası’nın altındaki tek kişilik 40 hücreye kapatıldı. Sonra 10 kişi daha getirildi. Dört ay boyunca yakınları, avukatlarıyla görüşmeden, birbirlerinden de habersiz olarak tek kişilik hücrelerde tutuldular. Kötü koşullar yüzünden Ankara Hukuk Fakültesi üçüncü sınıf öğrencisi Emin Batu rahatsızlanıp, kan kusarak vefat edince, sayıları 49’a düşmüştü. Ölmeden önce duvarına kanıyla “Esaret bahçesinde bir gül olmaktansa, hürriyet bahçesinde bir diken olmayı tercih ederim” yazdığı söylenir.
Meşhur “49’lar davası” nın sanıklarıydılar.
Tutuklamalarından altı ay sonra 27 Mayıs darbesi oldu. Hücrelerini ziyaret eden bir general “Bunlar niye yatıyor” diye sorunca, bir asker “Kürtçülük” diye cevap vermiş, general “Nedir Kürtçülük, .okçuluk ” diye tepki göstermişti. Sanıklardan tıp öğrencisi Said Kırmızıtoprak “Bence siz ezilmiş bir Balkan göçmenisiniz” deyince kısa süreli bir gerginlik yaşanmıştı.
Solcular olanları, dindar olanları vardı. Aralarında “kendimize Kürt demeyelim”, “solcu kitaplar almayalım, bir de kendimize komünist dedirtmeyelim” türü tartışmalar oluyordu.
Darbeden üç ay sonra İstanbul’dan Ankara’daki bir askeri cezaevine nakledildiler. Darbeden ancak 8 ay sonra mahkeme önüne çıkarıldılar. İddianamedeki suçlama
“Yabancı devletler müzaheretiyle devletin birliğini bozmaya ve devletin hakimiyeti altında bulunan topraklardan bir kısmını devletin idaresinden koparmaya matuf hareketler”di. Fakat, çoğu birbirini hapiste tanımış, iş güç sahibi insanlar ve öğrencilerden oluşan 49 kişinin Kürtçülük yaptığına dair ortada bir delil yoktu. Adalet duygusu kuvvetli bir askeri hakime denk geldiler ve 1.5 ay sonra hepsi tahliye edildiler. Mahkemeleri dört yıl daha sürdü. Kürtçülük, komünistlikten ceza alanlar oldu ama çoğunluğu beraat etti.
***
Ama altı yıl sonra artık onlar hapishaneye giren o 49 kişi değillerdi.
Gözaltına alındığında Bingöllü varlıklı bir muhasebeci olan Said Elçi, 1965 yılında Barzani’nin Kürdistan Demokrat Partisi’nin Türkiye ayağını kurdu. 1971 yılında Kürt örgütleri arasındaki hesaplaşmada öldürüldü.
Tutuklandığında herkesin sevdiği, neşeli bir Dersimli Tıp fakültesi öğrencisi olan Sait Kırmızıtoprak, bir süre Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde doktorluk yaptıktan sonra, Dr. Şivan adıyla Kürtlük üzerine kitaplar yazdı, 1969’da Irak’a geçerek Türkiye’de Kürdistan için savaşan ilk silahlı örgütü T-KDP’yi kurdu. O da aynı yıl iç çekimeler yüzünden öldürüldü.
Tutuklandığında Kars’ta doktorluk yapan Naci Kutlay, çıktıktan sonra Türkiye İşçi Partisi’nde siyasete girdi, daha sonra Devrimci Doğu Kültür Ocakları (DDKO)’da yöneticilik yaptı.
Tutukladığında iktisat Fakültesi öğrencisi olan Yaşar Kaya, 1965’den sonra sol ve Kürt hareketi içinde yer aldı. 1991 yılında PKK’nın ilk siyasi partisi DEP’in genel başkanlığını, Özgür Gündem gazetesinin yöneticiliğini, sürgündeki Kürt Parlamentosu’nun başkanlığını yaptı.
Musa Anter, Diyarbakırlı bir gazeteci olarak girdiği hapisten, Kürt meselesi üzerine yazan bir Kürt aydın olarak çıktı ve ömrünün sonuna kadar Kürt meselesi üzerine yazdı. 1992’de Diyarbakır’da öldürüldü. Davası hala devam ediyor.
Tutuklandığında Hukuk Fakültesi 2. Sınıf öğrencisi olan Şerafettin Elçi’nin de bütün hayatı Kürt meselesi etrafında geçti. 1978 Bayındırlık Bakanı oldu. “Ben kürdüm ve Kürtler vardır” dediği için 12 Eylül rejimi tarafından tutuklandı. Vefatından önce DTP milletvekili olarak Meclis’e girdi.
Medet Serhat, Hukuk fakültesini yeni bitirmiş, 1959’daki telgrafı örgütleyen genç bir avukat adayıydı. Tahliye olduktan sonra o da Kürt siyasi hareketleri içinde yer aldı. 1994 yılında evinin önünde öldürüldü.
Tutuklandığında 55 yaşında olan Esat Cemiloğlu, Paris’te mühendislik okumuş, Türkiye’deki boksun öncülerinden, milli bir boksör olarak girdiği cezaevinden hayal kırıklıklarıyla çıktı. Siyasette Kürtlük hem veto yemesine neden oldu.
Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi Nurettin Yılmaz, 1980’de Cumhurbaşkanlığı’na aday olmuştu. İlk Kürt cumhurbaşkanı adayı olarak kendisini tanıtmasının cezasını da 80 darbesinden sonra Diyarbakaır Cezaevi’nde işkence olarak gördü.
Canip Yıldırım, Yavuz Çamlıbel ve diğerleri...
1959 yılında, kendilerini “Türkiyenin istiklal ve bütünlüğünde büyük hissesi olan ve ülkenin birliğini muhafazada mertçe duran vatandaşlar” olarak tanımlayan öğrencilerinden, devlet muhalif Kürt siyasetçiler yaratmayı başarmıştı.
Altı boş bir Kürtçülük suçlamasıyla başlayan mağduriyetler, Kürt meselesini yeniden canlandırmıştı. Kürt orta sınıfının okumuş ve varlıklı bir kesimi politikleşmiş, 1959’da “Vatan menfaatlerinde Türkiye Kürtlerinin hassasiyeti, namus ve dindarlığı, sizinkiyle kıyas kabul etmez” diyen Kürtler demokrat çizgiden solculuğa doğru kaymıştı.
Sınırlarmızın ötesinde bir Kürt devleti kurulacak korkusu, sınırlarımız içinde bir Kürt devleti isteyen insanların ortaya çıkmasına sebep olmuştu. 49’lar davası aslında bugün hala süren sorunların da kapısını açmıştı.
58 yıl sonra tarih tekrarlanıyor. Aynı korkular, aynı hataları doğuruyor. Umalım ki aynı hatalar da bu kez aynı sonuçları doğurmasın.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025