Akın ÖZÇER
Büyük Britanya 7 Mayıs Perşembe günü genel seçimlere gidiyor. Klasik parlamentarizmin ve dar bölgeli seçim sisteminin beşiğinde Avam Kamarası’nın (House of Commons) bir dahaki seçimlerde 600’e düşecek 650 sandalyesinin sahipleri belirlenecek.
Büyük Britanya geleneksel olarak iki partili sistemle (bipartisme) birlikte anılan bir ülke ama iki büyük partinin toplam oyların yüzde 97’sini aldığı 1951 seçimlerinden bu yana köprülerin altından çok su aktı. Mesela son 2010 seçimlerinde İşçi Partisi (Labour) ile Muhafazakâr Parti (Conservative Party) toplam oyların sadece yüzde 65’ini alabildi. 306 sandalye elde ederek birinci parti olan Muhafazakârlar hükümet olabilmek için 57 sandalyeli Liberal Demokratlarla (Libdem) koalisyona gitmek zorunda kaldı.
Çok partililik (multipartisme) 7 Mayıs seçimlerine de damgasını vuracak. Son anketler iki büyük partinin yüzde 34 civarında oy oranıyla başa baş geldiğini ve Meclis’te salt çoğunluğa ulaşamayacağını ortaya koyuyor. Cameron hükümetinin küçük ortağı Libdem ise yüzde 8 oranında desteğe sahip görünüyor. Bu tablo yüzde 24-25 civarında oyun diğer küçük partiler arasında paylaşılacağını ortaya koyuyor.
Aslında seçmen tercihlerinin farklılaşmasından yararlanan partilerin başında aşırı sağ olarak nitelenmesi gereken AB karşıtı Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi (UKIP/United Kingdom İndependance Party) geliyor. AB’den çıkarak sınırların kontrol edilmesi ve yabancı göçünün sınırlanmasını savunan UKIP bugün yüzde 12 dolayında seçmen desteğiyle üçüncü parti konumuna yükselmiş durumda. Ne var ki dar bölgeli seçim sistemi her seçim bölgesinde bir oy farkla bile olsa birinci gelen partiyi ödüllendirdiğinden, başka bir deyişle ikincinin oylarını yaktığından, desteği ülke geneline yayılan UKİP’in oy oranıyla orantılı sandalye kazanması mümkün görünmüyor. UKIP’in Avam Kamarası’nda halen doğrudan seçilmemiş iki üyesi var ve bu partinin karizmatik lideri Nigel Farage dâhil ancak 4-5 milletvekili çıkaracağı tahmin olunuyor.
Buna karşılık, oyları belirli bir bölgede yoğunlaştığı için seçim sisteminden yararlanan İskoçya Ulusal Partisi (SNP/ Scottish National Party) çıkaracağı 40’ın üzerinde milletvekili ile gelecek iktidarın anahtarını elinde tutuyor. SNP’nin bugünkü Avam Kamarası’nda sadece 6 milletvekiline sahip olduğu düşünülecek olursa, 7 Mayıs seçimlerinin gerçek kazananının İskoç milliyetçileri olduğunu kabul etmek gerekir. İskoçya’nın bağımsızlığı referandumunda “hayır” cephesinde birleşen bütün partilere karşı yüzde 45 oranında oy almayı başaran SNP arzu ettiği gibi İskoçya’nın geleceğini belirleyemedi belki ama Büyük Britanya’nın kaderini belirleyeceğe benziyor.
İskoç referandumuyla ilgili yazılarımda altını çizdiğim gibi, SNP’nin sandık zaferinden en çok zarar görecek parti Labour. İçi Partisi 2010’da İskoçya’daki 59 seçim bölgesinden 40 milletvekili çıkarmıştı. Şimdi İskoçya’nın mevcut 59 sandalyesinden 40 ila 50 kadarına SNP etiketli milletvekillerinin oturması bekleniyor. Bu, Labour için kelimenin tam anlamıyla bir deprem anlamına geliyor.
İskoçya’da İşçi Partisi için kalesi sayılan seçim bölgesi Paisley, 2010’da Tony Blair’in gölge kabinesinin Dışişleri Bakanı ve Ed Miliband’ın seçim kampanyasının strateji uzmanı Douglas Alexander’i seçmişti. Anketler şimdi Paisley’de SNP militanı 20 yaşında üniversite öğrencisi Bayan Mhairi Black’in favori olduğunu gösteriyor. Bu, Labour’un bölgede yaşadığı depremin ne kadar büyük olduğunu ortaya koyuyor.
SNP aslında 1934’de kurulmuş kendi tanımıyla sosyal demokrat bir parti ve Labour’un daha solunda yer alıyor. Avam Kamarası’nda güçlü bir şekilde temsil edilecek olması da dikkate alınırsa SNP’nin aslında İşçi Partisi iktidarını açacak bir anahtar olduğu akla gelebilir. Ancak Ed Miliband SNP ile koalisyon olasılığına çoktan kapıları kapatmıştı. Ardından geçen hafta BBC’ye bir açıklama yaparak, seçimleri kazanırsa kuracağı hükümete destek almak için SNP ile herhangi bir anlaşma da yapmayacağını vurguladı. SNP ile İskoçya’nın bağımsızlığı başta olmak üzere bazı konularda aynı fikirde olmadığının da altını çizdi.
Ed Miliband’ın açıklamaları bağımsızlığa karşı İskoç seçmenleri cezbetme çabası olarak değerlendirilebilir. Buna karşılık SNP lideri ve İskoçya Başbakanı Bayan Nicola Sturgeon Cameron’u iktidardan düşürmek için Labour ile işbirliği yapabileceklerini söylüyor. İskoçya’nın “Demir Leydi si” olarak tanınan Bayan Sturgeon Sky News’a yaptığı açıklamada, “Ed Miliband’ın oylar sayıldıktan sonra tüfeğinin bir omzundan ötekine geçireceğini”, salt çoğunluğa ulaşmazsa diğer partilerle çalışmak zorunda kalacağını vurguladı.
Aslında Muhafazakârlar da sürekli olarak Labour ile SNP arasında bir koalisyon olasılığını kamuoyuna pompalıyor. Son olarak İçişleri Bakanı Theresa May, Mail on Sunday’a verdiği bir mülâkatta, İşçi Partisi-SNP koalisyonunun Kral Edward’ın Taht’tan çekilmesinin yol açtığı 1936 krizinden bu yana en büyük anayasa bunalımına neden olacağını öne sürdü.
Özetle, Büyük Britanya sonuçları kestirilemeyen ama hiçbir partinin salt çoğunluğa ulaşamayacağından kuşku duyulmayan bir genel seçime giriyor. Seçim sistemi nedeniyle siyasi partilerin kazanacağı sandalyelerin, her zaman olduğu gibi, ulaşacakları oy oranından daha önemli olduğu 7 Mayıs seçimleri, iki büyük partiden hangisinin hangi küçük partilerle bir araya geleceğini belirlemesi açısından önem taşıyor.
AB referandumu
Öte yandan, Cameron’un önceki gün televizyondan yayımlanan tartışma programında ortaya koyduğu Büyük Britanya’nın AB üyeliğinden çıkma (Brexit) konusunda 2017’de referandum düzenleme taahhüdü kimin kiminle koalisyon kuracağı bilmecesine yeni bir ipucu getiriyor. Çünkü Başbakan bu taahhüdünü ayrıca müstakbel koalisyon ortağı için kırmızıçizgi ilan etmiş bulunuyor. Muhafazakârların mevcut hükümet ortağı Libdem’in AB yanlısı bir politikası olduğu dikkate alınırsa, Cameron’un kırmızıçizgisi ilk aşamada üçüncü parti konumundaki UKİP seçmenine bir göz kırpma olarak nitelenebilir.
The Guardian’da yayımlanan son kamuoyu yoklamasına göre, Büyük Britanya’da halkın yüzde 38’ine karşı yüzde 46’sı AB’den çıkılmasına destek veriyor. Bu nedenle UKİP dışında hiçbir siyasi parti seçim kampanyalarında AB konusunu gündeme getirmiyordu. Sadece UKİP “AB üyeliği eşittir yasadışı göç” politikası nedeniyle bu iki konu arasında ilinti kuruyordu. Financial Times başyazarı George Parker’a göre, AB ile yasadışı göç arasındaki ilinti belki de 7 Mayısta seçmenlerin önemli bir bölümünün oyunun rengini belirleyecek.
Tahmin olunacağı gibi Cameron’un kırmızı çizgisine Ed Miliband da, Labour iktidar olduğu takdirde, bu referandumun yapılmayacağını vurgulayarak karşılık veriyor. Brexit’in işsiz kalacak milyonlar ve aileleri için felâket olacağının altını çizen Ed Miliband, tüm enerjisini Brexit’e değil, istihdam, sağlık ve alım gücünün arttırılması gibi konulara hasredeceğini dile getiriyor.
Görüldüğü gibi, Büyük Britanya’nın iki büyük partisi arasındaki iktidar mücadelesinde, AB üyeliğine “devam ya da tamam” referandumu, seçmenin 7 Mayısta hükümet ya da ortağı partiler için yapacağı tercihi belirleyen önemli faktörlerden biri olarak ortaya çıkıyor.
Yazarlar
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
1.08.2025
26.06.2025
6.05.2023
24.05.2018
9.02.2018
24.04.2018
11.04.2018
28.03.2018
22.03.2018