Akın ÖZÇER
Türkiye’dekinin aksine Kolombiya’da siyasi gündemin ilk sırasında yer alan barış, ilk turu 25 Mayıs’ta yapılacak başkanlık seçimlerinde oylanıyor. Devlet Başkanı Juan Manuel Santos, Havana görüşmelerini konuyla ilgili yazılarımda belirttiğim gibi anlaşmayla noktalayamadı. O bakımdan öngördüğü anlaşmayı ayrı bir sandıkta halka onaylatma projesi gerçekleşmedi. Ama barış projesi, 15 Haziran’da yapılacak ikinci turda en güçlü rakibi olacağı anlaşılan Óscar Iván Zuluaga ile arasındaki temel farkı oluşturuyor.
Devlet Başkanı Santos, hükümeti ve Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) temsilcileri arasında Havana’da 2012 Kasım’ından bu yana altı başlık üzerinden yürütülen ve üç başlıkta uzlaşma sağlanan müzakereleri tamamlamayı öngörüyor ve barıştan yana olanları kendisini sandıkta desteklemeye çağırıyor.
Eski Devlet Başkanı, Senatör Alvaro Uribe’nin adamı olan Zuluaga ise Havana görüşmelerine karşı olduğunu saklamıyor. Hatta seçildiği takdirde bu sürece nokta koymayı taahhüt ediyor. Uribe’nin askeri çözümden yana olan barış karşıtlarının başını çektiği hatırlanacak olursa, 25 Mayıs’ta halkın bir yerde barışı oylayacağı söylenebilir.
Barış projesinin getirileri
Bir süre önce Başkan Santos’la bir söyleşi yapan Andrés Oppenheimer, El Pais’te yayımlanan “Kolombiya’nın barış hayalleri” (Los sueños de paz de Colombia) başlıklı köşe yazısında, bu konudaki beklenti ve kuşkuları dile getiriyor. Oppenheimer, sağlayacağı huzur ortamının yanı sıra barışın bu yıl yüzde 4.5 oranında gerçekleşmesi beklenen büyümeye 2 puanlık katkı yapacağını savunan Santos’u iki nedenle fazla iyimser buluyor.
Birinci neden, FARC ile bir anlaşmaya varılsa bile, örgütten yarı bağımsız bazı birimlerin çatışmayı sürdürme olasılığını minimize etmesi. Bu olasılığa inanan Kolombiyalılar az değil. Aralarında ayrıca 50 yılda 220 bin kişinin ölümüne, 6 milyon kişinin evlerinden, barklarından olmasına yol açan bu iç savaşın sona ermesine kayıtsız kalanlar da var.
El Pais’te yayımlanan “Kolombiya’da savaşın rutini” (La rutina de la guerra en Colombia) başlıklı haberde bu kayıtsızlığın savaşın büyük kentleri etkilemiyor olmasından kaynaklandığı vurgulanıyor. Gerçekten de çatışmalar, yerleşim bölgelerinin sadece yüzde 10’luk bölümünü ve nüfusun yüzde 5’ini doğrudan etkiliyor. Bu yüzden halk şiddet olaylarını biraz kanıksamış. Anketlerde şiddet ve terör, ülke sorunlarının 6. sırasına gerilemiş durumda. İlk üç sırayı ise, eğitim, sağlık ve işsizlik alıyor.
Oppenheimer’ın Santos’u fazla iyimser bulmasının ikinci nedeni, barışın büyümeye katkısını yüksek tutması. Çünkü Kolombiya’da üretimin yüzde 85’i şiddetin hüküm sürmediği yerlerde yapılıyor. Ancak Santos’un danışmanı Mauricio Rodríguez, devletin terörle mücadelede yılda 5 milyar dolar harcadığını, bunun da GSMH’nin yüzde 1-1.5’una tekabül ettiğini vurguluyor. Barış halinde kaynağın eğitim ve sağlığa yatırıma dönüşeceğini, dolayısıyla öncelikle barışın desteklenmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Barışa karşı sabotaj girişimleri
Barışın halkın öncelikleri arasında arka sıralarda yer almasının nedenlerinden biri de bu yönde yürütülen propaganda. Halkın yüzde 65’i, Havana müzakerelerinde ilerleme sağlanmasına ve anlaşmaya yaklaşılmasına karşın, FARC’a güvenmiyor. Örgütün şiddeti bırakacak olsa bile uyuşturucu kaçakçılığıyla ilintisini kesmeyeceğine inanıyor.
Oysa Havana müzakerelerinde üzerinde mutabakat sağlanan üçüncü ve son başlık uyuşturucu konusunda; FARC uyuşturucu çeteleriyle ilişkilerini keseceğine söz verdi. Geçen 17 Mayıs’ta açıklanan mutabakatın halkın barışa bakışına olumlu etkisi henüz ölçülebilmiş değil. Heyet Başkanı Humberto de la Calle de, Başkan Santos da “kokain üretmeyen Kolombiya” hedefine varmanın FARC’la son anlaşmanın imzalanmasıyla mümkün olacağı müjdesini verdi. Ancak tarafların vardığı mutabakat uyarınca başlıklar üzerindeki uzlaşmalar nihai anlaşma sağlanana kadar geçerli olmuyor. Bu da, barış karşıtlarının elini adamakıllı güçlendiriyor.
Anımsanacağı gibi Havana müzakereleri süresince barışa karşı provokasyon ve sabotajlar da oldu. “Barış sürecinde yasadışı dinleme skandalı” başlıklı yazımda, askerî istihbaratın FARC ile hükümet temsilcileri arasındaki görüşmeleri gizlice dinlemesi skandalını ele almıştım. Bu skandalı ortaya çıkaran Semana dergisi Cumartesi yayımladığı videoyla yeni bir skandalı afişe etti. Videoda muhalif aday Zuluaga, bir bilgisayar korsanı ile birlikte Havana müzakereleri hakkında istihbarat alırken ve fikir teatisinde bulunurken görülüyor.
Zuluaga başta gizli dinlemenin yapıldığı büroyu bilmediğini söyledi ama sonunda orada olduğunu kabul etmek zorunda kaldı. Ardından kendisine karşı komplo yapıldığını ileri sürmeye başladı. Bu skandalın anketlerde Başkan Santos ile başa baş görünen Zuluaga’nın aleyhine kaç puan yazacağı ilk turda görülecek büyük olasılıkla.
Barışın kaderi Türkiye’de de sandıkta
Kolombiya, Başbakan Erdoğan’ın gönlünde yatan başkanlık sistemiyle yönetilen bir ülke ve başkanlık seçimlerine barış üzerinden kutuplaşmış bir siyasi ortamda giriyor. Devlet Başkanı Santos kaderini ciddi biçimde yürüttüğü Havana müzakerelerine verilecek desteğe bağlamış durumda.
Amacı ve faaliyetleri FARC’tan çok farklı da olsa, Türkiye’de de şiddeti araç olarak kullanan bir örgüte silah bıraktırmaya yönelik iyi, kötü yürüyen bir süreç var. Bu süreci destekleyen ve baltalamaya çalışan siyasi güçler üzerinden derin bir kutuplaşma yaşanıyor. Kutuplaşma belki “otoriterleşen” ya da “diktatör Erdoğan” gibi bambaşka bir tema üzerindenmiş gibi görünüyor ve siyaset mühendislerince de böyle olsun diye çaba harcanıyor ama yerel seçim sonuçlarının ortaya koyduğu gibi seçmenin bir bölümü tavrını yine de sürece göre belirliyor.
Bu itibarla, çözüm sürecinin ilerlemesi için gerekli adımlar zamanında atılabildiği takdirde, cumhurbaşkanlığı seçimlerini de, gelecek yılki genel seçimleri de, siyaset mühendislerinin değil, barışa öncelik veren ve çözüm sürecini destekleyen seçmenin belirleyeceğine kuşku yok.
Yazarlar
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin diğer dertleri… 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.09.2025
8.09.2025
3.09.2025
29.08.2025
18.08.2025
1.08.2025
1.08.2025
1.08.2025
26.06.2025
6.05.2023