Aydın ENGİN
Dün bu köşede Brüksel’de KCK Yürütme Konseyi üyesi Zübeyir Aydar ile yaptığımız söyleşiyi okudunuz. Bugün de söz Kongra Gel Eşbaşkanı Remzi Kartal’da.
- Cumhurbaşkanlığı seçimi için BDP aday göstereceğini açıkladı. Sürpriz değil. Bu ciddiye alınacak bir hesap mı, yoksa AKP ile müzakerelerde bir pazarlık kozu olarak mı anlaşılmalı?
Cumhurbaşkanlığı ile ilgili değerlendirmelerden önce, şunu belirtirsem, sanıyorum konuya daha bir açıklık getiririz. Türkiye’de gelinen aşamada artık başta Kürt sorunu olmak üzere Türkiye’nin temel sorunlarının mevcut sistem partileri ile çözmenin mümkün olmadığı, temel sorunları çözmek için üçüncü bir çizgi olarak Türkiye halkının tümünü, kadınları, emekçileri, çevrecileri, hepsini kucaklayan bir hareketin üçüncü çizgi olarak yalancı iktidar ve yalancı muhalefet dışında gerçek bir çözüm çizgisi olarak ortaya çıkması gerekiyor. Bunun zamanı geldi. Uluslararası güç dengelerinin Ortadoğu’da yaşadıkları kriz, Türkiye’nin içinde yaşanan kriz, Türkiye’de artık bir üçüncü çizginin fonksiyonel olarak ortaya çıkmasının zeminini oluşturuyor; Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de bu perspektifle bakılması gerekiyor ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Türkiye’nin bütün bu güçlerine, sistemle sorunu olanlarına kendi alternatiflerini sunulmalıdır.
- Yani sadece bir aday gösterme değil diyorsunuz?
Hayır. Asla. Nasıl bir Türkiye isteniyor; nasıl bir sistem kurulmak isteniyor; bu sistemin kimler tarafından yapılabileceği, bu sistemi kurma iddiasındaki üçüncü çizginin ne olduğunu Cumhurbaşkanlığı seçiminde etkili bir şekilde anlatılabileceğini düşünüyoruz. Biliyorsunuz yerel seçimler, yerel yönetimlerin seçimi olmaktan çıktı. Biraz da AKP’nin istediği tarzda…
- “AKP’ye evet mi, hayır mı” seçimine dönüştürüldü.
Evet, öyle bir noktayla geldi. Erdoğan için gerilimi tırmandırarak, mağduriyet oluşturularak kitleye kendini kabul ettirmesi çerçevesinde bir zemin oluşturuldu. Onun için Türkiye’nin temel ihtiyaçları nedir, nasıl bir çözüm öneriliyor soruları yerel seçim sırasında hiç gündeme gelmedi. Biz istiyoruz ki cumhurbaşkanı seçiminde Türkiye nasıl bir demokrasi, nasıl bir yönetim istiyor sorusu tartışılsın. Mesela ülkenin yeni bir anayasaya ihtiyacı var. Peki ama nasıl bir anayasa? Cumhurbaşkanı Türkiye’nin o aydınlık yüzü, barışçıl yüzü, bütün renklerinin, bütün kimliklerin eşit kucaklanacağı bir cumhuriyetin yüzü olmalıdır. Bu nedenle cumhurbaşkanı seçimi önemli. Erdoğan karşıtlarının yarattıkları o kısır döngüden, sistemi değiştirmeyen, sadece Erdoğan’la ilgili bir tartışmayı sürdüren o muhalefet anlayışından çıkmanın yolu açılmalı…
Nedir bu demokratik özerklik?
- Peki kendiliğinden ikinci soruya geldik. Seçimlerden önce Gültan Kışanak, sadece o değil, başka BDP yöneticileri de “Biz seçimlerden sonra bekleyecek değiliz. Demokratik özerkliği adım adım öreceğiz” dediler. Demokratik özerklik terimi biliniyor ama özünün, uygulamasının ne olacağı konusunda fazla bir bilgi ve tartışma yok. Hele milliyetçi Türklerde bir de önyargı var: “Demokratik özerklik Türkiye’nin bölünmesine giden bir adımdır” diye düşünüyorlar. Nedir şu ha bire tekrarlanan demokratik özerklik ?
Demokratik özerklik sadece Kürt sorunuyla ilgili bir proje değil. Demokratik özerklik bir bölgede yaşayan insanların, yaşamın her alanında söz sahibi olmaları, kendilerini yönetmeleridir.
- Yani keşki Batı illerinde de, başka illerde de demokratik özerklik uygulansa mı diyorsunuz?
Tabii tabii… Bu sadece Kürtlerle ilgili değil dedim ya… Bütün Türkiye için geçerli bu. Yani her şeyin merkezden kararlaştırıldığı, köydeki, ne bileyim, bir ilçedeki en küçük olaya, soruna bile yerelin yani oradaki yönetimin karar veremediği… Sistemle ilgili bir sorun bu. Her şeye Ankara’nın karar verdiği merkezi sistemden ademi merkeziyet sistemine geçiştir. Yerelin güçlendirilmesi, yerelin yetki ve irade sahibi kılınmasıdır. Demokratik özerklik halkın yaşadığı bölgede çevreyle ilgili, ekonomiyle ilgili, o bölgedeki halkın diliyle, eğitimiyle ilgili kararı kendisinin verebileceği bir yönetim tarzıdır. Demokratik özerklik bu anlamıyla Kürt siyasal hareketinin, onun bileşenlerinin bir talebidir. Kürtler bu konuda öncülük yapacaklardır. O kadar. Ancak şunu da unutmayalım, demokratik özerklik toplumla oluşacak, insanlarla ortaya çıkacak bir sistemdir. O yüzden bu yasal olarak oluşmadan önce toplumun içinde oluşmalı, benimsenmeli, sindirilmelidir. O yüzden demokratik özerkliğin anlamını bölgedeki insanlara anlatmak ve göstermek gerekir. Öncelik buradadır. Biz demokratik özerkliği uygulayacağız derken toplumu buna hazırlamaktan, bir eğitim sürecini başlatmaktan söz ediyoruz. Toplumu örgütlemekten, kendisi ile ilgili konularda kendisi karar veren bir örgütlülüğe ulaşmasından söz ediyoruz. Keza bununla ilgili işleyişi kurmaktan, araçları oluşturmaktan söz ediyoruz. Eğer bu başarılırsa Türkiye’nin her yerinde, Türküyle Kürdüyle her yerde siyaset üzerinde bir baskı oluşturacaktır. Demokratikleşmeye, yeni demokrasiye perspektif verecek, yol gösterecektir.
- Tamam da merkezi sistem yasalarıyla, yaptırım gücüyle buna direnç gösterecektir.
Gösterecektir. Toplum da kendi inisiyatifini, iradesini dayatacaktır. Toplum valiye, Ankara’dakilere “Siz bunu artık eskisi gibi yürütemezsiniz” diyecektir.
‘Vali özerkliğe hayır derse kriz çıkacak, bu iyidir’
- Vali olmaz dedi, ne yapılacak?
Olmaz diyecek. Bu bir mücadeledir. Kriz çıkacaktır. Toplum diyor ki “Sen beni artık eskisi gibi yönetemezsin; bana kendini dayatamazsın. Bu ülkede bu devlet, bu sistem, bu yasalar benim için var. Ben böyle olmasını, senin söylediğin, buyurduğun gibi olmasını istemiyorum. Bunun değişmesini istiyorum.” Dolayısıyla siyasi kriz çıkacaktır. Bu iyidir. Siyasi kriz Türkiye’de yeni bir toplumsal mutabakata, yeni bir demokrasi anlayışına, yeni bir anayasal sisteme ihtiyaç olduğunu dayatacaktır. Ülkenin dört köşesinde, Kürdistan’ıyla, İç Anadolu’su Karadeniz’iyle, doğusu batısıyla her tarafta böyle bir süreç gelişecektir. Bakın bugün Ortadoğu’daki gelişmeler, keza Türkiye’deki gelişmeler Türkiye’ye bunu dayatıyor. Türkiye demokrasi güçleri bütün renkleriyle yeni bir toplumsal mutabakata hazırlanıyor. Bunun koşulları var ve bizler bunu başarabiliriz.
- Tamam da diyecekler ki, Remzi Kartal Kürt bölgeleri bu ülkenin yoksul kesimleri. Sanayi gelişmemiş, işsizlik yüksek. Ancak devletten yani Ankara’dan gelen destekle, mali destekle ayakta duruyor. Siz artık biz kendimiz karar vereceğiz deyince bu ekonomik durumun finansmanını nasıl sağlayacaksınız?
Her yöre kendi bulunduğu alandaki ekonomik gelirler konusunda inisiyatif sahibi olacaktır. Yani ekonomi de Ankara’dan yönetilecek; her şeyi Ankara dağıtacak… Hayır. Zaten temel itiraz noktalarımızdan biri de budur. Her bölgenin kendi ekonomik temeli, kaynağı vardır. Sanayinden tutun da altyapısına, yerel ürünlerine kadar. Bunun güçlendirilmesi gerekiyor.
‘Merkez koordinasyon görevi taşıyacak’
- İyi de İstanbul, ne bileyim Kocaeli, Sakarya, İzmir gibi sanayileşmiş, büyük işçi kitleleri istihdam eden, katma değer yaratan, yüksek oranda vergi ödeyen bölgeler var. Buna karşılık yoksul Kürt bölgelerinde, Hakkari’de mesela, devletten alınan yardım ne kadar, ödenen vergi ne kadar diye sorulduğunda bir cevabınız olmalı.
Şüphesiz ki demokratik özerklik denince zengin bölgeler kendi zenginliklerini yaşasın, fakir bölge kendi fakirliğiyle kalsın anlamına gelmiyor. Merkez tabii ki bir koordinasyon görevi taşıyacaktır. Yani zengin olan bölgeden, yoksul olan bölgeye bir kaynak aktarma görevi olacaktır. Kısacası merkezin belli konularda planlama yapmak, projeler üretmek gibi bir koordinasyon görevi olacaktır. Yaşamın her alanında ihtiyacı olan bölgeye destek sağlayacaktır ve ben bu bakımdan bir sorun çıkacağını sanmıyorum. Tam tersine yaşamın bütün alanlarında… Sağlıkta, kültürde, ekonomide, istihdamda daha adil, toplumda adaleti sağlamakla yükümlü bir devletten söz etmeliyiz.
Bir yılan hikâyesi: Kürt Ulusal Kongresi
- Bir başka soru. Kürt Ulusal Kongresi toplanması bir yılan hikâyesine döndü. Birkaç defa tarih verildi ve konferans toplanamadı. Türkiye’deki Kürt siyasal hareketinin çok önem verdiğini gözlediğimiz bu Kürt Ulusal Kongresi ne zaman toplanacak, yoksa toplanamayacak mı?
Bakın… Maalesef uluslararası güçler yıllar önce Kürt coğrafyasını parçaladılar ve o gün bugün sürekli müdahale ediyorlar. Günümüzde de bazı Kürt partileri bu uluslararası güçlerin etkisi altında, onlara uygun siyaset üretiyor. Bu da doğal olarak Kürtlerin birliğini sağlayacak bir Kürt Ulusal Kongresi toplanmasını engelliyor. Bugünlerde bölge devletleri, yani İran, Türkiye, Irak arasındaki ilişkiler de Kürt ulusal birliğine yansıyor. Kürtlerin ortak çıkarları çerçevesinde bir siyasi hat belirlenmesini ortaya çıkaracak olan Kürt Ulusal Kongresini engelliyor, ertelenmesine yol açıyor. Ancak bu kongreye önem veren Kürt kamuoyu ve kongreyi önemseyen Kürt partileri bu konudaki ısrarlarını sürdüreceklerdir. Geleceğin Kürt Ulusal Kongresi’nin toplanabilmesini sağlayacak bir zemin yaratacağına inanıyoruz. Rojava’daki gelişmeler, Türkiye’de barışa giden yolda adımlar atılması kongreyle ilgili olumsuz siyaset yürüten partileri, güçleri baskı altına alacaktır.
‘Ulus-devlet eksenli çözüm istemiyoruz çünkü…’
- Irak Kürdistanı Bölgesel Yönetimi lideri Barzani birkaç gün önce bir kere daha açıkladı. “Bağımsız bir Kürt devletini er geç kuracağız” dedi. Buna karşılık Türkiye’deki Kürt siyasal hareketi bir ulus-devlet kurmayı, bağımsız bir Kürt devleti inşa etmeyi reddettiğini birkaç defa resmen açıkladı ve gerekçe olarak da bunun yanlış olacağı belirtti. Bu durumda Kuzey Irak’taki Kürt bölgesel yönetimiyle aranızda bir çelişki var.
Var. Sizin Kürt siyasal hareketi diye adlandırdığımız hareketin bu konudaki yaklaşımıyla KDP’nin temsil ettiği, yani “Kürt sorunu ulus-devlet çerçevesinde çözülmelidir” diyen bakış açısı arasında bir farklılık, bir çelişki var. Biz Kürt sorununun ulus-devlet eksenli çözümünün, Kürtler başta olmak üzere bütün bölge halkları açısından da bir yarar getireceğine, kalıcı bir çözüm getireceğine inanmıyoruz. Biz bölgede zaten oluşmuş olan ulus-devlet eksenli devletlerin bugün yaşanan bütün toplumsal sorunların, bakın sadece Kürt sorununun değil bütün yaşamsal ve toplumsal sorunların kaynağı olduğuna inanıyoruz. Yani Araplar için de, Farslar için de, tabii Türkler için de yine temel bir sorun kaynağı olduğuna inanıyoruz. Onun için de var olan bu sorunların çözümü için ulus-devlet sistemini aşan demokratik konfederasyon biçiminde bir çözümü savunuyoruz.
‘Oluşacak bir Kürt devletine karşı değiliz’
- Peki diyelim eğrisi doğrusuna geldi, diyelim ki ABD’nin baskısı ile, AB’nin desteği ile yani bir şekilde Kuzey Irak’ta bağımsız bir Kürt devleti kuruldu…
Biz karşı değiliz. Orada kurulacak bir Kürt devletine, “Hayır biz karşıyız, savaşırız” filan gibi bir politikamız söz konusu değildir. Asla değildir. Bir daha söyleyeyim: Oluşacak bir Kürt devletine karşı değiliz. Ama biz bunun bölgede Irak Kürdistanı dışındaki Kürtler açısından barışı getirecek bir konsept olmadığına, dünya kapitalist sisteminin bölgedeki politikaları için bir nevi sacayağı olacağına inanıyoruz. Yani karşı çıkmayız ama biz bugünkü uluslararası sistemin de bunu kabul edeceğini sanmıyoruz.
Demokratik konfederasyon bir ütopya mı?
- Peki buradan gelelim sizin şu demokratik konfederasyon önerinize… Şöyle sorayım: Denecektir ki size, “Ey Kürt siyasetçileri sizin bu öneriniz kulağa hoş geliyor da İran’da mollalarının, Suriye’de Baas yönetiminin, Irak’ta Maliki’nin, Türkiye’de Türk milliyetçilerinin ağırlık taşıdığı devletler asla yanaşmayacaklardır. Siz hayal kuruyorsunuz. Bu bir ütopyadır…” Bir cevabınız olmalı.
Şimdi bu konuya devlet eksenli bakıldığı takdirde onların buna izin vermeyeceği, sizin de belirttiğiniz gibi bir hayal olduğu sanki objektif, gerçekçi bir görüşmüş gibi gelebiliyor. Ama demokratik konfederalizm esprisi ile demokratik özerklik sistemi ile toplumdaki bütün renkleri kucaklayan yaklaşımımızda biz bunun gerçekleşebilir, başarılabilir bir proje olduğuna inanıyoruz. Biz bölgedeki mevcut devletler içinde yaşayan halkları bu espri ile örgütleyerek, sistemi bireyden başlayarak halk içerisinde kurmak hedefindeyiz. Yani biz sözünü ettiğimiz sistemi bireyden başlayarak, bu toplumla birlikte inşa etmekten yanayız. Yoksa dışarıdan bir yapı oluşturup topluma dayatmayı reddediyoruz. Biz sistemi bireyin bilincinde ve yüreğinde, toplumu örgütleyerek, sistemi birlikte inşa etmeyi anlıyoruz. Toplumdan sisteme gitmeyi öngörüyoruz. “Devlet artı demokrasi” derken, artık devletin küçültüldüğü, toplumun demokratik haklarının toplumun bilinciyle geliştirildiği bir sistem öngörüyoruz.
- Epey uzun vadeli bir proje; çok uzun vadeli...
Şüphesiz uzun vadeli. Ama mesela Türkiye toplumunun durumunu ele alırsak bence pek de uzun vadeye yayılacak bir hedef değil. Bakın mesela Rojava’da bu söylediklerim işliyor. Rojava’da Kürtler, Araplar, Asuriler, Süryaniler, Ermeniler, Türkmenler… Sonra inanç boyutuyla Alevisiyle Sünnisiyle Müslümanlar, Ezidi Kürtler, sonra Hristiyan gruplar… Bunların hepsi Rojava’da birlikte bu sistemi oluşturabiliyorlar. Nerede yapıyor, gerçekleştiriyorlar bunu? Az ötelerinde Alevi Arapla Sünni Arabın birbirini kestiği bir bölgede… Daha ötelerinde, Irak’ta, Sünni Arapla Şii Arabın birbirini kestiği bir bölgede… Onun için biz bütün bu vahşete son vereceğine inandığımız demokratik konfederal sistemi kurabiliriz, uygulayabiliriz. Rojava’da bunun mümkün olduğu görülüyor işte. Bizce Türkiye’de de bunun zamanı gelmiştir. Tamam bu bir yıl sonra, iki yıl sonra olacak demek değil. Ama Türkiye toplumunda bugüne kadar devlet tarafından gözlerinin önüne çekilen perdeyi yırtıp hakikatle yüz yüze gelebileceği koşullar var. Fedakârca ve halklara inanan bir çalışmayla bu gerçeği biz gösterebiliriz.
İmralı-Kandil-BDP arasında çatlaklar var mı?
- İmralı – Kandil – BDP diye tanımladığımız Kürt siyasal hareketinin sözcüleri arasında bazı farklılıklar, hatta çelişik sayılabilecek açıklamalar geliyor. Mesela Öcalan “Benim barış sürecinden halen umudum var” derken, Kandil’den Cemil Bayık, “Artık yeter, daha fazla oyalamayın bizi” diyerek bir itiraz sesi yükseltiyor; BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş “Bu kadar yolsuzluğa bulaşmış bir Başbakan’la biz nasıl yürüyeceğiz” diye soruyor. Bunlar sizce Kürt siyasal hareketinde bazı çatlaklara mı işaret ediyor?
Yok. Kesinlikle bunu bir çatlak, bir çelişki olarak görmek yanlış. Acaba ileride bir görüş ayrılığına gider mi gibi sorular yerinde değil. Belirttiğiniz İmralı’da, Kandil’de, BDP’deki yaklaşımlar sonuçta bu sürecin geliştirilmesini esas alıyor; her birinin söylediği diğerinin elini güçlendirmek içindir. Her birinin söylediği süreci karşı tarafa dayatmak içindir. Her bir tarafın pozisyonları farklıdır ama amaç birdir, aynıdır. Ayrıca her birinin koşulları aynı değil. Mesela İmralı’nın koşulları Kandil’in koşulları gibi değil. Kandil baskı yapar, zorlar; İmralı’nın yalnız olmadığını, söylediklerine dikkat edilmesi, o yönde adım atılmasını sağlamak için bugünkü sistemi, hükümeti zorlar. Bence çatlak değil tam bir uyum var.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021