Akın ÖZÇER
Suriye istihbarat örgütü El Muhaberat’la ilişkili kişilerce düzenlendiği anlaşılan Reyhanlı’daki kör terör eylemi, kan ve gözyaşını yeniden siyasi gündemin ilk sırasına çıkardı. Eylem öncelikle Türkiye’nin Suriye politikasına tepki izlenimi veriyor. Zira zamanlaması, Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun dediği gibi, ayrıca dikkat çekiyor; Başbakan Erdoğan’ın Washington ziyaretinin arifesine denk geliyor.
ABD Dışişleri Bakanı Kerry geçen hafta Rusya’yı ziyaret etmiş ve iki taraf Suriye konusunda Cenevre Mutabakatı’nda belirlenmiş dönüşüm planını temel alacak bir uluslararası konferans düzenlenmesi hususunda anlaşmaya varmıştı. Davutoğlu konuyla ilgili olarak, Suriye’de rejimin devamını mümkün kılacak temelde bir diyalogun mümkün olmadığını açıklamış; bu görüşü Kerry ile paylaştığını belirtmişti.
Suriye politikasının doğrusu, yanlışı
Suriye’nin Baas’ın elli yıl önce darbeyle iktidara gelmesinden bu yana siyasi yaşamını ve rejimle iki yıl önce demokrasi ve özgürlük talebiyle toplu protesto gösterileri başlatan sivil muhalefet arasındaki iç savaşı “Suriye’ye karışmak ya da karışmamak” başlıklı iki yazımda özetlemiştim. Suriye olaylarını “insan hakları ihlalleri” olarak ele alan BM Genel Kurulu kararlarını hatırlatıp, bu ülkenin“içişleri” olarak değerlendirmemek gerektiğini vurgulamıştım.
Bu itibarla, uluslararası arenada doğru ve saygın politikanın Suriye’de demokratikleşmeyi ve insan hak ve özgürlüklerine saygı gösterilmesini savunmak olduğuna kuşku yok. O bakımdan hükümetin Suriye politikasının “eksen olarak” yanlış olduğunu söylemek o kadar kolay değil.
Buna karşılık hükümetin bu politikasını gerek Esed rejimine yönelik üslubu, gerekse Suriye muhalefetiyle ilişkileri bakımından eleştirmek mümkün. Reyhanlı’yı ne ölçüde engelleyebilirdi bunu bilmek kolay değil, ama politikasının dozunu özellikle büyük güçlerin bölgeye bakışı ışığında dengeleyebilir, bu kadar çok ön plana çıkmayabilirdi.
Nitekim atıf yaptığım yazılarımda bu politikanın, doğru yönde olmakla birlikte, “Rusya ve Çin, vetolarıyla rejime oksijen sağladığı, İran da, tüm ağırlığıyla bölgedeki müttefikine aktif destek verdiği için güvenlik riski taşıdığını” belirtmiştim. Yazımı, Türkiye’nin asıl sorununun, dış politikada yanlış kutup seçmekten değil; iç politikada Kürt sorununu çözecek demokratikleşme adımlarını bir türlü atamamaktan kaynaklandığının altını çizerek noktalamıştım.
Hükümet çözüm süreciyle iç politikasını Suriye politikasıyla uyumlaştırma yolunda bir adım attı. PKK’nın silahlı mücadeleyi durdurmasıyla da Reyhanlı’da başka komplolar aranmasına gerek kalmadı.
Alternatif politikalar
Hükümetin Suriye politikasına alternatif olarak izlenebilecek iki politika var. Biri “içişlerine karışmamak”, öteki Esed’i açıkça desteklemek. Alternatif politikaları savunan ana muhalefet partisi,“içişlerine karışmama” ilkesine ağırlık vermekle birlikte, mensupları arasından “Esed’i emperyalizm karşısında dimdik duran aslana” benzetenler de çıkıyor. CHP’nin son dönemde Suriye’ye resmî bir heyet gönderdiği gözönüne alınırsa, bu iki çizginin iç içe girdiğini söylemek yanlış olmasa gerek. Her ikisi de Esed’e nefes aldırıyor, zaman kazandırıyor sonuç olarak.
Bu yönde bir politika izlenseydi, Reyhanlı olmaz mıydı, başka taşeronlar devreye girer miydi, PKK silahlı mücadeleye son verme sürecini yine de başlatmış olur muydu gibi yanıtı olmayan birçok soru geliyor akla. CHP’li Gürsel Tekin, hükümeti bir yandan iç barışı tartışırken, öte yandan savaş çığırtkanlığı yapmakla suçluyor. İnsan hakları ihlallerinin doruğa çıktığı, iç savaş yaşayan bir ülkeye“insani müdahale” yapılmasını savunmak ne derece savaş çığırtkanlığı olur, ayrıca çözüm süreci ile ne kadar çelişir acaba?
Sorunun yanıtı siyasi görüşlere göre değişebilir belki, ama Esed’e nefes aldıracak politikaları savunmakla, AK Parti’nin başkanlık önerisine diktatörlüğe yol açacak kaygısıyla karşı çıkmak arasındaki derin çelişkiyi gözden kaçırmak hiç ama hiç mümkün görünmüyor.
Yazarlar
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin diğer dertleri… 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.09.2025
8.09.2025
3.09.2025
29.08.2025
18.08.2025
1.08.2025
1.08.2025
1.08.2025
26.06.2025
6.05.2023