Yıldıray OĞUR
1970 yılının soğuk bir kış günü Moskova’da devlet fotoğraf arşivinin halka açık bölümüne giden İngiliz grafik tasarımcısı ve tarihçi David King, arşiv görevlisine beklemediği bir soru sordu:
“Troçki’nin fotoğraflarını nasıl bulabilirim?”
Stalin’in ölümünden 17 yıl geçmiş, Sovyetler, Stalin’in mirasıyla hesaplaştığı de-Stalinizasyon sürecini yaşamıştı. Ama buna rağmen arşiv görevlisi İngiliz tarihçiyi tersledi: “Niye Troçki’yi arıyorsunuz ki, o devrimde önemli biri değildi. Stalin önemliydi.”
Ve ardından ona koyu yeşil bir kutu içinde arşivde fotoğrafları olan ve soyadları T ile başlayan ünlülerin listesinin olduğu kataloğu uzattı. Ama Tolstoy, Turgenyev diye giden listede Rus Devrimi’nin iki numaralı ismi Troçki’nin adı dahi yoktu.
İngiliz tarihçi o gün yıllar sonra kitap olarak yayınlanınca çok ses getirecek arşivini biriktirmeye karar verdi. Nihayet, 1997 yılında yayınlanan The Commissar Vanishes (Komiser Kayboluyor) adlı kitapta bahsedilen komiser, Sovyetler Birliği’nde bakanların da aralarında olduğu çeşitli kurumlarda partiyi temsil eden kişilerin adıydı. Ama bir kere komiser olunca hep öyle kalmıyordunuz. Sık sık tasfiyeler yaşanıyor ve bir zamanların komiserleri birden vatan hainleri haline gelebiliyordu. Ama bu tasfiyeler sadece gazetelerde aleyhinizde yazılar çıkması, görevden alınmak, partiden atılmak, sürgün edilmek, yargılanmak, hapsedilmek ve hatta öldürülmekten ibaret de kalmıyordu.
Tasfiye edilenlerin adı tarihten, arşivlerden hatta eski fotoğraflardan dahi siliniyordu.
Tabii photoshopun olmadığı zamanlardı. Birini bir fotoğraftan silmek büyük hüner gerektiriyordu. Makas, rötuş kalemleri gibi aletlerle, kesme, beyazlatma, karartma gibi yıllar içinde ustalaşmış yöntemler geliştirilmişti.
David King’in kitabı bunun onlarca örneğiyle dolu. Ama onlar içinde en dikkat çekici olanı 7 Kasım 1919’da Ekim Devrimi’nin ikinci yıldönümü kutlamalarında çekilmiş bir fotoğrafın 50 yıl içinde başına gelenlerdi.
Fotoğrafta devrimin lideri Lenin, Kızıl Meydan’da yoldaşlara kar yağışı altında bir konuşma yaparken görülüyordu. Tarihi değeri büyük bir fotoğraftı. Tümüyle yok edilemezdi. Bazı fotoğraflara yapılabildiği gibi makasla da kesilip biçilemezdi. Çünkü o tarihi fotoğraf karesinde artık olması istenmeyen insanlar törende Lenin’in en yakınlarında poz vermişlerdi.
Fotoğraftan önce Lenin’in az önünde üniformasıyla asker selamı veren, devrimin tartışmasız iki numaralı ismi, Kızılordu’nun kurucusu Troçki silindi.
1924’te Lenin’in ölümünden sonra Stalin önce onu ordunun başından almış, sonra Komünist Enternasyonel’in yönetiminden çıkarmış, 1927’de Komünist Parti üyeliğinden atmış, 1928’de Sibirya’ya sürgüne göndermişti. 1929’da nihayet Sovyetler’den de kovulan Troçki, sürgünde olduğu Büyükada’da 1932’de vatandaşlıktan çıkarıldığını öğrenmiş, 1940’da Meksika’dayken komünist bir suikastçı gönderilerek öldürülmüştü.
Resimden ikinci çıkarılan isim Lenin’in hemen solunda yer alan Kamenev oldu. 1917’de devrimin ilk politbürosunda yer almış yedi kişiden biriydi. Lenin’le ters düştüğü için, partiden bir süre uzaklaştırılmış sonra geri dönmüş, Lenin’in hastalığı döneminde iki yıl vekaleten devlet başkanlığını yürütecek kadar güvenilir bir isim haline gelmişti. Lenin’in ölümünden sonra da Stalin’le birlikte hareket edip, eşinin abisi olan Troçki’nin tasfiyesinde rol almıştı. Bir süre sonra yine bazı sorunlar yaşadığı partiden atılacak ve yine af dileyerek geri dönmesine izin verilecekti. Ama 1934’te bir cinayetle suçlanıp hapse atıldı, 1936’da da vatana ihanetten idam edildi. Ancak 1988 yılında masum olduğu söylenerek iade-i itibar edildi. Ama fotoğraflardan çoktan silinmişti.
Ve fotoğraftan en son çıkarılan siyah kalpaklı ve sakallı Khalatov. O da 1917’den beri partinin üyesiydi. 1937’ye kadar ulaşımdan, yayıncılığa kadar çok farklı alanlarda Komünist Parti’ye hizmet ettikten sonra 1938’de zindanda başından vurularak öldürülmüştü.
1967 yılında yayınlanan Fotoğraf Sanatında Lenin albümüne bu tarihi fotoğraf konduğunda artık fotoğrafta üçü de yoktu, onlardan geriye Lenin’in yanında anlamsız büyük boşluklar kalmıştı.
(Daha fazlası için; Halil Berktay’ın Serbestiyet’te çıkan Resimler, Çizgiler, Kaybolan Komiserler. http://www.serbestiyet.com/yazarlar/halil-berktay/2-resimler-cizgiler-kaybolan-siyasi-komiserler-663980)
David King’in kitabını anlattığı bir makale için
http://www.nytimes.com/books/first/k/king-commissar.html)
Üzerine çokça yazılmış, bu çok meşhur kitabı bu ara hatırlatan çok sebep var.
Geçen hafta televizyonda Abdullah Gül’ün “AK Parti'nin kurucularından değil, kurucu milletvekillerinden” olduğunu hatırlatan AK Parti sözcüsünü izlerken ya da “Suriye’de terör örgütlerine silah gönderdik” yazısı yazıp, ertesi gün “Ahmet Davutoğlu’nun ‘suçu’” diyerek tepkileri ‘gidermeye’ çalışan başyazarı okurken bu kitabı hatırlamış olabilirsiniz.
Tek fark, bu kez silinmeye ya da değiştirilmeye çalışılan fotoğraflar pek çoğumuzun hala hafızalarında taze, çok yakın tarihlerdeki olaylara ait.
Bir kısmı için Shakespeare’in Hamlet’teki meşhur cümlesi dahi kullanılabilir; “Babamın cenazesinde pişirilen yemekler soğumadan annemin düğününde yendi.”
2007’de ulusalcı-laik çevrelerin Gül’ün Cumhurbaşkanı adaylığına karşı ürettiği komplo teorileri (Exeter mezunu, İngilizlerin adamı vb), bugün muhafazakar çevrelerde Gül’ün olmayan Cumhurbaşkanlığı adaylığına karşı kullanılıyor. Gül’e karşı en sert yayınları, 2007’de de cumhurbaşkanı adayı olduğunda “devrim kanunları uygulansın” pankartlarıyla Cumhuriyet Mitinglerinde en önde olan Aydınlıkçılar yapıyor.
2007’de Ak Parti’yi “sistemle çatışmayacak aday” göstermeleri için uyaran Bahçeli, bugün de Gül’ü sağın solun dolduruşuna gelmemesi için uyarıyor.
https://www.mhp.org.tr/htmldocs/genel_baskan/konusma/28/index.html
2015’de Bahçeli’yi Meclis’te alkışladığı için ihanetle suçlanan eski Başbakan Davutoğlu, bugün alkışlamadığı için aynı suçlamayla karşı karşıya kalabilir.
Pozisyonlar, ittifaklar bu kadar hızlı değişince yine eline rötuş kalemi, makas, yapıştırıcı alanlar geçmiş fotoğrafları kesip biçmeye başladılar.
Tabii ki siyasette fikirler, koalisyonlar değişebilir, yol ayrımları olur, siyasetçiler bütün bu taarruzları göze alarak yola çıkmalıdırlar ama galiba günün sonunda bu çatışmalardan geriye hafızalarımızda kimin ne dediği değil, kimin nasıl davrandığı kalır.
1994 yerel seçimlerindeki tartışmalardan geriye topyekün medyanın, siyasetçilerin Erdoğan’a ettiği laflardan, eleştirilerden hiçbiri kalmadı, ama tek başına bir adama cevap hakkı dahi vermeden reva görülen linç toplumun hafızalarına yerleşti.
O yüzden bugünkü tartışmalardan da geriye, KHK’ya kimin ne dediği değil, başka mecraları sınırlı kullanabilen eski bir cumhurbaşkanının iki tweetine karşı, onlarca gazete ve televizyondan edilmiş sözler, yazılar, açıklamalar arasındaki eşitsizlik kalacak.
Türkiye’de siyasi kavgaların çoğu artık sadece siyasi kavga olarak yaşanmıyor, insanların karakterlerinin ve ahlaklarının test edildiği sınavlar olarak da yaşanıyor.
Ahlak, erdem, hikmet, marifet gibi kavramlar, değerler kavram olarak kitaplardan okunulabilir, nasihat olarak verilebilir, işitilebilir, entelektüel ortamlarda cümle içinde sık sık kullanılabilir.
Ama bunların hiçbiri kimseyi ahlaklı, erdemli, hikmetli ve arif yapmaya yetmiyor.
Bu değerler ancak zor zamanlarda hayatla test edildiklerinde, o testi geçen insanlarının adının önüne ahlaklı, erdemli, hikmet sahibi ve arif sıfatları olarak eklenirler. Bu da kolay olmaz, o sıfatları hak etmek için önce pek çok ithamı, iftirayı sıfat olarak işitmeyi de göze almak gerekir.
Yoksa çocuklara okullarda daha çok saat “değerler eğitimi” vererek o değerleri yükseltmek mümkün değil. Maalesef bu aralar televizyonlara bakıp, gazeteleri okuyan çocukların o değerlerin büyüdüklerinde ne işlerine yarayacağı konusunda kafaları epey karışmış da olabilir.
O kafa karışıklarını makasla, rötuş kalemiyle kesip biçerek gidermek de o kadar mümkün değil...
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
















































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.11.2025
8.11.2025
3.11.2025
1.11.2025
29.10.2025
27.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
13.10.2025
11.10.2025