Yıldıray OĞUR
1998 yılında bir Atatürk büstü ve portresinin karşısında durup “Bari bu kelleden daha büyüğünü assaydınız” dediği iddia edilen Deniz Kurmay Binbaşı Ömer Faruk Özçelebi, askeri mahkemede yargılandı ve bir yıl hapis cezası aldı.
Mahkeme sürerken emekliye ayrılan binbaşı karar itiraz etti ve dava bu itiraz üzerine Asliye Ceza Mahkemesi’nde tekrar görüldü. Emekli binbaşıya bu mahkeme de ‘5816 Sayılı Atatürk Aleyhinde İşlenen Suçlara ilişkin Kanun’ uyarınca 1 yıl hapis cezası verdi. 2009’da aynı mahkeme, bu cezayı 3 bin 400 Euro karşılığında bir para cezasına çevirdi. Temyiz için gidilen Yargıtay yeni kanunlara göre cezayı üç yıl erteledi ve yerel mahkeme 2013’de bu karara uydu.
Emekli binbaşı iç hukuk yolları tükenince aldığı cezayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıdı.
2015 yılında dosyayla ilgili kararını veren AİHM, ‘5816 Sayılı Atatürk Aleyhinde İşlenen Suçlara ilişkin Kanun’la cezalandırılan emekli binbaşıyı haklı buldu.
AİHM’e göre Türkiye, bu maddeye dayanarak verdiği bu cezayla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 10. Maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğü hakkını kısıtlamıştı.
1995 yılında sonu AİHM’de biten benzer bir hakaret davasının tarafları ise şimdi ikisi de rahmetli olan dönemin ANAP Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Pakdemirli ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’di.
Demirel’in onayıyla Yüce Divan’a gönderilip aklanan ANAP’lı eski bakanlar Safa Giray ve Cengiz Altınkaya’nın katıldığı bir toplantıda Pakdemirli, Demirel için “Yalancı, iftiracı, siyasi özürlü, Çankaya’nın şişmanı, dar kafalı, lastikleri patlasın...” demişti.
Cumhurbaşkanı Demirel, bu sözler üzerine Pakdemirli hakkında eski TCK’daki 158. maddede düzenlenen ve hapis cezası öngören “Cumhurbaşkanı’na hakaret”ten ceza davası yerine sıradan vatandaşların izlediği yolu izledi ve hakaret ve iftira iddiasıyla tazminat davası açtı.
Ama bu kez mahkeme hakaret edilen kişinin Cumhurbaşkanı olduğunu gerekçe göstererek rekor bir ceza olan beş milyarlık tazminata hükmetti. Bu miktar o sırada Demirel’in mal varlığının yarısına denkti.
Temyiz sürecinin de bitmesiyle Pakdemirli 1997’de Demirel’e faiziyle 7 milyar 925 bin TL ödedi ama davayı da AİHM’e taşıdı. AİHM 2005 yılında kararını verdi.
Ceza yine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 10. Maddesine aykırı bulunmuş Türkiye’yi Pakdemirli’ye 35 bin Euro ödemeye mahkum edilmişti.
AİHM bu kararında Türkiye’deki mahkemenin Demirel, Cumhurbaşkanı olduğu için verdiği yüksek tazminat için ise “bir kişi hakaret davasında salt devlet başkanı olduğu için diğer vatandaşlardan daha fazla koruma göremez” e hükmetti.
2001 yılında ise AİHM’in önüne Türkiye’den benzer bir dava daha geldi.
Milliyet yazarı Meral Tamer, 1999 Depremi’nin ardından yazdığı “Enkazın baş sorumlusu kim?” ve “7.4’lük deprem Demirel’i sarsmaz!” başlıklı yazılarda Cumhurbaşkanı Demirel’i sertçe eleştirmiş, yazıların ardından Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Tamer ve gazetenin yazı işleri müdürü hakkında Cumhurbaşkanı’na hakaret maddesinden ceza davası açmıştı.
2000 yılında mahkeme Tamer ve yazı işleri müdürü Erhan Güvener’e bir yıl dört ay hapis cezası verdi. Tamer’in cezası ertelendi, Güvener’in ki 970 milyon TL’lik para cezasına çevrildi.
Temyiz sürecinin ardından karar AİHM’e taşındı. 2007 yılında karar veren AİHM bi bir kez daha Türkiye’yi mahkum etti. Kararda, Türk Ceza Kanunu’nda Cumhurbaşkanı’na hakareti düzenleyen 158. maddeyi de yine ‘düşünce özgürlüğü karşısında devlet başkanının ayrıcalıklı statüsü kabul göremez’ diyerek AİHS’in 10. maddesine aykırı buldu.
Bu karar üzerine yeniden yargılama talebini kabul eden mahkeme 2010 yılında Taner ve Güvener’in beraatına karar verdi.
AİHM sadece Türkiye ile ilgili davalarda değil, diğer ülkelerden gelen benzer davalarda da benzer kararlara imza attı.
Bunlardan en meşhurlarından biri Colombani kararı. Le Monde muhabirlerinden Jean Marie Colombani 1995 yılında yayınladığı bir haberde Fas’ı dünyaya eroin ihraç etmekle suçlayınca, Fas Kralı Fransız yetkillere başvurarak bunun cezalandırılmasını istedi. 1881 yılından beri Fransız Ceza Kanunu’nda bulunan ve devlet başkanı ve yabancı devlet başkanlarına hakaret suçlarıyla ilgili 36. Madde gereği Colombani yargılandı ve para cezasına çarptırıldı. Kararı AİHM’e taşıdı. AİHM 2002 yılında verdiği kararda Fransa’yı suçlu buldu ve 1881’den beri yürürlükte olan 36. Maddeyi de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı bularak şöyle dedi:
“Her devletin kendi yöneticisine saygı duyulmasını sağlamaktaki yararı veya diğer devletlerin yöneticileri ile dostane ilişkiler sağlanmasındaki yararı ne olursa olsun, “söz konusu ayrıcalık bu yönde ulaşılmak amaç için gerekli olanlar bakımından sınırı aşmaktadır”.
2003 yılında ETA mensuplarına yönelik polisin işkenceleri yüzünden “Bu polislerin yüce komutanı sensin” diyerek İspanya Kralı Juan Carlos’u suçlayan Basklı ayrılıkçı siyasetçi Arnoldo Otegi hakkında da İspanyol mahkemesi Kral’a hakareti düzenleyen ceza yasasındaki 490. Maddeden mahkumiyet vermiş, kararın taşındığı AİHM de hem kararı hem de maddeyi sözleşmeye aykırı bulmuştu.
Avrupa’da pek çok ülkede ceza yasalarından kaldırılan Cumhurbaşkanı, devlet başkanı ya da Kral’a hakaret maddeleri son olarak Fransa, İspanya, Hollanda, Polonya ve Türkiye’de ceza yasalarında kalmış durumda.
Örneğin Fransa’da 1881’den beri yürürlükte olan ve son AİHM kararlarıyla mülga hale gelen Cumhurbaşkanı’na hakaret yasasını en çok General De Gaulle’den dava açarak kullanmış, onun ardından Pompidou döneminde bir, Giscard d’Estaing, Mitterand ve Chirac’ın Cumhurbaşkanlıkları sırasında ise bu maddeden hiçbir dava açılmamış, 2008’de Sarkozy Cumhurbaşkanlığı sırasında açılan dava bir ilk olmuştu.
AİHM kararlarına rağmen Kral’a hakaret maddesini ceza yasasından çıkarmayan İspanya’da da son olarak şiddet övgüsü ve Kral’a hakaretten bir rapçi hakkında 3 yıl hapis cezası verildi ve ceza sivil toplum örgütlerinden büyük tepki aldı.
Türkiye’de ise zamanın şartları, politik kutuplaşmanın artması ve sosyal medyanın sağladığı ifade özgürlüğü imkanlarıyla hem 1951 yılında Atatürk büstlerine yönelik Ticani Tarikatı’nın saldırılarına tepki olarak DP iktidarının çıkardığı 5816 Sayılı Atatürk Aleyhinde İşlenen Suçlara ilişkin Kanun hem de 2005’te hazırlanan yeni Türk Ceza Kanunu’nda Cumhurbaşkanı’na hakareti düzenleyen 299. maddeden (Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun alenen işlenmesi hâlinde, verilecek ceza altıda biri oranında artırılır. Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır) sık sık hapis cezaları veriliyor.
Sosyal medyayla sürekli ve çok sayıda insanın kendi ifade edebilmesi, internetin sağladığı rahatlık ve sorumsuzluk hissi, artan ihbarcılıkla birleşince bu sayılar artıyor.
Boşanmak için mahkemeye gerekçe olarak eşinin Cumhurbaşkanı’na hakaret mesajlarını sunan da var, sevmediği insanların Facebook, Twitter hesaplarını karıştırıp Cumhurbaşkanı’na hakaret etti diye savcılıklara ihbar eden de.
İşgüzarlıklar için de durum birebir. Örneğin internette işlenen suçlardaki suç yerinin belirsizliği avantajıyla, internetin başına oturup “cumhurbaşkanına hakaret”, “terör propagandası”ndan gördüğü herkesi Ardahan’a ifadeye çağırıp, tutuklayan savcılar var.
Son olarak ODTÜ Mezuniyet töreninde açtıkları pankart nedeniyle dört öğrenci TCK 299 Cumhurbaşkanı’na Hakaret maddesinden, geçen hafta da Anıtkabir’de çektiği video yüzünden 23 yaşındaki Safiye İnci 5816 Atatürk aleyhine işlenen suçlar maddesinden tutuklandı.
Sadece genç insanların hatalarına karşı acımasızlık, linçe hatta tacize varan tepkiler değil, bu tutuklamalar, toplumdaki politik kabilecilikten kaynaklanan iki yüzlükleri bir kere daha ortaya çıkarması açısından da ibretlikti.
Bir hafta önce ODTÜ’lülerin tutuklanmasını eleştiren gazeteler, Safiye İnci’nin tutuklanmasını coşkuyla karşılarken, bir hafta önce ODTÜlü öğrencilerin tutuklanmasını haklı bulanlar, Safiye İnci’nin provokatör, FETÖ’cü ya da aslında laik biri olduğunu ispatlamaya çalıştı.
Halbuki, bu iki olay hukuki yollar içinde tazminat davaları olarak takip edilmesi gereken hakaret suçlarının, özel maddelerle ceza kanununda yer almaması, en azından bu suçlara hapis cezaları istenmemesi konusunda ortak bir kanaat oluşmasına vesile olabilirdi.
Hem de bu 1990’dan beri Türkiye’nin iç hukukunun bir parçası olarak tanıdığımız AİHM kararları ve “temel hak ve özgürlükler alanındaki uluslararası taahhütleri, aynı konudaki ulusal yasalardan üstün” kabul eden 2004 yılındaki anayasa maddesinden hareketle yapılabilirdi.
Böylece Nihal Bengisu Karaca’nın Habertürk’teki yazısının başlığındaki gibi Türkiye “Herkesin birbirini tutuklatmaya çalıştığı ülke” olmaktan kurtulurdu.
Ama günün sonunda genç insanların hata yapabileceği, hakaret suçuna hapis cezasının ağır bir ceza olduğunu söyleyenler azınlıkta kaldı.
İfade özgürlüğünde anlaşamayan bir toplum, tutuklamada eşitliğe razı geldi.
(Bu konuda yazıda da yararlanılan bir rapor için; http://www.aihmiz.org.tr/files/Artun_ve_Guvener.pdf)
Adalet Bakanlığı 2017 yılı Adli İstatistikleri için http://www.adlisicil.adalet.gov.tr/istatistik_2017/istatistik2017.pdf
AİHM’in Eon vs Fransa kararının Türkçesi için
http://www.ifadeozgurlugu.adalet.gov.tr/faaliyetler/6_8_mayis/aihm_yabanci/eon.pdf)
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025