Yıldıray OĞUR
Yüzbaşı Charles Cunningham Boycott, 1880’lerde İrlanda’nın küçük bir kasabası olan County Mayo’da görev yapan İngiliz bir toprak yöneticisiydi. Köylülere verdiği haksız cezalar ve ücretlerinde yaptığı kesintilerle büyük tepki toplamış, bu tepkiler onun Protestan bir İngiliz olması yüzünden de İrlanda milliyetçiliğini kışkırtmıştı.
Köylüler canlarına tak ettiren Yüzbaşı ve toprak sahiplerini durdurmak için örgütlendiler. Ellerinde güç yoktu, şiddet kullanamazlardı. Buldukları yol Yüzbaşı Boycott ve toprak sahiplerini kasabada izole etmek oldu. Onlara kimse yiyecek vermiyor, konuşmuyor, evlerine gitmiyor hatta postaları dahi dağıtılmıyordu.
Bugüne kadar bu tarz bir direniş görülmemişti. O yüzden İngiliz gazeteleri bunu tarif ederken yeni bir kavrama ihtiyaç duydular. The Times muhabirinin aklına protestoya sebep olan yüzbaşının soyadı geldi. Böylece bütün dünyaya yayılacak ve başka dillere de çevrilemeden kullanılacak “Boykot” kavramı ortaya çıktı.
Boykotlar, milliyetçiliklerin, uluslaşma süreçlerinin başladığı 19. yüzyılın sonun ve 20. yüzyılın ilk yarısında zayıf milletlerin güçlülere karşı bir silahına dönüştü. Aynı zamanda yükselen milliyetçilikler için kitleleri bir amaç etrafında mobilize etme yöntemi olarak iş gördü.
1880 ile 1930 arasındaki “boykot çağı” nın en bilinen örnekleri; 1890’larda İran’da İngilizlere verilen imtiyazlara karşı başlayan ve bir ulusal uyanışa dönüşen tütün boykotu, 1905 yılında Çinlilerin ABD’ye girişinin engellenmesine tepki olarak Çin’de Amerikan ürünlerine yönelik boykot, yine 1911 ve 1919’da Çin’de Japonya’nın saldırgan politikalarına karşı Japon ürünlerine boykotlar, 1919’da Mısır’da İngiliz hakimiyetine karşı başlatılan boykot, 1930’da Hindistan’da Gandi’nin İngiliz ürünlerine yönelik başlattığı boykot, Yahudilerin 1933’de Nazi iktidarına karşı Avrupa’da Alman ürünlerine karşı yaptıkları boykottu.
Aynı dönemde 1908 yılında Osmanlı’da da geniş katılımlı bir boykot yaşanmıştı. Ya da Fransızcadan alınan adıyla “boykotaj”.
23 Temmuz 1908’de II. Meşrutiyet’in ilanından dört ay sonra, İttihat ve Terakki iktidarı 5 Ekim’de Bulgaristan’ın bağımsızlığını ilan etmesi, bir gün sonra da Avusturya-Macaristan imparatorluğunun Bosna Hersek’i işgal etmesiyle sarsıldı.
Bu adımlar herkesi kızdırmış, onurunu rencide etmişti ama yeni rejimin bunun için savaşacak durumu da yoktu.
Çözüm, Servet-i Fünun dergisinde “Horasani” imzasıyla yazan, dünyayı ve Amerika’yı da iyi bilen renkli bir Jön Türk olan Ubeydullah Efendi’den geldi. İlk kez “boykot” kelimesinin kullanıldığı yazısında, Avusturya ve Bulgar ürünlerinin bu kararlara tepki olarak boykot edilmesini öneriyordu. Bu öneri İttihatçıların usta yazarı Hüseyin Cahit tarafından Tanin gazetesinde işlendi.
Boykot çağrısı bu işgali ve bağımsızlık ilanını kaba güçle ya da diplomasiyle engelleyemeyeceğinin farkında olan İttihatçıların her bakımdan işine geldi. Hem halkın tepkisini ve kırılan onurunu boykotla onarabilecekler, hem de kitleyi mobilize ederek 1908’in devrimci heyecanını sürdüreceklerdi.
Tabii böylece bir kaç ay patlak veren işçi isyanlarının üzeri örtülecek, Avusturya ve Bulgaristan’a karşı Osmanlı’nın eli güçlenecek ve böylece tazminat için bastırılacaktı.
Avusturya ürünlerine boykot denince akla gelen iki ürün vardı; Avusturya’dan ithal edilen herkesin kafasındaki kırmızı fesler ve Avusturya’dan getirilen şeker.
Boykot kararı gazetelerin yardımı ve boykotu takip için kurulan Boykotaj Sendikası’nın çalışmalarıyla, tabii ki İttihatçıların geniş örgütlenmesiyle bütün ülkeye yayıldı. Tüccarlar fes ve şeker siparişlerini iptal ettiler. Limanlara yaklaşan gemilerdeki ürünler liman işçileri ve hamallar tarafından indirilmedi.
Sokakta insanların başındaki fesler alınıp, yırtılıyor, gösterilerde Avusturya yapımı fesler parçalanıp, üzerlerinde tepiniliyordu. Yerli üretim fesler de vardı ama fese alternatif olarak kalpak bu boykot üzerine popüler hale gelmişti.
İşgali tanıyan Rusya tepkilerden nasibini alırken, işgale karşı çıkan İngiltere ve Fransa’nın konsolosluk binaları önünde teşekkür gösterileri düzenleniyordu.
Yurdun her yerinde yürüyüşler ve “fes yırtma bayramları” organize edilmekteydi. Avusturya ile iş yapan şirketler teşhir ediliyor, Galata’daki Avusturya menşeli dükkanlara girenler protesto ediliyor ve o günlerin meşhur tabiriyle “hamiyetsizlik”le suçlanıyordu. Gazetelere göre boykot “iktisadi savaş”tı, yabancı ürünlere karşı “milli iktisat” kavramı da bu boykotla tedavüle girmişti.
Avusturya’nın boykot kararına protestolarına karşı, İttihatçı hükümetin bahanesi ise belliydi; “Bu halkın tepkisi, bizimle ilgisi yok.”
Beş ay süren boykottan hem Osmanlı hem de Avusturyalı tüccarlar büyük zarar görmüştü. Onların girişimleriyle Avusturya ve Bulgar hükümetleri cüzi bir miktarda da olsa Osmanlı’ya tazminat ödemeyi kabul ettiler ve boykot sona erdi.
( Kaynak: Doğan Çetinkaya, 1908 Osmanlı Boykotu: Bir Toplumsal Hareketin Analizi, İletişim Yayınları, 2004)
20. yüzyılın ikinci yarısından sonra ulusların devletleşme süreçlerinin tamamlanması, ticaretin ve şirketlerin küreselleşmesi, ülkelerin ve sermayenin birbirine bağlanması, tüketim toplumuna geçilmesi ve toplumların devletler tarafından bu kadar kolay mobilize edilememesi gibi sebeplerle boykot etkili bir protesto yöntemi olmaktan çıktı.
Akıllarda kalan son büyük boykotlar olarak İsrail’le iş yaptığı için Arap ülkelerinin 1970’den 1991’e kadar sürdürdüğü Coca Cola boykotu ve 80’lerde Güney Afrika’daki apartheid rejimine karşı başlatılan boykot sayılabilir.
Yakın zamanlarda çevre, insan hakları gibi gerekçelerle yapılan sınırlı boykotlar dışında dünyada boykot bir yöntem olarak artık kullanılmıyor. Ya da kullanıldığı örneklerde etkili sonuçlar alınamıyor.
Türkiye’de buna örnek olarak 1998’de Öcalan’a oturma izni veren İtalya’yı protesto için yapılan İtalyan ürünleri boykotu ve 2005’de meclisi Ermeni Soykırımı’nı tanıyan Fransa’ya yönelik boykot gösterilebilir.
Her ikisi de kısa ömürlü olan bu boykotlardan geriye elçilik önlerinde yakılan Versace kravatlar, parçalanan buzdolapları ve yere dökülen Fransız parfümleri gibi tuhaf manzaralar kaldı. En son Hollanda’yla yaşanan krizde de bıçaklanmış portakallar...
O yüzden muhtemelen son ABD ürünleri boykotundan da geriye kırılan, kurşunlanan iphone görüntüleri kalacak.
Halbuki, Trump’ın göreve geldiğinden beri tehdit ettiği, gümrüklerini yükselttiği tek ülke Türkiye değil. “Önce Amerika” diyerek iktidara gelen, ülkesinin gücünü kaba yöntemlerle ve kaba sözlerle gösteren Trump kısa iktidarında müttefikleri Avrupa’dan, komşuları Meksika’ya Kanada’ya, rakibi Çin’den hasımları İran ve Kuzey Kore’ye kadar pek çok ülkeyle kavgaya tutuştu ve onları tehdit etti. Uyguladığı korumacı politikalarla pek çok ülke para birimi de dolara karşı değer kaybetti.
Trump, hakkında 70 tweet attığı komşusu Meksika’ya “uyuşturucu satıcısı ve tecavüzcüler” dedi, “Eğer sınırdan uyuşturucu ve insan geçidini durdurmazsanız NAFTA anlaşmasını askıya alırım, sınıra duvar örüp, parasını da sizden alırım” diye tehdit etti. Meksikalılar ayağa kalktı, protesto gösterileri oldu, Meksika başkanı ABD ziyaretini iptal etti ama Starbucks’lardan alışveriş yapma çağırıları yapılmadı.
Trump, 89 kez tweetlerinde bahsettiği Çin’i ABD’ye tecavüz etmekle, Amerikan ekonomisini baltalamakla suçladı, başta çelik olmak üzere pek çok üründe gümrükleri yükseltti. Çin Trump’ı ticaret savaşı açmakla suçladı ama üretimi kendi ülkesinde yapılan Iphone’a karşı boykot çağırısı yapmadı. Gümrük yükseltmeye cevabı gümrük yükseltmeyle verdi.
Trump müttefiki Avrupa’nın da gümrüklerini yükseltti, Avrupa ülkelerini NATO’ya para vermeyerek “beleşçilik”le suçladı, Almanya için “biz onları Rusya’ya karşı koruyoruz onlar Rusya’ya bağımlı hale gelen gaz anlaşmaları yapıyorlar” dedi, terör saldırılarından sonra İngiltere’yi beceriksizlikle suçladı ama bütün bunlara Avrupalı ülkeler de boykotla değil karşı gümrük yükseltme hamleleriyle cevap verdiler.
Kendi girişimcilerimizin ortağı, temsilcisi olduğu, bazıları Türkiye’de üretilen, gelirlerinin çoğu Türkiye’de kalan, kendi insanlarımızın çalıştığı şirketleri boykot ederek bu çağda küresel şirketlerin merkezlerinin olduğu ülkelere zarar vermek mümkün değil.
Deli numarası yapan milliyetçi, ilkesiz kaba bir işadamı tarafından yönetilen büyük bir güce karşı da bir devletin elinde vatandaşlarını ürün boykotuna davet etmekten daha etkili silahlar karşı ittifakları güçlendirmek, alternatifleri çoğaltmak gibi etkili çareler var.
Herhalde kimse sonunda krizler bitip ülkeler anlaşınca elinde kırık telefon, bıçaklanmış portakalla kalmayı istemez...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025