Yıldıray OĞUR
Mesleği gereği gündemi takip etmek zorunda olan birinin bile bazen gözünden büyük haberler kaçabiliyor.
Meğerse “Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonlardan biri” geçen yıl Haziran sonunda yapılmış: Bataklık Operasyonu.
Eğer TRT Haber’de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu anlatmasa, benim bundan haberim olmayacaktı.
Bakan bey, kendi döneminde mafya ve uyuşturucu ile mücadeledeki başarıları anlatırken konuyu Bataklık Operasyonu’na getirdi ve şöyle dedi:
“Biz bir işi yanlış yaptık. Cumhuriyet tarihinin en önemli işlerinden bir tanesidir ama yanlış yaptık, yapmamamız lazımdı. Adı 'Bataklık Operasyonu'. Cumhuriyet tarihinin ilk 'uyuşturucudan suç gelirleri' operasyonu. Esrar yakalamadık, suç geliri yakaladık. İşin başındayız şu anda. Soruşturma sürüyor. 2 milyarlık mal varlığı ve para, 17 şirkete kayyum ama bunu 10 ile çarpın. Turpun büyüğü heybede. Peki Bataklık Operasyonu'nda ne oldu? Bataklık Operasyonu'nda kim var? Bataklık Operasyonu'nda iki baron yakalandı.”
Tam bu sırada program yapımcılarından beraberinde getirdiği fotoğrafı ekrandan göstermesini istedi.
Fotoğrafta Sedat Peker ile bakanın bu operasyonda yakalandığını söylediği baronlardan biri olan Çetin Gören yan yana görülüyordu.
Bakan, Peker’in adını anmadan, programdaki gazetecilerin bu konudaki sorularına da aldırmadan konuşmaya devam etti:
"Bataklık Operasyonu'nda, Çetin Gören, dünyanın en büyük baronlarından bir tanesi. Hollanda'dan çok adam yakalandı. Koruyucusu kim? Bu bir şey değil. Bataklık Operasyonu içerisinde FETÖ var ve ulaştık. Bataklık Operasyonu içerisinde biraz önce resmi çıkanlar da var. Çetin Gören'in kim olduğunu, nasıl büyük bir baron olduğunu anlatırsam aklı şaşar herkesin. Bunun Türkiye ile olan ilgisi, meselenin çok az bir noktasıdır ama bunu biz yakaladık."
Aslında Bataklık Operasyonu’nda Sedat Peker aranan şüphelilerden biri değildi. İki barondan biri de değildi. Peki, bu operasyonda yakalanmış tepe isimlerden biriyle fotoğrafını göstererek Süleyman bey ne demek istemişti?
Bilmiyoruz. Ama o programdan sonra ilginç bir tesadüf yaşandı.
O akşam Sedat Peker’in videolarındaki iddialara cevap vermek için TRT Haber’e çıkan İçişleri Bakanı, bambaşka konular hakkında konuşurken konuyu kendisi bu operasyona getirdi ve önceden rejiye verilmiş o fotoğrafı göstertti.
Programda Peker’in adını hiç anmadı, o talihsiz cümleye kadar da aslında belli bir seviyeyi koruyarak konuştu.
Ama o cümleyi kurduktan sonra herhalde Peker’in bir sonraki videosunda ona cevap vermesi beklenirdi.
Ama TRT Haber’deki programın ardından gece yarısı Peker bir tweet attı, bu programı izlemeden önce çektiği videonun sabah 07. 30’da yayınlanacağını, bakanın sözlerine ise Pazar günü cevap vereceğini açıkladı.
Ama ne tesadüf ki ertesi gün sabah yayınlanan altıncı videosunda Sedat Peker de ‘Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonundan’ yani Bataklık Operasyonu’dan bahsetti.
Şu ana kadar 7 milyona yakın kez izlenen altıncı videosunda o operasyonla ilgili anlattıklarını şimdilik usulca şuraya bırakalım.
https://www.youtube.com/watch?v=LELh7_8SMlY
Ve gelin, ana akım haber bültenlerini izlemeyen, günlük gazete okuyamayanların muhtemelen hatırlamadığı “Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonu” ‘Bataklık’a biraz daha yakından bakalım.
Daha sonraki bütün haberlerde bu operasyon için kullanılacak “Cumhuriyet tarihimizin yakın tarihimiz en büyük operasyonlarından biri” nitelemesi bizzat İçişleri Bakanı’na ait.
Bundan yaklaşık bir yıl önce 30 Haziran 2020’de sabah saatlerinde Emniyet Genel Müdürlüğünün ek hizmet binasının önünde bekleyen gazetecilerin karşısına geçen Bakan bey, pek çok kanalın canlı yayınladığı bir açıklamayla o sabaha karşı 04.30 itibarıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan operasyonu duyururken şöyle demişti:
"Yaklaşık bir yıldır takip edilen operasyonu arkadaşlarımız gerçekleştirdiler. Bu operasyonun ismi bataklık. Bu operasyonun nevi de şu uyuşturucu ve uyuşturucuya bağlı suç gelirleriyle mücadele etmek... Bu operasyon Hollanda, Belçika, İspanya, İtalya, Şili, Ekvator ve Brezilya ile bağlantılı olarak gerçekleştirildi. Türkiye'de de 11 vilayette yapıldı. Yaklaşık 94 hedefi vardı şu ana kadar 67 hedef gözaltına alındı. Bu operasyon hem suç gelirlerine yönelik, bir özelliği daha var silahlı suç örgütü olarak tespit edildi. Örgütün iki tepe yöneticisi var, bir tanesinin Brezilya ve Hollanda'da 26 yıllık hapis cezası ve kırmızı bülteni söz konusu. Şu ana kadar da nakdi olarak 70 milyon liraya el konuldu. Tüm süreçlerle beraber 500 milyonun üzerine çıkabilecek nakdi ve suç gelirleri toplamı söz konusu olacak."
Operasyonla ilgili ayrıntıları biraz da İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasından okuyalım:
“Soylu, operasyonun, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Narkotik Daire Başkanlığı, Ankara ve İstanbul Emniyet Müdürlükleri, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ile uzun süredir planlandığını, takip edildiğini söyledi. Operasyonla ilgili dosyanın gizli yürütüldüğünü aktaran Soylu, yaklaşık 2 ay önce operasyona bağlı olarak bir yakalama gerçekleştirildiğini anlattı.”
Şu ana kadar okuduğumuz bilgilerden bu operasyonun neden “Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonları”ndan biri olduğunu anlamak mümkün olmadı.
Gerçekten de operasyonda Peker’in dediği gibi bir gram bile uyuşturucu yakalanmamıştı. Uyuşturucu geliri olarak el konan nakdi para ise 70 milyon TL’ydi.
Daha sonra çıkan operasyon haberlerine göre dökümü de şöyle:
“Örgütün uyuşturucu parası olarak Türkiye’ye sokmaya çalıştığı 953 bin 660 sterlin ve 311 bin 500 Danimarka Kronu’na, 52 milyon 627 bin TL’ye, 1 milyon 310 ABD Doları’na, çok sayıda lüks ev ve taşınmaza, yedi kiralık kasaya, 20 lüks araca, örgüt üyelerinin 16 şirketine, hesapları ve mal varlıklarına el kondu.”
Bakanın açıkladığına göre bütün el konan nakdi para, mal, mülkle birlikte bu operasyonda “uyuşturucu geliri” olarak ulaşılabilecek en maksimum miktar ise 500 milyon TL.
Biz normal insanlara bu paralar çok gelebilir ama sadece iki rakamla kıyaslayalım.
Ankara’daki dinozorlu Ankapark’a 750 milyon dolar harcandı, Tekirdağ Şehir Hastanesi 1.5 milyar TL’ye mal oldu.
Ama buna rağmen ilk andan itibaren operasyonun adı “Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonu” olarak kaldı.
Uyuşturucu yakalanmayınca, para da Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonu sıfatının altını doldurmayınca operasyonla ilgili medyada başka malzemeler öne çıkarıldı.
Mesela Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet binası bahçesinde sergilenen operasyonda gözaltına alınanların lüks araçlar
Ya da örgütün tanıdık iki tepe yöneticisi ya da haberlerde geçtiği adıyla iki “baronu.”
Bunlardan biri 90’lardan çok meşhur bir isim: Nejat Daş.
1992 yılında yakalanacağı sırada personeli tarafından 3.1 ton uyuşturucuyla batırılan meşhur Kısmetim-1 gemisinin sahibinin oğluydu. 1993’de 11 ton uyuşturucu taşıtan Lucky-s gemisine yapılan operasyonla yakalanmıştı. 1994’de kaldığı cezaevinden İstanbul’a duruşmaya giderken, haberlere göre cezaevi aracındaki Jandarmaları ikna edip, abisinin ofisine götürmüş, orada onları içeceklerine koydurduğu uyku ilacı ile uyutup kaçmıştı. Üstelik yurtdışına. 2003 yılında İspanya’da tekrar uyuşturucudan tutuklanınca, 2007’de Türkiye’ye iade edilmiş, 2012 yılında 1.2 milyon kefaletle serbest kalmıştı. 2012 yılından beri de Türkiye’de yaşamasına ve kaçak olmamasına rağmen bu operasyona kadar adını duyan da olmamıştı.
Diğer isim de yine eskilerden bir isim: Çetin Gören. 2012 yılında Anwers Limanı’nda ele geçirilen 8 ton uyuşturucu ile ilgili Belçika’da tutuklanmış, 2014’de adli kontrolle serbest kalmasından sonra Türkiye’ye kaçmıştı. “Kırmızı bültenle arandığı” söylenmesine rağmen o da bu operasyona kadar 6 yıl boyunca Türkiye’de rahatça yaşamıştı. Hatta Antep’te Suriyeli mültecilere yardım çalışmalarına katılmış, haber olmuş, burada bir konuşma bile yapmıştı.
Çetin Gören, Soylu’nun TRT Haber’de Sedat Peker’le fotoğrafını gösterdiği kişi. Ama TRT Haber’deki programa kadar kimse onun Peker’le ilişkisinden ya da bu fotoğrafından bahsetmemişti. Operasyonla ilgili haberlerde adı hiç geçmemişti. Sedat Peker, bu operasyonun şüphelilerinden biri de değil.
Haberlerde önce çıkarılan bir diğeri iddia bakanın TRT’de de söylediği gibi FETÖ bağlantısı.
Peki, uyuşturucu gelirlerine operasyon FETÖ’ye nasıl bağlanmıştı A Haber’den okuyalım:
“Zanlılardan bazılarının evinde 1 dolar bulunurken yine zanlılardan birinin Gaziantep’te FETÖ davasından yargılandığı ortaya çıktı.”
Nedim Şener’in bu iddiayla ilgili o tarihte Hürriyet’te yazdığı yazılarda daha fazla bilgi bulmak mümkün.
O yazılara göre bu bağlantıyı 1 dolarlar dışında sağlayan kişi, operasyonda 67 kişiyle birlikte Antep’te gözaltına alınan işadamı Halil Aslantaş’tı. Çetin Gören’e yakın olduğı iddia edilen Aslantaş, yazılardaki bilgilere göre onun gibi Avrupa’da uyuşturucu işi yapmış, 2012’de Türkiye’ye kaçmış, Gaziantep’e yerleşmiş. Onu FETÖ ile bağlantılı yapan ise yine Şener’in yazısına göre 2012’den sonra Bank Asya’daki 50 milyon Euro para hareketi. Yazıda “Tespitlere göre FETÖ elebaşı Gülen’in çağrısı üzerine kendisinin, eşinin ve vefat eden babasının da Bank Asya’ya para yatırdığı belirlendi” deniyor. Ama aynı yazıdan anlıyoruz ki bu iddialar 2017 ve 2018’deki ihbar mektuplarına dayanıyor: “Halil Aslantaş ve eşi hakkında Gaziantep Savcılığı’ndaki dosya halen açık bulunuyor. Bugüne kadar da ihbarlar konusunda ne bir belge toplanmış ne bir ifade alınmış.” Yani özetle aslında bir FETÖ davası sanığı değil.
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/nedim-sener/fetonun-uyusturucu-batakligi-41557886
Şimdi gelelim operasyonun en ilginç kısmına.
İçişleri Bakanlığı önünde bakan Soylu’nun yaptığı açıklamada verdiği bir bilgiyi yeniden hatırlayalım.
“Operasyonla ilgili dosyanın gizli yürütüldüğünü aktaran Soylu, yaklaşık 2 ay önce operasyona bağlı olarak bir yakalama gerçekleştirildiğini anlattı.”
Ama iki ay önceki o yakalama pek de gizli kalmamış görünüyor.
Operasyondan iki ay önce 3 Mayıs günü neredeyse bütün sitelerde bulunabilen haberlerden okuyalım:
“Edirne Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Şube Müdürlüğü ekipleri, aldıkları bir ihbar üzerine, Kapıkule'den Türkiye'ye giriş yapan ve Almanya'dan gelen tırı takibe aldı. Tır, polis tarafından İstanbul Büyükçekmece'ye kadar izlendi. Bir süre sonra tırın yanına Nejat Daş geldi. Güvenlik güçleri TIR sürücüsü ve Nejat Daş'ı yakalayarak gözaltına aldı. TIR'da yapılan aramada, Türkiye'ye sokulurken Kapıkule Gümrük Müdürlüğü'ne beyan edilmeyen yaklaşık 2 milyon 600 bin TL karşılığı olan 300 bin İngiliz Sterlini bulundu.”
Gemiyle uyuşturucu kaçırmış bir eski baronun yasadışı yollardan tırla ülkeye soktuğu para miktarı yine hayal kırıklığı yaratacak cinsten.
Ama gözaltıyla ilgili bu ilk haber aslında sansürlü olarak verilmiş.
Gerçek iki gün sonra ortaya çıkmış. Yine haberlerden okuyalım:
“Kapıkule sınır kapısını geçtikten sonra Edirne Emniyet Müdürlüğü ekiplerince uzaktan takibe alınan TIR'ın İstanbul’da yanına giderek TIR’ın şoförüyle irtibat kuran Sultanbeyli Emniyet Müdürü Necmettin Yüksek'in şoförlüğünü yapan polis memuru H.İ.A. gözaltına alındı. "Müdürüm'ün yönlendirmesiyle TIR şoförüyle görüşmeye gittim. Müdürümün bilgisi var" diyen polis memurunun ifadesi üzerine savcılıkça hakkında gözaltı kararı çıkarılan Necmettin Yüksek 1 Mayıs'ta gece yarısı tayiniyle Sultanbeyli Emniyet Müdürlüğü'nden İstanbul Emniyet Müdürlüğü emrine çekildi. 2 Mayıs'ta da İstanbul'da gözaltına alınarak Edirne'ye götürüldü. Polis memuru H.İ.A.yla birlikte gözaltına alınıp sorguya alınan ve sorgusunda kendisinin sterlinleri sadece taşıdığını, paraların sahibi olarak bir başka ismin kendisine söylendiğini ifade eden TIR sürücüsünün bağlantıları üzerinde yapılan çalışmalarda kaçak dövizin sahibi olarak belirlenen bir dönemin ünlü uyuşturucu baronu Nejat D. de İstanbul'da gözaltına alınıp, Edirne'ye götürüldü.”
Çok tuhaf bir ilişki ağı.
Ama yurda kaçak olarak sokulan sadece 300 bin İngiliz sterlinini almak için eski bir uyuşturucu baronunun Emniyet Müdürü’nün makam aracını kullanması da tuhaf.
(Emniyet Müdürü Necmettin Yüksek’in İnönü Stadı önündeki PKK saldırısında yaralandıktan sonra Çevik Kuvvet Müdür Yardımcılığı’ndan bu göreve getirildiğini de not edelim.)
Peki, bu küçük çaplı Susurluk olayından sonra ne olmuş?
Beş gün sonraki haberlerden okuyalım. Bu arada Bataklık Operasyonu’na da sadece iki ay var:
“Nejat D. ile İstanbul Sultanbeyli eski İlçe Emniyet Müdürü Necmettin Y. sevk edildikleri mahkemece adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.”
https://www.milliyet.com.tr/gundem/baron-ve-emniyet-muduru-adli-kontrolle-serbest-6206821
Size, bize tuhaf gelmiş olabilir.
Ama iki ay sonraki Bataklık Operasyonu’ndan sonra çıkan bazı haberlere göre bu serbest bırakma aslında bir polis taktiğiymiş:
“Ancak bağlantı ağlarının nereye kadar uzandığının tespit edilmesi gerekiyordu. Hepsi serbest bırakıldı. Narkotik ekipleri ise takibe devam etti.”
Polis taktikleri konusunda uzman sayılmam ama genelde tutuklama yapmayarak bu taktik çalışmıyor muydu?
Diyelim yanlışlıkla oldu, bu tutuklama ve serbest bırakma çarşaf çarşaf haber olduktan serbest bırakılanların ağlarının nereye kadar uzandığını tespit etmek zor olmamış mı?
Yine haberlere göre olmamış.
İki ay önce yurtdışından getirilen kaçak para teslimatı nedeniyle gözaltına alınan Daş ve Emniyet Müdürü, sanki hiç bir şey olmamış gibi ilişkilerine aynen devam etmişler:
“Zehir tacirleriyle bağlantısını sürdüren Necmettin Yüksek, Bataklık Operasyonu’nda diğerleriyle birlikte gözaltına alındı. Dosyadaki bilgilere göre, Nejat Daş, Yüksek’in kendisine tahsis ettiği makam aracıyla seyahat ediyor böylece hiçbir yerde polis kontrolüne takılmıyordu. Koronavirüs salgını nedeniyle getirilen şehirlerarası seyahat yasaklarını da böylece aşmıştı. Polis memurunun kullandığı emniyet müdürünün makam aracıyla Çorlu ve Edirne’ye giden Nejat Daş, TIR’larla yurt dışından getirilen yaklaşık 18 milyon lira değerinde İngiliz Sterlini’ni elden teslim almıştı.”
Hatta, bu büyük operasyonel zekayı hikaye haline getirip, öven köşe yazıları bile yazılmış:
“Acil durum toplantısından çıkan karar şuydu: Daş kefaletle serbest kalınca takibe alınacak. Paniklediği için Çetin Gören’le temas etmeye çalışacak. Böylece her ikisinin de yerleri öğrenilecekti. Gerçekten de öyle oldu. Daş’ın evinin girişini görecek şekilde çapraz bir noktaya bir izleme merkezi kuruldu. İçeri kameralar ve her türlü teknik takip cihazı yerleştirildi. Artık Daş’ın evi kontrol altındaydı. Gelip giden araçlar, plakaları tek tek arşivlendi ve takibe alındı. Aynı anda MASAK narkotik ajanlarından gelen bilgilere, plakalara ve şirket isimlerine göre banka hesapları çıkarılıyordu. Aşağı yukarı karapara trafiğinin haritası çizilmişti. Bu arada Daş’ın temasıyla Çetin Gören’in de yeri tespit edilmişti. Zaman daralıyordu ve karar geldi: Ekipler yola çıktı. Çevre düzenleri alındı. Tespit edilen 98 kişiden büyük bölümünün yerleri belirlenmişti. Ve operasyon için düğmeye basıldı..”
Karşımızda kendilerine “Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonu”nun yapıldığını fark edemeyen, en kibar tabirle epey tedbirsiz bir uyuşturucu örgütünün olduğu anlaşılıyor.
İki ay önce gazetelerde çarşaf çarşaf haber olan bir operasyona rağmen ilişki ağlarını korumaya devam etmişler, anlaşılan birbirlerine sıkı sıkıya bağlılarmış!
Bataklık Operasyonu ile ilgili medya taraması yaparken bu operasyonla ilgili ne çok haber ve köşe yazısı yazıldığını görünce şaşırıyor insan.
Sonuçta adi bir suç. Yazılacak büyük siyasi meseleler varken, neden bu kadar ilgi görmüş acaba rakamların çok da büyük olmadığı, hiç uyuşturucu yakalanmamış bu uyuşturucu operasyonu?
Mesela Türkiye Gazetesi’nde Cem Küçük, üst üste iki yazı yazmış.
Birinci yazısı “Nejat Daş, Çetin Gören ve cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonu” başlıklı.
https://m.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/cem-kucuk/614229.aspx
Operasyonla ilgili her yerde bulunan bilgiler yer alan yazı “Bu büyük operasından dolayı İçişleri Bakanımızı, polisimizi ve diğer güvenlik yetkililerimizi tebrik ederim” diye bitiyor.
İkinci yazıda ise özel bilgiler var. Başlığı: “Bataklık operasyonu, lüks arabalar ve Nevzat Kaya...”
Nevzat Kaya, operasyonda gözaltına alınan Muşlu Trabzonspor yöneticisi, çok lüks araçlar satan Yeniköy Motors’un sahibi. Bataklık Operasyonu’nda gözaltına alınan 67 ve tutuklanan 34 kişi içinde yer almış.
Onun adını paralı müşterileri ve Trabzonsporlular dışında ilk kez son Sedat Peker videosunda duyanlar olarak herhalde çoğunluğuz.
Peki, çok az insanın bildiği bu işadamının adı neden ulusal bir gazetedeki bir köşe yazısının başlığına çıkar? Üstelik operasyonda gözaltına alınan pek çok başka işadamı olmasına rağmen
Sebebini anlamak için yazıyı okumak istiyorsunuz.
https://m.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/cem-kucuk/614297.aspx
Ama yazıya ulaşılamıyor.
Ama neyse ki Twitter var. Yazının tamamı buradan okunabilir.
https://twitter.com/aBahadirCYP/status/1395281550825115650?s=20
Özetini yine yazardan okuyalım:
“Bataklık Operasyonu’nda kara para aklama da bir isim daha var: Nevzat Kaya. Yeniköy Motors’un sahibi olan Kaya, Aston Martin gibi lüks araçlar satıyordu. Aldığım bilgilere göre uyuşturucu çetesinin kara parasını aklamaya yardımcı oluyordu. “
https://twitter.com/cemkucuk55/status/1279977178067865600?s=20
Ağır iddialar bunlar.
Dört gün sonra aynı köşede bir kere daha Nevzat Kaya’dan bahsedilmiş. Bu kez başlık; “Nevzat Kaya ile ilgili bir not.” Ana yazının altındaki bir not bu. Okuyalım:
“Geçen Pazartesi günü bu köşede Bataklık operasyonu, lüks arabalar, Nevzat Kaya...” başlıklı bir yazı yazmıştım. Bataklık operasyonu Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonlarından biri. Uyuşturucu gelirlerinin aklanmasıyla ilgili bu operasyonda Nevzat Kaya’nın da adı geçiyordu ve tutuklanmıştı. Öğrendiğime göre polisler kendisine Nejat Daş, Cemal Deniz Şahan ve Perry James Young ile ilişkilerini sormuş. Nevzat Kaya, Nevzat Daş’ı tanımadığını söylemiş. Cemal Deniz Şahan ve Perry James Young’a araba sattığını ama parasını alamadığını ifade etmiş. Alamadığı rakam ise 680 bin Avro. Örgütün akladığı para ise yaklaşık 500 milyon civarında. 70 milyon nakit para ele geçirilmişti. 680 bin Avro devede kulak kalıyor. Ayrıca örgüt yöneticileri Nevzat Kaya’ya ait Mecidiyeköy’deki bir binayı satın almak istiyorlar ama araba satışından 680 bin avroyu alamadığı için şahıslara binayı satmıyor. Şimdilik öğrendiklerim bu kadar. Detayları öğrendikçe ve başka gelişmeler oldukça yine burada yazacağım.”
https://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/cem-kucuk/614360.aspx
Ama boşuna linke basmayın. Çünkü “Madencilik sektöründe FETÖ’cülerin eli hala var mı” başlıklı yazının altındaki notun linkine de ulaşılamıyor.
Bu yazının çıktığı 10 Temmuz günü, Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonlarından Bataklık Soruşturması’nda tutuklanan 34 kişi arasında yer alan Nevzat Kaya hakkında tahliye kararı verildi.
Türkiye Cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonu olarak açıklanan Bataklık operasyonunda tutuklanıp çok kısa bir süre sonra tahliye edilmesi o günlerde tartışma yaratmıştı. Yaptığı meslek ve klüp yöneticiliği yüzünden siyasete ve yönetici sınıfa yakın bir isimdi.
Tahliyesinin haklı nedenleriyle ilgili yine “edinilen bilgilere göre” yazılmış bir haber Veryansın Tv’da çıktı. Son olarak onu okuyalım:
“Veryansın Tv, Bataklık operasyonundaki dosyada yer alan Nevzat Kaya ile ilgili yeni bilgilere ulaştı. Dosyadaki delillere göre, Nevzat Kaya’nın teknik takip kararı verilen şahısların telefon görüşmelerine takıldığı ortaya çıktı. Tutuklu bulunan ve haklarında teknik takip bulunan Nejat Daş ile Çetin Gören’in Kaya’yı arayarak bir arkadaşlarının Rent A Car işine girdiklerini, Kaya’dan bu konuda yardım istediklerini, Kaya’nın kendisinde Rent A Car’lık bir araç bulunmadığını söylediği belirtildi. Dosyada bulunan delillere göre, uyuşturucu tacirleri Nevzat Kaya’dan bir adet Porsche Panamera ile Aston Martin marka araba aldıkları, bu araçların bedellerini ödemedikleri ortaya çıktı. Uyuşturucu tacirlerinden para almaması dikkat çeken Nevzat Kaya’nın tutuklandıktan sonra savcılığa ilgili kişilerin bunu borç üzerine aldıklarını söylediği ve ilgiyi belgeyi ibraz ettiği dosyada yer aldı. MASAK’ın bu konuyla ilgili rapor yazdığı ve Kaya’nın uyuşturucu tacirleriyle bir ilişkisinin olmadığını rapora eklediği öğrenildi. Bu belge üzerine Kaya’nın uyuşturucu tacirleriyle arasında bir ilişki olmadığı değerlendirildiği için tahliye edildiği vurgulandı. Gazeteci Cem Küçük, Nevzat Kaya’nın uyuşturucu tacirlerine kara para aklamakta yardımcı olduğunu yazmıştı.”
https://www.veryansintv.com/tartismali-tahliyenin-gerekcesi-ortaya-cikti
MASAK araştırmasıyla bir yıldır yürütülen bir soruşturma sonucunda yapılan Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonunda tutuklanan bir işadamı, tutuklandıktan 10 gün sonra “MASAK’ın bu konuyla ilgili yazdığı raporda uyuşturucu tacirleriyle bir ilişkisinin olmadığı” söylenerek bırakılmıştı.
Kaya’nın avukatları müvekkilleri aleyhine yazılmış Cem Küçük’ün yazısı hakkında isebu yılın Mart ayında yine Ankara’da bir sulh ceza mahkemesinden erişim engelleme kararı çıkarmışlardı.
Sadece aleyhine olan değil, lehine olan açıklama yazısı bile bu kararla silinmişti.
Fakat tutıklamalara tahliye çıkarmada, erişim engeli kararı vermede hızlı davranan yargı, her konuda bu kadar hızlı değil.
Bundan bir yıl önce “Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonları”ndan biri olarak yapılan, bizzat İçişleri Bakanı tarafından duyurulan, üzerine onlarca köşe yazısı, yüzlerce haber yazılan Bataklık Operasyonu ile ilgili iddianame 1 yıldır yazılamadı.
Üstelik operasyonun bir yıllık bir soruşturmanın sonunda yapıldığı açıklanmışken, operasyonda veriler MASAK soruşturmasına dayandırılmışken yani iddianame için sağlam bir zemin olması gerekirken...
Savcılık neden yazamadı? Neyi bekliyor?
Gözaltına alınan isimlerin ve el konan mülklerin çoğunluğu İstanbul’da olmasına rağmen soruşturma Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmüştü. Neden böyle yapıldı? Başka davalarda da kullanılan MASAK verileri buna gerekçe olabilir mi?
Neden İçişleri Bakanı, böyle bir iddia olmamasına rağmen TRT Haber’de Peker’in bu soruşturmanın “içerisinde” olduğunu söyledi, neden onun resmini gösterdi?
Ve neden programda bu operasyondan bahsederken sözlerine “Biz bir işi yanlış yaptık. Cumhuriyet tarihinin en önemli işlerinden bir tanesidir ama yanlış yaptık, yapmamamız lazımdı” diye başladı?
“Cumhuriyet tarihinin en büyük soruşturmalarından biri” ile ilgili bütün bu tuhaflıklara ve sorulara TRT Haber’deki programdan cevap alamadık. İddianame çıkmadığı için savcılığın cevabını da bilemiyoruz. Elimizdeki tek açıklama da Sedat Peker’e ait. Linki yukarıda. Bu yazı yazılırken bir kaç yüzbin kişi daha bu iddiaları duydu.
Cumhuriyet tarihinin en büyüğü mü meçhul ama bu bataklıktan bakalım nasıl çıkacağız?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025