Aydın ENGİN
Başlığın son sözcüğünde duraladım: “yandaşları” diye eklesem mi, yoksa “Tribünlerdeki IŞİD” deyip bıraksam mı?
Siz olsanız ne yapardınız?
Ben şimdilik okuduğunuz gibi yazmayı yeğledim. Ancak doğru yaptığımdan emin değilim...
Anlaşılmıştır, Istanbul’da Başakşehir stadyumunda oynanan, Türkiye - Yunanistandostluk maçından söz ediyorum.
Paris’teki IŞID saldırısında ölenler anısına saygı duruşunda tribünlerden yükselen “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” böğürtülerinden, Yunanistan ulusal marşı çalınırken daha da azgınlaşan ıslıklardan söz ediyorum...
Bu ilk değil.
Daha önce de 13 Ekim’de Konya’da oynanan Türkiye - Izlanda milli maçında IŞİD’in Ankara cankırımında can verenlerin anısına saygı duruşunu ıslıklarla protesto eden ve “Şehitler ölmez vatan bölünmez” böğürtüleri yükselten “Ya Allah bismillah, allahuekber” diye tekbir getiren on binlerce “milliyetçi ve Müslüman”ın anısı henüz pek taze...
O da ilk değildi.
2007’nin 4 Şubat’ında, yani Hrant Dink cinayetinden birkaç gün sonra Afyon’da oynanan bir maçın tribünlerinde beyaz bere takmış yüzlerce kişi “Hepimiz Ogün’üz hepimiz Türküz” diye böğürüp acımızı ve utancımızı katbekat artırmışlardı.
***
Tek tek kişilerden değil kitlesel eylemlerden söz ediyorum.
Hrant için “Ülkenin en iyi evlatlarından birini yitirdik” diye içi kanamak şöyle dursun “Düşündüğünü söylemekte korkusuz üstelik Müslüman da olmayan bir heriften kurtulduk” diye kıvanan kitlelerden...
Ankara’da 102 yurttaşımızın can verdiği patlamayı kutsayan, AKP iktidarına karşı yürüdükleri için ölmelerine sevinip bayram eden, sorsan duraksamadan kendileriniTürk milliyetçisi ve Müslüman olarak tanımlayacak Konya stadındaki kalabalıklardan...
Önceki günkü maçta “milli düşman” belledikleri Yunanistan’ın milli marşını ıslıklayacak kadar Türk milliyetçisi, Paris’te can veren kâfirlerden dolayı bayram edip, IŞİD vahşetine alkış tutacak kadar Müslüman sayan on binlerden söz ediyorum...
***
Milliyetçiliği Türk olmayanların canını alanlara alkış tutmak, Müslümanlığı IŞİD vahşetiyle özdeş olarak kavrayan ve bunu ilan etmekten ne çekinen, ne ürken yüz binlerin yaşadığı bir ülkedeyiz.
Kuşkusuz IŞİD’in onca cinayetinden sonra hâlâ IŞİD’i açık seçik, amasız fakatsız lanetleyemeyen siyaset bezirgânlarının bu “milli ve dini ayıp”ta payı var. Ama bütün suçu ve sorumluluğu bu bezirgânlara yıkıp ötesine geçmeyen bir siyasal duruşunda değeri ve saygınlığı yok...
Kendilerini bu ülkenin tek sahibi sayan, bu sapık önkabulün verdiği pervasızlıkla bu milli ve dini ayıbı suç sınırına taşıyan, IŞİD canilerinin kan öğüten değirmenine seve öğüne su taşıyıp kadro kaynağı oluşturanlara karşı sesimizi yükseltmek yükümündeyiz.
Bu bir yurttaşlık görevidir; bu bir uygarlık sınavıdır; bu bir insanlık ödevidir.
Hrant Dink cinayetinin ardından sel olup akan yüz binlerin bedel ödemeyi de göz alıp sesini yeniden ve mutlaka yükseltmesi gereken günlerdeyiz.
O evrensel sloganı hatırlayın: Susma, sustukça sıra sana gelecek...
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021