Akın ÖZÇER
Gündemde bağımsızlık referandumuna dönüştürülmüş Katalan özerk parlamento seçimleri olmasaydı, yazının başlığı AB ve üye devletlerden kopan özerk ya da federeherhangi bir bölge de olabilirdi. Nitekim bundan bir yıl önceki referandumu vesilesiyle İskoçya’nın Büyük Britanya’dan ayrıldığı takdirde, AB üyeliğinin devam edip etmeyeceğini tartışıyorduk. Bu konu bugün de Katalunya özelinde bir kez daha gündeme gelmiş bulunuyor.
Aslında konunun sadece anayasal, yani iç hukuk değil, devletler hukuku boyutunu da birkaç yıldır yazıyor ve tek taraflı bağımsızlık ilanıyla özerk bir topluluğun bağımsız bir devlet olarak tanınmasının mümkün olmadığını ortaya koyuyorum. Kosova istisnasını ve bu ülkeyi istisnai durumundan ötürü tanımayan ülkeler olduğunu unutmadan elbette.
Katalunya ve İskoçya, Kosova’dan farklı olarak, AB üyesi devletleri oluşturan idari/siyasi birimler olduğu için bağımsızlık ilan etmeleri halinde bu durumun ilk planda AB hukuku çerçevesinde değerlendirilmesi gerekiyor. Bağımsızlıkçı cephe, geçen yıl İskoçya’da olduğu gibi, şimdi Katalunya’ da bağımsız olmaları halinde AB içinde kalmaya devam edecekleri görüşünü savunuyor. Bağımsızlığa karşı olanlar ise tek taraflı ilanın sadece iç hukuka değil, AB hukukuna da aykırı olduğuna ve bağımsızlık ilan eden birimlerin AB dışında kalacağına dikkat çekiyor.
AB üyeliği tartışması kararsız seçmenin oy tercihini doğrudan etkileyen bir konu. Kararsız seçmen, AB üyeliğinden kaynaklanan mevcut refah düzeyini kaybetmeyecekse bağımsızlığa daha sıcak bakabiliyor.Bu nedenle 27 Eylül seçimlerinde salt çoğunluğa ulaşmaları halinde 18 ay içinde tek yanlı bağımsızlık ilan etmeyi öngören “Junts pel si” (Evet için birlikte) cephesi, seçmene bağımsız Katalunya’nın AB içinde kalacağı görüşünü pompalıyor. Peki, AB hukuku gerçekten buna imkân veriyor mu?
AB Konseyi Hukuk Servisi eski direktörü Jean Claude Piris, bu sorunun yanıtını El País’te yayımlanan “Katalunya ve Avrupa Birliği” başlıklı yazısında ayrıntılı biçimde veriyor. Eğer Katalunya bağımsızlık ilan eder ve AB Sözleşmesi’nin 49. maddesi uyarınca Birliğe üyelik başvurusunda bulunursa, şu üç koşulun yerine gelmesi gerekiyor.
Katalunya Avrupa’da bulunduğu ve devlet olduğunu da ilan ettiği için bu koşullardan ilki olan“Avrupa devleti olmak” koşulunu karşıladığı düşünülebilir. Ancak devlet olduğunu ilan etmek bunun için yeterli olmuyor, Katalunya’nın mevcut 28 üye tarafından devlet olarak tanınması da gerekiyor. Nitekim aynı madde, bir adaylığın kabulü için AB Konseyi’nde oybirliğini şart koşuyor. Sadece İspanya’nın aleyhte oy kullanması bile Katalunya’nın adaylık başvurusunun reddedilmesine yetiyor.
Kaldı ki AB Sözleşmesi’nin 4/2. maddesi ayrıca AB’nin üye devletlerin toprak bütünlüğünü güvence altına almaya yönelik kural ve kurumlarına saygı gösterilmesini hükmediyor. Bu hüküm, üye devletlerin başka bir üyenin anayasasını ihlal ederek toprakları üzerinde tek yanlı bağımsızlık ilan eden bir birimi devlet olarak tanımalarını engelliyor.
Jean Claude Piris, bağımsız Katalunya’nın ayrıca 49. maddede yazılı ikinci koşulu da yerine getirmesinin mümkün olmadığını savunuyor. Bu madde aday ülkenin AB sözleşmesinin “2. maddesinde kayıtlı değerlere” saygı göstermesini şart koşuyor. Piris, Katalunya’nın bu değerler arasında yer alan “hukuk devleti” koşulunu karşılayabilmesinin mümkün olmadığı görüşünde. Çünkü Katalunya tek taraflı bağımsızlık ilanıyla uymak zorunda olduğu İspanyol anayasasını (2. Madde) açıkça ihlal etmiş ve AB sözleşmesinin bu şartını karşılayamamış oluyor.
Üçüncü koşul, aday ülkenin Kopenhag ölçütlerini karşılamasını öngörüyor. Bu ölçütlerden siyasi olanı, aday ülkede “demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan haklarına ve azınlık haklarına saygıyı teminat altına alan istikrarlı kurumların varlığını” şart koşuyor. Katalunya’ da bu kurumlar bağımsız olarak değil “İspanyol” anayasal düzeninin parçası olarak bulunuyor. O bakımdan bağımsız Katalunya’nın tanımlanan nitelikte istikrarlı kurumlarının var olduğunu kanıtlaması için bir süre geçmesi gerekiyor.
Sonuç itibariyle AB hukuku da, devletlerin bir idari/siyasi biriminin kendi kaderini belirleme hakkına dayanarak bağlı oldukları devletten tek yanlı bağımsızlık ilanını tanımıyor. Bu hak, Kanada Yüksek Mahkemesi’nin 20 Ağustos 1998 tarihli içtihadında belirtildiği gibi,devletler hukukunda herhangi bir idari/siyasi birime ipso facto tanınan bir hak da değil. Özellikle temel insan hak ve özgürlüklerine dayanan demokratik bir hukuk devletine karşı ileri sürülemiyor. Peki, AB’nin büyük ülkeleri siyasi baskı uygulamak suretiyleİspanya’yı Katalunya’nın bağımsızlığını mümkün kılacak bir anayasa değişikliğine zorlayabilirler mi?
Jean Claude Piris, böyle düşünen siyasi çevrelerin ve hukukçuların olduğuna dikkat çekiyor. Katalunya ve İskoçya, hatta bu yolu denemiş olup şimdi ne olacağını hemen harekete geçmek üzere merakla izleyen Bask Ülkesi’nin milliyetçi siyasetçilerini cesaretlendirenler olmadığını söylemek mümkün değil.
Ne var ki Piris’in de atıfta bulunduğum yazısında altını çizdiği gibi, bugün başta Birleşik Krallık, Fransa, İtalya ve Kosova’yı tanımayı reddedenler olmak üzere birçok üye devletin kendi ülkelerine bulaşacak bir bağımsızlık salgınına kapıyı aralamaları zor görünüyor.
Bu itibarla Katalunya’nın bugün AB içinde bağımsızlığına imkân tanıyacak ne hukuki, ne de siyasi koşullar var. 27 Eylül seçimlerinde sandıktan Junts pel si salt çoğunluğa ulaşarak çıksa bile bu durumun değişmesi mümkün değil.
Peki, o zaman Avrupa’da, AB içinde gerçekleşmesi mümkün görünmeyen politikalar neden zorlanıyor? Bu soruyu yanıtlamak kolay değil, çünkü olmayacak şeylerin zorlanması sadece Avrupa’ya özgü değil,dünyanın başka yerlerinde, Orta-Doğu’da, yanı başımızda hatta kendi ülkemizde bile görünüyor. Çok daha kötüsü, bu zorlamalar siyasi tartışma ve sürtüşme düzeyinde kalmıyor, çok da kan dökülüyor ne yazık ki.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları



















































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.11.2025
30.10.2025
19.10.2025
14.10.2025
8.10.2025
28.09.2025
21.09.2025
8.09.2025
3.09.2025
29.08.2025