Atilla Aytemur
Geçenlerde yapılan CHP İstanbul il kongresi, parti içi ekiplerin sert ve kavgalı yarışına sahne oldu. Çok az bir oy farkıyla Canan Kaftancıoğlu’nun kazanması ise beklenmedik tartışmalara yol açtı.
Bu konu Afrin operasyonundan dolayı gerilere düşmüş de olsa, sular durulduğunda yeniden gündeme taşınacağını kestirdiğimden, düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
Teknolojiyle sorunlu ilişkimiz
Öncelikle belirtmek istediğim bir nokta var: sosyal medyayı kullanışımızı trafikte araç kullanmamıza benzetiyorum. Motorlu taşıtların ülkemize girmesinin üzerinden yüz küsur yıl geçmesine rağmen, direksiyonla aramızdaki ilişkinin halen normalleşmediği ortada. Trafiğe çıktığımız anda çığrından çıkan egomuz kontrolü ele alıyor ve başkalaşım geçirip birer trafik canavarına dönüşüyoruz.
Trafik güvenliğini sağlayan ileri otomotiv teknolojileri, otobanlar, duble yollar, ışıklar ve işaretler, otoyol polisleri sistemi gün geçtikçe ilerlemesine rağmen, bizim zihniyetimizde değişen fazla bir şey yok. En büyük insan kayıplarını halen trafikte veriyoruz.
Sosyal medya kullanımında da durumumuz aşağı yukarı böyle. Parmaklarımız klavyenin tuşlarına gittiğinde bizi tutana aşk olsun.
Eski tabirle, sosyal medya insanı âbâd da edebilir, berbat da. Sosyal medya dâvâları, neredeyse diğer dâvâlarla yarışacak kadar artmış durumda. Parmaklarımıza komut veren irademiz, sanki edindiğimiz kültür, sahiplendiğimiz değerler, aldığımız terbiye değil de ele avuca sığmaz egolarımız. O an geldiğinde dur durak bilmiyor, hiçbir sınır tanımıyor ve kesinlikle üstte kalmak üzere Allah ne verdiyse ardarda yazıp gönderiveriyoruz.
Bu nedenle kırılan gönüllerin, biten arkadaşlık ve dostlukların, oluşan düşmanlıkların haddi hesabı yok.
Direksiyonla aramızda bir türlü trafik kurallarını, âdâbı ve ahlâkı gözeten bir ilişki kuramayışımız, şimdi sosyal medyada da kendini gösteriyor.
İnsanlığa muazzam ufuklar açan ve olağanüstü yaratım fırsatları sunan; iyi değerlendirildiğinde hiçbir ülkenin anayasasında olmayan eşit ve özgür insan ilişkilerini önümüze getiren bu teknolojiyi, bireyler ve kurumlar arasında hakkıyla ve dengeli kullanmayı, umarım zamanla öğreniriz.
Tweetler asla kaybolmaz
Canan Kaftancıoğlu’nun bazı tweetlerinde, kendisinin de kabul ettiği gibi, olumsuz kullanımın bariz örneklerini gördüm. Özellikle başkasının yazdığı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın annesine küfür edilen bir duvar yazısını alıp yayınlaması, ya da gönderdiği bir başka tweette insanların inançlarına yönelik ötekileştirici ifadeler kullanması, kabul edilemez şeyler. Bunlar birkaç yıl önceye ait olsa ve özür dilense bile, elbette bunların hoş görülmesi mümkün değil. Kaftancıoğlu, belki önümüzdeki dönemde sosyal medyayı bu şekilde kullanmayacak ama siyaset sahnesindeki kritik konumu nedeniyle muarızlarının bunu sık sık gündeme getirmeleri de sürpriz olmayacak.
CHP’linin CHP’liye ettiği
Bu olayda ilginç bir nokta daha var. Bu tweetlerin kamuoyu tarafından fark edilmesini sağlayanlar, CHP’de Canan Kaftancıoğlu’nun il başkanlığına karşı olan grup ve kişiler.
Partiler dünyasında kongre kaybeden grupların bir süre mızmızlanması, hazımsızlık göstererek kazananlar aleyhine atıp tutması, basına bir şeyler sızdırması, bazı mevzuları köpürtmesi olağan işlerden. Bu tavır parti içi rekabetin bir dereceye kadar normallerinden sayılır. Bununla beraber, özellikle yukarıda verdiğim tweetlere söz konusu “iç ihbarcı”ların zamanında tepki göstermiş olup olmadığını da merak ediyorum doğrusu.
En komik olan ise, bu ağır eleştiri, kızgınlık ve kırgınlık hengâmesinde, İstanbul Barosu eski başkanı Ümit Kocasakal’ın “Mustafa Kemal’in askeriyim” diyerek CHP’de genel başkanlığa aday olduğunu açıklayıp kendine alan açma çabası.
AK Parti-MHP koalisyonunun bulduğu “cevher”
Canan Kaftancıoğlu’na yönelik eleştiri ve suçlama salvolarının geldiği bir taraf da, beklenebileceği gibi, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti - MHP ittifakıydı.
Son dönemde benimsenen “yerli ve milli” ideolojik vizyondan beslenen yaygın bir taarruz sürdürüldü ve iş Canan Kaftancıoğlu’nun görevden alınması talebine kadar vardı.
Sanıyorum bir savcı bunu da yeterli bulmayıp, muhtemelen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın annesine küfür edilen duvar yazısını paylaştığı gerekçesiyle, Kaftancıoğlu hakkında soruşturma açılması için harekete geçti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve merkez ekibi ise, yeni kadın il başkanına içeriden ve dışarıdan gelen itirazlara “kurban vermeyeceklerini” kesin bir dille belirtiyor.
CHP’deki bu kavganın ve yükselen istifa talebinin ömrü, en fazla Şubat ayında yapılacak büyük kongreye kadar olabilir.
Ama aynı şeyin iktidar bloku için geçerli olduğunu sanmıyorum.
İktidarın gözünde Canan Kaftancıoğlu konusu, önümüzdeki seçim dönemi boyunca kullanılmaya son derece elverişli bir içeriğe sahip. Onun için sık sık ve uzun süre gündeme taşınacağını öngörebiliriz.
Zaten iktidar cenahı bu yüzden, daha olay ilk patlak verdiğinde atak davranarak sorunu ulusal düzeye çıkardı.
Bir kere daha hatırlatmak icap ederse, Kaftancıoğlu’nun 1915 Ermeni olayları hakkındaki değerlendirmesi, Erdoğan’ın annesi hakkındaki duvar yazısını yayması, Kemalistlere özgü sloganlara bakış açısı, din ve dindarlar konusundaki ötekileştirici tavrı, buna karşılık HDP’ye ve Selahattin Demirtaş’a ılımlı yaklaşımı, devleti seri katil olarak suçlaması, taş atan eylemci bir kadına benzetilmesi, kocasının şaka niyetiyle sosyal medyaya attığı fotoğraf ve yazılar, motosiklet tutkusu ... işin bir hayli didiklenen boyutları oldu.
Aslında bunlar seçimlere hazırlık
Ak Parti Grup toplantısında sarfedilen “Gazi Mustafa Kemal’in kurduğu parti ne hallere geldi, kimlerin eline kaldı” tarzı sözler, CHP’li seçmenden çok, bazı memnuniyetsizlikleri nedeniyle kendi partilerine mesafelenen dindar ve milliyetçi seçmene yönelik bir propaganda gibi.
Yani bana kalırsa, başkanlık rejimini yerleştirmek uğruna seçim dönemini de aşan bir ittifakı göze almış bulunan AK Parti ve MHP’nin meselesi, CHP’nin kendisine yakışmayan bir il başkanından bir an evvel kurtulması değil. CHP’yi düşünmeleri fazla inandırıcı gelmiyor insana.
Hiç şüphesiz, üç kritik seçimin yaşanacağı bir dönemde İstanbul gibi bir metropolde ana muhalefet partisinin il başkanlığına kimin geleceği çok önemli.
Kabul edelim ki, bu seçim dönemde iktidar da, muhalefet de ne pahasına olursa olsun oylarını artırmak için ellerinden gelen her şeyi yapacak.
CHP’nin de işbirliği yelpazesini azami düzeyde genişletmek ve oy oranını olabildiğince yukarı çekmek istediği anlaşılıyor. Canan Kaftancıoğlu da bu yönelimin ifadesi olarak parti delegelerinin tercihine sunulmuş. O nedenle, bazı eleştiriler var diye, CHP’nin İstanbul gibi bir metropole seçtiği ilk kadın il başkanından vazgeçmesi, doğruluğu yanlışlığı bir yana, çok zor görünüyor.
Onun isabetli bir tercih olup olmadığına dair cevabı ise İstanbul halkı ve seçmeni verecek.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları







































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.11.2023
19.08.2023
6.05.2023
28.04.2023
17.04.2023
29.03.2023
22.03.2023
9.03.2023
15.11.2022
9.09.2022