Aydın ENGİN
Habercilikte günlerle değil, saatlerle bile değil, neredeyse dakikalarla oynanan koşullar yaşıyoruz. Sabah saatlerinde “Tanklar Karkamış’ta sınır boyunda sıralandı; toplar Cerablus çevresindeki IŞİD mevzilerini vuruyor” diye başlayan haberler, birkaç saat sonra “Tanklar ve Özel Kuvvetler’e bağlı birlikler ve ÖSO ile Türkmen milisleri Suriye’de; F-16’lar da havada”ya dönüştü.
İlerleyen saatlerde (dakikalarda?) gelişmelerin yönü nereye evrilecek, çapı ne kadar genişleyecek?
Bilemeyiz. İşimiz falcılık değil habercilik...
Ama savaşa da dönüşebilecek koşullarda yaşadığımız bir gerçek...
Belirtileri var. Suriye Kürtlerinin siyasal örgütü PYD’nin lideri Salih Müslim “Türkiye Suriye batağındadır. DAİŞ gibi o da bozguna uğrayacaktır” deyince Cumhurbaşkanı gecikmeden cevapladı:
“Artık bu işi çözmemiz gerekiyor. Birileri meydan okuyorlar, ‘Suriye Türkiye için şöyle olacak, böyle olacak’ diye. Onlara ben buradan sesleniyorum, siz ne olacağınızın hesabını yapın.”
Son cümle gözünüzden kaçmadı değil mi?
Peki, “Onlara ne olacak?”..
Cevap “Tankların, topların namluları IŞİD’den sonra Suriye Kürtlerinin kantonlarına dönecek” ise bu savaş demek değilse ne demektir?
***
Amerikalılar Cerablus harekâtını IŞİD’le sınırlı gösteren bir tutum açıklaması yaptı ve“IŞİD’e karşı bu harekâtı Türkiye ile birlikte planladık” dedi.
Erdoğan - Putin görüşmesinde bu harekât konusunda da anlaşma olup olmadığı üstüne kafa patlatmaya gerek yok. Türkiye’nin savaş jetleri Suriye göklerinde ve Rus savaş jetleri seyirci.
İran’dan da herhangi bir tepki yok. Suriye ise egemen bir ülke olmanın protokol gereğini yerine getirdi, sert cümleler içermeyen bir protesto mesajı ile yetindi.
Yani...
Yani Suriye sahasında top koşturan bütün “aktör ülkeler” bu askeri harekâttan haberdardı. Kimi destekliyor, kimi göz yumuyor, kimi susuyor...
Soru kısa ve yalın: Cerablus harekâtı o bölgede IŞİD’i temizlemekle sınırlı kalacak mı, kalmayacak mı?
O bölgeye, askeri güçlerinin kıymet-i harbiyesi tartışmalı ÖSO militanları ile onlardan farksız Türkmenlerden devşirilmiş birlikleri yerleştirmek, orada bir fiili (= de facto) birgüvenli bölge yaratmaya yetecek mi? O bölge sahiden güvenli olacak mı? Yoksa Türkiye’nin askeri birlikleri de yerleştirilecek mi?
“Şimdiden bilemeyiz, göreceğiz” deyip yazıyı noktalamak mümkün.
Evet, o güvenli bölge sayesinde Suriye sınırı boyunca Kürt kantonlarından oluşan bir zincir kırılmış olacak.
Peki Türkiye bununla yetinecek mi?
Yoksa “Zinciri kırmak yetmez. Kendi kendini kanton ilan eden Kürt yapılanmasını da dağıtmak gerek. Yoksa Suriye sınırımızın büyük bölümü Kürtlerin denetimine geçiyor. Buna göz yummayalım” mı diyecek?
Biliyorum. Cevaplarını bilmediğim (bilmediğimiz) soruları art arda sıraladığım birTırmık yazdım.
Sadece zaten kan gölleri içinde yüzen ülkemizi daha da kanlı bir bataklığa sürükleyecek savaş kaygımı, korkumu okurlarla paylaşmak istedim, o kadar...
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021