Akın ÖZÇER
Meksika son yıllarda korkunç cinayet yöntemleriyle ülkeyi kana bulayan uyuşturucu kartelleri ve aralarındaki iktidar çatışmasıyla gündeme gelen bir ülke. 2006 yılında iktidar olmasıyla birlikte bu kartellere savaş açan Başkan Felipe Calderón Hinojosa’nın görev süresi önümüzdeki temmuzda sona eriyor ama bugüne kadar 55 bin kişinin yaşamına mal olan bu kirli savaş biteceğe benzemiyor ne yazık ki. Ülkenin ihtiyaç duyduğu acil reformları yapamadığı gibi uyuşturucu çetelerine karşı yürüttüğü bu mücadelenin yöntemleri konusunda da halkı ikna edemeyen Calderón’un karanlık bilançosunun faturası kısa ismi İspanyolca ekmek anlamındaki PAN olan Milliyetçi Eylem Partisi (Partido de Accion Nacionalista) adayı Josefina Vázquez Mota’ya çıkmış durumda. Bayan Mota son anketlerde 1 temmuzda yapılacak başkanlık seçimlerinin (aynı tarihte ayrıca 500 milletvekili ve 128 senatör de seçilecek) favorisi Enrique Peña Nieto’nun tam 18 puan gerisinde görünüyor.
Aslında PAN, isminin çağrıştırdığı gibi aşırı değil orta sağı temsil eden ve kendisini “hümanist” olarak tanımlayan Hıristiyan-demokrat eğilimli bir siyasi parti. 1939’da kurulan PAN Meksika’da muhalefetle özdeşleşmiş, zira 1997 yılına kadar federal düzeyde iktidara gelememiş. Buna karşılık yarışı önde götüren Peña Nieto’nun başkan adayı olduğu kısa adı PRI (Partido Revolucionario İnstitucional) olan Kurumsal Devrimci Parti (bu adı 1946’dan bu yana taşıyor) federal düzeyde 1929’dan 1997’ye kadar Meksika’nın iktidar partisi. Kurulduğunda işçiden, köylüden, zenginliğin eşit paylaşımından yana tavır alan sosyalist bir parti görünümündeki bu partinin 70 yıllık iktidar döneminde otoriter bir devlet partisine dönüştüğünü söylemek mümkün. Bu nedenle son günlerde sokaklara dökülen öğrenciler PRI’nin anketlerden çıkan kaçınılmaz zaferine karşı gösteriler yapıyor.
Mayıs ayında birkaç hafta içinde İspanya’da geçenlerde birinci yıldönümünü dolduran 15 Mayıs hareketine benzer şekilde internet üzerinden örgütlenen öğrenciler çarşamba günü başkentin merkezinde, yüksek maliyetinden ötürü bir yerde yolsuzluğun simgesi haline gelmiş olan Estrela de Luz (Işık Yıldızı) Anıtı önünde toplanarak Peña Nieto aleyhine slogan attılar. Güvenlik güçlerine göre yaklaşık 15 bin dolayındaki öğrencinin katıldığı gösteride öncelikle ülkenin en çok izlenen televizyon kanalı Televisa taraflı haberler verdiği gerekçesiyle hedef alındı ve “tv dizileri demokrasisine” tepki gösterildi. Daha sonra megafonu eline alan yazar Paco Ignacio Taibo “Peña Nieto için oy kullanacak olan var mı” diye sorduğunda kalabalıktan “hayır” sesleri yükseldi. Bu konuda göstericiler arasında fikir birliği yoktu ama bir bölüm öğrenci PRI adayı ile söyleşi yapan Televisa’nın Chapultepec’teki merkezine doğru yürüyüşe geçmeyi ve protestolarını kanal önünde sürdürmeyi yeğledi.
Meksika basınının “los enojados” (kızgınlar) adını taktığı bu öğrenci hareketinin Peña Nieto veTelevisa’yı hedef almasının ardında PRI adayının özel İberamerikan Üniversitesi’ne iki hafta önce yaptığı ziyaret var. Nieto burada yaptığı konuşmadan sonra kendisine yöneltilen sorulara verdiği kaçamak yanıtlar nedeniyle öğrenciler tarafından yuhalanmış, Televisa da olayı Nieto’nun bakış açısından, öğrencilerin muhalefet tarafından manipüle edildiği yorumuyla aktarmıştı. Buna kızan 131 öğrenci kendi yüzlerini ve öğrenci kartlarını afişe ederek manipülasyon iddiasını yalanlayan bir video çekerek internetten yayınlamıştı. Bunun üzerine “Yo soy 132” (ben 132 numarayım) adıyla bir internet sitesi kurulmuş ve kızgınların sayısı artmıştı. İşte bu nedenle kızgınlar çarşamba günü Televisaönünde “biz bir değil, yüz değiliz, bizi iyi sayın” sloganı attılar.
Kızgınlar hareketinin anketlerde şimdiden zaferi ilân edilen PRI adayının seçilmesini zora sokup sokmayacağını bilmek mümkün değil belki ama “solun adayı” denen ve kısaca “AMLO” olarak tanınan üçüncü aday Andrés Manuel Lopez Obrador’a yaradığını söylemek mümkün. Kızgınları “değişimin motoru” olarak niteleyen kısa adı PRD (Partido de la Revolución Democrática) olan Demokratik Devrim Partisi adayı Lopez Obrador son anketlerde Bayan Vázquez Mota’yı geçmiş görünüyor. Ama siyasi gözlemciler, Obrador’un yükselişinin tahmin olunacağı gibi favori adayın aleyhine gerçekleştiğinin altını çiziyor.
Meksika’da Türkiye’de tartışılmaya başlanan başkanlık sisteminin yürürlükte olduğunu ve basit çoğunlukla seçilen başkanlık için kayıtlı yedi siyasi partinin aday gösterme hakkı bulunduğunu bu vesileyle belirtmekte yarar var. ABD tipi başkanlık sistemlerinde olduğu gibi federal nitelik taşıyan Meksika, 31 federe devlet ve bir federal bölgeden oluşuyor. Meksika Birleşik Devletleri’ni ABD’de olduğu gibi yürütmenin başı olan Başkan temsil ediyor.
Meksika deyince tabii akla sadece başkanlık sistemi gelmiyor. Halkın çoğunluğunun İspanyolca konuştuğu bu ülkenin 1917 tarihli Anayasası’na göre bir resmî dili yok. Buna karşılık 2003 tarihli “Yerli Halkların Dil Hakları Genel Yasası” tam 67 yerli dilini anadil olarak tanıyor. Yasa uyarınca kurulan Yerli dilleri Ulusal Enstitüsü (INALI) bu dillerin eğitim ve öğretimini destekliyor. Yeni anayasa yapılırken dünyadaki örneklere bakalım ama bunların sadece işimize gelen özelliklerini değil tümünü birden tartışalım. Özellikle kültürel zenginliğimiz olan farklı dillerle ilgili hakları Uzlaşma Komisyonu’nda paranteze almayalım.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları










































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.12.2025
13.12.2025
6.12.2025
1.12.2025
13.11.2025
6.11.2025
30.10.2025
19.10.2025
14.10.2025
8.10.2025