Akın ÖZÇER
Kamu Görevlileri Hakem Kurulu devlet memurlarına 2012 ve 2013’te uygulanacak maaş zammı oranları hakkındaki kararını bugün açıklıyor. Halkın büyük çoğunluğunun destek verdiği 12 Eylül 2010 referandumuyla Anayasa’da yapılan değişikliklerden biri devlet memurlarına “toplu sözleşme” hakkı tanınmasıydı. Grev hakkından yoksun bir toplu sözleşme hakkının memura sağlayacağı yarar tartışma konusuyken, bir de uyum yasasının gecikmesi toplu sözleşme görüşmelerinin mayıs ayına sarkmasına ve memurun son 3,5 yılın rekorunu kıran enflasyonun (yüzde 11,14) altında ezilmesine yol açtı. Zira son bir yılda memura verilen zam oranı ocak ayındaki enflasyon farkıyla birlikte yüzde 6,7 oranında kaldı. Aradaki fark yaklaşık yüzde 4,5 ama hükümetin ilk altı aylık dönem için önerisi yüzde 3,5 oldu. Görünen o ki hükümet Merkez Bankası’nın mayıstan itibaren enflasyonun düşeceği tahmini doğrultusunda hareket ediyor.
Merkez Bankası’nın yılsonu itibariyle enflasyon beklentisi yüzde 6,5 ama enflasyondaki düşüşün eylülden sonra hızlanacağı öngörülüyor. Piyasaların yılsonu enflasyon tahminiyse yüzde 7,6. Görüşme masasına Merkez Bankası’nın enflasyon beklentisinin de altında kalan bir öneriyle oturan hükümetin son önerdiği zam oranı ise (katlanmış yüzde 7,6) piyasaların yılsonu enflasyon beklentisiyle örtüşüyor. Ama altı çizilmesi gereken nokta geriye dönük telâfi sistemlerinin hep harcamalarını daha önceden (enflasyon oranı çok daha yüksekken) yapan çalışanların aleyhine işliyor olması. Kaldı ki enflasyon hesaplamalarında temel alınan ölçütler, sadece Türkiye’de değil dünyada da aile bütçelerine yansıyan oranlarla birebir örtüşmüyor.
Ne var ki Maliye ve Çalışma ve Güvenlik bakanları, AK Parti’ye oy veren bir kesimi bile çileden çıkaran İçişleri Bakanı kadar olmasa da, olumsuz açıklamalarıyla dikkatleri üzerlerine çekmeyi başardılar. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, önceki gün NTV’deki söyleşisinde AK Parti’nin on yıllık iktidarı döneminde çalışanlar lehine yapılanları haklı olarak hatırlattı; ama şu da bir gerçek ki bunlar bu yılki zam oranı konusunda haklı olduğu anlamına gelmiyor. AK Parti’nin üç dönem seçim kazanması esasen ekonomiyi olabildiğince iyi yönetmesinden, zenginliği başarabildiği ölçüde iyi paylaştırmasından ve başta sağlık sektöründe olmak üzere sosyal konularda gerçekleştirebildiği reformlardan kaynaklanıyor. Ama insanlar haklı olarak her zaman daha iyisini ve daha fazlasını istiyor; o bakımdan memurlar için bugüne kadar yapılanların yeterli olduğunu söylemek mümkün değil.
Bakan Şimşek diyor ki: “Memur bütçeden yüzde 28 pay alıyor; son artışlarla bu yüzde 30’a çıktı. Bu iki milyonun biraz üzerindeki memura gidiyor.” Sonra da “Bütçe 75 milyon kişi için yapılır” diyerek bu “sanki mutlu azınlığa” serzenişte bulunuyor. Nüfusunun 25 milyonu 15 yaş altında olan bu ülkede 2,2 milyon memur, aileleriyle birlikte en az 9-10 milyon kişi demek. Ayrıca iki milyon memur emeklisi var ki onlar da ortalama iki kişilik aileden dört milyon kişi yapıyor. Şimşek’in konuyu sanki az sayıda kişi, başkalarının çokça katkı yaptığı bir bütçeden yüksek maaş alıyormuş gibi ortaya koyması ne doğru, ne de hoş. Konuya vergi mükellefleri açısından bakıldığında sistemin ne kadar çarpık olduğu ortaya çıkıyor çünkü.
Merill Lynch’teki 770 bin dolarlık maaşı bırakarak milletvekili maaşına talim etmenin fedakârlık olduğu imasında bulunan Bakan Şimşek, bütçede bu oranda (sanki enflasyonun yüksek çıkması kendi sorumlulukları değilmiş gibi) maaş artışı öngörülmediğinden yakınarak ek kaynak yaratmak zorunda olduklarını söylüyor. Diyor ki: “Eğer ilave yük gelirse, ya borç alacağız, ya da vergileri arttıracağız. Olmayanı veremeyiz. Yoktan var etmek yalnızca Allah’a mahsustur.” İyi, güzel de hesabı doğru yapmak ve düzeltmek hükümet olmanın gereği değil mi?
Kaldı ki Türkiye’de memur maaşları da, asgarî ücret de “kriz içinde yüzüyor, ücretleri donduruyor, düşürüyor” denen Yunanistan, İspanya gibi ülkelerdekinden satın alma gücü dikkate alındığında dahi hâlâ düşük. Asgari ücret bizde 300 avro dolayında; 28 AB ülkesinde daha düşük ücrete sahip sadece sekiz ülke var. Buna karşılık sekiz ülkede 1000 avronun üstünde bulunuyor. Lüksemburg 1757 avro ile başı çekerken, Yunanistan son tasarruf önlemleri öncesi 862 avro ile Türkiye’dekinin üç katı, şimdiyse iki katı kadar asgarî ücrete sahip.
Maliye Bakanımız temmuzda asgari ücretin çok üstünde olan en düşük memur maaşının 1132 dolar (890 avro) olacağını söylüyor ama hesabı yine bir yerde yanlış yapmış gibi. Çünkü şu anda 1630 lira olan en düşük memur maaşı yüzde 7,6 zamla 1754 liraya ulaşıyor ki karşılığı bugünkü kurdan sadece 960 dolar ediyor. Bu ücret AB’nin sekiz ülkesinde geçerli asgari ücretin bile altında.
Kaldı ki Türkiye’de başta grev hakkı olmak üzere kamu görevlilerinin sosyal hakları hâlâ AB standartlarına erişebilmiş değil. AK Parti hükümetlerinin bugüne kadar yaptığı tüm iyileştirmelere karşın milli gelirden aldıkları pay da karşılaştırmalı olarak gelişmiş ülkelerdekinin altında. Kısacası hükümetin son önerilerinde hem hesap, hem de argümantasyon yanlış.
Ayrıca kabul etmek gerekir ki Türkiye’de sosyal haklar alanında daha yapılması gereken çok şey var. Ama mevcut çarpık vergi sistemi, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, üçte ikisi doğrudan, üçte biri dolaylı vergilerden oluşan çağdaş bir sisteme dönüştürülemediği, kamu harcamalarını arttıran terör sorunu çözümlenemediği sürece bu hedefe varmak pek de kolay görünmüyor.
Yazarlar
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.11.2025
30.10.2025
19.10.2025
14.10.2025
8.10.2025
28.09.2025
21.09.2025
8.09.2025
3.09.2025
29.08.2025