Yıldıray OĞUR
Taliban’ın ilerleyişiyle birlikte Afganistan’dan kaçarak İran üzerinden kaçak yollarla Türkiye’ye giren mülteciler yeniden gündeme geldi.
Yeniden çünkü savaştan ve istikrarsızlıktan kaçan Afgan gençlerin Batı’ya yürüyüşü uzun yıllardır sürüyor.
Öylesine bir laf değil “Batı’ya yürüyüş”. Sahiden yürüyorlar. Dağları aşıyorlar. Pek çoğu yollarda ölüyor. O çok merak edilen “neden kadınlar, çocuklar değil sadece genç Afgan erkekler Taliban’dan kaçıp Türkiye’ye geliyor” sorusunun cevabı da bu kadar basit: Bu tehlikeli maceraya sadece onların nefesi yettiği için...
Üç yıl önce bu köşede Ağrı Dağı’nı aşıp Türkiye’ye giren, sonra yol kenarlarından yürüyerek Türkiye’ye dağılan Afgan mültecileri yazmıştık.
https://www.karar.com/yazarlar/yildiray-ogur/bir-fotograf-karesinin-hikayesi-6564
Ama bu kez öfke büyük. “Türkiye yol geçen hanına döndü” diyenler, birkaç kriminal olayı hatırlatanlar...
Tepkileri artıran görüntülerden biri Ankara-Niğde otobanında bir sürücü tarafından çekildi.
Görüntülerde yol ortasında duran bir tırın dorsesinden inen 100’e yakın göçmen kıraç arazide tepeye doğru tırmanırken görünüyor.
https://twitter.com/srkntnyldz/status/1416312630478790660?s=20
Otobüs durağa gelmiş de inmişler gibi sakinler.
Eğer videoya çekilmese kimsenin haber olmayacak, bu olaya gelen tepkiler üzerine Niğde Valiliği, göçmenlerin bir kısmının yakalandığını duyurdu.
Valilik açıklaması şöyle:
“16.07.2021 günü ilimiz Ankara -Niğde Otoyolu Hasaköy Mevkii civarında yaklaşık “100” düzensiz göçmenin bulunduğu ihbarı üzerine ilimiz Jandarma Komutanlığı görevlilerince söz konusu şahıslara yönelik yakalama çalışmalarına başlanılmıştır.
Şu ana kadar “74” düzensiz göçmen yakalanmış ve işlemleri İl Göç İdaresi Müdürlüğümüzce sürdürülmektedir.
Arazide ve çevre köylerde olduğu değerlendirilen geri kalan düzensiz göçmenleri yakalama çalışmaları devam etmektedir.”
Peki, Afgan asıllı oldukları tespit edilen yaklaşık yüz göçmenin Niğde’de ne işi vardı?
Eğer bir vatandaş tarafından görüntülenmeseydi kimsenin ruhu duymayacak tır neden orada durmuştu ve sanki inecekleri durağa gelmiş gibi mülteciler neden telaşa kapılmadan sakin sakin tepeyi tırmanmaya başlamışlardı?
Açıklamada bu soruların cevabı şu cümlede saklı:
“Arazide ve çevre köylerde olduğu değerlendirilen geri kalan düzensiz göçmenleri yakalama çalışmaları devam etmektedir.”
Afganistan’dan Niğde’ye gelmiş genç erkek mülteciler nasıl olup da çevre köylerde olabilirler?
Bu sorunun cevabı için Google’a tırın durduğu yerin adını yazıyoruz: Hasaköy.
Tır şoförünün göçmenleri indirdiği nokta burası.
Hasaköy, Niğde merkeze bağlı 1800 nüfuslu büyük bir köy.
Köyün eski adı Sasima. Çok da eski adı değil, bu yüzyılın başına kadar burası bir Rum köyüymüş. Köyde 150 yıllık sapasağlam Azize Makrina Kilisesi, ruhban okulu ve Rum mezarlığı var.
Daha sonra köye çoğu mübadele sırasında olmak üzere Yugoslavya, Yunanistan ve Bulgaristan’dan muhacirler yerleştirilmiş. Köyün adı da Hasaköy olmuş. Civardaki köylerin hikayesi de aynı.
Yani bu bölgeye savaştan kaçıp gelen ilk göçmenler Afganlar değil.
Ama herhalde bu tarihi bildikleri için bu mevkide tırdan inmediler.
Hasaköy diye internette aratınca karşınıza hayvan çiftlikleri çıkıyor.
https://www.instagram.com/hocaogullari_ciftligi/
Yakınlarda çok sayıda süt ürünü tesisi var.
Yani burası hayvancılık yapılan bir yer.
Ama Türkiye’de hayvancılık yapanların uzun süredir büyük bir sıkıntısı var: Çoban bulamıyorlar.
Gelin bunu 270 bin üyesi olan Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği Genel Başkanı Nihat Çelik’ten dinleyelim.
Çelik, geçen yıl Niğde’ye gelerek Niğde İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Şuayip Demirkol’u makamında ziyaret etmiş, hayvancıların bu derdini ve bu derdin çözümünü şöyle anlatmış:
‘‘Bu sektörün şaha kaldırabilmek için çoban eksikliğini gidermemiz gerekiyor. Çoban sorunu çözülürse yasal sınırlar çerçevesinde Afgan çobanlarda çalıştırılması konusunda çalışmasına izin ve olanak sağlanırsa çobanlık sıkıntısı çözülecektir. Türkiye’de hayal edemediğin kadar insan da hayvan yetiştiriciliği yapacaktır.”
https://www.trthaber.com/haber/ekonomi/yerli-coban-sikintisi-afganlara-istihdam-sagladi-349060.html
Türkiye’deki küçükbaş hayvancılık sektörünün başındaki Nihat Çelik, aslında uzun süredir bunu söylüyor. Daha önce de “150 bin çoban açığımız var, Afgan çoban ithal istiyoruz” demişti.
“İçişleri Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı Türkiye'nin çoban açığını kapatmak için 'Afgan çoban' formülü üzerinde çalışıyor. Türkiye'de çoban sorunu çözülmeden, küçükbaş hayvan sektörünün sorunları çözülemez. İnsanlar hayvancılık yapmak istiyor ama çoban konusunda dertli. Meralarımız, coğrafyamız ve iklim şartlarımız yeterli olmasına karşın çoban bulamadığımız için hayvancılık yapamıyoruz. Hali hazırda 150 bin çoban açığımız var. Bunun için Afgan çoban ithal etmek istiyoruz."
https://www.nihatcelik.com.tr/haberler.835.50-BIN-COBAN-ACI%C4%9EINA-AFGAN-COZ%C3%9CM%C3%9C
Ama bu açıklama iki sene önceye ait.
2021 yılının Mart ayında yaptığı bir açıklamada çoban sayısını düşürmüş, çünkü bu iki yılda çok sayıda Afgan göçmen çoban olarak istihdam edildiler:
“Türkiye’nin küçükbaş varlığı 54 milyona ulaştı. Şu an 270 bin çobanımız var. Kısa vadede 50 bin çoban istihdamı daha sağlanmalı. Soruna kısa vadede çözüm olması bakımından Afgan çobanlardan yararlanmak gerekir. Ancak yetiştiricilerin, Afgan çobanlara ilişkin izin taleplerinin yanı sıra çekinceleri de var. Bu izin sadece çobanlıkla sınırlandırılmalı. Çobanlık dışında başka bir iş yapmamalılar çünkü yüzlerce işsiz gencimiz bulunuyor.”
Küçükbaş hayvancılık birliği başkanının Afgan göçmenler hakkında konuşurken ki dili neredeyse 18. yüzyılda Kaliforniyalı bir plantasyon sahibi kadar rahat.
Onları “ithal etmekten” bahsediyor ama ucuz işçilik konusunda da biraz kıskanç. Afgan işçilerin sadece çoban olmasını istiyor. Garson, kaportacı, tekstil işçisi olmalarına karşı.
Çünkü Afganlardan herkes çok memnun.
Bunu da 2018 yılında Niğde’nin komşusu Aksaray’da yapılmış bir haberden okuyalım:
“Nüfusunun yüzde 80’inin tarım ve hayvancılıktan geçimini sağladığı Aksaray’da yerli çoban bulamayan üreticiler, Afganistanlı çobanlarla çalışıyor. 3 ile 5 bin TL arasında maaş artı sigorta, ayrıca yiyecek, içecek ve barınma ihtiyaçlarının karşılanmasına rağmen yerli çoban bulamayan üreticiler, kapılarını Afganistanlılara açtı. Çobanlık mesleğinin hayvancılık sektörünün olmazsa olmazı, vazgeçilmezi olduğuna dikkat çeken Aksaray Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mahmut Aktürk, "Hem ilimizde hem ülkemizde gerçekten ciddi bir çoban sıkıntısı yaşanıyor. Yeni nesil çobanlık yapmak istemiyor. Şu anda kendi milletimizden çobanlık yapanlar 60-70 yaşlarında. Onlar da bu işi bıraktıktan sonra gerçekten yerli vatandaşlarımızdan çoban bulamayacağız. Onun yerine Afganistan’dan göçen Özbek kardeşlerimiz bu işe soyundular. Özellikle büyükbaş işletmelerinde yoğun olarak çalışıyorlardı. Şimdi küçükbaş işletmelerde de hayvanlarımızı meralarda otlatmak için Afganlı kardeşlerimizi kullanıyoruz. Türk insanının ekonomik seviyesinin iyileşmesi ve köylerde yaşamamak istememesi, şehirlere göçün artması bu sektörün yapılmamasının en önemli etkenlerinden bir tanesi. 3-4 bin lira maaş almasına rağmen bu işi yapmak istemiyorlar. Herkes çocuğunu okutmak, mühendis olsun, avukat olsun, doktor olsun istiyor. Eğer okutamazsa da ‘meslek sahibi olsun’ diyor. Ama hiç kimse çocuğunun çoban olmasını istemiyor" dedi.
Afganistanlıların severek, isteyerek ve özverili bir şekilde çobanlık mesleğini icra ettiklerine değinen Aktürk, "Afganistan’dan göç eden Özbek kardeşlerimiz, Afgan diyoruz ama bunlar Özbek kökenli, çok daha uyumlu, çok daha mütevazi. Bu işi de biliyorlar, yapıyorlar. Çünkü Türk milletinin genlerinde çobanlık var. Biz Anadolu’nun düzlüklerine Orta Asya’dan koyunlarla, keçilerle geldik. Bunlar da Orta Asya’dan geldiler. Bu işi zaten orada da yapıyorlardı. Severek, isteyerek yapıyorlar, uyumlu da çalışıyorlar. Bizim insanımız da misafirperverdir. Hem maaşlarını düzgün ödüyorlar. Barınmalarını temin ediyorlar, yiyecek içeceklerini veriyorlar. Herkes memnun" diye konuştu.” Afganistanlı işçilerin çalışma problemi olduğunun altını çizen Aktürk, bu sorunun sektör için giderilmesi ve bir çözüm üretilmesi gerektiğine dikkat çekerek, "Bu kardeşlerimizin çalışma izinleri noktasında sıkıntılar var. Bunların giderilmesi lazım. Eğer çalışma izinleri noktasında sıkıntılar çözülmezse bu iş bizi de etkileyecek. Özellikle küçükbaş hayvan yetiştiricisini çok ciddi anlamda etkileyecek. Suriye’den gelen misafirlerimiz de var. Onlardan da ufak tefek olsa çobanlık mesleğine başlayanlar oldu. Bir şekilde bu işi sürdürmek istiyoruz. Çobanlık mesleğinin devamı için de inşallah bu kardeşlerimizin önü açılır diye düşünüyorum" dedi.”
https://www.posta.com.tr/aksaray-da-4-bin-lira-maasla-coban-bulamiyorlar-1378545
Aksaray damızlık birliği başkanının bu duası kabul olmuş gözüküyor.
Afganların önü açıldı.
Bugün Türkiye’nin her yerinde Afgan gençler çobanlık yapıyor.
Hatta çoban arayanların tercih nedeni Afganlık.
Bunu görmek için Ziraat sitelerinde, Sahibinden.com gibi adreslerde biraz gezmek yeterli.
Sahibinden.com’da çoban arayanların verdiği son 162 ilandan bazı örnekler şöyle:
“Silivri: Merada inek otlatacak Afganistan, Türkmenistan eleman arıyorum 1500 tl yeme içme bide ait sigara özel eşyalar ona aittir.”
“Çanakkale Ezine: Afgan veya Türkmenistanlı çoban aranıyor.”
“Kahramanmaraş Nurhak: Sürü küçükbaş hayvanlardan oluşmaktadır. Yabancı uyruklu Afgan vs. tercihimizdir ama zorunlu değildir.”
“Edirne Havza: Yabancı çoban aranıyor 3000 tl maaş.”
“Şile: 50 büyükbaş hayvan olan çiftliğe Afganistan ve Türkmen yabancı aranmaktadır.”
“Çorum İskilip: Afganistanlı işçi alınacaktır.”
“Kırıkkale Keskin: işten anlayan bekar eleman aranıyor. Afganlı veya Türk fark etmez.”
“İzmir Karaburun: Çoban aranıyor tercihen afgan.”
“Kahramanmaraş Göksun: 2 kişi ile birlikte güdecek küçükbaş Afgan çoban arıyoruz.”
“Ankara Gölbaşı: 150 koyun güdecek Afgan çoban aranıyor.”
“Konya: Kalacak yer yeme içme dahil Özbek Afgan 100 koyuna bakacak acil çoban arıyorum.”
“Slm arkadaşlar 28 dana ve 120 koyun koç kapalı besi için çoban aranıyor, Türkçe bilmesi önemli değil. İstanbul Büyükçekmece.”
Afganların neden tercih edildiğini, sadece Afgan çoban ilanları için kurulmuş bir forumdan okuyalım:
“Afgan göçmenlerin ülkemize gelmesi ile birlikte ise çoban arıyorum ama nasıl bulurum sorunu kesinlik ile ortadan kalkmıştır. Gerçi sınır kapıların açılması ile birlikte bir kısmı ülke dışına çıkmak istedi ama şuan halen ülkemizde hayvancılık için çobanlık yapacak kadar ciddi sayıda Afgan sığınmacı vardır. Peki Afgan yada diğer Suriyeli ile Özbek çoban arıyorum diyenler için maliyet oranları ne kadar? İşte sizler için Afgan çobanların sizlere olan maliyet miktarı.
-Afganların çoğu sigara ve alkol gibi kötü alışkanlıkları yoktur. Dolayısı ile diğer çobanlara yapacağınız sigara masraflarını Afgan çobanlar için yapmazsınız.
-Afgan çobanlar sizlere herhangi bir ulaşım masrafı çıkarmaz. Belirleyeceğiniz herhangi bir göz odada kesinlik ile sıkıntısız bir şekilde konaklama yapacaktır.
-Maaşlarını çoğunluk ile aylık alırlar. Aylık ise büyük yada küçükbaş hiç fark etmeksizin 2.000 TL den başlamaktadır. Bu sürü sahibin inisiyatifine ve Afgan çobanın işe olan ilgisine göre 4.000 TL kadar çıktığı görülmüştür.
-Bu masrafların haricinde size en fazla bir ayda 100 kontur masrafı olacaktır. Bence koyun yada büyükbaş için Afgan çoban arıyorsanız kesinlik ile en doğrusunu yapıyorsunuz. Afgan çoban bulmak için ise yapmanız gereken tek şey bize ilan bırakmanız olacaktır. Gün içerisinde bıraktığınız ilanı yayına alacağımızdan hiç şüpheniz olmasın.”
İşte bu yüzden tır Ankara-Niğde otobanında o noktada durdu, Afganlar işe gelmiş gibi tırdan indiler ve bu yüzden bazı Afgan mülteciler hızlıca köylere dağıldı.
Bugünlerde Türkiye’ye kaçak yollardan giren diğer Afgan gençleri de benzer bir akıbet bekliyor.
Türkiye’ye kaçak yoldan girişleri milliyetçi öfke nöbetlerine neden olacak ama bir süre sonra ilanlarda aranan elamana dönüşecekler.
Sadece artık kimsenin yapmadığı çobanlıkta değil, artık kimsenin yapmak istemediği ya da yapmak için en azından asgari ücret istediği başka pek çok iş kolunda da...
Görmediğimiz lokantaların mutfaklarında, alışveriş yaptığımız dükkanların depolarında çalışacaklar.
Ama ne tuhaf ki anketlere bakılırsa parti ayrımsız, halkımız göçmenlerin ülkelerine gönderilmesini istiyor.
Bu anketleri gören siyasiler de basıyor göçmen düşmanlığının gazına...
Artık pek çoğu 10 yıldır Türkiye’de yaşayan, çocuklukları, ilk gençlikleri Türkiye’de geçmiş, iş güç sahibi olmuş beş milyon insanı ülkelerine geri gönderme sözü veriyorlar.
Bu kadar büyük bir insan kitlesini harap olmuş, düşman olarak görüldükleri bir ülkeye geri dönmeye nasıl razı edebileceklerinin bir açıklaması da yok.
Rızaları dışında geri göndereceklerse tarihte bunun pek iyi hatırlanan bir örneği olmadığının herhalde farkındadırlar.
Stalin’in Kırım Tatarları sürgünü, İdi Amin’in Uganda’dan Hintlileri kovmasıyla aynı sayfalarda anılacak bir insanlık trajedisi olur bu.
Ama galiba halkımız da siyaseten mültecilere karşı ama işlerine yarayan mültecilerin ülkelerine geri dönmesine herhalde izin vermez.
Hayvanlarını otlatan Afgan çobanların, lokantalarında, tekstil atölyelerinde, sanayi sitelerinde, evde bakım işyerlerinde başkasının çalışmayacağı koşullarda ve ücrete çalışan Suriyelilerin ülkelerine geri gönderilmesini kim ister?
Neyse ki Afganlar, Suriyeliler bu ikiyüzlülüğün farkına varacak kadar Türkçe bilmiyor.
Fark etseler bile bütün bunları dert etmeyecek kadar çaresizler...
Yazarlar
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.09.2025
22.09.2025
20.09.2025
17.09.2025
10.09.2025
8.09.2025
6.09.2025
3.09.2025
2.09.2025
30.08.2025