Akın ÖZÇER
Türkiye’nin ivedilikle çözüm bekleyen sorununun Kürt sorunu olduğunu yeri geldikçe hep vurguluyorum. Özünde bir demokrasi sorunu olduğunun, bu nedenle “yeni anayasa” konusu ile doğrudan ilintisi bulunduğunun altını çiziyorum. Dolayısıyla bu sorunun dün olduğu gibi bugün de siyasi gündemin ilk sırasında olması gerektiğini düşünüyorum.
Türkiye’de bunu böyle görmeyenler, hatta böyle bir sorun olmadığını öne sürenler var. Bu görüşü savunan siyasi partilerin çözüm sürecine karşı çıktıkları ve evrensel ilkelere dayalı tam demokratik bir anayasanın sorunu çözecek hükümlerine kırmızıçizgiler koydukları görülüyor. Yeni anayasa çalışmalarının başarısızlıkla sonuçlanmasının perde arkasında Kürt sorununu yok sayan görüşün başarısı olduğunu kabul etmek gerekiyor ne yazık ki.
Aslında bu görüşün bir başka başarısı daha var: O da Kürt sorunu ve yeni anayasa konularını gündemden düşürmek. Bu, görebildiğim kadarıyla AK Parti’nin Türk usulü başkanlık sistemi önerisine haklı eleştirilerle başlayan, “Erdoğan’ın otoriterleştiği”söylemiyle gelişen, “rüşvet ve yolsuzluk” operasyonuyla pekişen kutuplaşmayla gerçekleştirilmiş durumda. Bugün eksik demokrasimizin tek sorunu “otoriterleşen Erdoğan” olarak gösteriliyor, üstüne üstlük ivedi çözüm bekleyen bir Kürt sorunumuz yokmuş gibi davranılıyor, hatta bununla da yetinilmeyip BDP’nin yalanladığı bazı haberler manşetlere taşınıyor.
Türkiye siyaset sahnesinde çözüm sürecinin başlamasından sonra meydana gelen söz konusu gelişmeler sürecin siyasi aktörlerini rahatsız ediyor doğal olarak. Başbakan Erdoğan yeri geldikçe çözüm sürecini sabote edenlerden söz ederken, Öcalan da bu sürecin karşı karşıya olduğu risklere işaret ederek biran önce yasal bir çerçeveye kavuşturulmasını talep ediyor. İşte BDP’nin önceki gün TBMM’ye sunduğu toplumsal barış ve müzakere yasa önerisini bu çerçevede değerlendirmek gerekir.
Siyaset hakkı ve ifade özgürlüğü
Yeni anayasanın yapılamaması, bunun sonucu olarak ana dilde eğitim başta olmak üzere Kürtlerin eşit yurttaşlık ilkesinden kaynaklanan hak ve özgürlüklerinin anayasal güvenceye kavuşturulamaması bir yana, yazılarımda eksikliğinin altını her vesileyle çizdiğim “topluma yeniden kazandırma” gibi, silah bırakmanın olmazsa olmaz karşılığının yasal çerçevesinin bulunmaması büyük bir sorun. Mevzuatımızda mevcut uygulama, TCK’nın “etkin pişmanlık” başlıklı 221. maddesi, her şeyden önce silah bırakmayı özendirmiyor. Daha önce Habur’da görüldüğü gibi, silah bırakanları, kan dökmemiş olsalar bile sadece terör örgütü üyeliğinden yıllarca hapis cezası almaktan bağışık tutmuyor. Oysa dünya örneklerine göz attığımızda, bu durumdaki militanların silahlı örgüt üyeliğinden bağışık tutulmalarının yanı sıra, siyasi haklarından mahrumiyetlerinin de söz konusu olmadığı görülüyor.
Kuşku yok ki eline silah alarak siyaset yapmanın kabulü mümkün değil. Bunu yapanlar, bulundukları ülkede diledikleri siyasete izin verilmediği için bu yola başvurduklarını söyleyebilir, kendilerini böyle savunmaya kalkışabilirler. Evrensel demokrasi ilkelerine dayalı bir anayasaya sahip bir ülkede her türlü siyasetin, şiddet ve teröre çağrı ve övgü olmadığı takdirde, büyük çoğunluğun hoşuna gitmese, hatta bu çoğunluğu rahatsız etse bile serbestçe yapılması gerekir. Türkiye’nin kurucu üyesi sayıldığı Avrupa Konseyi (AK) ve AİHM’nin ifade özgürlüğüyle ilgili ölçütü böyle.
Sonuçta Türkiye ifade özgürlüğünü bu ölçüte uyduracak bir anayasal güvence oluşturmak ve silah bırakanlara, elleri kana bulaşmamış olmak kaydıyla, yasal siyasetin yolunu açmak durumunda. Yeni anayasa daha yapılamadığına göre, öncelikle ifade özgürlüğünü AK ve AİHM ölçütüne uyduracak –ne kadar mümkün olur ayrı konu- bir anayasa değişikliğine ve silah bırakanları topluma yeniden kazandırmaya yönelik bir yasal düzenlemeye gidilmesi şart.
BDP’nin yasa önerisinin “temel ilkeler” başlıklı 3. maddesine bakıldığında, bu ara başlık altında vurguladığım hususlar da yer alıyor. 2. fıkra, devletin “tüm yurttaşlar için demokratik ve eşit siyaset hakkının güvencelerini sağlama” yükümlülüğünü zikrediyor. Devletin böyle bir yükümlülüğü bulunduğuna kuşku yok ama bu güvencenin sağlanması için yasal düzenleme yeterli değil, ayrıca anayasa değişikliği de gerekiyor.
Gerçi yasa önerisinin “güvenceler” başlıklı 6. maddesinde evrensel ilkelere dayalı yeni bir anayasa çağrısı da yer alıyor. Maddede sözü edilen “demokratik bir yeni toplumsal sözleşme” kırmızıçizgisiz bir anayasayı tarif ediyor.
Önerinin 3. maddesine geri dönecek olursak, devleti “politik amaçlarla silahlı mücadeleye başvurmuş örgüt üyelerini demokratik, sivil, siyasal ve toplumsal yaşama katmak ve politik amaçları doğrultusunda demokratik mücadele zemini yaratmak için gerekli düzenlemeler yapmakla yükümlü” kılan 7. fıkrası, topluma yeniden kazandırma olarak ifade ettiğim yasal düzenleme ile birebir örtüşüyor. Bu düzenleme için ayrıca anayasa değişikliğine gerek yok doğal olarak.
Yasa önerisinin “göçler” başlıklı 7. maddesi ayrıca çatışma dönemlerinde yerlerinden yurtlarından edilmiş, hatta yurt dışına çıkmak zorunda bırakılmış olanlardan geri dönmek isteyenlerin zararlarının giderilmesi ve topluma uyumlarının sağlanmasını öngörüyor. Bu da topluma yeniden kazandırma başlığı altında ele alınması gerekli konulardan birini oluşturuyor kuşkusuz.
Geçmişle yüzleşme
Yasa önerisinin 3. maddesinde ayrıca silah bırakan örgütle “çatışmalı süreç döneminde oluşturulmuş tüm paramiliter yapı ve birimlerin kaldırılması” var. Bu, son derece doğal ama yeterli değil, çünkü bu yapıların işlediği suçların ortaya çıkarılması ve cezalandırılması da barış açısından önem taşıyor.
Yasa önerisi bu konuyu “kayıplar, yargısız infazlar” başlıklı 8. maddede ayrıca ele alıyor. Devlet adına görev yapan asker, polis, korucu ve paramiliter güçlerin işledikleri“kişileri zorla kaybettirme ve yargısız infaz” suçlarından yargılanmalarının sağlanması talep ediliyor. Bu suçların insanlığa karşı işlenmiş oldukları için zaman aşımına uygulanamayacağının da altı çiziliyor.
Yasa önerisinin 10. maddesi ayrıca Meclis’te iki komisyon kurulmasını öngörüyor. Bunlardan biri “Ayrımcılıkla mücadele ve eşitlik”, diğeriyse “Hakikatleri araştırma komisyonu”. Birinci komisyona sürecin sağlıklı biçimde işlemesini denetlemek ve barışa katkıda bulunmaktan, toplumsal bellek oluşturulması ve Hakikatleri araştırma komisyonu kurulması çalışmalarını yürütmeye kadar çeşitli görevler yükleniyor. Dünyada örneklerine rastlanan hakikatleri araştırma komisyonlarınınsa geçmişle yüzleşme bakımından önemli bir işlevi olduğuna kuşku yok.
Bütün bunları, burada zikredemediğim daha pek çok insani önlemle birlikte, yasa önerisinin olumlu hanesine yazmak gerekir.
Öcalan’la yürütülen görüşmelerin yasal çerçevesi
Devlet adına MİT aracılığıyla Öcalan’la yürütülen PKK’nın silahsızlanma sürecine yönelik görüşmelerin yasal bir çerçeveye oturtulması önem taşıyor. Türkiye’de yeni bir anayasa yapılamadığı için mevcut mevzuat çerçevesinde, demokratik ülkelerde sonuç vermiş olan böyle bir diyalog sürecinin, 7 Şubat (2012) girişiminde görüldüğü gibi, yargı marifetiyle engellenmeye çalışılabileceğini göz ardı etmemek gerekir. O bakımdan Öcalan ve BDP’nin söz konusu diyalog ve görüşme sürecini yasal bir çerçeveye oturtmak istemesini anlayışla karşılamakta yarar var.
Ne var ki Meclis Başkanlığı’na sunulan yasa önerisi “müzakere” ve “taraf” gibi tam da tartışma konusu yapılabilecek, hatta çözüme karşı kesimlerce kullanılabilecek bazı kavramlar içeriyor. Böylesine alenî biçimde masaya oturulup belirlenmiş bir gündem çerçevesinde iki taraf arasında müzakere yürütülmesinin dünyada çok örneği yok. Kolombiya hükümeti ile FARC arasında yürütülen Havana müzakereleri bu konuda son örneği oluşturuyor. Sitede yer alan yazılarımdan da görüleceği gibi, bu ülkede taraflar arasında varılacak anlaşmanın 25 Mayıs’ta yapılacak başkanlık seçimlerinde ayrıca halkoyuna sunulması öngörülüyor.
Peki, ama Türkiye’de benzeri bir müzakere süreci yürütmek bir yana, içinde “müzakere” ve “taraf” kavramların geçtiği bir yasanın tam da içinde bulunduğumuz bu kutuplaşma ortamında çıkarılması ve Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesi halinde iptal edilmemesi olasılığı var mı?
BDP’nin bu yasa önerisi yukarıda belirttiğim gibi birçok olumlu unsuru içeriyor. Önerilerinin birçoğunun hayata geçirilmesinde yarar var. Ama yasal çerçeveye yönelik önerileri hakkında herhangi bir değer yargısında bulunmadan önce herhalde yukarıdaki soruları yanıtlamak gerekiyor.
http://serbestiyet.com/bdpnin-toplumsal-baris-ve-muzakere-yasa-onerisi/
Yazarlar
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.05.2023
24.05.2018
9.02.2018
24.04.2018
11.04.2018
28.03.2018
22.03.2018
15.03.2018
1.02.2018
7.02.2018