Aydın ENGİN
Postu deldiler. Delmekle yetinmediler; 15 santim kadar da kestiler. Oradan içeri girdiler. İçeride kemikler varmış; onları freze ile (Evet aynen böyle dendi: Freze ile) kestiler. Sonra diktiler ve kesiğin üstüne kocaman bir bant yapıştırıp, beni aldıkları yere, hastane odasının yatağının üstüne bıraktılar. Üç dört gün sonra da “Haydi bakalım yallah. Bundan sonrasını evde geçirirsin” deyip postaladılar.
Yani postu deldirdim ama galiba postu kurtardım da...
Ancak eve yollandım diye özgür kaldığımı sanmayın. Net ve sert bir dille tebliğ ettiler:“Ya yatacaksınız ya ayağa kalkacak ama sürekli yürüyeceksiniz. Dikilip durmak yasak. Oturmak ise kesinlikle yasak...”
Ne demek bu?
Çok açık değil mi?
Yatabilirsin, evin içinde deli dana gibi dolanabilirsin de ama yazmak yasak!..
Tabii bu komploya boyun eğecek değilim. Birkaç gündür “yatay konumda yazmateknikleri” üstüne araştırma ve denemeler yapıyorum. Henüz optimum yani mümkün olan en iyi çözüme ulaşamadım ama epey yol da aldım. “Üç satır yazıp beş dakika tavan seyretme” yöntemi gördüğünüz (yani okumakta olduğunuz) gibi bayağı işe yarıyor...
***
Oturup parmak hesabı yaptım. On üç gündür cep telefonu kapalı. Bilgisayarın kapağını ilk bugün açtım. Televizyon salonun bir yerinde ötüp duruyor ama bakan kim? Gazeteler birikmiş ama onlar da salonda masanın üstünde. Bense yatak odasında tavan seyretmekteyim.
Yani on üç gündür ben yoktum.
Olup bitenlerden Oya Baydar’ın anlattığı kadarıyla haberim var.
Karlar yağmış. Evinizden çıkamamış ya da işinizden evinize dönememişsiniz. Hayat durmuş. Valla görmedim. Benim odaya kar yağmıyor ve perdeler karşı apartmandaki dedikoducu teyzeler yüzünden sımsıkı kapalı.
Yurdum erkeğinin “errrrkkkkekkkliği” yine şaha kalkmış.
Biri minibüsünde yalnız yakaladığı genç kadına tecavüz etmeye kalkmış. Kadın direnince öldürmüş, sonra da yakmış. Bir başkası karısını kesip parçalamış, çöp bidonuna yerleştirmiş...
Yurdum esnafı saray fermanı ile mahalleye alperen, polis, kadı, yargıç, jandarma tayin edilmesinin gereğini yerine getirmek üzere kolları sıvamış, bıçağını bilemiş; bilediği bıçağı “her daim gülebilme” sanatının ustası bizim Nuh Köklü’nün yüreğine saplamış...
Yurdum siyasetçisi devlet maslahatının görülmesinde yargıyı iyiden iyiye aradan çıkaracak bir kanun hazırlamış; gözaltı kararını da, üst baş arama yetkisini de devlet memuru polise devretmeye hazırlanıyor. Artık devlet işleri “hem hantal hem paralel bulaşmış” yargıdan arındırılıp hızlı yürütülecek. Biri gözaltına mı alınacak, bir başkasının susturulması mı gerekiyor, müdür polise talimat verecek. Müdüre kaymakam, kaymakama vali, valiye içişleri bakanı, içişleri bakanına başbakan, başbakana...
Anladınız...
***
Ben de on üç gün boyunca cep telefonsuz, gazetesiz, televizyonsuz yaşamanın ne kadar değerli, ne kadar hoş olduğunu anladım... Yukarıda sayageldiklerimi ben sadece bana anlatıldığı kadarıyla biliyorum ve kendimi mutlu sanıyorum. Ağrı kesici ilaçların getirdiği sürekli uyku haline rağmen; tavan seyretmekten ibaret saatler geçirmeme rağmen mutlu...
Ne çare...
Artık işbaşı zamanı. Yatay konumda yazı yazma tekniğiyle bugünlük bu kadar.
Tamam, sade suya tirit bir Tırmık oldu ama dedim ya günler sonra ilk yazı bu. Hoş görün. Yarın daha iyi bir Tırmık çıkarmaya çabalayacağım.
Bakarsınız belki de beceririm...
Yazarlar
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021