Yıldıray OĞUR
İki gündür Cumhuriyet gazetesinin manşetinden Seyhan Avşar imzasıyla çok önemli bir haber yayınlanıyor.
Ama bu kritik haber, 1969’lardan kahve lekeli bağış makbuzlarının havalarda uçuştuğu FETÖ’nün siyasi ayağı kim adlı yakan top oyunu kadar heyecan uyandırmadı.
Muhtemelen muhafazakar çevreler haber Cumhuriyet’te çıktığı için iddialara şüpheyle yaklaşmıştır.
Halbuki haberdeki vahim iddiaların kaynağı İçişleri Bakanlığı mülkiye müfettişinin raporu.
Bugüne kadar çok dillendirilen ama daha çok küçük balıkların yakalanabildiği FETÖ Borsası hakkında yakalanmış en büyük balık bu.
Hala iddia aşamasında olduğu için isimler inisiyal olarak kullanılacak.
Aslında isimler önemli ama bu yazının esas konusu isimlerden çok kötü hukukun nasıl bir çürüme yarattığı...
İddiaların başrolünde İstanbul Emniyeti’nin eski İstihbarat Şube Müdürü Ö.T. var. 2016’da darbe girişiminin hemen ardından getirildiği İstihbarat Şube Müdürlüğü’nden 2017’in Eylül ayının ortalarında alınmıştı.
Uzun yıllar İstanbul Emniyeti’nde Terörle Mücadele Şubesi’nde çalışmış, daha sonra İstanbul Emniyet Müdürü’nün Özel Kalem Müdürü olarak görev yapmış Ö.T.’nin darbeden hemen sonra çok kritik bir görev olan İstihbarat Şube’nin başına getirilmesinin bir sebebi var.
Yine ismini Google’ladığınızda karşınıza çıkan gazete haberlerine göre 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul Emniyet Müdürü ile birlikte köprüye gitmiş, orada darbecilerle çatışma sırasında yaralanmış. Darbe öncesinde de paralel yapıyla mücadele operasyonlarında görev yapmış.
İstanbul Emniyeti İstihbarat Şube Müdürlüğü’nün ne kadar kritik bir pozisyon olduğunu Türkiye’de haberleri biraz okuyan herkes bilecektir. Ülkeyi sarsan en büyük soruşturmalar bu dairenin topladığı istihbaratlarla yapılıyor. Ülkenin kalbinin attığı İstanbul’da alınan yasal dinleme kararları da yine bu dairenin işi.
Son dönemde Türkiye’nin konuştuğu Büyükada, Cumhuriyet gazetesi, Sözcü gazetesi, Osman Kavala, Ahmet Altan gibi soruşturmalar sırasında görev başında olan bir isimden bahsediyoruz.
Peki 15 Temmuz gecesi köprüde darbecilere direnen bu emniyet müdürü, Cumhuriyet gazetesinin haberine göre İçişleri Bakanlığı müfettişinin raporunda ne ile suçlanıyor?
Haberden okuyalım:
“Çalık Holding’e bağlı Çalık Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı A. T. ‘nin kendisi ve ailesi hakkındaki FETÖ evrakı, eski İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Ö. T. tarafından boğaz manzaralı köşk karşılığında temizlendi.”
Haberde temizlenen evrakın ne olduğundan bahsedilmiyor. Haberde alıntılanan Mülkiye müfettişinin raporundaki tanık polislerin ifadelerinde şöyle bilgiler var:
“Çalık Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı A. T., 15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ soruşturmaları tamamlanana kadar yurtdışına çıktı. T’nin yurtdışında bulunduğu 3 Eylül 2017 tarihinde pasaport tahdidinin bulunup bulunmadığı İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü personeli tarafından İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ö. T talimatıyla sorgulandı.”
A.T., Çalık Holding’in sadece profesyonel bir çalışanı değil, aynı zamanda iktidara da çok yakın olan holdingin patronunun yeğeni. Bu bilgi ve güçlü ilişkiler ağı yine Google kadar yakın.
Yani büyük ve dokunulmaz isimlerden bahsediyoruz.
Herhalde bundan dolayı da bu hizmetin karşılığı, Emirgan’da ederi 4 milyon olan boğaz manzaralı bir köşk olmuş.
İkinci gün devam eden haberde, mülkiye müfettişinin, köşkün nasıl çaktırmadan el değiştirildiğiyle ilgili saptamaları yer alıyor. Müfettiş bu dolambaçlı satış için raporunda “Söz konusu taşınmazın satışı başarısız bir kurgudur” demiş.
Haberde, yine mülkiye müfettişinin raporuna dayandırılarak İstanbul Emniyeti eski İstihbarat Müdürü’nün mal varlığının dökümü de verilmiş:
“Arnavutköy’de bir taşınmaz, Bahçeşehir Koleji’nde eşi ve kendi adına yüzde 7.5’şer hisse, muhtelif tarihlerde 3 adet Mercedes marka otomobil ve Land Rover marka arazi aracı, 2017-2018 yılları arasında hesabında 3 milyon 287 bin 770 TL, eşinin hesabında ise 259 bin 339 TL’lik bir artış, yurtdışı hesapları ve bunlara yapılan iki para transferi, 2018’de Belçika’dan hesabına gönderilen 130 bin Avro, kendisi ve eşine ait 2 ayrı banka kasası.”
Heyecan olsun diye polislik yapan çok zengin bir ailenin mensubu değilse bir emniyet müdürünün bu kadar mal varlığı olmaz.
Bu mal dökümü listesi bile meselenin tek bir FETÖ dosyası silme işleminden ibaret olmadığını söylüyor.
Fakat emniyet müdürü 2017 yılının eylül ayında görevden alınmasına ve iddialar bu kadar ciddi olmasına rağmen haberde yazdığına göre açılan soruşturmadan üç yıldır bir sonuç çıkmamış.
Attığı tweet için yaşlı amcaları evinden gözaltına alan İstanbul emniyeti ve başsavcılığını bu iddialar henüz harekete geçirememiş.
Halbuki bir polis müdürünün bir koleje nasıl ortak olabildiği bile soruşturulmayı hak ediyor.
Ama yine de bu haberi okuyunca sadece görevini kötüye kullanan bir devlet memuru hikayesi görmek büyük eksiklik olur ve hiçbir işe yaramaz.
Sadece bir kişiden ve bir olaydan bahsetmiyoruz. Mesele bir şahsın ne yaptığı değil. Esas mesele bu suiistimallere imkan veren toksik ortamın nasıl oluştuğu.
Onu anlamadan Cumhurbaşkanlığı Hukuk Kurulu’nda olup, bir uyuşturucu kaçakçısının salınması için savcıları sıkıştıran anayasa profesörünü nasıl açıklayabiliriz.
Emniyet müdürlüklerinde, savcılıklarda FETÖ borsaları, FETÖ soruşturmalarını içinden çıkılamayacak bir cadı avına çeviren iki kelime sayesinde kuruldu; iltisak ve irtibat.
Hukuki olmayan, devletin güvenlik birimlerinin kullandığı bu iki kelime en baştan FETÖ soruşturmalarının merkezine oturtuldu ve soruşturmalarda somut suç değil, mensubiyet avcılığı yapıldı, yapılıyor. Böylece herkesin eline başkasına karşı rahatlıkla kullanabileceği bir silah verilmiş oldu.
Son 40 yılda Cumhurbaşkanlarının, Başbakanların hürmet ettiği, toplantılarına katıldığı, 28 Şubat günlerinde Genelkurmay Başkanı’nın bile makamında temsilcilerini kabul ettiği henüz ‘muteber’ bir dini cemaatken bu örgütle tanışmış, farklı derecelerde irtibat kurmuş milyonlarca insan, bu ‘cemaat’ bir terör örgütüne dönüşünce potansiyel terörist haline geldi.
Bu ‘cemaate’ para veren bir baklavacı, okullarından çalışan bir ana okul öğretmeninin statüsü, köprüde tanktan halkın üzerine ateş açan bir yarbayla eşitlendi.
Bir memurun çocuğunu bunların okullarına göndermesi bile amirinin onu KHK listesine ekleyip, ihracına delil olabildi. Ama o memurun çocuğu ile aynı sınıfta okuyan başka bir çocuğun babası iktidar partisinden milletvekiliyse bu irtibat aleyhte bir delile dönüşmedi.
17/25 Aralık’tan sonra bile cemaat sözcülüğüne devam eden biri sonra yazılar yazıp sicilini affettirebildi ama küçük bir adliye memuru 10 yıl önce cemaat yurdunda kalmadığını ispat için meslek yüksek okulu okuduğu şehre gidip kapanmış MGV yurdundan kağıt almaya çalışmak zorunda kaldı.
Soruşturmaların merkezinde somut suçlar değil, mensubiyet, olunca hukuki soruşturmalardaki keyfilikler arttı. İrtibat ve iltisak gibi kavramlarla bir anda bir terör örgütüne girmek kolaylaşınca, haliyle çıkmak da kolaylaştı.
Bir şekilde bu örgütle irtibatı olmuş olanlar, sonuçları ağır olan bu soruşturmalardan kurtulmak için de yollar aradılar.
İnsanların kaderi bu kadar kolay kolluk güçlerinin eline bırakılınca bu arz ve talep FETÖ Borsası’nı yarattı.
Hakkında pasaport tahdidi var mı diye sormak, ihalelere girmek için savcılıklardan temiz kağıdı almanın bile bir piyasası oluştu. FETÖ’den tutuklanıp malına kayyım atanmasının maliyeti, bunu engellemek için ödenecek maliyetleri önemsiz hale getirdi.
Partilerin, liderlerin ortak bir muhasebe yapmak yerine, birbirini FETÖ’nün siyasi ayağı olmakla suçlamayı tercih ettiği bu enfekte ortamın kendi karaborsasını yaratmayacağını düşünmek zaten safdillik olurdu.
O yüzden “parası, tanıdığı olan FETÖ’cüler yırtıyor” eleştirisi de doğru olsa da bu sorunun çaresi değil. Çare tavizsiz herkesi tutuklamak, herkese cezaları basmak, asla kimseyi tahliye etmemek de değil.
Çare, bu soruşturmalardaki irtibat-iltisak kriterini, mensubiyet avcılığını bırakıp, somut suçlamalara bakmak ve evrensel hukuki standartlara dönmek.
Herkesin tepesinde bir FETÖ kılıcının sallandığı, kolluk güçlerinin yozlaştığı böyle bir güvensiz ortamda, iktidarlara da boyunu posunu beğenmediği için sivil toplumcuları, siyasetçileri, gazetecileri ağırlaştırılmış müebbetle yargılama fırsatı doğar.
Parasını sivil toplum işlerine harcayan işadamının hayatı, zengin bir işadamını kurtarmak için köşk pazarlığı yapan istihbarat müdürünün insafına terk edilmiş olur.
Neyse ki bu hikayede hala iki iyi haber var: Dokunulmaz isimlerin adının geçtiği bu kritik soruşturmayı İçişleri Bakanlığı’nın müfettişleri yürütüyor ve hala bu soruşturmaları haber yapabilen gazeteciler ve gazeteler var...
Yazarlar
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
















































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.11.2025
8.11.2025
3.11.2025
1.11.2025
29.10.2025
27.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
13.10.2025
11.10.2025